Sahife 6 AKŞAM ” 3 Şubat at 193671 Limonatanın manası nedir ? İngiliz sarayı evrak mahzeninde saklanan bir istatistik Dünyada en güç vaziyet kraliçe kocası olmaktır. Kraliçenin emri yemek bile olmadan Kral Jorjun vefatı üzerine İn- giliz tahtına oturan kral sekizinci Edvard bekârdır. Bunun için kar- deşi dük de York veliahd ilân edil- kız çocuktan büyüğü, yani pren- ses Elizabet İngiliz taktik otura- caktı İagilterede kralların erkek ev lâdı yoksa kız evlâd onun yeri kaim olarak tahi çer, her iş kraliçe namma görü- lür. Kraliçe arzu ederse evlenebi- lir. Fakat kocasının resmi hiç bir selâhiyeti ve ktur. O, dece kraliçenin kocasıdı da oturan erkek sa- ır. Taht» olduğu zaman nasıl kraliçe hiç bir iş görmez, me- rasimde yalnız krala refaket eder- karısına refakat eder. Bir erket için en güç vaziyet Dünyada bir erkek için “ gi va n li ens Consort ismi verilen iğ ko- manlı hükümeti za- nin iradesine bağlıdır. Kraliçenin yanına her zaman girip çıkamaz- lar, ancak kraliçenin emri ve ar- zusu üzerine yanlarına gidebilir. Kraliçe kocaları gerçi kraliçe ile aynı sarayda otururlar. Fakat İnyilbere çöl Viktorya, oğlu yedinci Edvard, ci Jorj ve torunu- nun e bugünkü kral sekizinci Edvard ile bir arada Kraliç: daireleri ayrıdır. e kendi dairesin. ziyaretçilerle det zarfında Prens Consort kendi dairesindi e okumak, va e mak, b çirir, Andık kraliçe — pirim öteki daireye g: 34 sene evvel ii kraliçe Vik- torya İngiliz tahtına oturan son kraliçedir. Kraliçe Viktorya 1819 18 yaşında iken İngiliz tahtına rmuştu. Kraliçe 1840 da AL man prenslerinden Albert de Sax liçe Viktorya da 1901 de ölmüş- tür. Teşrifat kaideleri Bir fransız gazetesi kraliçe yiyemez toryanın hayatına dair e b malümat veriyor. Bu gazi yor ki: Kraliçe ni il kocasını çok severdi. Fakat kanun ve nizam- dan, teşrifat kaidele rinden bir parça bile dışarı di- ederdi. Bu kral ia İsineile bol bol Yy gö- rüşmeğe vakit bulamazdı. Kraliçe, kocasile bü başa o kşam imonata gelip ceğini beklerdi. Limonata gelirse süslenir, püslenir, kraliçenin ya- nına koşardı. İşin garibi limonatanın mana- sının ta tarafından bilinmesi idi. Hattâ buna dair istatistik tu- tulur ve bu istatistik saray evrak mahzeninde muhafaza edilirdi. Meselâ «1846 senesinde haşmetlü kraliçe hazretleri, prens Consor- ta 65 defa limonata göndermiş- lerdir.» diye yazılır, diğer sene- ler gönderilen limonatalar da kaydedilirdi. önderilen olimonatalar bazı seneler 50 - 60 olduğu halde bazı seneler sekseni, yüzü bulurdu. Bir sene yaaa e yüz altmış dördü bulmu: A hymen her dilde gazete ecmua ve. kitapları pa, meklep kitapları ve araiye olarak AKB süne tedarik ekimini Telefon : 337 Alman donanması (Baş tarafı birinci sahifede) İman; zırhlısının dör- düncüsünü de yaptıracaktı, Fakat Versay muahedesinin askeri ah- kâmını feshettikten sonra bu- na lü; örmedi. Bunun yeri- ne her biri 26,000 tonluk iki büyük zırhlı yaptırıyor. Pe ya- kında denize indirilecel Berlindeki mevsuk ei mem- badan öğrendiğime göre Almanya yeniden iki zırhlı ve bir tayya- Te gemisi Mili r. u üç gi ile olan yeni gemilerin hacmi yekü- nuna 112,000 ton daha ilâve edil- miş olacaktır. Yeni zırhlılar yen tezgâ- ha konulan 26, onluk iki zırhlıdan daha ved ve topları a ağır olacaktır. Tayyare ge- misinin hacmi 20,000 tond sik olmiyacaktır. an ek- programı muci- ği iki zırhlı kruvazör ve bir çok açık deniz muhribi ve bir grup büyük tahtelbahirdir. Gelece kaltı ay zarfında denize em indirilecek yeni Alman mileri şunlardır: Her biri 26.000 tonluk iki zırhlı, heri biri 10,000 tonluk iki zırhlı kruvazör, her biri 1,625 tonluk on altı mubrip, her biri 250 ilâ 750 tonluk on sekiz tah- telbahir, her biri 600 tonluk on muhafaza şalpesi, Alman donan- ma kumandası da tensik edil. ıştır, Deniz baş kumandanı amiral Raeder yalnız M. Hitlere karşı m lak k di sahilinde Kiel eskikedie İkinci derecedeki üssübahri şi- mal Ti apak dedir. Doni ttebat 15,000 kişiden. 24000 kişiye çı- karılmıştır. e ve Emden talim vazör gemileri ihtiyaca va m yg Schlesien zırhlısı ektep gemisi ittihaz edil niş bahri şimdiki süratine yahut 194; nanması | İngi anlaşması mucibince İl paratorluğu donanmasının üçte birini bulacaktır. inşaatın Almanya - Lehistal tamir edileceği» ümidini izhar mişti, B. Schactin m bu las resmen neşredilmem! Nazır, in si gönül “ söylemişti kblnşi bu haksızlığı harb? müracaat etmek LE, tamir ç mek istemez. sebepl# bunun için kafidir ve eya muslihane mesai birliği liği ulaşacağımızı ümit ediyol £ eril lik bir İy oynıyabilirler.» de Iman - Leh dostluk muahel bu nutuk, Leh mahafilinde ri mükait bir tesir hasıl ebiif Paraşliliğ aşütle atlami p ii. Haber ödem) e tanbul ve İzmirde de yakında rübelere başlanacaktır. Paraşüt w da bir kule yapı! düşünülüyor. Bu kule, Mosko'* aki kule gibi olacak, tecrül übele yeni ea buradan "aşağı atlıyacaklard wi Kulenin erke paraşüt ? madığı takdirde kazanın öl geçmek tertibat alınacaktır. Heroin zehirlem maf birini m ağ Db star: bu iel z köşelerinde müt ll Fdd n a ken i irmeli ni Kablan “e geçi başlamıştır. Dün Niyazi vw veye giderek geç vakte oturmuş ve gene gizlice e heroin içmiştir Akşam üzeri kahveden £ pu ve Ya içinde inliyerek ölü ği Kami polise haber rilmiş Niyazinin cesedi i kaldırılarak Zili etrafında kikata girişilmiştir. Delikar esrar ve heroinden zehirleni? düğü anlaşılıyor. AŞKIN Yazan: M. Uygaç rum dna onun için... Bi karşı böyle bir arzu duyacak a sanız ondan pek koltuğum kaba- rır, — Şimdi anlaştık ya? Çiçekten başka bir şey göndermiyeceksi- niz, — Nasıl isterseniz. Yalnız, mü“ saade ediniz de onu ben getire- yim. ; — ye? Niçin bu? Gözlerinde şeytan gibi bir ifa- de ile yüzüme bakıyordu. — Bu suale lüzum var mı? Ce- vap vermekte beni zor mevkide N bend. birakıyorsunuz. — Oraya oturunuz, dedi, duruyordu. PALA Dostlardan, rahat- — Nen var? dedim. — Bir cıgara veriniz bana, j Biran için sustuk, birbirimiz& Boğuk bir sesle sordu: etten mahrum kalmıştım. ( bni e eş vik, dilli. şi CİLVESİ Tefrika No. 64 Güldü. Çapkın gözleri üz dikildi. Bu kadında dayanılmaz bir cazibe vardı. Güzel ve zehirli bir çiçeğe benziyordu. Cıgarasını yaktığım sırada bir “> kolundan aşağı hafifçe sürt- —— Cildinizde ne var? dedim. O kadar yumuşak ki insanın ina- namıyacağı geliyor. detâ utanmış gibi bir le kolunu çekti. Fakı at ül > si lüşü vardı ki hiç utanmadığı rülüyordu. — Zannederim ki siz karşınız- daki erkeklere azap vermekten * hoşlanıyorsunuz, mini mini Yvon- ne? dedim. — iL ilmem... Benim fikrim bu. Tie bir koltuğa işaret ede- bakıyorduk. Ben e O merak içinde idi. Sonr — Adresiniz? dedim. — Bak unutuyordum. 110 Bou- levard Malesherbe. Saat dörtten a. Fakat yarın değil, öbür gün. duğu gli devamlı bir uğul- tu vardı. Bu ihtimal ki sözlediğim ve ha lâkırdıların bir sadası idi. Damarlarımda fena bir eeydr yılanları kıvrılıyor- la Sakla saat dördüne eve gittim. Bir pencerenin ar sında yanan bir ziya Elenanın hâ- lâ yatmamış olduğunu anlattı. İçe- doğru arka- leri kitabın üstün. — Bu vakite kadar idin? — Contesse de Clairvalin evin- de, Elie ile beral ii — Ya! Bu nerede Gl saat dörde kadar lie — Oyun oynuyorlar. ii neye yatmadın? — Uykum yoktu. Senin gelme- ni bekledim. — Geldim meze — Peki. Bir yok. — Şimdi yarisi misin? — Belki, — ve a bir söyliyeceğin yok mı iz end — öyle ise, bonnüi. Bonnüi. Bu kısa cevaplarına, yüzünün sakin ifadesine kızarak odama gittim. Soyunmadan yatağın üze- rine kendimi atarak düşünmeğe Hayatım neşeli bir şey değildi. Sevdiğim, in son derecede emniyet et d çare bulunmaz sure! iğ en u- Zihnim büyük bir faaliyet ie j leyordu. Bu düşünceler aras uykum geldi. Göz ka; Gy ye yarı yanık <N uyku r manzara eni vücudüm sızı içinde; Yataktan indim. Ki Elenayı hep ayni vaziyett€, ri havada, cıgara içer gö! — Ne yapıyorsun? dedim yi Siareygi şaşırdı. Bütü sy bi gece uyumamağa selesi ilini i p vermedi. Fakat > yaşlı e gördüm. gitim, j lum, Daha müşfik bir sesle: