Atina İY ilam © Metaksas kabinesinin yıldönümü kutlanacak Sürgüne gönderilen Yunan komünistleri taahhütname vererek geri dönüyorlar Atina (Hususi muhabirimizden) — Metaksas kabinesinin iktidar mevki- ine geçtiği 4 oğustos gününün fecvkal- Ade merasimle kutlanmasına karar verilmiştir Muhtelif Yunan esnaf te- şekkülleri başvekile müracaat ederek 4 ağustosta şenlik tertib etmeleri için müsaade istemişlerdir. Hükümetin is- tenilen müsaadeyi vereceği muhakkak görülmektedir. O gün bütün büyük şehirler donanacak, mitingler tertib edilecek, Metaksas hükümetinin bir sene gibi çok kısa bir müddet zarfın- da memlekete ifa ettiği hizmetler, konferanslar verilmek, nutuklar söy- lenmek suretile halka bir defa daha hatırlatılacaktır. Sürgüne gönderilen Yunan komünistleri Metaksas kabinesi iş başına geçti- ği zaman komünistlere karşı Amansız bir mücadele açmıştı. Son zamanlarda Yunanistanda komünizm, siyasi par- ti mücadeleleri yüzünden memleketin siyasi ve içtimai bünyesini zedeliyecek derecede bir faaliyet göstermişti Metaksas kabinesi, iktidar mevkii- ne geçer geçmez, ilk iş olarak komü- nist fırkasını kanun harici ilân etmek ve komünizm elebaşılarını yakalıya- rak ıssız adacıklara sürgüne gönder- mek oldu. Bu şiddetli tedbirler komü- nizmi, Yunanistanda yerinden kımıl- Ganamaz bir hale getirdi. Komünist gazeteleri ve mecmuaları kapatıldı ve ikide bir komünistlerin tahrikâtile sebepli, sebepsiz ilân edilen grevlerin önüne geçildi. Bugün Yunanistanda eski komü- nist. tahriklerinden eser kalmamıştır. Hükümet, ameleye elini uzatmış, on- ların haklı dileklerini neşrettiği kar rarnamelerle yerine getirmekle bera- ber ücretlerini de arttırmıştır. Hükümet, komünizm tehlikesinin önüne geçtikten sonra tahriklere ve iğfallere kapılarak komünizm akide- lerini gütmeğe yeltendiklerinden do- layı sürgüne gönderilenler hakkında şefkatle muamele etmeğe karar ver- miş ve bunun için de şimdiye kadar takib ettikleri siyasi faaliyetten haki- katen pişman olanları affetmeğe ve yurdlarına avdetlerine müsaade etme- ğe başlamıştır. Pişman olan komünist sürgünlerin bu hususta tahriri bir taahhüdname imzalamaları lâzım gelir, Taahhüdna- mede komünist akidelerinden feragat ettiği ve bundan sonra vatana karşı bu gibi halnane hareketlere tevessül Eszd Mahmud Karakurd — Bazan öyle olur ki, bütün askeri işleri bir sir olarak kabul etmek lâ- zumdır!.. — Demek istiyorsunuz ki, bu mey- zu etrafında fazla bir şey sormayım öyle mi?,. — Bayır!,. Fakat meselâ, daha en- teresan, ikimizi daha yakından alâka- | dar eden başka bir mevzudan bahset- sek iyi olmaz mı?.. — Ben bu mevzudan daha çok bizi | alâkadar edecek başka bir mevzu ta- savvur edemiyorum da şimdi, onun için bu işi konuşmak istiyorum Faruk bey!.. Zabit, birdenbire irkiliyor: — Ne demek istiyorsun? — 'Telâş etmeyin hiç!.. Bakın ben ne kadar soğuk kanlı kanuşmağa baş- ladım şimdi!.. Siz de öyle olsanıza!.. — Mariya; senin dilinin altında bir geyler var!.. Rica ederim, anlatmak İs- tediğin nedir, söyle... Kız öyle soğuk kanlı, öyle lâkayt görünüyor kil, — Anlatmak istediğim, söylemek a a | da etmiyeceği zikredilmekte, altına da imza atılmaktadır. 1ssız adacıklara sürgüne gönderil- miş olan komünistlerden birçokları, bu taahhüdname sayesinde affedilmiş- ler ve yerlerine dönmüşlerdir Buğday ihtiyacı Metaksas hükümeti, memleketi ha- riçten buğday ithalinden o müstağni kılacak bir ziraat siyaseti takib etmek- tedir. Vardar ve Ustruma nehirleri ci- varında kurutulan ve topraksz köylü lere dağıtılan bataklıklar, buğday eki- İ mine tahsis edilmiştir. Hükümet menabiinden verilen ha- berlere göre, bu sene Trakya ve Ma- kedonya ovajarından istihsal edilecek buğday mahsulü, memleket ihtiyaca- tından büyük bir kısmını temin ede- cektir. Yunanistanın, kendi ihtiyaçlarını ta- mamije temin edecek miktarda, buğ- istihsal etmesi, senelere mütevak- Yunanistanın bu sene kıf bir meseledir. buğday siyasetinde ancak on İ sonra muvaffak olabileceği umuluyor. Maamafih, memleketin buğday ihti- yaçlarından büyük bir kısmını dahll- den temin etmesi Yunanistan için bir kazançtır. Çünkü Yunanistan, harice gönderdiği dövizin büyük bir kısmını buğday mübayaasına sarfediyor. Zeytin mahsulü çok iyi Yunanistan bu yı! zeytin rekoltesi Ziraat vekâletinin tebliğlerine göre bil- hassa Tesalyada çok bol olacaktır. Ge- İçen yıl Yunanistan zeytin mahsulünün bozulmasmdan dol memlekette bir dirhem zeyti Halbuki Yunanlıle tinyağı sarfeden milletlerden biridir. Yunan köylüleri, ekseri yemklerini zeytinyağile pişirirler. Hükümet, bu zeytinyağı yokluğunu telâfi için hariçten ve bilhassa Mısır- dan 15,000 ton susam yağı ithaline ve zeytinyağı yerine satmasına müsa- ade etmiştir. Yunan zirai mahafilinin tahminleri teeyyüd ederse bu yıl yal- nız Golos mıntakası 25 mliyon kilo zeytin istihsal edecektir. Adaların, Gi- ridin ve Mora kıtasının bü yıl çıkara cakları zeytin mahsulü bu hesaptan hariçtir. Zeytinyağının bu yıl çok olacağına dair olan tahminler, halk arasında büyük bir sevinç uyandırıyor ve halk zeytin tedariki hususunda geçen sene çektiği zorluklardan kurtulacağını umuyor. kak AKŞAM Burdur mektep sergileri çok güzel oldu Bu sene 25-30 kilo Gülyağı istihsal edildi, mahsul bu yıl çok boldur. ) Budur (Akşam) — İlk okulların tatili münasebetile vilâyetimiz mer- kezinde ve kazalarda sergiler açıl» mıştır, Kazalardaki mıntaka sergilerini görmek üzere başta valimiz B, Savaş ve kültür direkiğrü B. Kâşif Kula- baş olduğu halde büyük bir kafile, Tefenni ve Yeşilovaya gitmiştir. Sev- | giler yeni müfredat programının ol- gun verimlerini tebarüz ettirmesi | yönünden çok faydalı olmuş, bütün | halkı ilgilendirmiştir. İzmir sergisinde Burdur mahsulâtı Vilâyetimizde inkişaf etmiş olan sanat işlerinin ve meşhur ürünleri- nin İzmir fuarında iyi bir şeklide teşhir edilemesi için valimizin baş- kanlığında Halkevinde bir toplantı yapılmış ve şimdiden faaliyete ge- çilmesi için tâli bir komite teşkli olunmuştur. Bu komite toplantılar yapacak ve hazırlıkları tamamlıya- caktır. Heyecanlı bir futbol maçi Pazar günü Burdur Halkevi spor kolu gençleri ile Tefenni Halkevi spor kurumu gençleri arasında şeh- rimiz spor alanında heyecanlı bir futbol maçı yapılmıştır. Maç bir bi- re beraberlikle nihayet bulmuştur. 'Tefenniden gelen misafirlere Halkevi tarafından hükümet parkında bir akşam xiyafeti verilmiş ve bu toplantı münasebetile iki memleket gençleri hararetli sözler söylemişler ve hasbi- hallerde bulunmuşlardır, Bu seneki gülyağı rekoltesi Güel mevsiminin son bulması ha- sebile müstahslilerin ellerindeki in- Maraşta parke döşenen caddelerden biri ) ii Vİ Yeşilova mıntaka sergisini gezenler okuldan çıkarlarken bikler inhisarlar idaresi tarafından mühürlenmiştir. Bu seneki gül yağı istihsali 25 - 30 kilo arasındadır. Re- koltenin geçen senelere nazaran 07 olmasının sebebi, evvelki seneler zar- fında gül yağı flatlerinin çok düşük olmasıdır. Bu sene fiatler yükselme- ğe başladığından gül bahçelerinin yeniden ihya olunacağına şüphe yok- tur. Gül yağının miskali 90 - 100 kuruş arasındadır. Hububat ve meyva bolluğu Bu sene vilâyetimizde hububat ve meyvalar pek bereketli olacaktır. Ha- valarn yağışı olması buna âmil olmuştur, Daha oraklara başlanma- mış olmakla beraber mahsul vaziye- tinin bolluğu çifçinin yüzünü şini- diden güldürmektedir, Maraş (Akşam) — Belediye ana caddeleri iki yıldır parke döşetrheğe baş- lamış idi. Ana caddelerin hemen hepsi ve kaldırımlar parke döşenmiştir. İm- kân görüldükçe ikinci derecede ehemmiyeti olan kısımlar da parke döşenecek- tir. Yolların ağaçlanması işine de hususi bir ehemmiyet verilmiştir. Bir çok yerleri çimenlenmekte ve ağaç sayısı gittikçe çoğalmaktadır. —— ——— — - - — 4 Temmuz 1937 e KADIN KÖŞESİ Hafif bir elbise Beyaz ipekli pikeden önden düğ- | meli elbise, Ür rerrrrrr Terre rrrErrrrrrErrrRErrrri ri İnebolu spor klübünün deniz gezintisi İnebolu (Akşam) — Spor klübü zen gin proğramlı bir deniz eğlencesi ter- tib etmiştir. Civar kasaba spor klüp- Jeri de bu eğlenceye davet edilmişler- dir. Dört temmuzda yapılacak olan eğlence proğramı arasında yüzme ve kayık yarışları vardır. Birinci, ikinci, üçüncü gelenlere muhtelif hediyeler verilecektir. İzmirde bir saralı denizde boğuldu İzmir (Akşam) — İzmirde Bayrak- li köyü denilen sayfiye yerinde denis banyosu almağa giden Meryem kızı 25 yaşında Raşel, yüzerken sarası tut muş ve sular içinden çıkamıyarak bo- Eulmuştur, Neden sonra Raşelin kay bolduğunun farkına varan arkadaş- ları telâşa düşmüşler, araştırma yap- tıkları zaman onun cesedile karşılaş» mışlardır. ECE!.. Tefrika No. 86 gece brakmamak... — Buna imkân yok dedim Mariya; anlamıyor musun?.. — Demek, muhakkak gideceksiniz?. — Evet, gideceğim! — Bu geceki toplantı bu kadar mü- him öyle mi?., — Onu bilmiyorum; fakat herhal- de gitmek mecburiyetindeyim!.. Kız, zabiti ellerinden tutarak çeki- yor... — Gelin Faruk bey; şurada otura- ımı biraz!.. Size söyliyecek mühim ba- zı şeylerim vari.. Yüzbaşı, saate bakıyor... — Mariya; saat on biri geçiyor... Hemen gitmeliyim!.. — Gelin diyorum size!.. Bu gecenin her dakikası bir asır kadar kiymetli benim için!.. Gelin, gelin dinleyin be- nil, avuçlarının içindedir... Perdelerin ara- sından ince bir ay ışığı sızıyor içeri.., Kızın esmer yüzünü, bu.ince ay ışığı- —— İma ısırıyor... Öyle muztarip, öyle hü- Şezlongun üzerine oturuyorlar... Kız | ağlıyor... Zabitin parmakları onun | man gölgesi altında görüyoruğ., aya — Faruk beyt. | Sesi boğulur gibi çıkıyor... Konuşa- mıyor âdeta!.. Kendini tutmağa çalı- şıyor... Haykırmamak için dudakları- zünlü bir hali var kil. — Faruk bey diyor çok bedbahtım!, Şu anda çektiğim ıztırabı tasavvur edemezsiniz!,, Yanıyorum, İçim yanı- yor Faruk beyi.. — Mariyal,, — Susun; beni dinleyin yalnız! Size bunları işlenmiş bir günahın he- sabını sormak için söylemiyorum şim- di!.. Ortada bir günah yok esaseni,. Ne &iz kabahatlisiniz, ne ben!.. İki- miz de biribirimizi sevdik!.. Sevenler, dünyanın en temiz insanlarıdır... Yal- niz daima hatırlamanız için söylüyo- rüm ki, zavallı bir kadını istemiyerek bedbaht ettiniz!.. Bir genç kızın haya- tını bozdunuz Faruk bey!.. Gözlerinden iki sıra yaşlar boşanı- yor... — Bu gece, sevdiği adam tarafın- dan bir hırsız bohçası gibi bir köşede terkedilmeğe mahküm olan bu kadın, unutmayınız ki bütün bunlara rağ- men ömrünün nihayetine kadar ge- ne o kendini bedbaht eden adamım aşkile yaşıyacak!.. Zabit, birdenbire yerinden fırlıyor... Gözleri küyük ve dumanlı... 5 Neler söylüyorsun Mariya?: BA Kız onu tekrar bileklerinden tuta- rak çekiyor... — Oturun Faruk bey; bitsin artık | bu komedya!. Gözlerini, pencereye doğru çeviri- yor... Üzerinde yıldızların parladığı gökyüzüne bakıyor... — Faruk bey; bu gece, son gecemiz değil mi? — Mariya!.. — Her şeyi biliyorum!.. Saklamağa sebep yok artık!.. Bu sabah İbrail ufukları aydınlanırken hududu geç- miş olacaksınız hepiniz!.. Biliyorum, hepsini biliyorum!. Ağlıyor... Hıçkıra hıçkıra ağlıyor... — Ne talihsiz kadınmışım!.. Az kal- sın bırakılan, terkedilen bir kadının son ıztıraplarını bile duymadan sİZ- den ayrılacaktım!.. "Tabiat sevdiğin- den ebediyyen ayrılan bir kadının göz- lerinde parlıyacak bir damla sıcak ya- şi bile benden esirgiyecekti... Kız, dudaklarını, zabitin ellerinin üstüne koyuyor... Öpüyor.. öpüyor... — Oh yamyorum, yanıyorum Fa- ruk beyi.. Zabit te ağlıyor gallba!.. Onun da esmer yanakları üzerinde İri göz yaş- leri parlamaktadır... — Demek?.. — Evet her şeyi öğrendim!.. Bu ge- ce saat on ikide niçin toplanacağını- Yadığınızı, şehri sessiz sadasız nasıl terkedeceğinizi!.. Hepsini, hepsini!.. — Mariya; nasıl öğrendin bütün bunları!.. — Bırakın şimdi sual sormağıl.. Nasıl öğrendimse öğrendim!.. Birdenbire gözlerini kaldırarak, za» bitin yüzüne bakıyor... — Söyleyin Faruk bey; bana haber vermeden, yüzünüzü göstermeden, son bir defa beni kollarınızın arasin- da sıkmadan kaçmağa nasıl içiniz ra“ zı olacaktı?.. — Affet beni Mariya; gizlemeğe mecburdum; çünkü emir almıştım!.. — Ah Faruk bey; o kadar askersi- niz ki!.. Benimle tanıştığınız günden“ beri daima, her zaman asker kaldır nız!,, Mesleğiniz insanlığınıza hep gar lebe çaldı. Demek emir aldınız diye © sessiz sadasız beni bir köşede bırakıp, © Allaha ısmarladık bile demeden çeki © ip gidecektiniz öyle mi?.. Ne yazıkl.. X Üzerinizde bu kadar da mı tesir bıra © kamamıştım!.. 4 — Mariya; yalvarırım sana; zelie mane hareket etme!,. Seni nasıl çık | | gınca sevdiğimi bilirsin! Ne yere | yım, başka türlü hareket edebilir miy*” dim?.. / — Çünkü emir almıştınız değil mi? — Mariyal. 4 e |