Gönül neler i istiyor? Halkın öedieli karşı lâkayd ol- i duğunu söyler dururuz. Radyo nüfusu 17 milyon olan Türkiye © için henüz yeni tanınmış bir neşir © vasıtasıdır. , Okurlarımız bile bu vasıtasının mahi; hakkında müsbet bir fikir ve Radyo bazılarımıza nazaren retici veya eğlendirici, bir saa mıza -gramofon del kmbli izum- — suz bir salon lüksü ve nihayet ge- “ne bir kısmımıza göre de çatal ve — tabak kirletmeyen bir içki meze- sidir. Memlekette radyoya ait te- yılır bir hale yükseltmektir. Dev- let bu işi benimsemiş, parti prog- ramına sokmuştur. Gazete ve mec- ehemmiyeti- anlamakta, - geçmekte oldi sürerim elini. cebinden anl devlete, partiye, basına vermesini beklemek kadar © tabii birşey olabilir mi?. Bize kalırsa memlekette radyo kültürünü yayacak her şeyden ev- 1 d tesidi: t bu, halı döşeli salonlarda, maro- ken koltukta oturu, , radyo; Es iirebilmek'i için ye din- lenmeden halka hitap etmek lâ- zımdır. Bu hitap, kârın ruhunu teş- kil e bir reklâmdır. o sosyetesinde yoruz: Ra os İstanbul ve soze gü- mi m şekilde işleyip beka ir ihti- yaç haline getirmek lâzı NTEN Radyoda kış olimp ., ei Almanyanın kirhen spor tan bu — e pılacak 1936 kış olimpiyadları re- “ üzerine almarak yo ile tekrar neş- ei da, terdiğimiz gibi neticeyi bizim saatimizle saat 23,20 de ve- rilecektir. Radyo anketimize gelen cevablar Dinlenebilecek işim gibi bir TAY Biri -en yeli. şüphesiz pro- ganda, İkincisi ise halkımızı tenvir eti yükseltmek ve zamanlarını hoş geçirt- mek, Propaganda: Memleektimizin en muh- taç olduğu şeylerden biri propaganda- Bağ va 'kadra takdir edemedik. Türk her zaman necip ahlâkını e Görsünler, le IT; e Tü ık hastalık- çeki a EE alınlı, ze taipei bir insan ol r, İşte bu propaganda ile oli ü evde mi saittir?.. Bi imi di bı Şimdi vi yapması he geldiğini düşününe- lim rvel bvevel en nefis bir garp musi: klâsik, hem hafif sonra m p. eserlerinin armo- anmediyo- şka itayonlarda hergün aşa- le z neşri” yattan çok lezret alacaklardır. Her halde bizi dinlemeleri için, her- bizde dinlenebilecek bir program bulmalıdırlar. Eski bir radyo mütehassısı: Ali Vehap Iyi program: — Bugünkü tesisatla çalışmadığı ii propgramdanda hiç bir istifade edi- lemiyor. Bu sebepten dolayı yabancı ir seri tercih ediyoruz. 2 — Cumartesi gile saat (14) den itibaren Ge kadar, günleri (10) dan (2İ)e dad vii sir Şaki de lar, iyi eserler, musikisinden iyi parçalardan ve dinl. necel lerden. 3 — Radyo memleketin her tara- ii e me iyi ve faideli neş- riyat yapmalıdır. Bu suretle her yurtta- şın radyoya mis zevl ez Samatya Narlıkapı: Fehmi Program ıslâh edilmeli: 3 Şubat 1936 | Ses KİR ii faydası Son seneler zarfında piyasaya çıkarılan radyo aletlerine bir düğ- me ilâve edilmiştir. «Ses kontrolu» adı verilen bu düğmenin fazifesi isminden de anlaşıldığı gibi sese ahenk vi n ibarettir. Ses erse işinde bu düğmenin rolü ehemmiyetlidir. İniyolkağun bulunduğu yerin üyüklüğüne göre ve bahçe veya herhangi bir açık yerde makine- mize başka başka tarzda ses rem- gi vermek icap eder. üçük bir odada sesin tabii çık- ması için tiz ve parlak ayar edil mesi doğru olur. Büyük salonlar- da sesin fazla bulandırılması, din- lenen müziği tabii sese daha yak- laştırır. Ağır miri o. oda ile bu büyüklükte boş b dada ayni s o es rengile dinlenecek müzik ara- sbi7 larda da fark edebilirdik. Sinema- da seyirciler fazla olunca ses da- ha dolgun ve bulanık gelir. Seyir- cilerin az olduğu zamanlarda se- sin daha mâdeni olduğu seri lirdi. Şimdi sinemaların kop: lerinde de ses li kalan makta olduğundan ses her zama: tabitleştirilekilir, # zı radyo postalarının neşri- yatı haddi zatinde bulanıktır. Bun- lardan birisi 19,68 metre dalga uzunluklu Paris sömürge posta- sıdır, e dinlenirken daima rlak ve tiz sesleayar edilmesi Çek mektepler ve ve iel vakyada ya ER — Ekonomi bakanlığı i işçi bürosu, Te göre, esnaf teşkilâtı hakkinda yeniden bir kanun yapılacak ve bu t Ankarada bir merkez ta- rafından idare edilecektir, Diğer bir habere esnaf ve işçi ayni birlikte toplanacaklar- dır. Nitekim İzmirde böyle olmuş- tur. İzmirdeki amele bir- liği pek kalabalıktır. On binden fazla azası vardır. Fakat azasının ekseriyetini amele teşkil etmekte- il i namesine i esnaf ve pr stretl pek kala- balık olan birlik azasının her ay verdikleri paralarla, mükemmel bir kredi menbaı bulmuşlardır. Küçük esnaf olmıyan ve ekse- riyeti teşkil eden amelenin bu san- dıki erecede istifade et- mesine imkân gi e a- Tikle çalışan işçi dir sal vasıtalarına Bu itibarla, kredi alıp istihsal va- Birliğin nizamnamesinde, ta im birlik doktoru tara- fından ava muayene edileceği de elle. Birlikte aza olan olan esnaf ve amelenin epi Sa 2 pdr ei hâkim olan dir, amele kalka a bii Çekoslo' dayetinden itibaren içinde dar bi teplere mahsus neşriyat dire tedir. ya başlanmıştır. Buna ait bir misal daha bulabi- Bu derslerden Çekoslovakyanın liriz. İstanbul balıkçılar cemiye- muhtelif şehirlerindeki omektep- İeri istifade etmektedirler. ü lerinin talebe tarafından kolaylıkla takip edilebileceğini göstermiştir. dalyan sahipleri meşhur ba- lıkçı zenginler aza olduğu gibi, her sene Karadenizden Boğaziçi- ne gelen ve günde ş yev- miye alan işçiler de azadır. Bu i iş çi kalabalığı lar ae e için, Dallaşı lar a; mak 1 -— İstanbul de pri ax e eşriyat kudreti ile genç inkılâpçı ve cumhuriyet- Radyı o anketimiz çi döş toj pi a gayrı kâ- Soruyoruz: fi, hemen bem, yok denecek kadar Bi Ta kar I, — İstanbul radyosunu nasl A — Muntazam bir programla çalış- buluyorsunuz ?. mak lerle ve bir gece evvel yayı- H. — İstanbul radyosunu nasıl lan Rl vin santlerde görmek istersiniz? neşriyat ve bu programı değiş- II, — Bunun için İstanbul rad- sirmemek, fevkalâde değişikliklerde din- yosu ne yapmalıdır?. si pek beğenilen Bari radyo- ii sunun spikeri Rora di Napoli Müsrücllldi ini : leyicileri sebeplerinden haberdar etmek. B — Neşriyata saat 18 de başlayıp sa- at ii de nihayet vermek, — Anten enerjisini en az 20 kilo- vata D — Programlarda e e hemmiyet selek muhtelif meslekler hakkında ilgili mevzular gk yaban- dı dillerle propaganda neşriyatına her halde yer vermek, — Garp musikisini her sınıf halka mak ve sevdirmek için dolgun kad- m EL stralarla muntazaman neşriyat ipeği — Konserratinr heyeti ya möml rotüş edilmiş milli, et ve dolu havalarına her halde yer ie 2 — Bunun için İstanbul radyosu ma- nevi ve bilhassa mâ akârlıklar yal. pılmak “suretile idari ve fenni noksan- Tarımı Türkiyeye lâyık bir ri on gelmeli ve' cihana dini o ii Mi belediye şubesi fen heyetinde Bize yazınız Parti programında bir hükümet da düşünce ve isteklerinizi bize bil. diriniz. Gelen karşılıkları sirasile gazete- mize koyacağız. Memi kısa ve okunaklı olma- kâğıtların bi bir tarafına ileri dile; yeri radyo ekil adresine gazetesi gönde. Se ya aza olmak için de muayyen bir parayı tediye ederler, — se- ne a balıkçının verdiği bu , balıkçılar ini vez- m büyük bir yekün tutar. Balıkçılar cemiyeti, azasina yar» bahsedi öy küçük balıkçılara yar- m edilir. ii başka Boğaz» içinde malül bir ıkçıya da > a altı ii dr bir para or ki, balıkçı- Bi oyan item olan züm- yan sahipleri ve ikinci dere- den balıkçılar, cemiyette yalnız aza unvanını haizdirler, e dair bir kârlı misal daha tirmek mümkündür. eiyekin in de böyledir. Beyoğ- lu Balıkpazarındaki, zengin bir bakkal bu cemiyette aza olduğu küçük bir bak- erek — Jşçi meseleleri Esnaf, işçi birlikleri hak- kında tetkikat yapılıyor Bugünkü bazı birliklerin kuruluş tarzı normal değildir Görülüyor ki, esnaf cemiyetle- rinde, ve bu tarzda kurulan bir- liklerde, her şeyden evvel hesaba katılmaktadır. Yani ba- lıkçı denildiği zaman dalyan sa” hibi, zengin balıkçı ile, le balık tutan işçi balıkçı da bir arada hatıra geliyor. Vakıâ her iki tip te balıkçılık mesleğine mensupturlar. Fakat bu iki tip ara- sında dağlar kadar fark vardır, meselâ! Balık işçileri, patrondan şikâyet ederler. e müşte- rek haklarını müd faa i bir araya gelmeleri lari Ga- yet tabiidir ki, iş verenle iş alan arasında iş yüzünden bir takım ihtilâflar ve meseleler çıkar. Bu- gibi şikâyetler, iktilâflar, bu tarz- d aradaki tezatları, daha vazıh bir surette ortaya koymak müm- King ü şerait altında amele- ye ait ihtilâflar, patron ile amele arasında mektedir ve şekilde ai Amelenin kendi hakkını ce miyeti üredi ihtilâflar, terdi w larak hususi şekilde ei cek, daha umumi bir surette, orta- ya konacaktır, Nitekim Türkiyede bu tarzda cemiyetler vardır. Şark de! miryok vi miryolları şirketi hissedarları aza olmadığı gibi, balıkçılar cemiye- tinde de, dalyan sahiplerinin az& olm: 1 lâzımdır. Bu suretle mesleki mahiyetteki kalabalık esnaf ocemiyetlerinin at geçirdiğini faz- faaliyet (o sarfedemediğini de söylemeğe lüzum yı r. Eğer, zümrelerin menfaatine ya ce miyetler kurulacak olursa bı daha normal bir hale ir dir. Dalyancı cemiyeti, yahut miyeti Ele normal bir çed Bu tarz- da kurulan cemiyetlerin gayeleri, ve kuruluşlarındaki maksatları daha açı ça bir mâna ifade eder. Halbuki bugünkü esnaf öesiiye leri, tezatları birleştiren ve muh- telif gayeleri taşıyan ve neticede, gösterdiğimiz misaller, azalığın — kısmını tatmin edebi” len gayritabii Ş- ka bir şey ği H.A. Kiralık daire Beyoğlunun en işlek yerinde hane, erkek veya kadın ye- atölyesi, mua; nehanesi, fotoğraf veya Moda atölyesi gibi kullanılmağa ek dakik