Sahife 6 AKŞAM 2 Teşrinisani 1936 PAZARTESİ KONUŞMALARI aaa Bulgarlar ve tanzimat Gazetelerde göl «Bulgarlar, Gülhane fermanının sia pek ehem gitar. mi kadar dağıtıl rin İN mili sair uyan: rıldığını yazıyor. Bu havadisleri EEE zaman enes ilânı i olan 26 şa- hicri, vi aran, 1839 Dİ tarihleri er geldi. De- bu e bizi zimat Kın düyünelrimiz söylemeğe sevk eden di Osmanlı zeri yi yl önce, valilerinden birini; isyanına Omukavemet o edemiyecek bir bale düştüğünü, ord nun perişan, nanm, ha- rap ve bitap mek e hep biliriz. Artık (Devleti aliyei Osmaniye), a Jet zümreleri sü le çökmeğe mah- “küm ei bir e imi ii de oturanlar bu konağın en kmde) bilebtün ezilecek bi gösti Tiyordu. imparrğun öz unsuru olan Türk, er unsurlardan birile kıya" me kadar bit- ir hale yapa ekseriya ken- SE başların emri altın- in bütün mesuliyet ve va- zifelerini m imal uş; rüşvet, hırsızlık, idaresizlik ve her nevi vicdansızlık ve irfansızlıklarla gala bir durumdadır. unsurlar, dışarı- dan, .kendilerini koruyucu büyük kuvvetler ve kuvvetli devletler bulu- riksiz Üçüncü basiretsiz ve hesapsız Sultan Mah, b ri ıslahat Ki baş vurdular. Kurtarmak istiyo; dı; ii neyi? Devleti. Günü let yok olursa padişahlık yok caktı, im yok olacaktı, kend ol 1. Üçüncü bi der gâne mesnedi olan unsuru hatırına bile getirmiyordu. ü 0, ape e Ge Ondan korku- pi 1s- a henüz sesi kalınlı ş bir çocuk tiği zaman, bu perişan de ayni ik ile paşanlığı Eğ tarac: Küçük sanayi Jakar toplanacak ongr ey e a ye 'Teş ir 12 sinde Ankarada toplana: En olan Kü gresine el sein nayii himaye e ei li ka- nunun hazır! €& decektir. Bu birleri a ei zere erler ldan 15 murahhas gönde- Ticaret odası bu zevatı Kü- çük sh erbabı arasından önümüz- deki hafta ai 'ecektir. Bunlar kongrede a Küçük sanat mng İ Diğer taraftan le odas sad vekâletinin ci ezu Ü- seride Küçük eyler e e onların dileklerini tesbite iy daki etmektedir. m bu e ei e kadar intaç edilip ie n derhal göndermen ticaret t 0- dama emretmiştir. Oda öl gününe kadar Köşk ye erbabile temaslarını bi rTeket versin onu, Reşit ki sında buldu. O: vletinin şına zebani gibi diki! ni verse de onu evir bem eme İsime hepsin« Ki ebe ei ve cesur şa, büyük bir hüsnü yü nun prensibi şu en Reşit iyor olmuş baliiiyeidi. Hatası, gö- rüğteki yanlışıda bu idi. Tanzimat ricali içinde ne Reşit paşa, , Islahı mevzuu ER ali kök unsurunu bulup oni re çarelerini düşünmek mi 'aramadılar. olamak devlet bünyesinde vi iyet devrin sn YE gi decek ma? een e rTese yanın: ek iye yar adil | inahk RE islâm. cılık yanında asrilik, şarkçılık ya- tanzimatın milliyetçi bir hareket ol maması idi, Çünkü tanzimat, Türk- bağl da a unsurların dahil ok ağ bir (Osmanlı milleti) teşkil et- Çün! mek istiyordu. Bu, am bir camia iii Bu yalana, Türkten başkası inan: yasli Zira bu uydurma ve a ee a dili 'Türk- de Osmanlı eti ami ii te Türk milleti demekti. asıl kanarlardı? ımadılar ve. Örn mili varlıkla- rna daha bü; ihtiras, daha geniş bir el Si ateşli bir sev» sarıldılar. Mekteplerinde ken- dillerini, kendi ai okut- Türkçeden başka AE öğretmekten çok, amma gk ak kal Bu görüşümüzün eek bin 'bir delil vardır, garların mağ e nümünü kutlamaları, bu delillerin ve en canlarından Birr Bu da gösteriyor ki milliyetin olmadığı hiç bir siyasi ve ame ha- reket, rey ve sağlam hiç bir , ken ilmesi, kendi kuvve- tine da; gelmesidir. Tanzimat, bu fikre dayanma ihti- yacını du; i e 5 nsibe a ğı Cumhuriyetçiliği bu yandığı için sağlamdır. eli ve yaşıyacı yaşıyor eli - Ari Yücel Kıymetli misafirimiz (Baştarafı emi sig 0mm BİR een 1 (A ami Cumhuri; ünü Ankarada paraşütle Merk şehit olan ilk Türk kadın hâ- va şehidinin ölümü haberini dün yolda alan muhterem misafirimiz Yugosle avya başvekili v ağ kia tayyarecinin kal kendileri namları- na e çelenk onam emretmiş- İerdir. Mil AE olan Yu- M7) Eğ Dİ olduğu halde Gardahbar. yemişler ve orada bulunan hal- ye muhabbetli tezahüratile karşı- ir. Matbuat omümessilliği, Yugoslav gazetecileri şerefine Parkotelde bir akşam ziyafeti vermiştir. e apeme -Eeiyor. i kâleti müsteşa: İnne erir dönme, bekler niyor. Faik ba e ekmiş nm imzalanm; uhte- is ve Berlinde de bir sem - rak Türk - Fransız ve Türk - ticari münasebatı etrafında etki er yapmış, alâkadarlarla temaslarda bu. unmuştur. Müsteşar bi pi iktisad vekâletine arzedecekti iş li Denizli i (AA) — e b ie ve ikisi Dre olmak ü hafif yer sarsıntısı intir San yoktur. KADIN KÖŞESİ Astrakan manto Gri om kısa manto. Arka kısmı çok kloştü di nn Vinç direğinde sıkıştı Hamit adında bir kömür işçisi dün Kuruçeşme sahilinde bir vapura kö- mür aşa rken hızla Yiisi eden ie direğinin arasına sıkışmıştar. i ve cumhuriyet meme aid intibalar: Solda istiklâl m dinlenir- Izmirde ken ve merasimde polisler, sağda vali Fazlı Güleç nutuk söylüy SEVENLER YOLU Edebi Roman ! İstanbulda tanışıp ta —— İm zevkini çıkaramadığı yaha Jardı. i Kn atlerinde ona arkadaşlık iyi mıntakasından rahatı ile eğ- ni erkeğin duyduğu zevki hiç bir mı asına imkân oluşundaki zev! l e Ahmed Melih bey bu zevki do- . ya doya tadabilmek Vi e mevsimini sal Ker se Tdi, i İlk seyahatini is diye alıp e Tini isminde bir kızla Bir eyl tanıştığı Leylâ ele avuca az bir mahlüktu. Altın gibi lüle lüle sarı saçları, ışıl ışıl par- Sesi Uyan yeşil gözleri vardı. e gü- geldi. Eski yeni şarkıları o kadar çap- kınca ke- yil okuyordu ki erkek Sp imkânı yoktu; Bürhan Cahid MORKAYA Tefrika No. 10: Onunla — vi hafta başbaşa kalmak doyulmaz eğlence olacaktı. Ve Ahmed Da bey bu fırsatı kaçır- madı. On beş e beraber dılar. Evinin ve SE âlemle- rinin kalıp, kılişe elen iti- yadlarından beli Pi ceylân gibi bir kızla yaşamak elih beyi po yirmi yaşında bir delikanlı gibi havalandırdı. ki e Balıkesirden Bursaya. geç- tiler. Üç gün de kaplıcalarda kaldılar. Hele bu kaplıcalar âlemi neşe- li geçti. Ahmed Melih bey küçük kap. birini bir hafta için kapat- Yeni ie 'bir karı koca gibi bir hafta bura- bi kaldılar. ıyo mevsimi olduğu için < aralara dolaşmak tehlikeli idi. rünmeden bir sinmedi alır ohm İs- a dön Bundan Melih bey palamut mevsimleri ie kendine bir adaşı aramağa başladı. ya arka: Leylâ bu seyahatten “iki'ay sonra evlenmiş ve Ankaraya gitmişti. Onun için ikinci seyahati Behir bir esmer güzeli ile Nazım Cemal zım Cemalin yer tutabilmişti. Fatuş zeki, güzel ve kafalı bir genç kadındı. Kolejde ye- ik lisan bilir, musikiden, edebiyattan anlardı. Herşeyden evvel tabiat sahibiydi. Gi , ya masını bilirdi. Titiz ve tanınmış bir erkeğin yanında ona şeref verebile- cek kadar da haline, hareketine hâ- kim, muaşeret kaidelerine vakıftı. Bu meziyetleri onu Ni 'emal gibi bir kadınla bir aydan fazla yaşama- mış bir kl e tamam ya- yıl hi yaptı. İşte Ahmed Melih beyin İzmir se- alardr birini de esmer gü- zeli Behire ile yapmağa karar verdiği zaman Nazım uşla en lendiler. on yine Bursa apıldı, ilenmeyi dü- el n bu izdivacı bozmağa o gecer la bile hâlâ selek olu; > iydi ki teni ve terbiyeli bir Mi öyle olmasa Nazım Cemali zaptedemezdi ki! Beraber yaptıkları İzmir seyaha- inden dö; iş Nazım Cemal adeta kadını uamelesi yapı- du. Düşünceleri karar şekline gir- meden insiyaki dolarak onunla karı koca gibi yaşıyorlardı. » “Seyahatten evvel na haftada bir iki gece misafir gibi i halde seyahat dönüşü Nazım Cemalin teklifi ile bu misafivliği uzattı. Nim Cemal onun her hazırlanı- şında: m de kal! Diye ısrar ediyord Ve Fatuş ame kaldığı piyor. Mutfağa bakıyor. Çi tayor, e vü yapıyo: haller Hası Cemalin üslü bekâr uş her şeyden Biyel — bir arkadaş yrd. e arka di Tığın bu şekild. me: kân yoktu. en olries le İn basacak-