17 Şubat 1937 AKŞAMDAN AKŞAMA ; — men Belediye geliri için İ Son Posta gazetesinde «Güzel İs- tanbulu fena tanıtmıyalım» serlev- hası altında yazılar çıkıyor. Belediye işlerini pek yakından, âdeta içinden tanıyan âşina hir kalemin yazdığı bu makaleler silsilesi, İstanbul beleği- yesinin son on yıllık icraatını alkışlı- yor, diyor ki: «İstanbul, yarım asırdanberi hiç bir devirde bugünkü kadar bakım görmemiştir. İstanbul yarım asırdır, bu son on sene içinde olduğu kadar muntazam idare edilmemiştir...» Boşuna tenkidden hoşlanmayız amma, yukarıki satırları bizzat Bele- diyenin bile mübalâğalı bulacağına eminiz. İstanbul şehrinin yarım asır- lık bilânçosunu yapmağa hacet kak madan bu şehre büyük himmetler sarfedildiğini, İstanbulun cadde, park, meydan gibi bugün göze görünür bir çok yerleri daha önceden yapıldığını söylemek hakşinaslık olur. Nasıl ki on senedir hiç bir şey yapılmadığını iddia etmek de adâletsizlik sayılır. «İstanbul yarım asırdır bu derece bakım görmediz diyebilmek için, şeh- ri dolaşan bir adamın gözlerine ne çeşit bir gözlük takması lâzım gelece- ğini tayinde âciziz. Bilâkis, İstanbul, umumi manza- rası itibarile «bakımsız bir şehir» dir. Bunun sebebi, bakılmaması mi, bakılamaması mıdır? Cevabını ayni makalede buluyoruz. Diyor ki: «Topu topu altı milyon va- ridatı olan bir şehrin bundan üstün idare edilmesine imkân yoktur.» İşte şimdi meselenin şekli değişir. «Bundan -üstün idaresi mümkün ol- mıyan» bir şehir iyi idare edilen şehir demek değildir. Hiç şüphe yok ki bu bakımsızlıkta parasızlık - tek rolu değil - en büyük rolü oynuyor. Bu hakikati, iki gün evvel bu sütunda açıkça yazdık. İslanbul şehrinin varidatından 900 bin lira hastahanelere gidiyor. Bu bir haksızlıktır. Hakikaten hiç bir şehir | yoktur ki gelirinin beşte birini hasta- | neler sarfetsin. Bu demek değildir ki | İstanbuldan o hastaneleri kaldırmalı dır. Bilâkis, bugünkü ihtiyaca yetiş miyen #ıhhat teşkilâtını o çoğaltmak lâzımdır. Fakat bütün bu ağır yükü İstanbul şehrine yüklemek doğru mu- | dur? İstanbul hastanelerinde yalnız şeh- rimizdeki hastalar değil, en ziyade memleketin her tarafından gelen hastalar tedavi ediliyor. Bunlarm masraflarını, İstanbul şehri değil, devlet vermelidir. Eğer hükümet, bu btr milyon lira- ya yakin masrafı kendi bütçesine alır. sa hem hastahaneler daha fazla iyi- leşir, büyür, tekemmül eder, hem de İstanbul bu para ile yollarını yapar. Belediye bu yolda teşebbüste bulun ; aa ranaanaasassaarana manda etlerini ayırmak için Kssaplarda “koyun eti ile keçi, sığır ile manda etini ayırmak hususunda halkın güçlük çektiğinden ötedenberi şikâyet edilir. Belediye, bu şikâyeti nazarı dikkate alarak yeni bir tedbir almıştır. Bu tedbir keçi ve manda etlerine kimyevi bir renkle ve yeni bir dam- Fazla mükâleme Belediye telefon konuşmalarını azaltacak Belediye, daire ve şubelerinde tele- fon mükâlemelerinin haddinden fazla arttığını görmüş ve şimdiye kadar şid- detli emirler verdiği halde telefon mükâleme adedi azalmamıştır. Bil hassa 935 senesinden sonra mükâle- melerin geçen senelere kıyas edilmi- yecek dereceyi aştığı görülmüştür. Bu vaziyet karşısmda belediye reisi- nin imzasile bir tamim yapılmıştır. Tamime göre, belediyedeki bütün telefonların (kaldırılması düşünül müştür. Fakat belediye şubeleri ara- sındaki irtibatın temini için buna im- kân görülmemiştir. Bundan sonra telefonlar büyük san»| trallara bağlanacak ve memurlar, yal- | rız resmi iş için telefon edebilecekler- | âlr. Hususi mükâlemeler, santrallar | tarafından kontrol edilecek, mükâle- me parasi telefonu yapana tazmin ettirilecek, ayni zamanda memurun siciline geçirilecektir. Santral olmıyan belediye -şubeleri- nin yapacakları mükâleme adedi de belediye reisliği tarafından tahdid edilecektir. Bu adedi geçen müküâle- meler için şube müdür ve şefleri mesul edilecektir. Şehirle arası mükâleme- ler yalnız belediye reisi tarafından ve yahut belediye reisinin müsaade- sile yapılacaktır. Borsada vaziyet Unitürk tahvilleri dün | bir miktar düştü Ünitürk tahvilleri dün birdenbire sukut etmiştir. Buna sebep Pariste çıkan bazı gazetelerin tahvillere ait ödenme şekli üzerinde bir takım tah- mini yazılar yazmalarıdır. Dün Paris borsasından gelen telgraflar tahvii- lerin orada 280 franktan muamele gördüğünü göstermektedir ki, sukut İ bir hafta evveline nazaran 15 - 20 frangı geçmektedir. Tahmini yazıla- rın yanlış tefsiri İstanbul borsasında da Ünitürkü 100 kuruş kadar düşür- müştür. Dün birinci 21,40, ikinel 20,40, üçün- cü 20,20 liradan muamele görmüştür. Bununla beraber vaziyetin yakında kendiliğinden düzelerek tahvilâtın tekrar normal kıymetini alacağı zannedilmektedir. Anadolu demiryolları tahvilâtı üze- rinde dün kambiyo borsasında çok hararetli muameleler, mübayaacı ve tellâllar arasında münakaşalar göze çarpmıştır. Tahvilât faizlerinin öden- me şekli etrafında Ankarada yapılan müzakerelerden sonra keyfiyetin im- za ile tahakkuk etmesi dünkü satışla- rın hararetli geçmesine sebep olmuş- tur. Dolayısile tahvilât ta yükselme- ye başlamıştır. Obligasyon dün 39,56, mümessil senetleri 42,50 liraya çık- mışlardır. ga ile damğa vurmaktır. Damğa hay- | Bir i#çi parmağını makineye.kaptırdı vanın birkaç yerine vurulacak, ka- saplar bunu kaldıramıyacaklardır. Belediye bu mfksatla Avrupadan bir makine getirtecektir. 937 bütçe sine bu hususta tahsisat konmuştur. Hasırerlarda bir makarna fabrika- sında çalışan Mustafa, parmağını mâ- kineye kaptırarak kestirmiş, zabıta ta- rafından Cerrahpaşa hastanselne kal- dırılmıştar. e Hastalığın iyisi olmaz amma büy Amca, bazısı da pek kötül... AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ Sabıkalılarla mücadele Polis dün de 14 tavcı yakaladı Emniyet müd bıkalılarla mücadeleyi gün geçtikçe kuyvetlendirmektedir. Dün de İstan- bulda, tavcılık suretile ötekinin beri- kinin canını yakan bir takım sabıkalı- ların yakalanmaları içim Emniyet mü dürlüğünce emir verilmiş ve bu işle uğraşan 14 kişi daha yakalanmıştır. Bunların arasında yeni suç işlemiş olanlar hakkında tahkikat evrakı tan- zim edilmiş olduğu gibi, diğerleri hak- rında da mevcut kanunlar ahkâmı tatbik edilecektir. Bu tavcılar, lâalettayin, âdi bir te- nekeyi gümüş, plâtin, sarı tenekeyi altın, adi taşı elmas, pirlanta, sofra muşambasından yapılmış muşamba ları İngiliz muşambası diye halkı iğ- fal ederek soyanlardır. : * Dayak iddiası Iki jandarma mahkeme- ye verildi Bakırköy, İstanbul arasında işliyen bir otobüs Bakırköyünden Mevlüd adında bir jandarıaa ve yanında İs- tanbula getirmekte olduğu bir mev- kuf binmiştir. Otobüste jandarma ya nındaki mevkuf için bilet almış, ken- disinin jandarma olduğunu söyliye- rek bilet almak istememiştir. Biletçi Kâzım yolda bir polis karakoluna mü- racaat etmiş, karakolda polis komise- ri, jandarmanın bilet parasıni kendi- si vererek bunların kavgalarını hal- letmiştir. Biletçi Kâzımın iddiasına nazaran otobüs İstanbuldan Bakırkö- yüne döndükten sonra akşam üzeri jandarmalar kendisini oyakalıyarak karakola götürmüşler ve yolda bilet alması için jandarma Mevlüdü sıkış- tardığını ileri sürerek jandarma ka- rekolunda kendisini dövmüşlerdir. Biletçi Kâzım bu iddia ile zabıtaya müracaat etmiş ve yapılan muayene- sinde kendisinde döğülme eserleri gö- rülmüştür. Kâzımın iddiası Üzerine karakol onbaşisı Ali fle süvari Jandar- malarından Süleyman asliye dördün- cü ceza mahkemesine verilmişlerdir. Yapılacak muhakeme neticesinde me- selenin hakikati anlaşılacaktır. - Belediye zabıtası Bütün maaşlar ücrete tahvil edildi Belediye zabıta memurlarından bir kismı maaş, bir kısmı da ücret almak- ta idi. 937 bütçesile bütün maaşlar ücrete tahvil edilmiştir. Ancak belediye zabıtası işlerini gö- ren emniyet müdürlüğü altıncı şube- sinin müdür ve memurları gene maaş alacaklardır. Ücret alacak olan memurların kad- rosu da tesbit edilmiştir. Yeni kadro- ya göre 70 lira ücretle 4 baş memur, 40 lira ücretli 6 baş memur, 40 lira ücretle belediye tahsll şubelerinde ça- lışan takibat ve icra memurları, ve 50 ira ücretli de 250 belediye zabıta me- muru' tesbit edilmiştir. Belediye zabıtası teşkilâtı ihtiyaca kâfi gelimemekle barâber, bu sene de Arttırılamıyacaktır. sw Yahub bir dişağrısı insana dün- mi i üğü şerirler ve sa- Iplik meselesi Fabrika sahip- lerile inhisar idaresi anlaştı Snayicilerin iplik derdi kökünden halledilmektedir. Dokumacılar arala- | rından bir heyet seçerek mevcudiyeti- | ne şiddetle ihtiyaç hissettikleri cins | ipliklerin kendileri tarafından idhali- ne müsaade edilmesi hakkında şehri- mizde bulunan iktisad vekili bay Ce- 1âl Bayara bir dilekte bulunmağa ka- | rar vermişlerdir. Dokumacılar en çok 20 numaradan 24 numaraya kadar olan ince ve kıy- metli ipliklere ihtiyaç hissediyorlar. Bu cins ipliklerin mevcud narh üze- rinden ithaline şimdilik imkân gö- rülmemektedir. Çünkü bu iplikler çok! pahalıdır. Binaenaleyh narhın fev- kinde bir fiatle ithali icabetmektedir. Mevcud buhran karşısında sanayici- ler buna razı olmuşlardır. İplik ithal ve dahilde teyzlatını ü- zerine almış bulunan uyuşturucu mad-i deler inhisarı da bu ciheti tetkik et- miş; sanayicileri düşünce ve taleple- rinde haklı bulmuşlur. Bu münasebet- le uyuşturucu maddeler inhisarı bu cihetin iktisad vekâletine bizzat ken- disi tarafından arzodilmesini muvafik görmektedir. Bu karar sanayicileri çoki memnun etmi - Dolandırıcılık mı? 15 bin liralık mal topladıktan sonra dükkânlarını kapamışlar EBinniyet müdürlüğü İkinci şubesi ! mühim bir dolandırıcılık iddiası hak- kında tahkikata el koymuştur, Bu iş- | te suçlu olduğu ileri sürülen iki Er- miktar ji Sahife 3 İSTANBUL HAYATI: Yaş bahsi Kadınlı, erkekli bir aile toplanlı- sında dereden tepeden konuşurken yaş bahsi açıldı. Herkes o güne kadar sürüklediği ömrün bir tarihçesini ya- pıyordu. Tabii bayanlar da en bir izllâl yaptıktan sonra birer diler, Eh, herşiy ka rarında olursa itiraza mahal kalmaz. İ Fakat ev sahibinin dostlarından bir beyan o kadar ilerisine vardı ki, âde- ta deveyi pire yapmağa ka! resindeki altmış yılın çaprası! ni her halde unuttu ve hayatın cı basamağında ayak diredi, durdu. Ne diyelim?.. İtiraz edecek değiliz ya... Gel gelelim, muhterem bayan gene kendisi işi bozdu. Meğer bilmediği bir şey de yokmuş. Siyasetten bahsedildi. Derhal sözü kendisi aldı, dünya vazi- yeti etrafında mütalâalar yürüttü. Havaların fenalığına, grip salgınma geçildi. Muhterem bayan hepimizi Susturdu, uzun uzun tıbbi konferans verdi. Söz tarihe intikal etti Bayan bunda da meharetini göstermekten geri kalmadı. Atillâ ile Yavuzun mu- harebelerinden meraklı parçalar an- lattı, Yakın tarihten dem vurdu, O devrin maruf simaları üzerinde fikir beyan etti. Hepsini dinledik ve tasdik ellik. Ve lâkin muhterem bayan sonsuz bilgisi- nin derinliklerinde pek feci bir çıkma- za saplı. Allah selâmet versin, ev sa- hibi dostum pek muzip bir zattır. Fır- satı kaçırmaz. Bir aralık bana hafif bir göz işareti yaptıktan sonra bahsi değiştirerek bir ârsa bahanesile sözü O civarın eski tanınmış paşalarından birine intikal ettirdi. Âlim bayan du- rur mu hiç?.. Derhal atıldı: — «Aman canım, bırak şu aptal adamı... Bence onun hiçbir kıymeti yoktu. Beyhude medhederler, Çatık suratlının biri idi.» Ev sahibi münakaşayi uzaltı: — «Fakat, bayan, o adamın doksan üç muharebesinde büyük yararlıkları görülmüş ve o muharebede şehid ol- muştur» Bayan dudak büzdü: «Bilirim efendim, bilirim. Bizim meni kösele taciridir. Mesele şudur; İki kösele taciri; piyasadan on beş liralık kösele slmışlar've buna muka- bil bonolar vermişlerdir. Bu müba- yadan sonra iki tacir, mağazalarını kapamışlardır. Bu vaziyeti duyan ve bu tecirlere mal vermiş olanlar bir istida ile adii- yeye ve zabıtaya müracaat etmişler ve dolandırıcılık iddiasında bulunmuş- lardır. Bu iddia üzerine şimdi iki tüc- car Emniyet müdürlüğüne celbedil- miş ve sorguya çekilmişlerdir. Tahki- kat derinleştirilmektedir. Nâzımla Salim hakkındaki tahkikat iki güne kadar bitecek Kumkapı civarında evini soymak istediği poeis Hasan Basriyi öldüren ve bekçileri yaralıyan Nâzımla arka- daşı Salimin diğer hırsızlık suçları hakkındaki tahkikata müddeltumumi muavinlerinden B. Hakkı Şükrü de- vam etmektedir. İki hirsizın yeniden bazı hırsızlık suçları meydana » çıka- rılmıştır. Hırsızlar dün de müddelu- mumi ve zabıta nezareti allında tev- kifhaneden çıkarılarak hırsızlık yap- tıkları mahallere götürülmüş, oralar- da keşif yapılmıştır. İki suçlu bugün de soydukları bazı evlerde keşif yapıl- mak üzere götürüleceklerdir. Bu husustaki tahkikatın -iki güne kadar bitirilerek evrakın müddelumu- miliğe verilmesi umuluyor. vi komşumuzdu. O zaman aklım pekâlâ eriyordu. Mektebe bile başlamıştım.» Muhterem bayan bu bilgisini de mi- Sallerle isbata çalışırken bizim muzib arkadaş ta taşı gediğine yerleştirdi: — «Affedersiniz muhterem bayan, dedi, ben elli yaşımı geçtiğim ve bu mahallede doğup büyüdüğüm halde o zatı halırlıyamıyorum. Öleli elli se- kiz seneyi geçmiştir. Demek ki sizin bafızanız dahâ kuvvetli imiş...» Muhterem bayan, hafızasının kuy- vetini de isbat için münakaşaya de- vama hazırlanıyordu. Fakat artık zaptedemediğimiz kahkahalar karşi- sında kaş yapayım derken göz çıkar- dığının farkına vardı. Paşayı tanıdığı hakkındaki pek doğru iddiasını isbat çalışırken biraz evvel kırk yaşında ol- duğu iddiasını kendi kendine çürüttü- günü anladı amma, iş işten geçti. Söz gümüşse, süküt altındır, diye tevek- keli söylememişler... CR Bakırköy ve Hereke fabrikası âdürlükleri Bakırköy bez fabrikası müdürü İb- rahim Akçura Sümer Bankın Avru- be zfabrikası müdürlüğüne, milli sa- nayi birliği reisi ve eski İstanbul say- lavı B. Vasıf Hereke fabrikası müdür lüğüne tayin edilmişlerdir. Boşalan . Sanayi birliği riyasetine yakında seçimi yapılacaktır. i ». Â — öyü del una Hi N menim siri ia ağ e a | İ | |