” > aa AKŞAM Sahife 5 DÜŞDNCELER DENİZE DÖKÜLEN BALIKLAR a yillarddki ©konomi lığına en canlı misal diye yazılıp tarafta binlerce kişiyi > nizde «allah v. ık çıkiyor. o a bol ad ki balıkçılar kilo- ur yirmi, ıyorlar - da alan KA bollık me Felâ- dip oan kudretini göstermek istiyor. ma izi yoldan geçen İml | Yün #leniyor, çağırıyor. li Mn araya giriyor, salona çikiyor. GÜR belke gösteriyer ve emredi- ii t hiç tereddüd etmeden balkon- İİ Kendini atıyor, yere düşüp ölüyor. yeli Başka birine dam ecileniyo. da geliyor, o da aynı emri alıyor, o da ay, d etmeden kendini balkondan M düşüp 5! Basam e Main gazetesi yazı Müviski komisyonu, bk rol oynı- is çok âzasına uğur getirdi, bu bir i e iki nazırı Renğ Besse, maktul il > A aiirle reis rtördüler. Laval kabinesinin İn nest Lafont ta umumi rapor- La Xavier Vallatın, a âzalarına nükteli, fa. Me ei geçid yaplıracağı sıra- ia eğ ör sözün anlamı kavran p lan komisyonu, ii tenvir i iy, ten ziyade, cumuriyete nazır temin Vi pe da birmazırin (belki de i mun seski bir'âzasiydi) de- | 4 Te aklar Adalet topaldır, e er, halbuki muzu tez elden sek mevkilere h. Bunda bir Me varl., yatını iyi kazanan çocuk ye Yaşında bir çocuk tasavvur edi- larda a avuç dolusu para kazansın? İİ açi De tasavvur edersiniz? Bir sine. a İ ayan Amerikalı bir sinema | hi, tan bugün “ismini bütün dünya- ki olan Ş'rley Tampleden bahs- | imzaladığı konturat mucibince, in beş güz da dolar alacak. Ni bep yiz dolar da reamini muh. vü reklâmlarna satarak 'kazanı- ci r.a dolar eder. Bizim pa- « Karl ra ay- .. babasına gün doğdul... İren, davasının am Tahsız gazetesi di iyot ki: Adliyede im olduğu gibi hemen ge- Gemi ml ee mas; « ie harcırahları a e rank ime wN a. lüyer. i İ “Solini üçüncü birinidaha çağınyor, — Bu hayat mı sanki... We kaldırıp kendini balkondan aşağı atıyor... İkincisi: Musolini yeni bir tımarhanenin açil- Mi âki'üç gün dl delilere, faşist vali kol uzetib selâm wermeği ta- im ettiriyorlar: aşasın Mumolinil, > il bağırmağı öğretiyorlar. Mere- sim günü, deliler 5 ni gelince kollarını bavalandırib: «Ya» şasın Mumolinil> diye haykınyo: Yalnız bir tek dan seslenmeden duruyor." Musolini ona ters ters bakınca, bigare adam özür diliyor: — Ben deli mari iğ Filvaki hastabaktcı Gazete kak 5 sarfiyat Yer yüzünde en fazla gi” çime sarfeden ele 24 ikadır. Sene- lik sarfiyatı 3.800.000 to : İngiltere 930000 dila inci gel- mektedir. . Almanya 450. 000 ts ton ge Tansa dde 410. 000 dündüdür. Senelik ie in AZ Ölen İngiliz mul İyar erler Mn 0 milyon > vir ve senelik pire çi değ ai tuy Tiyatro ai ve sinema senarisiti > ruz geçen sene İZ milyon Frarik göğe ki, en çok okuyan diyar İngilteredir!., e balı a bal meşhurdur. Her- Karıncanı esinin amca koparıyo gi ve ortasını şeker gibi yiyorlarmı İİ Baki ini ölme ne de olsa karınca yemek insana garib geliyorl., Yol kazalarına karşı mekteplerin çol başlarına mize lâvhalar asılmıştır: — Şolörl... Çocuklarımızı öldürme, Onları ai SEVETİZ. Ohyo şehri belediyesi de yollara ar as «Emrediyorum..> demiyor, « yorum..» diyormuş. «Bunu bağli yapı" nız.» yerine «Bumu le rica ediyorum..> diye yazıyormuş... Merhum Cemalin| cenaze merasimi Mezarı başında memlekete hizmetleri anlatıldı Ölümünü teessürle haber ver- diğimiz İstanbul ticaret odası umumi kâtibi Cemalin cenazesi dün iş ve hazin merasimle kal- Çok dil olan merasimd © vali B. Muhiddin lam şeh- rimizde bulun: ebuslar, ticaret odası reisi ve mecl âzaları, bir çok milli ve ecnebi şirket ve bankalar direktörleri, esnaf cemiyetleri mümessilleri, bü- tün oda ve Türkofis memurle- , diğer bir çok zevatla deniz cüret mektebi talebeleri bulun- ş ve cenaze alayına bir po- lis müfrezesile Yavuz bandosu da iştirâk etmiştir. Beşiktaşta Sinanpasa camiinde i 3? efendide aile makberesine götü- — defnedilmiştir. uhu mezral şi ii İstanbu şubesi direk. ü B. Mahmud ekonomi bakanı Celâl hi teessürlerini bil- Girmis A tep sıralarındaberi vim profesör Muslihiddin an ta rafından bir hitabe rad edi- Terek Cemalin memlekete çok faydası dokunan faaliyet ve hizmetleri (oarlatm ii nin hatırası hürmetle yadedil miştir. rumu arına oekonol bakanı Celâl Bayarla Türk afla, ticaret odası, beynelmilel ticaret odası Türkiye milli kömitesi, es- naf cemiyetleri ve diger muhtelif teşekküller namına 50 kadar çe- lenk konulmuştur. Vize muamelesi Iranlı bir tacirin şikâyeti tahkikat yapılıyor Hükümet transit suretile mem- amima göçen yolculara ait wamelelerin vaktinde sını ve boş yere Kğ meneleri ni temin etmek üzere Uzunköp- rü, Sirkeci ve Islahiyede birer vi- ze memurluğu ihdas etmişti. Londradan gelen Yahya zade Muhsin adlı İranlı bir tacir vize melesinin geç yap! yü- zünden Toros ekspresini il ğını yataklı vagonlar idaresine bildirmiştir. Bunun üzerine yolcu- İa yolcu, vize işinin uzaması d yısile üç gün şehrimizde kalmağa mecbur olduğunu, bu sebeple za- rara uğradığını iddia etmektedir. Nöbetçi eczaneler “Bu ime nöbetçi eczaneler şunlar. dır: Taksim: Dellâsoda, Er- Gala- Bi : Halk, Sariyer: | Nuri, Tarabya, Yil. saray: rtev, Beşikuas: Recep, e küdar: ei Kadıköy: tar ve Alâ Karagümrük: Suad, Alemdar:'Esa. HH. Hullâsi, 'di, Beyazıd: Belkis, TTİYATRO'KONUŞMALARI Şehir Tiyatrosuna bu sene neden rağbet az? Fiatler ucuzlamalı, program evvelden değil, eserlerin göreceği rağbete göre sonra tanzim edilmelidir n yıl İstanbulda tek tiyat- ro vardı denilebilir: Şehir tiyat- rosu, zengin bir k oradaki, gece hayatını bütün bü- tün öldürmüştü. o Tulüatçılar da hayli bocaladıktan sonra nihayet aşını uyan- Hiç şüphe yok, ki bu mevsim Naşid ve gerek Halk ope- retleri sre Miyateosu seyircile- çektiler. Bu ağ az ix rağbetin belli başlı ve asıl sebepleri diğer tiyatro- ların rekabeti ile fiatlerin paha- Iılığıdır. Bundan sonra geriye ikinci de- rece sebepler geliyor. Bunlardan irinin bu yıl kaldırılması im- Az rağbetin ayi sebebi ise aylık prog! etiğe te büyük gis oylar Ceza», ve m gibi illerden vo anladık bizde bir üst üste temsile açi değildir. una rağmen bu mevsim işe gene böyle başlanıldı. «Ölçüye ölçün sürüklenip durdu ve «Te- hum» yok yere yirmi yirmi beş gün vip tuldu. Bu i tecrübeden sonra çarşamba ve perşembe geceleri vodvile tahsis edildi. Fakat ha- ta tamir Sela olmadı. Aylık ünden iki yeni oyun ei sümlekir. ve «Geci- ken ce lü, Pazar ma- « olan cuma akşamları «Geciken ce- 1. Halbuki pazar'ma- bir ve salı ile cuma ge- celerinle münavebe ile bu iki oyun oynanmış olsaydı bizce da- önad maktıl hareket edilmiş ii Gerek sim dan we ge! «Ölçüye ölçün den fazla bene len ve hiç side ez ki «Geci- ken ceza» dan çok daha fazla rağbet görmüş olan «Karamazof kardeşler» in Bi kısa bir fasi- edilişi de isa- uy Kı en sene verildikten #onra tekrar Ooy- o ile Fran- ! gördüğü «Unutulan adam» isbat etmiştir. Tekrarında, ilk sefer raği görememiştir. fasıla tekrar edilecek yerde, cuma ge- celerini bir türlü canlandıramı- i em çarşamba ve embe gec de âlâ ile Caz» li lerine devam edilebilirdi. Bu ayı eski ve oynanmış eser- lere hasretmek te bizce doğru olmamıştır. Nihayet Şehir Siyat- rosundan her ay bi beklemek hakkımızdır. Bu ay cuma gecelerini «Per Günt» ER iline retmeği muvafık yacaktır fikrindeyiz. Bu senenin rağbekiliin Er- tuğrul Muhsin repe yani «Katil», «Güneş batarken», Se eserlerinin tekrarı : «Saz . Caz» malıydı, indirilmekte acele edil di. «Mirnav» gelecek ay e ey malıydı. Eğer bu operet, Saz Cazın ellinci temsilinde gördüğü az rağbeti yirminci temsilinde yukarıda dediğimiz gibi ve oc gecelerini de Saz - etmekten ie si izne er Meğer, bir eret hazırlan- du. «Üç saat» in, «Sarı zeybek oteli vnin ik ışıkları, ek i i dikişi ve zde ilk defa görülen by birtan ir yavaş balilik ve teni baş seli halkın tecessüsü kalmadı. "Eğer Şehir operetine eski rağ- beti kazandırmak isti istiyorsak ye- derle, eskisinden da- ha fazla bir ihtimamla, diğer halk illeri çok üstün eserlerle perdeyi açmak ilk şart- tır. Eğer halk, Şehir operetin- de, diğer halk temsillerinde du- yap, gördüklerini görüp dimlerse, tiyi kıymet vermez, ince de ötekilere rağbet eder. — S.K.