2 Mayıs 1937 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7

2 Mayıs 1937 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ı Bir Ingiliz binbaşı Hind fakirlerinin | | İ yıs 1937 avada dura MN — n adam, kend kendine yürüyen vazo! “iki mühim marifetini anlatıyor Yukarıda bir Hind fakiri mafsallarını kırarken, aşağıda Rasputine benziyen bir fakir ve korkmaz Dünyanın en yün tlerinden biri de Sorbon üni- | rsitesi şar d ilimler profesörü madam David tek başına ve yayan olarak dünyanın en hücra ve Avrupr medeniyetinden hili Çin, Hind hık memleketleri arasında bastan başk gezmiştir nunda hatır ve halk uyandırmı dığı bazı müheyyic malüma lâğa sayılarak tenkid edilmiştir. Ten- kid edilen yazılarının bir Kısmı Hin- distandaki Yoghi denilen fakirlerin yaptıkları insanın havselası almıyan işler ve marifetlerdir. Fakat kadın âlim gibi Hindistanın içinde seyahat eden, yahut vazife do- layisile gezen aklı başındaki İngiliz ler, tenkidleri muhik bulmayıp Fran- &2 kadınını müdafaz etmektedir. Bun- istanda uzun müddet £ müba- ve harikukr rimi değiştirdi. Cenubi Hindi Tintenite'de bulunuyordum. Pal ı vahşi adamlar | r Lâkin kadın âlimin yaz-| isminde bir Yoghi ile görüştüm. Elli vaşında bulunan bu adamı ilk defa pejmârde bir kıyafette gördüğüm za- zannetmiştim, Sonra ikalar yapan bir sey- kadar ahiple- Be. taciri raberimde 1 it ve İngiliz ve seyyahı vardı Havada bağsız duruyor! Öğle vakti idi, Yoghi'den bazı ma- ritetler göstermesini çiflik sahibi rica etti, Yoghi kabul etti. Marifetleri es- nasındâ fotoğraf çekilmesine itirazı olup olmadığını sorduk. Muvafakat cevabını verdi Yere bir çerçev bo kamış? diktil ade serildi. Yoghi bunun üzerine 1, Sonra üzerine tente gibi beyaz ir ır. Âdeta küçük bir ça- Jdi. Yirmi dakika geç- adamı «hazırmısın?» «evet» cevabı şeklinde dör 5 yattı a bir örtü çektile, dır meydana g© tikten sonrâ bir : diye'sordu. Çağırdan geldi, Beyaz Ö Yogbinin havada : yı ördü! ğunu hayre tle gö: N ME re havada idi, İngiliz e ii biri uzun bir sırık alıp hav& ei çi Yoghinin vücudu ile zemin arasında | ki boşluğu karıştardı. jaya tesadüf etmedi. k , e tamamile havada olup yerle hiçbir teması yoktu Sağ elini, dirseği ile yere dayanmış tutuyordu. Yalnız sarkıtmış ve bunun - tutmuştu. Çubuk © kadar ince bi yette idi ki 70 kilo ağırlığında vücü i havada tutmasına imkân yoktu. Bini yiyette idi. Gözle- 1 uykuda gibi 2 unfazamn nefes ak rini kapatmış ve mut ere makta idi, Hepimiz çi muayene ettik. Dört daki : ae adamı tekrar beyaz örtüyü Yogi! üzerin örttü. Bu defa bezin eti af Hepimiz gördük: Yogi yavaş yavaş yere dakikada yere > bezi kaldırdılar. Yoğ ayeneye davet yi garda 0 a- 8 ii birimin Hintli- dik ii ki hir ete nin ne elini, 7e d€ ayağı getiremedik. jik su ile u3i Cesedi ii yara) yi allâkta sol elini aşağıy& la ince bir çubuk un müddet ban, tabli ve yu- zda bulu- esi olanlar in muhtelif safhasi- Jar. nın fotoğrafın! m mıntakanın Beraberim. hükümet tabi vardı. Hintliyi 7 değeneğin Ül yene A kılaşmıŞ bir ce- Ortasına temiz bir £ irtü kaldınldığı zaman du- gm Sırık hiçbir ma br vaziyette başını | üvazene yaparak du- | sedin havada sorduk. muhtar? man (Akşam) — Böy Karsi öslerdir. lerine dönmüşlerdi r köy muhtarları Ve! devam eden Karama İ kursta konferans vere Halkevi nlerle birlikte gös Üzerinde kilolar ağırlığında demir halkalar taşıyan bir fakir buna imkân olmadığını söyledi, Başka bir marifet Yoghilerden birinin diğer bir mari- fetini daha nakledeyim: Lâhordan 40 kilometre uzakta birçok İngiliz zabiti toplanmıştı. Büyük bir otelin salo- nunda idik. Salon gayet kıy zolarla süslenmişti. Alay kumandanı da beraberimizde idi, Kumandan bu otelin sahibi olan zengin müslümana Yoghilerden biri marifetini gör“ mek istediğini ve bunun için bin rup- ye vereceğini söyledi Otelci meşhur bir Yo bize takdim etti, Br marifet gösterme- âlni rica ettik, Otel sahibi Yoghilere karşı ihtiramla muamele edilmesini bize takdim etti, Bir marifet gösterme-| sordu. Kumandanı karşımızda on met re mesafede bulunan vazolardan €n büyüğünün kendiliğinden . yanımızâ | gelmesini rica etti. | Kumandan dahil olduğu halde, hiç- birimiz Yoghinin bu marifeti becere- miyeceği kanaatinde idik. Fakat Yog- hi büyük vazoya bakarak «gel» diye emir verdi. Koca vazo salına sülla- na yanımıza geldi ve üç metre uzakta durdu. Hepimiz bayretimizden dona- kaldık. Sabahleyin otelin kavi vücut- lu dört hizmetçisi 120 kilo ağırlığın. daki vazoyu büyük müşkülâtie yeri- ne götürdüler! — 7. m meme mış ve mümkün olan süratle buray d Bu su | kike “Ittihad ve Terakki, nin son devirlerinde Suikasdlar ve entrikalar Tefrika No, 85 Yazan: Mustafa Ragıb Enver paşa, Talât paşayı tecrübe için hep birlikte uzun bir otomobil gezintisi yapmışlardı Enver paşanın kurduğu plân ne idi? plân tertib Bunun için şöyle bir etti; Talât paşa İle kapalı bir otomobile binerek yola çıkacaktı. Madem ki şeh- rin muayyen bir ye kurulduğu meçhul olan bir pusud 8 bahsedilmişti, Otomobili gâyet sürat- le hareket ettirerek - mümkün oldu- ğu kadar - şehrin mühim bir kısmını hep birlikte d ıklardı. Eğer ha- kikaten iddia edildiği gibi böyle bir pusu kurulmuş ise, 0 pusunun önüne geldikli n Talât p rengi değişecek, sadrazam bir tehlike karşı- sında ali lâzımgelen hareketi gayriihti; terecekti, Çünkü pu- suda bulunanlar yalnız Enver paşa aleyhinde harekete kar erdikleri için' otomobilin içinde Talât paşanın bulunduğunu farketmeden ateş ede ceklerdi. Bunu olan 'Talât paşa ya yolur ğiştirmeğe oteşebbü Enver paşaya şüphe vermemek için ses çıkarmıyacak, fakat tam pusu- nun önüne geldikleri sırada tavır ve hareketini değiştirerek biraz irkile cekti «Hemen şimdi yalıya geliniz!...» 3 paşanın bütün | 29 ziyet ve Har- i zam; l d1 i 10 ei düşünebilecek tikametini de- edecek, yahut Kısa bir zaman içinde Iki sulkasd te şebbüsü karşısında kalan baş kuman- dan vekili ve harbiye narızı Enver paşs Obi duğu- ek olduğ duğu: cih ederdi. Onun lin içinde Talât paşanır nu dışarıdan | ttirmer göre, bugün bu otomobili hazırlat» Enver paşa, Talât hareketlerini ve t tavırları dikkatle takib edecek biye nazırı bu plâ kurduktan son ra bir sabah Kuruçe deki yalısın dan Talât paşaya telefon etti ve — Çok mühim bir nieseleyi görüş mek üzere n şimdi yalıya gel niz. dedi, Tiât paşa, Enver pa tinden hiç şüphelenmen 1 mühim bis mesele için ken disinin çağrıldığını sandı, Enver pa şanın maksadı, hakikaten Talât pa» şa ile orada yalıda görüşmek değildi Binaenaleyh Harbiye nazırı, Aye yadan Kuruçeşmeye kadar kaç dak kada gelinebileceğini yakından bildi- ğinden Talât paşayı yalıda kabul ede- | rek birlikte oturup görüsmeğe ık için, Talât r nati hesab etti, O, otomobilinin sesini işit yalıdan bahçeye doğru çıkmı nacaktı, Enver paşa, sadriâzamın bütün bu nacağı vü hareketlerini tedkike başlamıştı « amın bu dave şanı kiki er pa dığı ve bi beraber bulunduğu arkadaşının iyetine teri tehlike a gör: yakır un nasıl dav tü, Gerçi Talât p: afaza et mec ekte, telâ ığın mu tirmek isteme » Olmuyac ikti. Fakat OE uh! vaziyetlerini o kadar ti ki t bir za e fevka- rda gösterdiği değişiklik! kavrıyabiles hi paşanın 1 bile otomobili wsından İçeriye girdiği dan bahç Talât paşa, istemiyerek otomobile bindi otomobilden inince En il selâmlağı v ettikten sonra 1 hakkında la Otomobil hareket ver paşa, harp vakala aldığı son haberleri sadras mağa başladı. Başkumandan vekili nin verdiği bu izahat, mahiyeti itibar rile mühim olmakla beraber, Talât Enver paşanın Yı erdiği tecrübe hakkında Şüphe yecek bir mahiyette idi: Sadra Sadrazân ver paşa, misafir — Beni çok bekletiniz, & birlikte gidelim, otomobil iç rüşürüz. dedi Talât paşa, gecik yordu. Harbiye nazırı kendi fon eder etmez h tık hep nediğir dinlediği bu tafsilât in olduğu kad adiyen konuşu- iruçeşmeden tram b ederek Karaköye a da mevz men ev mak İ gelmişti. Şu halde Enver paşanı sözünden bir şey anlam Talât | V paşa, otomobil içimde rahat görüşe- miyeceklerini ve bir det yalıda konuşmalarını teklif ett t paşanın paşa şimdi vaz isbütü Talât paşa; Karıköyden snra Köp- helenmişti. Demek ki in söz. | YÜYÜ geçeceklerini “tahmin ederkâh lerinde bir h Enver paşa tam bu sirada şoföre emir kendisile birlik 1 i ii. vermis ve Azapkapısına ten çekiniyord doğru gid caddesine şüphe üzerine ke: pısınt açtırdı ve s vaki yaparak otomobile binmesini te- min etti. Kendisi de Talât paşanın #olupa oturmuş n bindiği otomobili, Harbiye n mn yaver lerinin bindikleri otomobil tak Ve Talât paşanın otomobili ç - liye doğru yola çıklı rbiye naz maştı. y caddesin kadar gelmişle Uzun bir otomobil seyahatinden sonra... 1sr rna Enver otomobili ı Mahmudiye saptırmıştı, Talât paşa Harbiye nazi- nın şoföve verdiği bu emre hi etmekle beraber 608 çıkarmamış, En- 5 maksad razama bir emri ukariy& sürdü idiler. Enver pa olö tem Yold

Bu sayıdan diğer sayfalar: