| | İ öamyeto 7 Memleket Haberleri Erzincanda okuma hevesi çok büyüktür Mevcut mektepler ihtiyaca yefiyon yeni gir li açmak lâzı Erzincan muallimlerinden bir grup (X işaretli maarif müdürü Bedridir) , Erzincan (Alkişam) — Erzincani- Ha maarif hayatı çok canlıdır. wardır, Birkaç sene evveline bisbetle talebe miktarı bir misli MN 1931 de merkez ilk mek- ri Sky 935 de bu siir iyi ılmuştur, Maamafih gene en çağin- Ya Kul Hiredi lari 1 görülüyor. Vilâ- okuma çağında cek, ü ie ie e u kek olmak dır. Mev- gitmedikleri dahilinde ; Kurtuluş günü şenlikleri hazırlığı 13 subai 936 günü n EV ei Bu mü- evin. Fahri bü toplantı- ramında yapıla- Pe ire zere imini vE İoplantı yapılmıştır. Bu d mi bay: tip edilmiştir. imleri icap ln lerin başarılır: memleke- z tin kudretli ve AİR ençle- rinden e 15 Gm bir — yirmi altısi e ikisi dörder, on biri beşer sınıflıdır. Bu mek- Kore okayan e Hgs si kız, 7 dir. Halkevinin va Halkın sağlığı ile yel alâ- kadar olan Ha 1kev içtimai ver Görülüyor ki, arada büyük bir nis- lik vard. betsiz! ır. Buna sebep ilk şimdiye kadar yaptırılmamıştır. mumi meclis, halkin maarife olan meylini gözönüne alarak ye- lâzımdır. Erzincan iye 16 sı kadın, 73 ü erk. ak üzere hoca vardır. Benle da ihtiya- ca kâfi değildir. sul hastaların rise yap- mak üzere Halkevinde bir ball tedi vi liimdir Yoksan e te ve ilâç paraları Halkevi fından verilecektir. Halkevi komiteleri bundan iki ği Müddetleri vvel işti. bittiği için yeni seçim yapılacak- tır. Kültür park İzmirdeki parkın inşası ilerliyor İzmir 22 (Akşam) — Yangın yerinde inşaatına devam ln Tültür park) em manzarası kısa bir Be- lediyenin Lina Sürti miş olan binlerce fidan Kültür parkın muhtelif (yerlerine dikil ii er e olan Msi mi hte- havur Hf Sakman bü havuz plânları getirtilmiştir. Bu ei Üre in ir. Ke- n Moskova- b yü ğini plânine a göre 1 üzel PARİSTE BİR GN Arjantinli dostum de &, telefon et- rin şam ne yapıyorsunuz? Bir iz yoksa beraber çıkalım. Sizi pek zengin bir Amerikalının karısı, bir ü i ötü ii Grandük X şe- Tefine bir ölem, Artık tasavvur eder- siniz. Muhakkak, pek hoş bir eğlence... Lâkin nasıl olur? Ben kendilerini tanı- iye is yok. Madam R. ile o kadar erik ki. , kim bilir, belki de eski ildikizrinizdöndir | Hele bü son cümle merakımı uyan- ği Kabul ettim ve saat sekizde de S. ile beraber Jena caddesinin bah- 'irdev: z sil Şölml seksen e arasında dolaş* . RUS GECESİ © Yazan : İZZET MELİH ki hayatta en bi evki dansetmek ve oynamak. beni, iç içe açılan salonlar- tırarak 1s çoğuna tanıttı, Bi lantılarından biri lnız, dikliğii edilince muhitin Li beliri- yordu: Adetâ küçük bir «Mabeyn> ortasın* da kurulan Grandükten bahsettim. İş- N ŞEN türlü Rüs mi e yerek Gişe & zik ei ilen Madam M, , delişmen kadm... on yapı Sim yi se see ri olan (Atatürk dev: esi)- nin esasları iletide de Vaz ilin - rarlar alınmıştır. Müze için inkı- Mala bb Şek onlan ir ve Jâl sa simler Ki ie mi a 4 cektir. İzmir panayırı bu yıl Kültür parkın içinde kurulacaktır. Urla balıkçıları İki bina kiralandı, koğuşlar hazırlandı çeli. girdik. Koyu Jöcivert fraklı, siyah atlas <kü- || yatmın muhtelif sağalarını biliyor lot» lu iki uşal kapılarını Açtı: | gum; Yirmi yaşlarında Moskovalı 5 akları ve çiçekleri, eşyası ve tablo- | “par hir kız (Sonya) 1820 de İstanbulda ı insanı tatlı bir ahenk gibi | yapyalnız; o zaman Rus muhacirleri saran geniş odaların bir köşesinden in- ten. Bumüstesna mah- Tüku, — bir yerd üştüm. Fakat ne- ? Ani ie incelemeğe, hahza- benim hakkımda söylediklerini madam R. gülümsiyerek dinliyor ve sesine sa- mimi bir eda vererek bana elini uzatı- yordu: —— pes telefonda in söylediği n beş sene evvel İstanbulda bizimle mi meşgul lek muzu hiç unutmamıştım. Baka- beni MUZ; a İzmir, (Akşam) — Urla kazası- Kili Bivesi balikci çok bulundukları bir yerdir. Fa- kat ekserisi fakir olan ve burada çalışan (150) balıkcının barın- malarına mahsus evleri r. Bunlardan çoğu geceleri yollarda ve açıkta sefaletle Rpmeelerize ve pek çok çalışmalarına rağme rez kazanamazlar Cum t halk na hima- sİrM ki Te r işçi ve esnaf bir- likleri federasyonu alıkcıla- rın yaşayışlarile ehemmiyetli bir tte alâkad. li anda iki bü; iralamış- ir Bu binalarda Pale ya- p kalkmalarına ve iyi bir hayat ini Yarayacak ekilde koğuşlar Parti- nin gösterdiği bu yüksek alâkadan r çok mütehassis olmuş- ;oza make çok değişmedim. Başımda bir perde açıldı: bu yan elâ gözler, bu mağrur ve ahenkli ka- met... Azerbaycanlı bir prensin siyah Si Sİ Sai pi İstanbul; Yıldız- ir konak SE ev me siz değil mi: Firdevs e & kendisi. manca, uzun > yi 3 'andük > ir £. 5 a B K paşanm seviyor ve Brenkiyde bir köşke gelin gidiyor. e e pek yakışan bu yirmi odali fakat bakımsız ve boyasız Bada peri Sonya Hami fendi» bir müddet tahammül ediyor. İlk aşkının harareti ve heyecanı iki s€- e onun Bk ap gözlerini kapatı yor... Soni ıyanamıyor, mesafeler ve çiş lk ruhu isyan edi- ini ? Bilmem. Prada birkaç 5 aşiyan imdi bü; ii iL ei in Paris aş konsalosünum Dn en şık muhit* İn tanılmış ada, Bir müddet sonra ev sahibesi, Jap: kâğıdı üzerine fevkalâde ii itina 2 basılmış iki kitabı bana rak: — Bakınız, dedi; Son; e i ie a Aziz Bein artık romi ldi 'Nükteli ve zehirli sö; a ei bir Fransız muharriri cev: ıncı oldu. sının. çi — Zavallı Li M. Karı lığı ve zaten pek pahalış maloluyordu; şimdi de Sonya'nın Tüks edebiyatı onu bütün bütün batıracak.. İZZET kin ve müsterih bir bakışla Na sim bir m dn gülüyor ve iv eransı yapı dın- Yara il şakalaşıyor- du. Grandüşes, Romanof hanedanının 2 ve Yi varisinin i BA ek ber dilde gazete Pİ e me izde edebilirsiniz. b ŞKIN ali bir arzu al e ilemi almak, ya- lanlarına aldanmadığımı Eleraya anlatmak. Aşkta ilk defa olarak maziyi kıskanma denilen bu acı hissi du- yordum. Bu kıskaı eN Ce müthiş bir şey. Çünkü o: rŞI hareket imkânı yoktur. ilme hayal de iş e zihinde bi tün bütün büyük bir felâket hali, alı Fl almağa gitmedi: yalnız va e öndüm, Yalnız ona ıztırap çek- tirmek için içimde müthiş bir ni- yet vardı. Ben eve gittiğim zaman, Elena vi Zam pencerenin ya- ii yordu. Üzeri- ni teni al bir iyii penbe Di ziya OEM CİLVESİ eri Ne, > tince, ayağa kalktı, il keyifli bana koştu. Kollarını boynuma dolayarak: — Neden beni almağa gelme- din,idediZ Etrafa öyle bir lavanta kokusu e kar gibi, vücudünden — fışkırıyor e eş — Ben AN olmadan yi bakrizenz affedersin, de- a) e bir muaheze ile: — Bu ilk defa EN dedi, a rı vardi, Alexandre aa bir şey krş samim) İhtimal ki sesim, ihtimal ki yü- ii len kendisine çarp- — Yanı — Nen var? diye sordu, Pek canın “e gibi görünüyorsun? — Ben mi? Hiç bir şeyim yok. nie Elena. balıkcılar lardır. Si m — Tuhaf... Gel bekabimi seni söylemek i için çıktı. Ben esvap de- lüğmelerini takıyordu. Gömleğin aydınlıkta bir i iyi göreyim iştirmek için odama gittim, Bir rlak göğsüne saçlarının gölge- ir e başım. Km az sonra, kapıya vurduğunu işit- | si düşüyordi di im a keyifli: Kolu 1 duruyordu. — Gel, E| iyi bir ev “kadınısın, de“ omza yüzüme (dayıyordu. — e ii musun? Bu dim, ıyı te: skin etmek ister | akşamda e mısın? — Neden' siki, int amdan mi — Hiç bir şeyin yok y. — Hayır diyorum, canım. — öyle ise, bugün | m keder. isin... Söyle bana, — Gen rmüyor musun, le gülü- £, gülüyorsun ama, her günkü sibi değil. ihtimal ki bir şe- ye canın sıkıldı? — Bırak kuzum Elena, e beni böyle üzüyorsun? Temi derim sana, pek neşeliyim. Kollarını boynumdan çekerek: a — Ne kadar tit ii dedi. Tatlılıkla rica ettim ai... — Hayır, kızmıyorum. e Seni aktığı düşünmüştüm. Bu akşam evde mi yemek yiyeceğiz? — Nöb istersen... ma hizmetçiye bazi şeyler — Daha kati bir karar verme- dim.. ari “belki d'Hermos be- ni a elir. — d'Hermos hep seni alıp gö- irüyor: Bugün de hep onunla be- me ze muhakkak! — Hayır. Alexandre n bera- ber oluğunu söyledim, ri bir şeye SE a mi? Çi ei ir. Çünkü bir > vel w niz istemedim. Si SA ma alar ii lı buluyorum. etmeğe başladım. m başına oturmuştu. Bir frenk gömleğinin koluna gece — Çünkü bana o kadar itina ile bakıyorsun ki... — si gün bare Nİ muyul j ği ama, bu akşam sen$ © 1D daha başka ha bir şefkat ve muhabbet ile seyrediyorum. Het sake senin gibi bir kadına ima malik değildir. Gömleğin kolunu Gürler ğu. Gömleklerimin hep si in — Gelecek hafta beyaz çama" tie Charvetye yolliyaca* . Uzak ama temiz yapıy yor Fuat ke çok pahalı ml ği üçük lie e doğru deği mi var), j >