» j mânalı 'bikan gözlerine fazla bir 15. | sarlamış bulunuyordu. Ötedenberi ta- | Münir Nureddin ve arkadaşları tara- Me > era 4 İ Ter ğle dilemişti. madikları bir genç çocuk wardı: Ah- | fından Türk musikisi ve halk şarkıla- » U 3075) Çimenin 14.6) İ Belo gecesinin sarhoşlüğu çöbük | med. Bu iyi, namuslu, uslu bir genç- | rı Saat ayarı, 21,15: Orkestra, 2215: s8 İtikat & ir. 10,50 geçmişti. Paket kureltığı isi bir türlü | #.- Yalnız bir kabuhati vardı, abdal- | Ajans ve borsa haberleri ve ertesi gü- kB 10,501 Şark |» 119 silmek kebil değildi. Çünkü Fahri | dı. Açık göz hizmelçiden korkan Hâ- | nün programı, 2230: Plâkla solo- şimdi tazelenmiş bir ümit ile açik | rika'için Ahmed aranıp ta bulunamı- | lar, opera ve operet parçaları, 23: Para (Çek finti-. ) bir hücemea geçmişi. Görüşlükleri | yacak bir valedöşambr teşkil edi- | Son. Paris 17,29,65| Prağ 22,74,59 zaman mutlaka Hirikanın ince par- | yordu. Zaten şimdi kadın hizmetçi 15 Mart 937 Pazartesi Londra 615,50) Berlin 197,25 maklarını avucunda münkün «iğu- İ yerine bir valedöşamlr kullanmak İstanbul — Öğle neşriyatı: 1230: Nev York 79,15,—| Miadelk || 114950 ğu kadar çök znuhulara etmeğe ça- | daha moda, daha modern telâkki edi | Plâkla Türk musikisi, 12,50: Havadis, di 0 vi Uışıyor, bep beriber ailece. sinemaya | miyor teuydu? 13/05: Muhtelif plük neşriyatı, 14: Atina 889520 Belgrad — 34,16,84 gittikleri zaman yerini Hfriknmın ya- Ertesi gün Ahmeü eve geldi. El işe | Son. eş 34817 Zoti 4,19,33 mına isübet ettirmeğe çelşarik ke- | yakışıyordu. Çalışkandı. Yalnız biraz | (o Akşam neşriyatı: 17: İnkılâb ders- Brüksel (| 47116) Pengo 4,3B,66 ranlığın mazur gösereceği stalara | sersem olduğu pek göze çarpıyordu. | leri, Üniyersiteden naklen, Receb Pe- A i 145/30 Bükreş (| 108,53,— Her akşam bir hikâye Hirtka üç uydanberi “maruz oldu- ğu iücuma artık mukavemet eğlerni- yeceğini hissediyordu. “ İptida bu bir şaka gibi başlarmştı. Br'balo gecesi, biraz fazla şampanya , işmeklen ileri | katsizdi. ilde karmadığı bardak, ta | Konferans: Ordu ayları Selim Sirrı | | Bu müsabakada kazanacak 22 || is doal naki ça gelen bir zevzeklikle Fabrinin yüzü- | bak, çiçeklik kalmıyordu. İşte gene | Tarcan (İtalyada maarif), 20: Mü- küçük okuyucumuza (50) lira e 9.—İTÇ. Merkez N ne biraz fazla gülmüş, elini elinde bi- raz fazla bırakmış ve çapikın bir mâ- na slan siyah görlerini delikanlının lezzet almağa başlamıştı. İptidaları hiç olmıyacak bir şey gibi omuz dil kerken şimdi ne olur sarki? diyordu ve içinden bunu geçirirken, korkmuş gibi, hemen başka bir hulyaya atılı- | Fakat bu hulya büyük bir sebat | nım kalbide Fahriye o kadar taraftar» lık ediyordu ki genç kadın nihayet Dirayetli uşak |, ediyordu. Ufak birtecrübe Hirikays varak yerine alık bir hizmelçi bul- maktan başka bir çaze göremedi. Marikayı savmaklan hiç mütöessif ohmyacaktı. Zaten tembelâi ve dik- böyle bir çiçekliğin kırıldığı günde Hirika Marikaya yol verdi. Yerine getireceği hizmetçiyi de ta- Hârika Ahmedie biraz meşgul dursa onu yoluna sokacağını ümit Ahmedden çekinilecek hiç bir şey ol- madığım temin etmişti. Kendi ken- dine; — Bu sik “oğlanı iyi buldum! Diye güldü ve aklını pek beğendi. Fahri p gece hayatının en büyük ; 14 Mart 937 Pazar İstanbul — Öğle neşriyatı: Saat 12,30 Piükla Türk musikisi, 12,50 Ha- | 135 Muhtelif plük neşriyatı, | vadis, 14 Bon. Akşam neşriyatı —ı18,30: Varyete musikisi: Ambasadörden nsklen, 10/30: zeyyen ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şatkiları, 20,30: Ömer Rıza tarafından arabca söylev, 20,45: ker tarafından, 18,30: Plâkla dans mu- sikisi, 19,30: Çocuklara masal: İ. Ga- tib Arcan tarafından, 20: Rifat ve ar- kadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, 20,30: Ömer Riza farafından arapça söylev, 20,45: Sa- dye ve arakadaşları tarafından Türk | musikisi ve halk şarkıları, Saat Ayarı, 21,15: Şehir tiyatrosu dram kısmı (Ri- gölette), 22,15: Ajans ve borsa haber- AKŞAM'ın Çocuk dünyası tarafın- dan çocuklar için tertip edilen müsabaka tafsilâtı mükâfat tevzi edilecektir 3 — (20) tane hayvan resminin neşri bitlikten sonra küçük oku- yucular topladıkları bu resimleri önlerine dizerek dikkat edecekler ve BİRBİRİNE DÜŞMAN OLAN hayvanları yanyana (yapıştırıp isim we adreslerile beraber (Ak- şam gazetesi ÇOCUK DÜNYASI i Im! demekten çekinmiyordu. Filhaki- | #rk sık çaya davet etmekten geri kal- SERA PARA. İNİ 2550 — ka, başbaşa çayı içmemeğe hiç bir se- | muyordu. 600 1200 bep yoktu. Ahmed evin hizmeline o kadar alış || ri 1400 1700 Fakut Hürika bu çay İçin Fahri- | mış ve saflığı ile Hârikanın o kadar 1604, 1600 nin davet ettiği apartımana gitmek | itimadını kazanmıştı ki Fahrinin ge | Bende cesaretini kendinde bulamıyordu. Ha- | diği günlerdecnu biribahane'ile sav- 2 deti bittikten sonra hepsi birer birer tetkik edilecek ve resimleri doğru olarak sıraya koymuş olan- lardan 122) kişiye sıra ile şu he- diyeler verilecektir: Lira Birinciye 10 lira 10 Z nci ve 3 üncüye beşerlira 10 istanbul 13 Mart 1937 (AEŞAM KAPANIŞ FİATLERİ) Esham ve Tahvilât Ünitürk( 19,62,50| Bankası 96,50 ». 15,15) Anadoluhis. 23— Sola oo 64,66,25İMoskova | 24,54— İSTANBUL Ticaret ve Zahire Borsası 13/3/937 435 — 435 — “5 — 427. — 21 20 26 20 ciddi bir çare sramak mecburiyeti | kasında hafif bir kombinezonla güz- 4 kişiye © ikişer buçuk lira 10 || Ver iş i duydu. lerinin rimelini sürerken, birdenbire 5 kişiye ikişer lim 10 || Ye n Olsa olsa, bir gün Fahriyi kendi | Ahmed içeri girdi. 10 kişiye birer Mra | 10 || ea re — apartımanına çaya davet edebilirdi. | Hârika hiç beklemediği dakikada Xekin o 50 GİDEN 4 Hizmetçi kızı bir bahsne ile bir ta- a N rafa, yollar ve kapıyı başka hiç kim. | Tâşe duydu. Âdet korkmuştu. ÇOCUKLAR. Yapak 230 Ton © ; seye açmazdı. Çay da hiç bir tarize uğra-| £ Hirikanm korkamakta hakkı vardı. Müsabakaya sait ilk sesim 20 $İ Razmol > 48 madan rahat rahat içilirdi, Ahmed kapıyı vurmadan içeri gir Mart Cumariesi nüshamesde ç- |İ Tikik 3> Fukat Marikayı nereye ve nasil sa- vabilirdi? Böyle bin bir dölabın içine girmiş çıkmış, tecrübeli bir şeytan kacaktır. Her gün bir (AKŞAM) Buğday Liverpul 6.13 Ke kızın gözünden âdet hllâfındaki bu | nesebetsizliğe meydan vermemek için 23 Nİ a Buğday Şikago 628 > Buğday Vinipek 6,04 > san Arpa Anvers 532 » Misir Londra 336 » Keten tohumu Londra 727 » Fındık G. Hamburg 79,08 » Fındik £ Hamburg 7851 » ” meğe başlamıştı. .«Malka limanında donanma amira- Yazan: İSKENDER FP. SERTELLİ Salih rels nihayet aradığını buldu.. | Wi amcam asaletlü Kalita eyaleti du- Ki eze Genç kadının koynundan meşine | kası don Frederik Hanrikese» inanmiyorum. a buralara ne e garılmış bir mektup çıkardı. (Arkası var) same Sany HEDE — Evde söyledikleri yalandı. Şimdi | (o Bu-mektupta neler yazılıydı. kime | (Açık Konuşmalar: o best bırakalım! Kaç gündenbesi bu- | Sözünden bile müteessir olmıyan | © Kemal reis Karacanın sözlerini işit la herkesi meraka d kep DAL Çi li) ? kaldı N bakışta me: üşüren ( mektup aldım. | — Dün gece gedik. Biayitin | mami vi: bu şüpheli mektubu derhal Kemal | adresi ver adım maalesef okuyamadı. İ hakkında bu genç kaptana iesb een (| | — Ben ölümden korksaydım, yola a a yan göl) Şök İba; | © > Sökmen deniz hidizmei didem A am ii yünden esdi Gö gem iie bin tane yalan söylü- | Geminin güvertesini korkunç ee e rn N uyamadığımı söyledi. ğim bir erkeğe yardım etmek Üzere | ”“Peceb vela : eri cü Allons, Navar kralının kızile evlene- Gol İS Receb söze karışta: "Kemal reis meşini açtı. mektubu rek islâm aleyhine ittifak etmiş va müs- — Ben şimdiye kadar ömrümde bir ri — Müsande ediniz de şu fetlanın | meydana çıkardı. Fakat, unu Kim | yünanların idaresi ele da bulunan (Lo kadına işkence yapmadım Fakat, | —— üç di üzerini arıyalım ...Pek sıkı sarılmış. | okuyacaktı? zitanya) ve (Merida) şehrini zapt ve isti- mel. m seni geminin ii buradan Kemal reis, kaptarıların en yaşlısı Mektup ispanyolca yazılmıştı. lâ eylemişti. O devirde (245 - 250 H.) reğine saçlarından asarım! | gideceksin! olan Salih relse seslendi: 'Doranmada Rüstem gibi ispanyol | islim devletinin başında beşinci Endü- Ni Diye bağırdı, — Evet. Burada bir kaç gün bekli- | © Haydi babalık. ara bakalım şu- | ca konuşanlar çoktu. Fakat, yazısın | lüs sultanı Abdürrahman bulunuyordu. İ Kemal ves hâlin » güne ka. Yk a Zİ ai a Si kan, vr ç gesi — Bir kayfe gelip beni alacak bu- ipne ok mutaassıp bir adam- | hüdasını çağırdılar. mektubu okuma- | müslümanların meşhur denizcisi (Abdül i dn yökkelanan bu kadının tavrı, vas. ve d. Ş sini errettier. Mühtedi Mahmud | burn) şehir kapında sehid ölmin Te Ki veti ve bakışları bütün Türk denizet. | — O Kayık seni nereye götürecek? | O güne kadar bütün ömrü denizde | mektubu okumadan; b Yİ e LA RL lerini şüpheye düşürmüştü. Donan- x.anın bir tuzağa düşürülmesi hik valini düşünen Kemal tele, prenses “sona adını taşıyan bu kadını İşken- “Can ziyade korkutmak suretile söy-. leleceğim umuyordu. — Ötesini sormayın bana! Bu, yal- miz beni alâkadar eden bir sırdır, * — Söylersen, ne kaybedersin? — Söyliyemem.. bu sırı vermemek için, başımı kaybetmeğe razıyım, Verona, saçlarını gösterdi: geçmiş, eline bir kadın eli bile deyme- mişti, Fakat, amiralin sözünü kıra- madı. İspanyol dilberinin yanına 60- kuldu. göğsünün diğmelerini çözdü ve elini genç kadının koynuna soka- rak araştırmağa başladı, — Kralın imzası var bu mektupta. Diye mırıldandı. Kemal rels sabırsızlık içinde bocali- yordu. — Önce kime hitaben yazıldığını söyle de, bu kadının nereye gitmek tür, (Abdülhamid) o devirde İspanya- nın Çölikıye sularında yillaren düşmana meydan okumuş ve Barbaroslar, Tur-