Sahife 6 an 22 Şubat 1 HEM HATIRLAR, HEM GÜLERİM! Abdülhamidin eşekleri! Muzika, iki bölük asker, vali, müşür eşekleri teşyi ettiler! Nakib efendi mevzun, mukaffa bir dua okudu, sonra Hamidiye marşı çalındı! Otuz sene evvel e sıhhiye mülenn bulunuyordum. Vali zım a da bacanağım idi. Bir gün di — İstanbuldan iki hünkâr ya- veri geldi. Bu akşam bunları de simokinleri giyerek gel, dedi. enim bu ziyafette ne işim var? De yok mesele tuhaftır dağa emrini ei ve işile aya başlad ceğini düşüne, ça bele diye dairesine üzre: dim. İçeri girer girmez: — Aman neredesiniz, sizi bele- diye reisi aratıp duruyor, dediler. > RE girdim. Beni görür yl ya efendi, mesele mü- — seniye var, iki yaver sa > tane şen beledi sie mübayaa edecekler. Bir komi yon yaptık. ai sen de var. eyin içinde? — Yani komisyon içinde, Sağ- Tam, sıhhatli, kuvvetli eşekler in- tihap edeceğiz. Hem de müstacel. İrade böyle çok müstacel, — Bu işi vilâyet baytarına ha- vale edin. — Canım, şimdi çıkarma o da var. Eşraftan A., M. paşalar da var. İlân yaptık eşekler de gele- cek, hepsi gelecek. Hakikaten biraz sonra kom yon azal birer, birer seldiler, Belediye e önü de Şamın ah eşeklerile doldu. Vilâyet baytarile bir kaç at cam- bazı “e indiler. Eşekleri mua- rene; aba başladılar. Biz iyenin balkonundan bu hali gelya © Rei Idum. — ie mafireti nedir? de- AŞKIN Yazan: M. Uygaç yafet geç vakit bitti. Biz evi- . mize döndük, Bir bg aman: yorduk. Bizi aşk ile, şevk ve ga- leyan ile, ümit ile 2 bir halde görmüş olan odamıza geldi Z a, a yalnız kes Birbirimizin yüzüne ba- kıyord “tim m bakış samit bir itiraf teşkil mi lçimdak azabı ben ona içinde anlattım. O duy- ö ek. : dağa aa — ii ille ceva- | uzaklaşmış gibiydi. İkimizin in — İstanbula yazalı kaç gün | Öylebir fecaat ve zillet içinde bu- | böyle icap e n ana bildirdi. rinde de hüznün ağır yül m- | oldu? lunuyorum unu servet te orta- — Sanat! ği O gece, buselerinin başka bir | mül edilmez bir iztırap vücude — Bir hafta, Hiç olmazsa bir | dan kaldıramaz. Sana karşı niz pak ale; sap öner e eleme KE asik | telgraf çeker, beni şüphe ve tered. | #17 olduğumu biliyorum. Seni Şimdi beni istihkar ettiğini İsi marin bie | gl Gel Salaş kli a e vezin eylem m ii | fa Çağlar hırıcı olmuşlardı. İbtimalki bir ir es Sn at ikimiz yi Yi mesut olabilirsin akat benim Mi bakıy. çok kişi onun ağzını istemişlerdi | buna iptida başlamak cesaretini yak tey bakin halimi anlarsın elbet, beni affe- ei ade e ondan. — ken ni ai balamyada. a BE emon erir faka Eolimi dersi —— ya di Ya bir sakal Mia iç 2 Da yor demektir. Ne berbat hayat! ve MEŞİN AA A ANY ei n. İki ay geçti. Kıskançlık beni di bitirmiştim. Kumarda şansım medim, Levend. EO ii Eş bi ARE e iel Sile ği Saim & dim, Amedi cins eşekler. Dünyada bir yerde eşle- ri yo. — İstanbulda vardır. — Vallahilâzim yok. — Elbette sarayda vardır. — Canım, böyle şey m Erin em sonra eşekler s İmiş, paraları m) e e İmiş - dağılmıştı — Bilmez misin. Ak: valinin gilüğiedi top- landık. Beyine i ordu müşiri İsma- il Hakkı ve erkânı e reisi Raif payi iki hünkâ; Nakibüleşraf, müftü, ler sl mem- leket belediye reisi ve komisyon âzaları hep orada idik. Vali ile oturmuşlar, birini sağ taraflarına . Mükellef bir sofrada i, Kimse cesaret edipte birşey iin Nakip bir fikir an etti. Müftü kabul etmedi Eşraftan bazıları da manalı ma- nasız sözler söylediler. iie oturarak belediye reisine eğildim — Ben de birşey söyliyeyim mi? dedim. Reis arab şivesile: — Vallahilâzim, iş fena olur bu mesele mühim, Sen mir isi dur. ei sim ek efendi, arın mbe «Barekâllah elsel vü vek ime «yani ya ve cw martesi Al rek günleri- dir» dedi. Nihayet vali paşa: — Gerçe iradei si bir sa- rahat yoksa Sü biz beynimizde kararlaştırır, yaver MR alâmat veririz, fikrini ileri sür- dü. Vali sözü kabul sid Sofra- dan kalktık eşeklerin medhü se- nasile bir müddet dür vakit ge- çirdikten sonra herkes yavaş ya- vaş dağılmaya başladı. Vali ile yalnız kalmıştım sordum: — Canım efendim, bu eşekle- ri ne ye caklar' hümynda cins ka- tir İL rmiş, Ertesi günü Gğleden sonra ahâ- lerden inler hep orada topla» nıyorlardı, Biz komisyon âzalari da belediye deiresinden ikişer, iki- > arabalara binerek yi merâ- mde hazır bulunmak üzere hare“ it ettik. Belediye si bir ard“ bada idim. O gün reisin neşesi ger Mniiyapie emre diyor, ban — Va ilahi ni anla çok nazik, vazife yapmalı. Bunun ucunda belki bir de nişan var, diyordı, İstasyon meydanı (o hıncahınç dolmuştu. Bir tarafta iki bölük asker, başlarında bir takım muzi- ka, diğer tarafta vilâyet erkânı, memleket eşrafı, şeyhler, Nakib Ortada efendi mevki almışlardı. yerde iki hünkâr yaveri bir aşağı bir yukarı azametle dolaşıyordu. Bizim mahud eşekler süslenmiş mavi boncuklu seal temiz e tülerle bezenmiş olar: ık yük agonlarına yükle! m Bir z sonra bir boru ve arkasından bir boru daha gi Vali ve mü- şir paşalar yaveri era! geldiler, Askeri sere Ki liyi selâmladılar, averler ne gi tül tüler, istasyonda ilk hareket pana sesi duyuldu. Derakap Naki efendi ellerini havaya kaldırarak yüksek ahenktar ve mevzun mu- kaffa bir duaya başladı. Dua bit- urdu. padişahım çok yaşa» feryadile ortalığı çın- lattı. Bunun üzerine ikinci hare- ket kampanası çaldı. Tren hare- kete başladı. O ana kadar sakin ve düşünür gibi duran eşekler lisana > Bu ahengin içine onların da barek sesi şii tı. Hem de ellisi. nin birden ; Bana e hüzün gelmişti. Düşü- nüyordum. Belediye reisi kolum- dan çekti: — Haydi, düşünme. Gel biraz tenezzüh yapalım. Vallahilâizim bu mesele çok mükemmel bitti. Elbette bunun ucunda bir nişan ve bir rütbe vardır, diyordu... Hüseyin Suad KADIN KÖŞESİ © Modern bir salon yemek odası Amerikada büyük bir filim müessesesi bal 1936 ve göre düzetilmiş bir salonun resmini bası; Z z ası, yazı odası ve kani vazifesini de gi Bu salon a; kan- b Silâh satışı | Sovyetler - Iran | Amerikadaki İki memleket arasındâ komisyon nihayet işini bitirdi Vaşington 21 (A.A.) — Senato mühimmat tahkikat komisyonu J. kındaki tahkikatını 20 ay çalış- tıktan sonra bitirmiştir. Yapılan if: ine, senato tüccarlar tarafında ilâfında ve hilâfınd e edenlerin beş r hapis ile ceza- mr bele etmiştir. Kanı eski silâhların ıslahi- le cenup memleketle- rine fahiş kârlarla tekrar satıl masını da menetmektedir. Silâh fabrikalarının kâ Arlar Londra 21 a — — verilmiştir. B. Baldwin, tayyare ve motör sipariş mukavelelerine kontrol hü- kümleri konulduğunu, diğer mu- ide nafi hakkında bir 7 gk demiryolu uzatılıyor Moskova 21 ( didi zamanına kadar, tren deği tirmeden Ermenistanın merk olan Erivandan Tebrize kadar # hil i hazırda bu mesafe a Gi kısmen araba ile geçirik, mektedir. i ez miami ve mevzuu baht hat indeki demiryolu half” nın Par Sovyet demiryoller” nın açıklığına müsavidir, iye ei be araştırm Diyarıbekir Li 3) aci imei geçen hafta! alar” di kı erd! r yakalanarak mahk ye verilmişlerdir. kaveleler de böyle yı ılacağ e ve ancak hükümetin Ba spekülâtörler hakkında bir f yapacak vaziyette olmadığını bildirmiştir. CİLVESİ Tefrika Ne 83 yuni tuplarını da mk al Her gün, tiyatroya, bir yığın mektup geli- yordu. Bunlar Stathekaktın yazıl- mış şeylerdi. Fakat maksadın ne yaraşmıyordu. Kendi gözümde küçülüyordum, Tabiatim de deği- idi, Kumar borçlarımı ii için Gaulthier Alexandre- ha yardım istemeğe mecbur ok tum, O istediğim parayı ver- di, m gösterdiği tereddüt çok canımı sıktı, Bunun üzerine, Saf- caktı), e teri b çık açık konuşmağa karar EM ani Zi bana miyor. sildi e biran evvel ödemek isti Çün! beni âdeta Beledi > GENİ a ön. müşfik bir kız kardeş gi- — Zavallı dostum! diye mırıl andı, — m bir şey istemeğe alışmamış bir adam için en ne mi üthiş bir ıztırap teşkil edec: ğini imei afih, pek âlâ tasavvur sisb la Zain Sana etmek nce kabil olsa idi, Bilmezsin bunu ne kadar düşünü- yorum. Fakat çinili halde o ka- dar az kazanıyorum ekiz kür için ona elimi u- zatt ia en çok iyi e e m böyle bir şeyi aklına bile ge- lem yalnız para ei değil. ki' bu. Felâket çok derin. "Fakat bu kâfi Artık benim olmadığını pek detli surette hi yorum. EL em bekçi evkiine düşmüş bir adamı! ği Ne kadar gülünç bir ziyet, Rİ İnsan b 'n bana böyle şeyler iyor ri se. bunu ii dik mi beni m emire aşil ki m ses çıkarmazdım. Fakat a! ka türlü di edemem. ediy: had a 5 Şak