Sahife 6 AKŞAM Japonya okyanuslara hâkim olmak istiyor Amerika ile Japonya arasında büyük bir silâhlanma yarışı başlıyor Japonya, deniz silâhlarında i ii e Japonya arasında bir ilanla yarışına sebebiyet verecek mahiyette çok mühim bir hâdise sayılıyor. Bugün Amerikanın on beş bü- yük saffı harp gemisine karşı Ja- bakımından Oo mukayese AN doğru değildir. Gerek erika- nın ve gerek yanın diğer si- nıflarda yeni ve yaşlı daha bir e sikdi gemil m ve kr bında bil ve mümkün olduğunu ispat et- miştir. Bugün Amerika ile Japon- yanın donanma vaziyeti şudur: Amerika: 15 zırhlı (455,400 ton), 5 tayyare gemisi (126, ton), birinci sınıf 19 kruvazör (179,775 ton), ikinci sınıf 19 kru- vazör (160,500 ton), 280 mubri (337,885 ton), 100 m (91,150 ton), yekün 1,351,510 hacminde 438 harp gemisi, Japonya: 9 zarblı (272,070 ton); 6 tayyare gemisi (78,570 ton), bi- rinci sınıf 13 ee (116,400 (135,875 (138,184 ton), 1 küçük muhrip (5;821 ton), 67 tahtelbahir 83;949 ton), yekün: 830,909 tonilâto hac- inde 243 harp gemisi. Vaşington desi mucibin- bir tayyare gemi de 8 muhrip, 4240 ton hacminde 8 küçük muhrip, 1400 ton hacmin- ahtelbahir de ben 20 harp B in Amerika ka: sı Telağn şüphe yoktur. n seneki adi Japon bahri- de . Bu sisattan 127 milyonu filonun tec- didine ve yeni gemiler inşasına 45 milyonu cephaneye, 10 milyo- nu Mançuko bahriyesine, 25 mil yonu munzam bahriye ta yyarele- rine 72 milyonu da liman inşaatı- da hasredilmiştir. Amerika hükümeti de bahriye tahsisatını arttırmaktadır, neki Amerikan bahriye bütçesi- nin ne kadara baliğ olacağı he- > in Fakat geçen sene ika bahriyesine 164,695,09: el fazlasile 489,871,347 dolar tahsis edilmiştir. Bu tahsisattan 32 milyonu yeni muhriplerle tahtelbahirlerin inşa- sına başlanmasına, 108 milyonu “| şiye çıkarılmıştır. M rik ve Japon saffı harb gemileri harp gemilerinin kilise 12,5 milyonu yeni deniz tayyareleri inşasına, 14 milyonu eskilerin yerine yeni tayyarelerin Havay meferlik bir kuvvet ilâve edilerek zabit ve efrat kadrosu 93,500 ki- mroe nazariyesi ni Ame- rika, Ameriallarndır. tere birleşik Am: si- yasetine rm Vakıâ Filipin adalarının ve Bahrimuhiti Kebir. de kâin Havay, Samoa adalarinın ele geçirilmesi bu nazariyeye mu-' haliftir, Fakat Amerikalılar Mon mahreçler bulmak için Asya yolu üzerinde muhtelif üssülharekeler e Mm geldiği mülâ- Japon tarihi ies ki Ja- po: i, Uzak Şarktaki deniz eki hâkim olmaktır. Bu gaye, bazı defalar, (Devamı sekizinci sahifede) 30 Kânunusani , | Üniversiteli gençlerin izmir eya MZ e er fakültesi inlebani Gi hafriyatı yerinde Karşıyaka ve İzmirin muhtelif yerlerini gezen öğretmen okulunda bir müsam€“ re verilmiştir. Bergamaya giden üniversiteli” rsite edebiyat fakültesi is kalabalık bir grup başlarında profesörleri bulundu- ğu halde eski İzmir hafriyatı ile müzeyi ve Kadife kalesini ziyaret etmişler, yangın yerinde yeni an Kültür parkin inşaat faaliyetini tetkik eylemişlerdir. miş ve imar e hakkında iza- hat vermi gençlerimize ki? ler oradaki âsarı atikayı da gör müşlerdir, Edebiyat tekülesi La lebesi Bandırma trenile izmirde? ayrılmışlardır. İstanbuldaki bulunaf himayesinde gin bir müsamere vereceklerdir. Manlimda 9 tarikatçı tutuldu Bunlardan yedisinin tevkifine karar verildi, suçlular ağır cezada muhakeme edilecekler İzi — Manisa zabıtası; vilâyet merkezinde bazı âyinler yapıldığından şüphe ettiği evlerde araştırma yaparak buldu- u deli kuz kişiyi ya- kalamış ve eN vi kire adliye tevkif et da bulunanlar a giri genis men Konyalı Durmuş, eski şeyh- lerden Dandini Göbeğin oğulları Nevzad ve İsmail | e la iz ve babasıdır. Tarik r: n evinde ei geceler toplantılar yapıldığı- e bu evde âyinler yapılması iii bulunduğunu haber al. mış ve bunları yakalamak üzere faaliyete geçmişti. Uzun zaman beklendi3i hald. 1 1 dığı görülmüş ve bunun üzerine evvelce bu toplantılara gelenlerin evlerinde araştırma yapılması ka- rarlaştırılmıştır. Bir gece bütün bu şahısların evlerinde ayni zaman- da yapılan araştırmad b campara, bazı kitaplar, âyi5” sus lere mahsus risaleler O bulunmuf tur. Bazı mektuplar da ele ge$” rildiği söyleniyor. zmunlar. ihtilâttan menedik mişler ve mahkemece haklarınd?” ki deliller w ak yedi bişi ev li Beni kserf si işsiz kimselerdi. Sarraf ihsafi Menemen divanı harbin? bince iki sene hapse mahküm i iği ve bu mahkümi meleri muhtemeldir. Yazan: M. Uygaç — Bilmem, Eve döneceğim. — O halde beraber a be- örüyorum ki biraz düşün- celisiniz. İhtimal ki eğlenirsiniz. Merak ve Elenayı üzmek arzu- su bu teklifi kabul etmeğe beni sevketti, — Peki; delim, azil berabek geliyorum. Bu contesse de Clairval kırk ını geçmiş olmak icap ediyor. du, Maamafih hâlâ görünüşte çok tatlı ve hoşa “gider bir kadındı. Hayatın bütün zor işleri gibi, oda zamana karşı mücadelesinde bey- hude yoruluyor denilebilirdi. Kı- Vicontesse ile hemşire zannetmeleri şüphesiz ki muhafaza- ya muvaffak olmasından ileri ge- liyordu. Yalnız, yüzünün ifadesi, bakışı, tebessümü e ni mu- endamının inceliğini İdi ği CİLVESİ Tefrika No. 60 hafaza edememişti. Her e > jestinlen çok faz şamış, ahlâk ğa fazla ihmal etmiş bir mâna çıkıyordu. Vaktile en yüksek, en iyi kibar Miri devam et- tiği, oralarda bir çok sergüşet- ler geçirdiği ia olunuyordu. ocası da kolay aşklar, çirkin se- fahetler inde yaşıyor, karısının liği hiç iş wermiyor- du. Elie ile Contesse arasında bir münasebet bulunduğundan evvel ce deşüphelenmiştim. Sade âşıkı değil galiba suç ortağı da idi. Bu şi tanıttı bir çok şeylerden bahsettiler. Bu- rada ehemmiyet verilecek, alâka gösterilecek hiç bir şey yok Havada garip bir bulanıklık hiz, solunuyordu. Elie yanımdan geçerke: — Ey, ne diyorsunuz? diye sor- du. Bu çiz ikale, bu sami ke disi de, sözleri giy on ters bir ce- eni bi e eşekkür ederim, dedim. Zarif bir sila olsa idim burada pek eğle- nebilirdim. — Ne güzel kadınlar var, değil — Bazıları fevkalâde güzel. — En çok hoşunuza giden han- gisi? — Hiç biri yahut hepsi... Ar- tık öyle bir yaşa geldim ki, hiç bir kadını tercih etmeğe imkân yok- tur. İnsana kendisinin olan kadın yetişir. Bana yeni bir heves vere- bilecek olan kadınların hepsi ho- şuma gider. — Ooo! Siz Türkler bu aşk hu- susunda üstat derecesine yükse- liyorsunuz. O halde, burada ara- dığınızı bulabilirsiniz, Paris bor- sasında kayıtlı olmıyan kıymetle- re burada tesadüf edersiniz. — Demek onların bi bura- sıdır? Biraz canı sıkıldı: — Hayır! dedi. Sizi temin ede- rim ki hayır. Burası UR bir meşherdir. — Nadide matalar meşheri! — İyi emi aa şampanya- sını karıştıra; e Bodyye yahut şu Mi ieillei ci ko- nuşan Yvonne Tellierye ne der- iniz? s — Pek zarif bir kadın. Biraz evvel ona takdim olundum. İsmim pek tuhafına gitti. a türlü doğ- ru telâffuz edemiy. — Pek enteresan çi kadındır. Bir cıgara vie misiniz ei yaktı. Sonra, yavaş sordu: — Oyun oynadıkları salon” j Mi mü? vet. — Oyal. 8 — e Erken dönmek ise or “Alâ, Size küçük bir nasib?! Fakat aramızda kalacak. Ba” adamlar vardır ki onlar “panik” açtıkları zaman kendilerine yeri oyun oynamamak ik daha hayırlıdi” ep bana > lan hiç kimseye bir şe; tmeyiniz, — Peki, eemisgi 2 9 g 5 & o Li M7 ğa pi N SE > Gi m eme o ma wi ev r Kaba ile güldü. Ellerini guşturarak: ie siri a nim size söylet her zaman hatırlayınız, ii 5 büyük bir aslan yap: memnun olacağım. (Arkası 2