8 Teşrinisani 1938 Beş oyun nesine ? / AKŞAM Kadınlar arasında günden güne daha fazla rağbet gören bir oyun: Tavla.. Erkek oyuncu genç kadına: “Karşınızda zar değil, duman atıyorum,, dağ . Bkiden pek ras mezdim. Lâkin birçok elerde kadınlar da yan. oturuyorlar. Hem nasıl oturuş? Sanki müdavimiz imiş- kırk Mk «kahve ler gibi.. n, lık havadan yep m ” Çınar ali Geçen Tek şöyle e azıddaki turdum. Bir katı koca geldi. meli elini masaya birkaç kere tık tık vura» Tak garsonu çağırdı. — Oğlum Ahmed... Bize bir tavla getir... e geldi.. yan kocasına! — Ben... dedi, düz tavla oynamam... ülbahara var mısın? — Gm a Am... ikişel bir ime mel başladı. Kadınlar son zamanlarda tavla me- Takını pek ileri mili a İs tanbulun birçok kibal le ral bir ei saya a YAS e elyar sunuz ve tavlanın hemen 'n pol rağbette Lan kipa kal de buhran, parası; amı eder gideri para dolayı Tavlan; sında günden güne fazla rağbet gö: mesinin sebebi de gene parasızlıktan dolayı olacak.. Salonlarda rine. Bayan pulları dizerken kocasına soruyor: - — Beş oyun.. nesine? — Ben sana bir ipekli çorap alırım., sen bana?, — Bir kıravat.. e dizildi. Hararetli 5 >. zlık se- eğ ea va mmel... Ver bakalım zarın bii si e Gene oi garda, kıravata oyna- nanlar bol an tavla mü- kâfatı 25 kis Sonra dikkat ediyorum. Kadınlar erkeklerden daha iyi, daha “dikkatli çikolata oluyor. Uşak halıcılık yerini dokumacılığa bıraktı tavla oynuyorlar. Bütün gün işlerin- den, güçlerinden kafaları yorulan er- kekler daha dalgın davranıyorlar ve iliyorlar.., Meselâ bir ima tavla oynayan genç bir baj e yın bütün ün taşlarını ella hapsetmiş, e) pula dışarıya çıkarmasına imkân e. Bahite 7 VENEDİKLİ BAFFA “Safiye Sultan,, Yazan: Ahmed R3fik Tefrika No: 11 ibrahim paşanın Mısırdan getirdiği hediyeler gözler kamaştırdı. Bunlar iki milyon altın kıymetinde idi. — Senin elçilikle münasebetin 'ehim ve ferasetin bu mir- dur? Var, anda gördüğü: ımız seni yanına varmak bu- bU, Ve fazla hiç bir iltifatta bulunma- Elçi İbrahim - han, ezile büzüle, van ye 1 dı. Elçi veziri azamın huz y Sokollunun karısı sultanın si kocası Kalaylı ki silip ime sulta- tumeli a sultar girdi. nun çe da o belik gebe kal. dı. Fakat ui doğururken #Miza- Oda rr ama, iğ ba- i paşa- nın oğlu ii vi Dima va ti olmadığı halde zavallı nee , üvey yanı- na Böreüldi. Ali paşaya zorla boşat- kadının ahı tuttu. Ali Be- tedi, Beduna gitti, ve iki yıl sonra orada öldü. Ölüsü Bedun va- rToşunda bir tepe üzerine gömüldü. paşanın mezarını - Evliya Çelebi e görmüş: «Varoşun nda, bir bayır üziie ehir izi iyor, İstanl astalık olmu- yordu. li a baş gösterdi. Orta- lığı kırdı Ciğeri kimse Ölen rai Mira- hor da öldü Hüseyin ağa dü, Hatta vebaya tutulup e NE sıra- imdadına bir düşeş yetişmesi lâzım... Lâkin düşeş nerede?, Bay, bayana: — Siz bana düşeş attırmıyorsunuz ki. diyor, Bayan gülüyor: — Ye ne attırıyorum. — Duman attırıyorsunuz alimallah an. ot oturalı ya ayatta mars Mz birde Me Gill m ne çıkar?. z şik şık, ii genç hi alahlarile eril oyna siri se oldukça zevkli 1 ir sey.. anatıyor ve arka- sından bir Li dei Öynüyor; aris... «Severler güzeli,» 7 Enç İsE..b » (oUşaktan bir görünüş 'a yeni yeni bir takım tavla ta- ei apn ri a (Akşam) — Uşak, Kütalıyanın | bütün medeni ihtiyaçları temin ede- ies? zengin ve ğer ur 22 bin | bilir, ; emi Burasi sana- | (Şehrin imarı ve güzelleşmesi husu- Güzel bir eş. ee beraber Ziraate de | sunda gece gündüz çalışan belediye re- Tavla merakı “baz bayariların ru- &hemmiyet verilmektedir, isi Hakkı Doğ: dostlarına tav- ü la ıstılallarından isim koymı olup dokunan kumaşlar sağlamlık ve | satını başarmış, halkın pek ziyade Meselâ daima yalnız, daima tek ge- “e itibarile rakibine faiktirler, a ve eyni zen ihtiyar 'bir bekâr.. güzel bir zamanlar piyasada pek beğeni- Kazada birçok teşekküller olduğu bulmuşlar: «Hep yek...» Daima tek ge- zen bir bekâr için ep kağan pek atıcılık klüp- bir de der- langıcı tarihinden beri imal edilme- Bu yüzden tezgâhlarını işletemeyen. lerine de maliktir. temadi eksersizler ve komşu vilâyet- ufak bir tadilâttan in ehven fiat- lerle satılabilen pamuklu kumaşlar do- Kuyarak istifade etmektedirler, laf, mısır, prada sk uk ve temizlik fiiba- rının ehemmiyeti vardır. ani maada şehrin geeDa ağ lan Şi ncar zeriyatile geçinen zürra ik istifadeler etn edir. Haza bir vi b kadar halk; Gençlerin spor sahasında bu kadar faaliyetine önayak olan eski Ek başkanı B. Yusuf Ziya Ayselden bah: Halkevi baş- kanı bulunması şısın- da üst üste yenilen bazı kocaların ne USİKİ, siye e usanmadan koşan bu arka- bütün Uşak m hürmet ve dre toplamı Kazada Hal ya çok güzel bir de sesli sineması olup halkın. diya karşılamaktadır. ei ter erkeklerin oyuna başlamaz- dan — “kü ime yoktur, tavla pi- bem um ben. diye bir hayli atıp tut- tuktan sonra cayır cayır yenilmeli pek tirakdı oluyor. — H. F. Es bile oldu. hüdalığından çıkarılan e a veziri azam Özdemir oğluna, koş. Hi e yerini istedi. Ve- i azal lm nasıl verilir, dedi, ağa: — Kalkacak değildir. Diye cevap zn izi oğlu: a ki se: mukaddem ölesin, dı Özdem oğlan e e rahor yin irt gün ev- yel kendi de vebaya MY yu- varlanıp g itti. zdemir oğlu Osman paşanın İran re sikim de çıktı. Evvelâ Kı- m hanının üzerine Kırım ta- Ke yaışmağa gitti. Oradan İran seferine memur oldu. Bu esna- da Kılı le taraflarma gitmişti. Özdemir oğlu hi şark seferine memür ol: rhad Paşa vi mam ve halay bir a em e başladı. olanlar, Mısır ümeri “iLE beyle ler Re kuyumcu İbrahim İbrahim rahim paşa, Mısırdan seksen bin irani Tl yapılmış e zümrüd ti. Taht,.en ıymetli ee sn ile, işti ine brahim larken orada bulunanlar tahta met takdir etmekten â al z dok- san altı bin altı yüz Üçüncü M gi i. Kendi paşaya azla pa xi gibi devlet iş- lerine dair e iraz görüşmek lütfun- da bulundı hilatler ihmali etti, Araya bayram girdi. İbrahim paşa- ya, un üzere, peşkeş takdimi em- redildi. paşanın getirdiği yakttu ve simi Seray kılıçlar, ak tan legenler rikler, tepsiler ve gü- laptanlar, nk beyaz e leler, tavla tavla altın eğerli, gümüş gelenlere parlak ve , Fakat zaten zayıf olan mı ve mı be da ruhunu teslim etti. Özdemir paşanın ir gömüldü. Kendisi- nin bir anasından ve bir de kızından başka kimsesi yoktu. Üçüncü Murad, zafer haberini al- dığı zaman, vezirin ölü- Mei aklın bile getirmeli. Kendi- si zuhur etti. İstanbul, tamam üç gün üç gece, sabahlara kadar saz ve ahenk, zevk ve işretle vakit geçirdi. zevklerden olsun o Özdemir şad oldu. Çünkü ken- lerse, padişaha aksini a Mene dalma yalancı mevkiine çalışırlardı. Venedikli Baff paşa ünce, iş iz nın İiemie önünde lenger ae ğını haber aldı. İbrahim paşa, v: e taranan karşılanarak lak: had paşa sarayına götürüldü. Pa- şa, ei gün, Mısırdan padişah için şükür, Bir şüphemiz vardı. Onu a defettik, dedi. ğası sordu! — Ne ilm Şüphe padişahım? Paşa için keyfe müp- tar.» ire aludei badei hamradır. divan sürmeğe kadir dei, Hakemler Tamam dört saaf durdu. Bu kadar de- Gala hiç bir eseri Keyfe müptelâ olsa el! düşkün olsa elbette alâmeti zahir olurdu. İyice anladım. Hiç birine telâ deği! ; (Arkası var) ibette yorulur, bar