30 Temmuz 1937 . AKŞAMDAN AKŞAMA B n piyasa merakla bekliyor! karilerimizden tüccar Dün gece, Mustafa Sabri isminde bir rat telefon ett; — Son nüshalarınızdan birinin «Dikkatler» sütununda «Bu ne istiğ- ma!» serlevhalı bir yazı vard. Bele ret odalarını, Türk- olisin tavsiyesine icabet etmedikle- rinden dolayı tenkid ediyordunuz. Fakat kabahat (oonlarda değildir. Türkofis'in teklifi esasen yanlıştır. Bunun iflâs edeceğine başlangıcia emindim. Çünkü meselâ Bursada kes- tane çıkar, müstahsile yahud o mümessiline beş kilo smarlasa dükkânından daha mı ucuza gelir sanıyorsunuz? Ben, piya sanın pratik bir tüccarı olmak sıfati- le şimdiden «Hayır!» cevabını verebi- Dirim... Bu düşünce yalnız bir tüccar değil, pek çok liberal telâkki sahiplerinin. fikridir. Türkofis'ten ve Ticaret oda- larından, faaliyet göstererek ve teşeb- büslerinde muvaffak olarak bunun aksini isbat etmelerini bekleriz. İktisadi hayatın her şubesinde ol masa bile, bir çok şubelerinde, müs- tahsille müstehliki temas ettirmek mümkün ve faydalıdır. Yılmadan bu teşebbüslere devam etmelidir. Tecrü- benin ne netice vereceğini biz de me- rakla bekliyoruz, bütün piyasa da. Bir kere ortaya çıkıldı; mahcub ok mamalı? ... «Ben ve Türkiye» Dün, Peyami Safa: «Descartes'e niçin muhtacız!» di- ye bir yazı yazmış. Allah kimseyi kimseye muhtaç ei mesin... Niçin muhtaç olalım?! Felek de diyor ki: «Avrupada musluklar, odalarda lâ- vaboların önündedir. Orada insan bardağını alıp musluktan doldurup içer, Lükin bizde ayakyolu muslu- Zundan Su içmek, bir nevi tiksinti veriyor!» Amma yaplın ba, birader! Peyami | ne ulyi İşlerle meşgulken, bak sen ne süfliyatla uğrasıyorsun! «Bizim arkadaşlara ne oldu?» diye düşünürken, gözümüze memleketi- mizi ziyaret eden bir ecnebi mütehas- sısın sözleri ilişti: Karabük inşaatının müteahhidi hay Hopkinson, İngilterede «Ben ve Türkiye» diye hir konferans verdiğini söylüyor. «Ben ve Türkiye: Ne tevazu... Devlet misin a efendim... Aşağıdan al bir parça! Hem de «Ben», en başta! Anladık ki, kabahat ne onda, me bunda! Sıcaklarda! Başa vuruyor! ... «Yavaş yavaş» ” «Ben ve Türkiye: diye konferans veren bay Hopkinson haklı şikâyette de bulunuyor: müsaadesini almak için normal su- Tette altı haftalık zamana ihtiyaç vardır. Sefaretin sıkı takibi sayesinde bu zamanı dört haftaya indirmek mümkün olmuştur. Halbuki tayyare sürat için kullanılır.» Eskiden memleketimize gelen Avru- palılar bizi karikatür haline getiren Şu türkçe sözleri öğrenmişlerdi: — Yavaş yavaş! Bunu yarı alay, yarı tezyif, yarı tenkid her fırsatla söylerlerdi: «Tür- iyede işler böyle olur!» derlerdi. | | | 24 saat içinde | 19 tifo vakası Kırkçeşme çeşmelerinin | kapatılmasına başlanıyor Son 24 saat içinde İstanbulda 19 tifo vakası tesbit edilmiştir. Bu müd- det içinde 6880 kişiye birinci ve 6422 kişiye ikinci ki ceman 13282 kişiye aşı yapılmıştır, bunu Bursa Belediyesi | Hân etse de, İstanbuldaki filânca bay, | Tifonun ilk tedkikleri sırasında bu- nun bir su epidemisi olmadığı ve an- cak temastan geçtiği tahakkuk et- mişti. Fakat Sıhhiye müdürlüğü lâbo- ratuar şefliği suların bulaşık olup ol- İ madığıni tedkik etmeğe devam etmek- te idi. Son günlerde Kırkçeşme sularının birçok çeşmelerinden alınan nümune- ler tahlil ettirilmiş, neticede Kırkçeş- me sularında Koli basili bulunduğu tahakkuk etmiştir. Koli basili ishale sebebiyet vermekte ve barsakları bir- | çok hastalıklara hazırlamaktadır. Bu yüzden tifonun şehrimizde hüküm sürdüğü şu sırada Kırkçeşme suyu- nun halk tarafından kullanılması doğru görülmemiştir. Şehrimizde umuma mahsus olan 88 Kırkçeşme çeşmesi ile camilerdeki çeşmeler derhal kapatılacak ve bun- ların yerlerine hemen Terkos çöşme- leri tesis“edilecektr. Dün bir gazete, Vakıf çeşmelerinin kapatıldığı takdirde birçok mahalle- lerin susuz kalması ihtimalinden bah- sediyordu. Belediye, kapatılacak Va- kıf çeşmeleri yanında evvelâ Terkos çeşmesini tesis edecek, sonra eski çeş- meyi kapatacaktır. Satılan çocuk! Polis anasına iade edil- mesine karar verdi Polis, bundan bir müddet evvel bir çocuk satışı meselesine el koymuş ve bir ana tarafından bir kadına on beş lirs mukabilinde satılmış bir evlâdın vaziyetini tedkik etmeğe başlamıştı. Yapıla ve baddı zatında basit görü- nen iş şu idi: Karadenizden şehrimize gelmiş olan Emine isminde genç bir kadın, kendi maişetini Kapalıçarşıda seyyar kol- tukçulukla temine uğraşırken altı yaşlarında bulunan kızı Nahideyi ! Beyoğlunun bir sokağında oturan Lâz Fatma isminde bir kadına on beş li raya satmış, fakat bu satış bir hayli dedikoduyu mucip olmuştu. Bunu haber alan zabıta, gerek ç0- cuğun, gerek anasının ve gerekse çOo- cuğu satın alanın İçtimai vaziyetleri- ni tedkik etmiş ve çocuğun satıldığı yerden alınarak anasına teslim edil- mesine karar vermiştir. Çocuk dün, . İ satıldığı kadından alınmış ve anasına «Tayyare ile Türkiyeye dönmek | verilmiştir. Florya sahilindeki iltisak yolu yapılacak Filorya sahilindeki 3 kilometrelik iltisak hattı şimdiye kadar yapılama- mıştı. Bu yolun asfalt olarak inşa- sına hemen başlanmıştır. rm Şimdi hayatımızın bir çok şubelerin- de, çok şükür sürat hasıl olmuştur. «Yavaş yavaş» 1 «Süratle bütün kırtasiyemizden kaldırmalıdır. Akşamcı AKŞAM Haklı şikâyetle Kalabalık yerlerde bir doktor lâzımdır Beykoza giden bir okuyucumuz ya- zıyor: Paza ü saat dört buçuk rad- delerinde Beykoz iskelesine çıktığım zaman.iskelenin karşısındaki eczane önünde mahşeri bir kalabalık görün- ce merak edip aralarına katıldım. Yirmi yaşında bir eczanenin 30 mininde yerde ku rı mütemadiyen W valliya muavenet eden yoktu. Eczacı du bu delikanlının hastalığı ne oldu- Bunu bitmediği için tabil esaslı bir ilâç veremiyordu. Polisler fırıl fırıl dok. tor arıyorlardı. Bulamayınca hasta- yı kaldırmak için imdadı sıhhi oto- mobilini çağırmağa mecbur kaldı- lar. İmdadı sıhhi otomobili gelinciye kadar aradan iki saat geçti ve zavallı genç bu müddet zarfında kendini bilmez bir vaziyette yerlerde kıvrandı, durdu. Acaba Beykoz gibi büyük bir kaza merkezinde bu kabil ücil va- siyetlere karşı koymak için bir nö- belçi doktoru bulundurmağa imkân var mıdır? Okuynenmuzun o bu O mektubunda işaret ettiği nöbelçi doktoru mese- les, bilhassa Pazar günleri, binlerce halkın akım akın gittiği sayfiye yer- lerinde ehemmiyetle nazarı dikkate alınmak lâzımdır. Yaz mevsimlerinde baygınlıklar, denizde boğulma tehlike- leri sık sık vaki olur, Bu kabil yaziyet- lerde, hayatı tehlikeye girenleri ancak doktorun vaktinde ve yerinde müda- halesi kurtarabilir. Bu mühim mesele. hakkında Vilâyetin ve Belediyenin acele bir karar vermesini beklerin, Bekâr odaları ve eski konaklar Temizliğe riayet edilmesi için emirler verildi Belediyece verilen yeni bir karara ları gibi yerlerin müdürleri veya oda- başıları, bu gibi yerlerde zuhur edecek hararetli hastaları günü gününe Be- lediye hekimine haber vermeğe mec- bur olacaklardır. Ayni zamanda ma» halle mümessilleri de kendi mahalle- | lerinde bu gibi vaziyette bulunan has- taları bidirmeğe mecbur olacaklardır. Bildirilmiyen hastalar bilâhare mey- dana çıkarsa bu gibi yerlerin müdür- leri veyahut odabaşılarile mahalle mümessilleri mesul edileceklerdir. Bundan başka hanlarda, bekâr 0- dalarında, otellerde ve hattâ ticaret- gâhlarda ve oda oda kiraya verilen es- ki konakların her katında behemehal birer abdesthane bulunacak ve bu ab- desthanelerin hem içlerinde, hem de dışlarında ayrıca Şehir suyu tesisatı bulunacaktır. Bu gibi umumi yerlerin | abdesthaneleri ayrıca kireç kayma- ğı veyahut krozil ile sık sık dezenfekte | edilecektir. Bu gibi tesisalı olmıyan yerler kı- sa bir zamanda bu tedbirleri alacak- lardır. Bundan başka son günlerde açılan umumi abdesthanelerin arzu edildiği derecede temiz tutulmadıkları görül- müş, bunların temizliğinden mesul olanların isimlern Belediye şubelerin- den istenmiştir. göre, han, otel, pansiyon, bekâr oda- | Bina ve arazi vergileri Herkes kendisi tahsil şubesine verecek 1 ağustostan itibaren bina ve ara” | leri ayni şubeler tarafından tahak- kuk ve tahsil ettirilecektir. Şubelerin birleştirilmesi üzerine verginin tahsili usulü yeni bir şekle bağlanmıştır. Eskiden bina ve arazi vergileri mü- kellefler tarafından bizzat şubelere götürülerek yatırılmakta, “Belediye vergi ve resimleri de tahsildarlar tara- fından tahsil edilmekte idi. zi vergilerile Belediye vergi ve resim- | Tik önceleri bina ve arazi vergileri- | nin de tahsildarlar tarafından tahsil düşnülmüş ve bunun için yeniden 90 tahsildar alınmasına karar verilmiş- ti, Fakat belediye, son günlerde bu fi- kirden vazgeçmiş, bina ve arazi ver- gilerinde olduğu gibi tanzifat, tenvi- jriye resim ve pullarının da borçlu- | lar tarafından doğrudan doğruya İ şubeye yatırılması usulünün konul- masına karar vermiştir. Şubeler yalnız halka borcunun muıkdari hakkında tebliğat yapacak- lardır. Ancak tente, levha resimlerile bazı belediye harçları ve yol vergileri tah- sildarlar tarafından tahsil edilecek- | tür. Şile gocuk kampı Şilede açılan çocuk kampının bir ay daha devam etmesine karar ve rilmiştir. Filorya plâjında yine ço- cuklara mahsus olarak açılan kamp da bu hafta sonunda kapanacaktır, Garib bir hırsız Gemilerden cankurtaran simitlerini aşırıyormuş! Belediyenin Haliç vapurlarına son Bu hırsız, gece gemilere girerek bü- yük can kurtaran simitlerini aşınp savuşmaktadır. Evvelki gece de gene böyle bir vaka olmuş ve Ayvansarayda bağlı bulunan B ve 10 numaralı vapurların can kur- taran simitleri aşırılmıştır. İdare za- bıtaya müracaat etmiş, polis de ilk Işi olarak gece bekçilerinin mâlüma- tına müracaat etmiştir. Şimdi bu can kurtaran âşıklısı hırsız şiddetle aran- maktadır. Kıymetli bir muallim vazife başında öldü Kabataş lisesi tabiiye dersleri mü; allimi B. Vehbi, İstanbul lisesinde toplanan tabiiye kitaplarını tedkik komisyonunda çalışırken dün üzeri- ne birdenbire bir fenalık gelmiş, bir- azsonra vazifesi başında vefat et- miştir. Kıymetli bir muallimolan merhumun bu suretle apansız vefatı maarif muhitinde teessür uyandır. mıştır. Yeni Mısır konsolosu geldi Şehrimizin Mısır konsolosu B. Ah- med Hakkı hükümeti tarafından başka bir vazifeye tayin edildiğinden İstanbul konsolosluğuna tayin edi- len B. Avadülhahravi dün Vali Veki- U B. Şükrüyü ziyaret etmiş ve Vali Vekili tarafından da yeni konsolosun zamanlarda bir hırsız dadanmıştır. | ziyareti iade edilmiştir. — Dün Yerli mallar sergisini geğe dim bay Amca, Benim merakımdır, turfanda meyva yemeğe, ilk çıkan modayı yapmıya bayılırım... ... Sergiyi de ilk ağızda, açılır açıl maz, turfanda iken gezdim... .. İnsan ilk bakışta kendini çarşi- Bay Amcaya göre... » En güzel pavyon gene İnhisarlar da sanıyor amma bereket versin sergi | idaresininki bay Amca, sen de gördün radyosu sık sık: «Burası Yerli mallar sergisi» diye bağırıyor!... mü?... 4 ZENER REZ Sahife $ İ STANBUL HAYATI Spora hazırlananlar — Vizaz... Vızaz... Köşebaşında keskin bir ıslık sesi ve bağırışmalar duyuluyor: — Ahmeeeed... Hadi, çabuk oL DMa- ça gidiyoruz... Açık başlı, çıplak bacaklı afacanlar ellerindeki topu gelip geçenlerin kafa- larına savurarak sokak aralarında İ bağrışa bağrışa dolaşıyorlar. Sağdan soldan kapılar açılıyor, ekmek dilim- leri, yırtık papuçları ellerinde, kur- Şun gibi evden fırlıyan küçük sporcu- lar da arkadaşlarına iltihak ediyor lar, Kafileyi uzkatan takib ediyorum. Bağırtılar, gürültülerle sokağın ba- şına çıkncaya kadar adedleri otuza ağlıyacağına, sen de onun karnına bir kafa vur. Sen bu enayilikle büyüdü- ğün zamân sporcu olamazsın oğlum... Islıklar, küfürler arasında bir haylı vuruştular, Nihayet sokaktan geçen bir kaç kişinin müdahalesile gürültü- nün önü alındı ve toz bulutlarının ar- dından yeni bir sahne açıldı. Toprak- Tar içine küme küme yığılmış afacan- Tarın kimi kan fışkıran ayaklarını, bacaklarını uğuşturmakla meşgul. Kimi parmâklarını tükürükliyerek suratındaki kanlı çamurları temizle B. Muhiddin Üstündağ Mezunen Fransada bulunan İstan- bul Vali ve Belediye reisi B. Muhid- dinden Belediye erkânından bir za- ta gelen bir mektupta kendisini Pa- riste mütehassıs hekimlere muayene ettirdiği, uzvi hiç bir hastalığı bu- lunmadığı, şimdilik Paris civarında bir sayfiyede kür yaptığı bildirilmek- . tedir, Yeni İngiliz general konsolo- su işe başladı Şehrimiz İngiliz General Konso- losluğuna B. Peten tayin edilmiş ve ve yeni konsolos dün vilâyete gelerek Vali o Vekili OB. Şükrüyü ziya ret eylemiştir. Vali Vekili de konso- loshaneye giderek İngiliz general konsolosunun ziyaretini iade etmiştir İsviçrenin milli bayrami İsviçre sefaretinden aldığımız bir mektupta İsviçrenin milli bayramı nın bu sene 1 ağustos günü müstesna olarak Suadiye ve Bostancıdaki Y. M.C. A kampında saat 15 de tesid edi. leceği bildirilmektedir. B.A, — Evet, okadar güzd KE Insan, içki ile sigaranın zararlı leceğine inanamıyorl.... , İğ