YE PR ey k e te iş isem dem ga; ta- z ailen göz gözü ii «Büyük söz söylemeyin bir daha, tövbe « “ ce uyuyup uyumadığını sordu. Selim | ha ile sildi süpürdü. Tavukçuya ses- | bitbir ei eyi ÜŞ. ei sana da bile atıp, dağa kaldıracağım! in)...» e Mille kızardı: z itiraf ve öl her sofradan le, engelleri iki üç günde yendi: Kendi kendine dedi, Ye r ai Çok iyi ii .dedi, yattım, aç kalkıyo; adam da nefis ta- nce bay Gülin adresini öğrendi, Sül : yattığı ım gibi de Ki İkinci si ei bir nda bitti. Selim: SB, biri ve sütlâç yapar. Her gece , Balıkpazarında mağaza sahibiydi, o | «Meğer bir kadın varmış gri ii enin in bie şüphe gel- Bir pilâv. çıkıp k Yal eği erime Rt benden yaman!7!... i. Acaba kocası sairifilmenam mı Pilâvı bitirdi, bir ve daha mi mız Od: me yatmam da ından... mi > kl alk. yi E ti Artık o geceden sonra, suiSetim karısı ie bene ünl dl ö farkında olmıyarak mı geziyordu?, kâdar yemeği neresine yiyord ar ile kind yatıyo: 1yor.... Selim ev hal- il da bir ro kaçırdı evine ami ya onun «gece iyi uyudun UN sonra üç de sütlâç yeli Son- kına karşı utandığı karısı ib Cebleri para dolu, dönüyordu si kıyıldı nikâh, hemen yapıldı « mu?» suali karşısın Şân derin iyi her gece ona gizlice — hep iskandil etmişti, 'ması?.. Demek kabahatli idi, “$ — nel çekti. ağzmda bir | yediriyo un keskin zekâsı bu işlere yetmişti! | Bahtiyar yaşıyorlar her ikiside bugün!... «Selim işkillenmiş gibi: kürdan dışarı çıktı. Şöyle bir dolaştı, (Bir yıldız) Abe artık canımı dişe, NECDET RÜŞTÜ Yİ lerini 'merâkla dinlerken, sahilde bir ie seslerinin geldiği yeri keşfedip ba; M i tü bana tez hal m — O halde bizim donanmanın göz- di Türk denizeileği kayaların üstüne Bu sırada Yunus reisin adamları, | cüleri olacak. Kor! yan... iner inmez, uzaktan mazlum gö- | yerli kayıkçının Göcer kayaların | (KarayelKenli kadirga) amanın a- : azan: İSKENDER, F. SERTELLİ No. 10, rünen yerliler bi e silâ) arasındaki altın mahzenini UŞ- | rasından ayrılır! rünen “>” na sarılarak, her biri bir ejderha gi- | lar ve altınları balık küfelerile gemi- | gemiler kartal hızıyla Keme Yu- > â bi şahlanmış gi ye nakl us reisin — Ben esir besliyecek vaziyette de- | nın kayığına atlayan on beş gemici iz ie KE ee, . itin. Atariilarım keyahkliza 'fnar'ii hile epi e leş eğe başlamıştı. — Yunus reis, e a Biraz sonra karşı karşıya gelen © mez hepsini yakalayıp bağlasınlar, gemiciler- | 5. yaa sa peel kemalin a ayi il Yunusun hayatta ol Ki Altınları taşıdıktan. sonra kendilerini | den biri, telse, arı beş yılıdınce birkere || içer Mel | du. Geminin A e ime — ç pe oi pare Bre keratalar, benim denizcilerimi eşya ve mücevher g Ş ş çi ra geldiğini söylüyordu: sre i y Şimdi üç gemi bir arada, - kiniyorsunuz? üşma sindi bir Meba gidiyordu. Yunus reis : ru adamlardır. Ellerine bir türk geç | lışıyordum. Barbarosun emri altında a baş kasaradaki topçulara Hain dalan Ge altın dolu 'anbarın ağzını iyice ka- tiği zaman etini lokma lokma kesip yetmiş parçadan fazla gemi vardı. Ba) çi alakam Feri pattığı gibi, gemicilerin ağzını t- — balıklara yem yaparlar. Barbarosa bu adalarda pek çok altın ia dınız! İstanbula döndüğümüz zaman | ayı de : © serbest bırakırsanız, yarın hepsinden söylemişlerdi. Kanuni Sü- aya derini, kulübelere doğru | çay çocuğunuza cepleriniz dolu'ola. | < — Gemide altın bulunduğu mede “ız ağ i ri ATMIŞ... Tak kavuşacaksınız! Seri AN çala kulağına ş Mp eme apaçi baros: (Ben size para bulurum!) de- ii Yunus ig dü- rup dururken kana ş.. gemileri denize çıkardı.. yelken | şünmeden yaptı; iler biri de bu- mü i © yorsun? Ben bir daha buraya gelecek | leri şişirdi.. buraya geldiğimiz zaman | rayı topa tutması i Yunus reis ilk Meri mahe Si Diye bar Ba ün gemicilere ay- — değilim ki, oni İfenalıkları | limanda on beş İspanyol gemisi vardı. | sesinin körfeze li e Yunus reis limana girince, küçük — dokunsun. Zavallı ihtiyar ve cilz ba- anların hepsini esir aldı. | mışt. bir kayığa binerek z Tıkçıların sesi işitildi: - gemisine beşini batırdı diğerlerini peşine Gerçi ii m ez bir anda iki git — ben. Silâhlı asker olsalardı, dediğini | içindeki kıymetli yimle beraber | toprağa göçtü.. sahil ge doğru ğer. geliyor. - derhal yapardım. Fakat balık | İstanbula ii, Yunus reisin canı derhal Uluç Ali ye Yunus reisi uzaktan götürdü. O zaman mike Baminlk Bizde bir doğe mabanıml ağını kapayimik Söycü oltasından başka silâh olmıyân ak , buradan alar. üstünde Türklerden görünce tanıdı: gakells-halıkçılara kılıç sollamak kah- | ları vw gö » İ başka bir kimse görünmüyordu. Fa- — Bre koca aslan, biz seni öldü -beliktir, buralarda toprak altına ve kayalar a- | kat, güllelerin çıkardığı seslerden kuş- —İş sanıyorduk, buralardan ne arıyorsun Ben kimseden korkmuyorum. anla- | rasına . Şu gördüğünüz Uluç Ali paşa hemen iki ka. | (o Diye haykırdı. Sonra başını yuka- | tek başına? “Odin mi? sivri kim bi- | dirgayı körfezden gözcü yola | rıya kaldırarak gözcüye iş Diyerek güvertede Yunusun boy- lr yaln çak ilkeye — Gelen gemilerin bayraklarını gö- | nuna sarıldı. se EYE abdi , ven A “e in Sahife 8 AKŞAM 22 Haziran 1936 — Her akşam i ici Güneş tutulması K dı h di. t. fil g | bir hikâye | Gece gezintisi ii adın haydutlar filmi Gittikçe ki an orta Daha ilk geceden Selim karısı Şa- — ye sordun Şahende? dedi. lk, mehtaplı bir gece rengine bürü- rd Hikây o; hendeye: imei nü iyede, kar R göz 2 — m, dedi, iç üğrenmek istedim de... Di- | kamaştıran güneşten artık eser yok. ii Bu sefer girişmişti ikinci, zorlu işe: şey söyliyeceğim... Benim garip bir | ye ei verdi, pes olarak, doğrudan te be sip e gibi bi e Merkeze gidip, Si , iyetim yardı ünyada, Selim ge ilkini kesildi. Artık TUZ; yü- oğlu erim hi Yursa olsun, bir odada iki kişi yata- | Şahende iyiden i; vermişti. acil la el bir manzara var; dini “Adin Pe a İN Ex am. onun için - müsaade edersen - | Kocasınm kendisini aldattığı muhak- | ay tamamile güneşin üstünde duru- e e ibe si AE RE ama ben başka odada yatacağım.. evdiği, alâkadar olduğu kadın. r. Bu siyah yuvarlakla kapanan Evlen de, yolda gesmede geçer onun buyruğu! «Belki de bir ağ p peşimize, Şahende boynunu büktü iy bir yerde idi. Çünkü Seli nk cak si; nin teş çıkar bir ekerse yumruğu! | “Bizim olacak sokakta işimiz:!.. — Peki... diye mü saat kaybolup tekrar eve dö | etrafım saran sivri uçlu Şualar halin- Bee avuca sığmaz, ateş gibi mübarek, | «Filim çeviriyorken, kolaylık gösteriniz, Selim Katık öptükten sonra, oda» miyon. de görünüyor. Ba'güzele bak /kakta dı kek sına çel a bekledi. u anda tabiatin, tıpkı bizim gibi | Bir söz atan olursa, vurur yaman bir vE e e “yatağının. a oturdu. a ger EE e bi Phil derin bir heyecan içinde olduğ EE 'kadaşlarından EE gece» “hak- | sessizce bahçeden geçti, kapıyı açi dikkat e Hafif renklerle birbi- | Ön dişleri kırılır, olur sakat!.. rel eem 7 ir e km neler işitmişti. Ne hayaller | dışarıya çıktı. rinden ayrılan mavi silk m yola tapmkı bei bir er gibi büyüdü, | genbelen bu en gire pazarı: kurmuştu. Bir, bir baçak saat sonra aym itina | önce yeşil, sonra kiri ve donuk bir ekti anasından emdiği helâl sütül,, | Genç, yaslı, Erin Bundan sonra si gece böyle oldu. | ile geri am renge büründü. Tabiatin derin —2— Ahsli, akşamı Get, öteberi alıyor!..> Selim vakti geline Daha si gec; daha ertesi gece, | bir hüzün kaplamış gibiydi. bir lok — Bana de Diye- | daha li ln hep böyle. Yetmiş sekizinci saniyede, etrafı ta- | Kendi bir kızla ediyor m. — Glkürrin kemere tutu- Kocasını garip gece “gezintileri Z ln bir sile ve | Ona, se vi gi ir e Eminönüne bir otomobil geldi, gölge dalgası mi v kadın yalar de güzeldi! di koskocaman şik yı atak oda | sında yapayalnı: e “Genç kar dının bazan uykusu kaçıyordu. O za- man balkon kapısını MR, geceye karşı oturuyordu. öyle uykusunun kaçtığı bir Bahçade bir hışırtı işitti. Kulak kabarttı. Baktı, bahçede bir ... Acaba hırsız ğa kal tı, Bu gölge, Koçası idi, ei Bük Selim. Bahçede ne arıyordu?. dier fa- sokak gir sını açtı etrafına şöyle korku ile bir göz gezdirdi. He men dışarıya fırladı. hende şir > ye du? Genç kadının içini kurd vi ipisı önünde beklir yu vaktinde bir erik evinden e çıkar De eki gider- di?. Muhakkak gizli dı olacaktı, O halde b ini ki gene bir hışırtı oldu, io. çıldı. İçeriye ayni gölge, kak kaj karsın sözen süzüldü. Şahende Mi ii mak ucuna basa basa izini in iğ gördü. ihayet Mein hafif bir gr . Demek Selim odasına Şahende © gece hiç e YY Er günden güne eriyor, sararıp soluyor- olursa olsun bu üzüntülü ha- Ke ii kurtulm: Tar zn Bir gece koci e takip bei anil mere gittiğini öğre, ecek, Sğ iie anladıktan sonra on- ünü ayri ai o eni hazırlığını Si Es- lu. Eski bil Gi ri Kıyafeti o kadar lmuştu ki halinin acıklı olmasına rağmen İz di kendine güldü. Selim onu bu si öl tanıyama: Sağ Kocası Med ise ağ çıkar işte Deli bır hışırtı. Şahende, Se- T etmez odasından fırla- indi. Kocası henüz bahçe O'da arkası- dı. Aşağı ini na düştü. Şimdi Selim önde, Şahen: arkada Mermi Nihayet caddede dükkânların duğu bir yere gel- diler.. Selim in in vukçu dükkânına dal Şahende de arkasından, wukçu: ye mg si bu gece biraz gecikti- NİZ. iz — di oldu... Hazır mı tavuklar. | ühende bir mahallebi ısmarladı. ui tavukçu gece geç ri kadar &- e duran bir mağaza Şahende, eni Soğ ısmarlama- sına şaşmıştı kalı ne kadar olmuştu ki... Selim önü- renginde balonların, yaa ig — gâra tutulmuş gibi seg ladık. Neticeden çol görü Fatin, zafer nmış bir komu- 'huzurile, etrafını kuşatai ir eki veriyordu. Bir aralık sor- z — aa bir küsuf daha görebile- cek miyiz? Bay a sakallarını karıştırar: — Hay , dedi, eğer 360 İm ri edebilseniz e) ve evinin yolunu tuttu. geen İe- rahlamı: ek ye- mek se sokağa m Arkasın- dan ud Gi cürmü meşhu ep ei ndıği in ee kaş utanmı; > Ku arısına deri er şeyi sitil MED 7 lindedir. ki ne kadar tedavi et- tirdi Mi peer Az sonra mn maya ik e, Lokantada sürekli kahkahalar yükseldi: Her üçünde bir coşgun gençlik sevinci vardı, Yük del ölkivorlardı! bele, Bu adam da sığmazdı kolay avuca ele: Aydın uşaklarından, İzmir efelerinden, Çalan Zeybek havas, yer saral yeri. Kendi kendilerine k mili kayıtsız, iki kız: yutar!,. Bunu duyan Nemika döndü arkadaşıma, dedi: — «Meydan okuyor bu adam tek «Bir insan atmamalı böyle yüksekten ey, «Ben bir ders vereceğim bu tecrübesiz gence!...> Arkadaşı şaşırdı: — «Ne yapacaksın ona?...» ei dedi; Yı zaman geçti, İki kadın öteden bay Süleymanı seçti: Bir elinde çantası, bir elinde bastonul... «Yüksekten «Sizi, halkın önünde, dağa oi «Ey, saygı değer efel.. im gidi (Karayelkenli kadirga) kayalıkla- gın arasına girdi.. ilk ağızda balıkçı- ili 4 i ören (Arkası var),