Sahray ıkebirin kumları bütür Afrikayı tehdid e Her sene büyüyen çölü durdurmak Buğday ihracatında ” dördüncü mevkii alıyoruz Son hafta içinde buğday ihracatımız yeniden arttı Son bir hafta içi catı tekrar artmıştı. de buğday ihra- | tışı hesaba katac Son zamaı a | tinl5bintonay 5 LR için 16 milyar ağaca lüzum var Mısırın cenubunda bir kum fırtınası ve bir kasabayı kaplıyan kumlar İtalya Başvekili B. Mussolininin 'Trablusgarbe yaptığı seyahat bir kum fırtınası zamanına tesadüf etti. Bu münasebetle dünyanın nazarı dikka- ti bütün Rfrikanın mamureleri için bir Afet teşkil eden Sahrayikebirin kum kasırgalarına ve bunun tahriba- tana çekildi. Sahrayikebir kumları yalnız İtalya- nın Bingazı ve Trablusgarpteki imar we iskân işlerini ve müessesatını değil Afrikanın garbindeki ve Gine körfe- sindeki İngilizlerin ve Fransızların mamur müstemlekelerini de tehdid et- mektedir. Kum tepeleri fırtınaların sevkile Afrikanın büyük nehirlerinden (Nijer)e doğru ilerilemekte olduğun- dan bir gün bu nehrin mecrasını teh- Jikede bırakacaktır, 5 Şimdi İtalyan: ve: İngiliz ve Fransız gazeteleri hep bir ağızdan «Afrikadaki müstemleke ve mâmurelerimiz müthiş! bir düşman olan kumların istilâsı karşısında bulunuyor» diye bağırıyor- Jar, Büyük çölün eski hududu Bu gazeteler büyük çölün kum isti- lâsına karşı Avrupalı devletlerin elbir- liği ile ciddi mücadele açmaların israr- | la istiyorlar. Şmdiki halde Sahrayikebir kumlarının en ziyade tehdid ettiği | müstemlekeler Fransız Sudanı, Fildişi sahili ve Çağ gölü havalisi, İngilizle- | rin altın sahlli, Nijerya ve aş Mi müstemlekeleridir. yüz sene içinde Sahrayikebirin e rı mütemadiyen. İlerliyerek binlerce mamureyi harabe haline çevirdiği kumların içinde kalan büyük şehirle- rin bekayesinden anlaşılıyor, « GEski Arap coğrafya âlimleri Sahra- yikebir kumlarının hududunu 1460 ilâ 1490 senesine kadar mükemmel surette tesbit etmişlerdi. Bu büyük çö- lün şimdiki hududu Arab coğrafyacıla- rın gösterdikleri hududu çok geçmiş- tir. Senede bir kilometre On sekizinci asırda Tahna ve Gao ve Agades'in şimalinde birçok mamu- reler vardı. Buralarda milyonlarca ahali yaşıyordu. Şimdi ise buradaki şehirler ve köyler kumların altında kalmıştır. 35 sene evvel Dunkana havalisinde aslan ve fil gibi büyük av hayvanları varken şimdi burada ördek ve fareden başka mahlük yoktur, 1908 senesinde meşhur coğrafya âli- mi Tomson altın sahilinde ucu buca” ğı olmıyan bu büyük ormanı tesbit et- mişti. Şimdi bu ormandan az bir şey kalmıştır. O zamanki ormanlar şimdi step ve çöl bulunuyor. Son yapılan tedkikata göre on be- şinci asırdanberi Sahrayikebirin kum» ları her sene bir kilometre yayılmış- tır. Ormanların kalkması Bahrayikebir evvelce küçük bir çöl iken sonradan dünyanın en büyük bir çölü olmasının sebebi asırlardanberi bu sahranın civarındaki gayet eski or- manların yerliler tarafından tahrip edilmesidir. Yerliler ziraata başladıktan sonra ormanları kökünden baltalamışlar ve ekseriya yakmışlardır. Ormandan te- mizlenen yerleri yağmur mevsiminde ekmişlerdir. Bu arazinin inbat kuvveti azaldıktan sonra bir parça ormanı da- ha tahrip ederek yeni tarlalar açmış- lardır. Bu suretle eski ormanların yer- lerine savanlar ve steplere nihayet çöller kaim olmuştur. Ormanlar bal iken yağmurda mebzul yağıyordu. Ormanların bitmesi ile yağmurların da arkası kesilmiştir. Ormanın yağ- mur için ne kadar lüzumlu olduğu Sahrayikebirdeki tecrübe ile pek ba- Tiz sabit olmuştur. Arazinin inbat Kuvveti bittikçe yer- di ahali ziraatı bıfakıp hayvan yetiş- tirmek işine başlamıştır. Şimdi Sah- rayikebirin etrafındaki yerlerde hal kın bâşlıca medari maişeti koyun ve keçi yetiştirmektir, Milyarlarca ağaç Sahrayikebirin kumlarının önüne geçmek için yegâne çare henüz tahri- be uğramıyan yerlerde muazzam Or- manlar yetiştirmektir. Bu maksadla İngilizler ve Fransızlar Sahrayikebir. ile Gine körfezi sahili arasında 1370 mil uzunluğunda ve 714 mil eninde bir orman mıntakası vücude . getirmeği düşünüyorlar. Bu ormanda ağaçların biribrinden 180 santimetre uzakta kalmasına lüzum görülmektedir. Bu hesap üzere bu muıntakada tam 15,914,000,000 ağaç dikmek lâzım geli- yor. Bu kadar ağacı bulmak ve dikmek çok büyük masrafa muhtaçtır. Lâkin bu gibi çarelere müracaat edilmediği takdirde Sahrayikebir kumları bütün Atrikâyı harap edecektir. — F, Karaman - Bıçaklı ş0sesi Karaman (Akşam) *-— Karaman Bıçaklı yolu inşaatı bitmiştir. Nafıa mühendislerinden biri yolun yapılma- sına nezaret etmektedir. “AKŞAM,ın Çocuklar için tertib ettiği resimli i müsabaka Hayvan resimlerinin neşri bitti Evvelce de bildirdiğimiz üzere, müsabakaya iştirak etmek için (20) tane resmi biriktirmiş olan- Jar, resimlerde gördükleri hayvan- ların (hangisi / hangisine düş- man) ise onları yanyana yapıştı rıp aşağıdaki adrese göndermeli- dirler: «Akşam gazetesi Çocuk dünyası resimli müsabaka memurluğuna» Dikkat: 1 — Gönderilecek mektuplar- deki isim ve adreslerin okunaklı olması, * 2 — Neşredilen (20) tane Tess min tamam bulunmasi şarttir. buğdüy ihracatina“bir dürgünlük a: olmuştu. Birkaç gündenberi İngiltere, Belçika, İsviçre firmaları tarafından buğdaylarımıza talebler başlamıştır. Bu taleblerin, geçenlerde de yazdığı- mız gibi, Avrupadaki buğday stokla- rının tükenmesile büyük bir alâkası yardır. Bu yüzden buğday fiatlerinde | bir yükseliş baş göstermektedir. Eks- | tra ekstra malların kilosu 6 kuruş 30 | paraya, sert malların kilosu 7 kuruşa kadar fırlamıştır. Maamafih bu fiat yükselişi, yalnız talebler artmaâsın- | dan ileri gelmiyor, Anadolunun her tarafında yağmurlar. yağdığı için, | köylerden şehirlere az mikdarda buğ- day naklediliyor. Yağmurların bugünkü piyasa şart- | larına göre, bu kadar zararı oldu; : nu kabul edebiliriz. Fakat ziraatçi İ gözile, bu mevsimde yağan yağmur- | ların ekin üzerine büyük faydaları | | | | ! | İ olduğuna şüphe yoktur Bu sene ne kadar buğday çıkaracağız ? Bu seneki rekolte hı kati bir.şey söylemek mümkün değil- dir. Fakat buğday ziraati için pek el verişli geçmektedir. Bu sene buğday | para ettiği için, zeriyat sahasi geçen seneye nisbetle daha geniştir. İ © Yalnız son günlerde, Çukurovadaki | ekin vaziyetinden endişe ediliyordu. Son yağmurlar bu endişeleri ortadan kaldırmıştır. nda henüz lerinde ekin mikdarı az olarak tahmin edilmektedir. Diğer İbuğday muntakalarında ekin sahası yu- karıda yazdığımız gibi geçen seneye nis- betle daha geniştir. Geçen sene 3 mil- yon ton Kadar buğday elde etmiştik. yağmur vaziyeti böyle devam ederse, bu sene 3 milyon tondan fazla buğday istihsal edileceği çok ümid ediliyor. Ne kadar buğday sattık? 936 senesinin 10 aylık istatistikle- rine göre, buğday ihracatımız 8 bin küsür tonu bulmaktadır. Halbuki buğ- day ihracatı 936 senesinin son iki ayında ve bu senenin ilk aylarında daha ziyade artmıştır. Bugün bu ar- ! Dün geç vakit Çubukluda bir aile faciası oldu, bir erkek ötedenberi kıs- kandığı karısını sustalı çakı ile muh- telif yerlerinden. ehemmiyetli surette yâraladı, Vaka şöyle olruştur: ! Çubukluda” oturan Mahir vazifesi itibarile.hemen hiç bir gece evinde bulunmamakta, nihayet gündüzleri | zevcesile (oturabilmektedir. Mahir; kendisinden oldukça genç bulunan karısı Sadiyeyi çok sevmekte ve kıs- kanmaktadır, Bu kıskançlık yüzünden daimi bir vehim altında kalan bu sinirli koca; edilebilir. Maamafih ccncbi g rinin “yazdıklarına göre. Türkiyenin ihraç kabiliyeti bundan pek çok faz- ladır. Bu. gazeteler Türkiyenin buğ- acatında dördüncü mevkii tu- ni: yazıyorlar: Birinci derecede, Kanada geimekte- dir ki; ihraç. kabiliyeti 6 milyon 450 bin. ton. hesab edilmektedir. İkinci derece de Arjantindir. İhraç kabiliye- ti 5 milyon tondur. Üçüncü derece de Avustralya “gelmektedir. İhraç kabi- liyeti 3 milyon tondur. Dünya buğday ihracatında dördün- cü derecede gelen Türkiyenin ihraç 0 bin ton olarak hesab kabiliyeti de edilmektedir. Tuna memleketle yani Romans ya istan, Maca- ristanın ihraç kabiliyeti 250 bin ton- dur. Türkiyenin Dünya buğday ihra catın rmevkile namzed görülmesinin baş ziraatinde, ve ti dakârlıklardır. Demiryollarının nakliye tarifelerin- de yaptığı tenzilât, Zirgat nın birkaç j silo yapması, buğ- daylarımızın - cinslerine göre tefrik edilmesi, Avrupaya temiz ve tiplere gö- re ayrılmış buğday ihraç edilmesi, buğs day ihracstının artmasında mühim âmillerdir. Eğer vaziyet böyle devam ederse, yani ağustosa kadar kurak- lık ve tabii bir âfet zuhur “etmezse, Türkiyenin dünyanın belli başlı ihra- catçıları arasında kalacağına şüphe yoktür. ; Sulama işlerine verilen ehemmiyet bu sahadaki ümidlerimizi arttırmak- tadır; Bilhassa Konyanın iki yerinde yapılan. barajlar yapıldıktan sonra, 'Konya ovasının istihsali iki misli ar. tacaktır. Bir taraftan sulama işlerinin ta- hakkuku, diğer taraftan da-başveki- dimizin ziraat plânları ve kombinalar fikri tatbik sahasına geçtikten sonra Türkiyenin dünya Bulgar ihracatçı ları arasında, dördüncü değil, daha ileri mevkileri alacağına şüphe etme- meliyiz, H.A sebebi buğday retinde yaptığı fe- Bankası Kıskanç bir koca karısını ağır surette yaraladı Carih yakalandı, kadın hastaneye kaldırıldı son . günlerde bazı sebebler altında olarak Sadiyenin üzerine daha fazla düşmeğe başlamıştır. 'Dün akşam - “karısının»misatirliğe gideceğini haber alah Mahir fabrika dan ayrılmış, kadının yolunu bekle- | miş ve küçük bir münazaayı mütca- kib Sadiyenin üzerine atılarak sustalş çakısını gelişi güzel birkaç defa sap-| Jamıştır, Hadiseden haberdar olan zabıta, Mahiri derhal yakalamış, Sadiyeyi de tedavi altına aldırmışlır. Tahkikat 3 — Bu müsabakaya aid mek- tuplar (1 mayıs 1937 cumartesi) günü saat 17 ye kadar kabul edi- lecektir, Balıkesir : (Akşam) — Resmini gönderdiğim yavrular, Balyeya üç saat mesafede Akbaş isminde ufak bir köyün üç sınıflı mektebinde ihtimam ile yetiştirilen köy çocuklarıdır. Bu küçük yavruların bu kadar temiz ve güzel olarak yetişmelerinde mektebin, Bayan Necmiye ve İffet adındaki iki çalış ken öğretmeninin büyük şeref hisseleri yardır. e e “ v