TG 18 Mart Çanakkale zaferi Itilâfçıların çok büyük silâh üstünlüğile| ! başlıyan deniz hücumu nasıl iflâs etti? Asırlardır hiç bir kuvvet önün- de yenilmemiş olan ve her tasar- ladığı hedefe mutlaka varmış bu- İunan İngiliz filosu bir yerde is- Akdenizi Marma- tin bu yolları kendisine açtı; e kadar bir daha bu il tekrarlıyamadı. Bu iddiada ben yalnız değilim. büyük harpte İngiltereyi eden adam, yani Loid Corc bun- idare başvekilin acı bir tedai ile andığı bu Mpglüizelerden, hare- edip — şurası var ki ilk darbe vi er İngilizlerin en ei leri Kreatlelaz yani donanmaya vurulduğu için her halde tesiri diğerlerinden asla az olmıyacak- büyü ketlerle devam Fakat 7 arasında birlik teşkili idi. Sa- in olan İngiliz ve Fran- iliş insan mevcudu ve ham mad- de itibarile zengin olan Rusya ile ahrumdu ve cephane sıkıntı çekiyordu. Petresbur, Fransız sefiri daha 914 siytall nisinde Rus ti cephane- siz kaldiğinı bildirmişti, Halbuki sonsuz insan omenabii dolayısile e ge ze Almanla- büyük be Türk mayın etleri Kara tabyaları 00 Dişmen © gemi Za 1 Bevenin ai li 3 İrezsliliğ ç ii yer, 18 ileri mic ini ettiği sahayı gösterir harita al ea Rusya ile en emin Çar olay irtibat yolu ise Çanakkale | ve kazana ul boğazlarından geçi- ir ordu. Şimal buz denizi ve Ar- | Lasliel limanile olan irtibat Ni bir e vakit kâfi gelemiyor. zu mevsimlerinde kapalı eli İtilâfçıları Boğazları zorlayıp aç- mağa sevkeden en büyük sebeb ui idi. Ilk hücumlar 1 Teşrinievvel 914 de Osmanlı hükümeti Boğazları seyrüsefere karşı kapamıştı Münasebatı siya- in inkitamı müteakip yani 3 teşrinisanide ilk bombardıman Bu tarihten asıl zorlama- nın GAŞ eg olan 19 bam 915 tarihine kadar da hemen abluka ile iltife edildi. Nihayet E Rusların ısrarı üzerine İngiliz ve Fransız- lar donanmalarile Boğazı açma- ğa karar verince 19 şubat tarihin- den itbaren Boğazın devamlı bom- bardımanı başldı. ilk hedef Boğaz dışındaki ba- by tahribi idi, Bu iş pek güç olm leri Türk akik menzili 1. Çünkü düşman gemi- bir tehl ikeye maruz kalmadan dış bataryalar artık düşmana cevap vermez olmuştular. Mayenleri temizlemeki işi kolay değildi. Projek- törlerin yardımile Türk sahil ba- taryaları mayin dökülmüş sahala- rı çok esaslı bir gözetlemeğe tabi tutuyorlardı. Sık sık gece atışları oluyor ve itilâfçıların mayen tara- pak genleri geri püskürtülüyor- bazan tahrip olunuyordu. Fakat sistemi eski projektörler, menzili KADIN KÖŞESİ Çiçekten Bu sene İngilterede hakiki çiçekten Ucuzluğundan dolayı bir çok kadınlar de muhtelif çiçeklerden yapılmış iki mim görünüyor, şapkalar aş sapka © giyenler çoğalmış” şapkalara m ediyorlar. Resmimi” > kısa toplarla ne de olsa bu iş tet. mamen yapılamıyor, itilâf don. ması mayenleri toplamağa kısmen an taranabilen yaların tahribine çalışıldı. Bu ha- reket de veni ve devamlı bir surette 18 marta kadar devam etti, > Niheye bugünün <eaöah saat da B l d dör İngiliz dritnotile 7 İngiliz ve ansız ra saat 11 den iti- Ga erk, karşı karşıya iile rlardı. Yani bir tarafta en yenisi 1885 tarihinde ein 71 ağır 91 orta çaplı ve 29 küçük çaplı, ekserisi âdi vve ceman 150 topla, ene kisi 1905 topile karşılaşmıştı. Üste olarak bizim büyük topların mermisi de pek azdı. e İlk irinmfn zırhlısı duydular ve nihayet onlar da ate- şe karıştılar. Bu ateş yağmuru her (Devami 9 uncu sahifede) Ihtisas mahkemeleri Istanbul ithalât ithalât gümrüğü binasına geçecekler Adliye müfettişleri şehrimizde- ki ihtisas m mahkemelerinin bir se- muamelelerini gözden geçir- ir! Telifle r (yakında tamamlanacaktır. Gümrük idaresi, ihtisas mahke- İSİ gümrük b ında bulunmalarını ei ekinler, dolaşmı memurlarla temasa imkân olması dolayısile aş selâmeti bakı- mından mahzurlu görüldüğünden bunun i için mahkemelerinin idha- gümrüğü binasına geçirilerek ii idhelât müdürlüğünün eg vekâletçe eml ES ir. Ne vakit tatbikata geçi ceği heniz belli Ki ildir, | Gümüş mecidiy?| ve çeyrekler Bunların ems gir sine müsaade edimiyecek Güm iş mecidiye ve ve çeyrekl ük kaldırıldıktan ie hariçten gelecek yolcuların ber” berlerindeki gü: kında tereddüdü mucib olmuştur. Mi ye vekâleti meseleyi etkik etmif 1 alâkadar yerlere şöyle tebliğati? bulunmuştur: «Gümüş meskükât hiç bir sur) le eni ithal edilemez. Yol cuların beraberlerinde buluns* veya bir mal satılması ae getirilen gümüş, bronz ve nikel mler ve gl elli e. gümüş meskükât hi nasıl muamele yapılacağ! Bu si :! gelen- leri in temaslarının önüne geçilmiş olacaktır, Düviz olarak kabul edilecek P*| ralar altın meskükâtla ecnebi ön Halkevinden: 20/3/936 cuma günü saat (17,30) da Evimizin salonunda kim: cmettin tarafından ( mam) ar bir Bu konferans bili, yurddaşlı ra onferans rakı nakdiyesidir.» Gümüş mecidiyeler 37 kuruf” kadar inmiştir. Bu, içindeki gü şün değerinden ibarettir, Düşük lüğün sebebi tedavülden kalkm3# dır. lâ olarak icii i M. Şevki sktar. haricine çıkıyor ve buradan hiç Ş açı a " . Soğuk kanlılığınızı kaybetmiyor- — Sen ei a ve yalvarıyorum. Sen bir erkek kalb dunuz, Hayır, sı nedir, bilir misin? Vaktile sadet A “ K l N Cİ İL; V E S İl — Ev et ama, insan laik Güldüm. ED onun ei hoşuma gidiyordun. Şimdi ise i e bir süküt. Sonra, şeyleri ısmarladım. Metr dotel | viyorum. Yazan: e No. 105 dum çıktı. Garson geldi, sofr. lar muttasıl girip çık” Elenanın temez misin? e liği gönderdiğim çi- | mağa başladı. Kapıyi açtıkları İk Lâkırdıyı kesmek, — Bilmem Bilmiyorum... çekleri Sin mı? an bir çigan orkestranın a- | ka şeyler söylemek lâzım geliyo Herhalde, itemiiyonm, bu artık SÜ ei hengi içeriye doluyordu. 5 öpmeğe cesaret e için, ren sıcak boasının iç ei tından omuzunun bir hararetle şeklini farkedi. yordum. Biraz çekilerek ya' — Böyle yapmayınız, dedi. Yalvardım : — Bana sen diye hitab et, Ele- na. Seni ne kadar sevdiğimi his- setmiyor musun O dışarıya bakmak için cama doğru iğildi. Sonra sordu: — Pariste çok kalacak mısınız? Gene yalvardım: — Kuzum Elena, bana işkence etme. Ben seninle beraber kak mak, seninle beraber yaşamı i ya, anlıyor m kabil bir şey değildir. — Neden böyle söylüyorsun? iler başka birini mi seviyor- — iyi Böyle bir şey katiy- yen yok. antosuna sarılarak in — Siz beni hi Ben geri dönen kadınlardan deği. lim. Hem hayatı ve aşkı ikimiz de başka başka anlıyoruz. Acı acı cevap verdim: gru. Sen unutmayı bili- yorsun, Ne garip şey! raba karın üzerinde hiç sar- sılmadan gidiyor, kalabalıkta yol b kaşmani sık sık durmağa mec- ur oluyor. har olmayın 1Z, vend. Vaktile gayet sakin idiniz, — EE sana yazdığım mektup- ları? — Onları da aldım. Lokantaya gelmiştik. Zemin ka- tındaki salondan geçtik. Burası hıncahınç a idi. Bir kaç kişi bizi tanıdılar, bir şeyler gire ak selâmladılar. Hususi bir odaya çıktık. Metr des ye- peş İietesini getirdi. Duvarda bü- ir ayna vardı. mi ve bil ilrlerle süslü yemi ası ayna- dan deden. Elendi man- tosunu çıkardım. O, sofranın ö- nünde ayakta, eldivenlerinin düğ- mesini çözüyordu. Dışarının s0- ğu ile odanın harareti ara- naklarını biraz Arkasnda parlak give aynadan taşıyor gibiydi. Listeyi uzatarak: Pana tabağın üzerine vurarak — Hemen bm bir sene geç- ti, dedi. — öyle ya, bir sene. Ebediyet kadar uzun bir müddet! Elena, doğrusu ikimiz de bir çılgınlık et- tik. Benim kabahatim seninkin- den fazla. Artık intikamını aldın. Bu kadarı kâfi — İntikam mı aldım? Bu doğ- ru bir kelime değil. Ben yalnız sizin iyiliğiniz için ne icab edi- yorsa onu yaptğımı zannediyo- rum, Sizin için bir engel teşkil et- tiğimi de görünce sizi serbest bı- raktım. Bu bir intikam değildir. Zannederim ki bana hiç bir kaba- hat bulamazsınız. — Doğru, sana hiç bir kabahat bulduğum yoktur, Elena, Yalnız. — Paristen dönmeden evvel #f e idin — Compiğgnede, — Ne İp şrin orada? — Hiç. Hastalanmıştım, istir# hat Ki ağn i — Benden sonra yeni yeni gr bapların oldu mu? — Evet, 1 — Çoktanberi sahneye al yor Eman beri . ii bir şey #9 rarsam maz ya — wr. ai bugüft ender nasıl ml — Yasamak için paran nef den büldüzulri lerle istiyo” sun, değil mi? (Arkası var)!