Ayda yedi buçuk lira ile mükemmel geçinen aileler var Fakat Avrupada değil Çinde. Bunlar hâttâ bir miktar para da arttırıyorlar olduğuna içinde yaşamaları bütün dünyayı ve bilhassa Avru; ve Amerikalıları hayrette bırakmaktadır, e maişetlerindeki' kı sıkı ir di bu memleketler UR de e a ciler ve işçiler ii 15 MARKLA NASIL GEÇİNİLİR? enik, ibadet- ra ruhaniler için iki rel ver- için 5 fenik, müteferrik için 14 14 fenik sarfeder. PARA DA ARTIYOR Bu on beş ie ayda ii ka- 81 fenik iki ayda bu tasarruf ettiği paralar şüphesiz mühim meblâğ yani yedi buçuk mark tutar. Demek oluyor ki bir Çinli âile gün- de 50 fenik yani bizim para ile takri- Çinliler küçük yaşta iki kamış parçasile pirinç yemeği öğrenirler ben 25 kuruş ile mükemmel surette we uu tabakaya mensup Çinli Ee retiştire Ayda yemek için sarfolunan 9 mark- tan ikisi pirinç ve biri sebze içindir, Çinliler çatal bıçak mike bunların yerine iki ince kamış kulla- ırlar. Çocuklarını pe Ep mışları Gi zadınlı iyinirler, a temiz giderler, her sohbete girebilir! Ağliidlü : zirai durum çok iyi Köylü kuraklık” senele- rinin fena vaziyetinden kurtuluyor güler. Ekinler boylu ve ok Gi iyidir. Maheulât rekolte- geçen seneden a İazlatahmin ar ein zamanı gelip çat- tığından amele akını ve e işini yü- rütecek Size başlamıştır. Müsbet Em ler ve gözler önün- hakikat piyasada, ekonomik ha- yatta sik mz Borçları- nın uzun bir tecile tabi tutulmasile ördüğü kuvv yar- UYUM erjik, diri bir hale gö- Konya meclisi Vilâvet için faydalı kararlar verdi cuk noksanla- rının ikmali iş için de tahsisat ay- rılmıştır. Toprak randımanının arttırıl- mali Kr bütçeye 40 bin lira kon- mu di ivle K; sı için on bin lira yardım yapıl- tlerine ması ve hayır cemi; 35 kararlaştırıl- bin lira verilmesi mıştır. Dördüncü el müfettiş Ankara gisi iz (Akşam) — “Dön ii rl mi Öne diki a hareket e Aydının çok müterakki bir kö Donduranda güzel bir mektep yapıldı, meydan- lar vücuda getiriliyor Köydeki asarı atikadan Osmanoğlu kulesi — Aydının Yeni- ağlı Donduran, bir çok tarihi eserleri sinesinde saklı- yan bir köyümüzdür. Osmanoğlu ku- lesi, eski cami ve çeşmeleri; bu köyün da ehemmiyetini gösteren deliller- Aydın 3 (Akşam) pazar Son yıllarda a- ai köylüler 5 e Klee bir mektep binası Me ike Bu mektebe vilâyet bi ai den de (400) lira yardım edilmi ir sene evvel geri bir köy sa; Donduran, di en HR belin ıkmıştır, kö- yün mektebinde her bali, müsamere- ler verilmekte, mektepteki Kızılay tı şehir mektepleri derecesinde abii göstermektedir. geçen yı dahiliye lânı bir su- bü inine çalışı mal Dondu! e edenlerin bu muvaffakiyetleri; se köylerimiz için de örnek tutulm: v “4 Mayıs 1936, KADIN KÖŞESİ: Yün örme ceketler örme ceketler ner mevsn A Modeldeki lâcivert üzel benekli yünden alama Em nm | a hafta pazarı gü günü Köylü ve tüccar salıyâ çevrilmesini istiyor Bolu (Akşam) — Hafta tatilinin pf yare beyini. ei öte: en beğ siğil kurulmakta olff iye keşke ta üs vilâyet mec e ara 5 a da teşhir edilmek için bir gün a evi ei silen lin e tatil ia burada hafafi ak mecburiyetinde hama esnaf ve lüzumsuz bir takifi masraflara sokuyor. salı günü Kirulacak masrafların ihtiyarına hacet kalı racal Ticaret odasının mütaleası alınm sızın bu haklı talebin reddedilme esnaf ve tüccarı pek müşkül bir vağ yete sokmuştu Mu esnafı füzuli masrafla dan kur! için ara kafi ai rain kullanması temi < YEŞİL ELMALAR Yazan; Kibrit a ezip içse... Fakat ne acak ne bir bardak su imanı, sürüneceği iz gözü- nün önüne. Halbuki Ayşe ölümün eşiğini atlar- ken hiç kimseye fenalık etmek iste- memektedir. Ağır ağır, bir yıkılan dünyanın için- ar, baş- ze ai Lİ Boğazın suları kıvrılarak, balığın sırtı gibi aca akıyor. Bir akşam izdir. arkor»da hir vol var, Tefrika No. 17 Üstünden otomobiller gelip geçiyor. Daha ino. Gazino- uzaklarda bir gazino. da bir ince saz: «İndim sine gülden geçilmez...» otürküsüni yıltıcı bir gül kokusu gibi havala- rTÖa dağıtıyor. Boğazın Anadolu e ilk yakıldı. Gece. Sulardan serin: ıman gibi yârin bahçe- lâzım. «İndim yârin bahçe- ii ve ağırlığıyla akan sulara bırak- Ge lâzım kene Ayşe gözlerini a Çünkü göz- ışıklarını ye —3— BURASI NERESİ ? Ayşe gözlerini bir otomobilin için- de açtı. Deli gibi, yıldırım gibi, şim- Se DE ie bir otomobilin içinde. ei açar açmaz bu döndürü- konuşuyor; — Sizi Te iyi ettim mi, İnal Fakat e atılmak na ben ol , Siz benim bu 'eketi a sürten başa b bir gi hissetmedi | Hi şey düşünmeden beni kur! ından değil mi? İşte ben de öyl TE di Em di bağ? yaptım. Gazinoda oturuyordı Bir- ka bir şey gör e siz gözü iliştiniz. Rıhtı- ai sar, le çocuk gibiydi ki | mın kamil nd Himmet öyle, Ayşe, p ize bakıyorsu- madan şey gelmedi. sinden başka bir yere çevirmeksizin durdu. kep ni yavaş yaşamı ŞIYAR ğin yüzünü iyice seçe- 'Yine böyle a ei izim bir insanın ilk ui: yor. Belki yorgunluktan, belki pepee gidiyoruz? öne sermesi tan beri hiç bir şey yemememiş ei Ayşenin yanındâki erkek hemen gu için, yor en içindeki ampulu çevirdi. Bi göz! kapadı. Bayılacı tırak e e altında Ayşeyle gibidir. İşi tali mi öldürmek- ei yüze geldil: ten güç.. Ayşe kapadı gözlerini ve de- Bu otuz beş pl bir adamdı. nize atılırken kendini iy ibetti... Temiz giyinmiş. Şakaklarına hi “kır düşmüş nu: Siiri, denizi seven bir bayan dedim. Fakat bir maf saat sonra ke halâ inizde, eski halinizde nuzu görünce içime bir Kiri yi anınızâa Kalktım gazinodan, Yi geldim, Siz beni farketmediniz bile. Büyü- lenmiş gibisiniz, boyuna denize - yorsunuz. Sonra, iyiden iyiye gece oldu. Sonra siz. alüm, Ti denize atılırken zi. Bayıl- . Yapılacak bir iş vardı. Sizi ırmak. Ben mezar zığınızdan ni onu A işte... anındaki erkeğin si dinledi, Kendini izli kurtardığı için bu adama ne kızıyor, e arlık hissedi- yşe anlıyordu ki, or- a dir hiç bir şey yoktur, ne- ses duymasma, eşyayı görebilmesine, hattâ üşümemesi Tağme! ktan ölmüştür. m def Jümlerin en müthişiyle, idi isti Sevgiyi, ayi ERE bomb için Ağ nm iki Amma siz kimsiniz? Neriji glürüyanuz beni? Maksadınız Hf Diye bir Otomobil e iti bir dün nın içinden geçiyor. Şişli geride biri kıldı, Osmanbeyin önündeler. Ayşenin kurtarıcısı yine O we inandırıcı sesiylı ie konuşuyor: kendimi tanıtayım. Beni So; yi ğ miş yi öyle garib bir Ja söyledi ki Ayşe: — Evet, öyle, demek mecburi; tti. Ötekisi Ayşeden aldığı bu ilk ceyi üzerine, daha yumuşak ve daha ine dırıcı bir sesle sordu: — Sizin isminizi öğrenebilir iyi — Benim adım Ayşe.. si