© Sulkastçıların (Baştarafı Birinci sahifede) Ankara ağır v. mahkemesi bugün şimdiye görülme- miş bir m "koridorlarına, merdivenlerine ve kapısının ö: ne kadar dolmuştu. Polis ve jan- d infzamı güçlükle mu- hafaza edebiliyorlardı. Celse açı- İınca reis suçlulardan İsmaile: — İlk celsede sorgunu yaptır ğım sırada «Beni otomobille bir yere götürdüler. Makine ile adam| emi diye işitmiş ve dedin. Neden kork- pap ğine bildiğin birşeyler var- dı da makine ile söyletirler diye mi? makinenin tazyikın- dan korktum. Yoksa ağzımdan bazı sözler alınacağınd. ekmedim. pasaportla Ummana giderek ter- pe ve xa ettiğini söyle- din. anan, ağabeyin, malın ye halde bu buralarda dolaşma» .ğa ne lüzum ün? — Bir miras. meselesi için git- tim. Evrak tamam olmadığından işimi bitiremedim. hr ta mamlanmak evrakı gönderdim. Bu müddet rami bi için terzilik, bun- da da para kazanamayınca şoför- lük yaptım. Reis: — Sıkıntı çektiğini anlatıyor- 'sun.. ağabeyinden para getirtebi- lirdi, — edemedim, Kendi gay- retimle para kazanmak istedim. Biz zaten düşkünüz, çok zengin değiliz. Hakim Üzeyire: Sen gittim parayı Suriyeye gitmeden bula- maz mı; ? Yahya: — Bulacağımı tahmin etsey- dim 100 Tira verseler pi şe f seden et ettiğiniz bu ini her hangi e komplo davası ol tan çok uzaktır. Büyü Türk milletine ve bütün dünya efkârıma bu davanın > yüksek ve Beler bir ağn bulundu- | n u cesaretle i n AKŞAM dünkü 7 Şubat 1938 muhakemesi miştir. Bence Atatürk bir şahsi- yeti maneviyedir. camianın varlığından süzülerek ortaya çı kan bir manevi berliği vardır. Atatürkün Türkiye ve rejim mef- humları ile birleşmesi dolayısile dir ki davamız büyük bir rejim davasıdır. Bunun içindir ki da- vacı olarak Türkün büyük kütlesi vardır. İstiklal i şehir- leri davacıdır, Çanakkale ölüleri davacıdır. iğinde ana ninnisini inliyen Türk yavrusu davacıdır. Dağarcığı omu: sı ba- — çalışan ve delikankıs» da- rna , çevre ören ya ii davacıdır. Türkiyeni cıdır, Bu. aiamkarmn elleri Selin şu Yaliyanın vaziyeti Müddeiumumi bundan sonra suçluların hüviyet ve karakterleri hakkında izahata geçti. Yahyanın eski mahkümiyetlerinden, Üzeyi- rin milli mücadelede ve sonra Ali aiple olan omünasebetlerinden, Arifin Çerkes Etemle görüşmesi hadisesinden, nahiye müdürü Şemseddinin mühim işler görme- ge karşı olan inhimakinden, me- bus olmak sevdalarından, İdrisin daima şüpheli adamları himaye edişinden ve kurnazlığından ve re- jim düşmanlığından setti ve Ali Saibe geçerek karakteri hak- kında zati bir kararı olmadığını söyledikten sonra emniyeti umu- miye dosyalarında bulunan bazı notları okudu. Bunlarda Ali Sai- kürd olmakla ifti iğini — Yahyanın ifadesinde bu isim» leri ortaya atması doğrudan doğ- ruya hakikatin ve vekayiin bir ifa- denir. Yahya yalar i itiraf et miştir. Başka türlü iddiasına im- kân vw değildir. Arifin itirafları Arif ifadelerinde en samimi ola- ıdır. Hattâ Yahya bile yüksek huzurunuza evel bazı kadar bütün itiraflarında ısrar et- miştir. Ancak haklarındaki ihti- lâtlardan memnuiyet kararı ref- edildikten sonradir ki ifadelerini değiştirmiş, inkâra sapmıştır. Üzeyirle omüvacehelerinde de Üzeyir Arifin söyledikleri için sax dece: çı takip edildiğini söyliyen Baha Arıkan evinin ima Suriyeden gelen karışık in- sanlara melce olduğunu bu husus- bulundu- sm öyle Ve Ve bu meseleleri | muhtelif mü- talea ei Ai Saibin vaziyeti i ü bundan sonra Ali Saibe geçti: — AK Saib böyle bir mi? Giremez mi? Yukardaki kısımda raporlara nazaran bir adam olan Ali Saib bunu e ve bütün dünya efkârı umumiyesi müvacehesinde bilâ Kaydü şart «Evet» diyebiliriz. Ali Saib müte- madiyen inkâr etmektedir. Y. ya, Üzeyir ve Arifin bizce iki ke- re iki dört edercesine sabit olmuş ifadelerine atfen şimdi Ali Saibin suçlu olduğunu edeceğiz. Ali Saib. ismini ilk ortaya atan Yahyadır. Bütün isimleri söyle- dikten sonra «Bir sırrım kaldı. onu da söyliyeceğim» diyerek, Ali Saibin ismini vermiş, onun çif- liğinde talim göreceklerini, ken- dilerini Ankaraya © sevkederek icab eden elemanlarla tanıştıra- cağını söylediğini ifade etmiştir. Yahyanın bü itirafını * müteakip Arif de hiç bir ihtilâta tabi tutul- maksızın ayni if, i tekrar et- miştir. Ali Saibin 26 Temmuzdan polisin kaydile tesbit edilmiştir. 26 Te Ali Saib niçin - naya gitti? Kendisi ortağı Ali, bir telgraf aldığını ileri sürüyor. i bu se; in baber ve- rilmeden. yapıldığı bittalıkik an laşılmıştır.. unu neden sakladı? Ali Saib İstanbulda oturduğu esnada ev sahibinden mebus ol duğunu saklamış ve kendisini pa- muk tüccarı olarak tanıtmıştır. Bu şayanı dikkat değil midir? danaya gidince ee gi- dip gitmediği ve e 78 gün zarfında arafın- Saibin çiftliğine uğramaması im- mu nun için Bee yi çiftliğe gitmiş o iği tarihte Ali Saibin de miz lâzım gelir. Adana valisinin gönderdiği bir şifrede Ali Saibin bir mahiyeti dirde Üzeyirin kimsenin farlına varmac çiftliğe: girmesi çok mümkündür. Ali Saip Üzeyir ve len Adana istasyo- an geçeceğini haber almasi a oraya gitmiş istasyonda taharri memuru Şevkiye ras ge- lerek — O çocuktur. Bilmez.. demiştir.| Üzeyirin iki üç senedir kaçak- hik noktasından bazı sözler alabilirdim.» dediğinin! | ten sormuştur. Hiç yoktan ortaya atı- an al çiftliği aranmış aleyhinde dedikodu çıkmış Ela Ali Saibin masumiyetinden vie de maznuniyetini göstermez mi? Üzeyir ve arkadaşları Anka- raya gelince Âli Saibin de bir ge- ce sonra Bkm vürudu şayanı ikkattir. Ankaradaki temasları San ai memur | ederse da en büyük delili kendisi vermiş olacağını söyledi ve dedi ki: ahya itirafını burada eylül ortalarına doğru ortaya atmıştır. Ali Saip bu ifadeyi duymuştur? Yahyanm bu ifadesi tam bir ke- tümiyetle muhafaza kimseye sezdirilmemiştir. Ali temasa ğ ii tir. Yahud da Ankaraya gelmeden evvel Andrinde bulunan Üzeyir ve kardeşile temasa geçmiştir. Çü teşrinievvel An- karaya Ali gelen Saibin. Y. nın kendisi için «Ali Saip kuv- adamdır. İnsanı hem ipe v ir, hem ipten alır» dediğini bik yol E Yukarıda söylediğim bu iki isini kabul Saip bir adam değildir. Bundan başka Ali Saip Ankaraya geldikten sonra kendi hakkında emniyetin yaptığı tahki- katı öğrenmek için mütemadiyen çalışmış taharri memurlarına baş vurmuştur. Aleyhte. deliller hep kendi aleyhinde tefsire yol yeğ şeylerdir. Ve çoğaldıkça Ali Saip benim olduğu! kadar 17 milyonun da da mazi rine henüz maznunluk gölgesi sira- yet etmeden Atatürkün ve Şükrü Ka; a yaz- mış oldukları telgraflarda bir m mas ediyor. i nız birisi kaldir; Atatürk!.». de- mişti. 2 Saip!.. 17 milyonun mah- küme ettiği insanın adı farzı hal olarak dahi olsa ken- dini kurtaramaz. Buna sen de bütün cihan efkârı si de iman etmiş yi Gizli A it bu ifadeyi tekrar etmişlerdir. Istasyon toplantısı Bu istasyon ” Ali Saip içim büyük bir kı; mevcud- dur. Çünkü lie burada yap- tığı yeminde bilhassa Ali: Saibin “ isminin verilmiyeceğine' dair ye- min ettiklerini: söylemiştir. Bu da Ali Saibi ittiham eden büyük ve ca ururken «Çokak» e müdü- rünün ismini ortaya a müm” kün müdür? sete müdürü hak- kında «Ç man- danı mira enbe ifadeleri Seviz nokta Yahyanın İdrisle temaş ettik- sonra Suriyeye düfen İdrisin akr. cii sultan» köyündeki İbrahimin yanına gitmiştir. İdris hakındaki tetkik edilirse komplo. da Çerkes Etemle görüşmüştür. | 3 — Çerkes Etemden suikast hali m talimat >. tur. ştur. — İstasyo: 'u. İzzetin al Ali Saihin i ismi Kii cn rılmak üzere arm — Yi tün ai deler rinde (o Çerkes camiin en ince aki e söylemek suretile tesi 6G— ya Yakan ifadesi" ni ai etm — Arif de bu Hadeyi teyid et adm 8 — Ali Saibin ismi eğime bu ifadelerde musirrane bir surette geçmektedir. öneme iddianamesinin sonuna gelmi: — Hâkimlerim.. diye sözüne devam etti, bu iş doğ ne rafından baksanı kaçmış ve tesa* «Mer