15 Kânunusani 1936 ahife 9 - ny nn güzel kızı pin akşam bir hikâye | Nasıl evlendik? ) esr arlı bir surette öldü Niçin evlendim biliyor musu- | bu daveti reddetmediğimi — diyordu. a e mübendi Ç l —. ,Tramvayda yer vermedi. | saklamıyacağım. Filhakika Hanımefendi kulağıma fısık : ühendis urle için! Bundan bir şey anla- | mekte hemen hiç konuşmadı. me adı: Eski dostu olan m 7 mazsiniz. Durunuz anlatayım. ratıni asmış oturuyordu. Onu böy- — Sizden nefret ediyorum. Pp oli Ss tarafından tevkif edildi. oki sene oluyor, mayıs sonla- | le görmek bana pek keyif ve — Hiç müstahak değilim bu ii a doğru akşam üzeriydi. Sir- | riyordu. na, hanımefendi. Nasıl ki eğlen» Ri n en gü güzel kızı ve r kecideni tramvaya bindim. Şişli- Fakat, ve sonlarına doğ- | ceniz olmak içinde bir şey yap- meşhur aktrisi Tita Kristesko ge > Bomonti bahçesine gideyim biraz yumuşadı. Bir taraftan adım Yare, uye lmüştür. Bun- k edim. Tramvay tıklım tıklım | muttasıl e duruyorduk. Si mi sizinle eğleniyorum? dan bir kaç yıl evel Tita güzelli- | ere Şık bir kadın içeri gir- HikmEleiisin nihayet yüzü gül — Öyle ya! Anlamıyor mus ğile Romanyada büyük bir şöhret di. yum sanıyorsunuz? rında bu güz! sözlerini reklâm mek için âdeta biribirlerile reka- bete girişmişlerdi. Rumenler tarafından çok sevi- len ve henüz 23 yaşınd hamisi görüşmeğe başlamış- Salma tatlı tatlı konu- surlarken Tita birdenbire fena- laşmış ve hemşiresi al — acele ile dede çağırmış! aktris bu sırada ledi . Bükreş bu esrarlı ölüm tahkikatına giriş- miş, artistin famdöşambrile diğer hizmet: içilerini sorguya sekmiştir. güzel Titanın iii ve artistin kasden rene öldürüldüğü neticesine varılmıştır. Esasen artist. Tita ölmezden bir saat evve ostu mühendis Çurleyi evinde kabul etmiş ve ikisi e şiddetli bir münakaşa r. Mühendisin, aparlıman- wvel yalnız başına kaldığı ve ilâç ku- Tita Kristesko tahmin edilmektedir. Esasen Bük- reş mi sakları üzerinde yapılan tahlil pe çok kuvvetli bir zehi- leri bulunmuştur. de keşif üzerine mühendis tev- kif leh Mühendisin eski dosi kıskançlık sevkile zehir- Tediği ileri sürülmektedir. Güzel Tita son zamanlarda Ru- men hariciye iye memurlarından bi- ile nişanlanmış, o zamandanberi mühendiz ve ile münasebe- tini kesmek şi Evli ve iki çocuk babası e mühendis Çur- gilisinin bu izdivacına şid- kendi. mekte ısrar ettiği takdirde öldür- mekle tehdid etmiştir. İşte bu es- rarengiz ci inayetin sebebleri bun- lardır. is bu işte katiyen alâkası dlmeni ie iddia et- mektedir. Beyoğlu tramvay caddesin “Şık, ası karşısın eN a daki mağaza kiralıktır. partıman kapıcısına, mek için kinle için “AKŞAM,, ilân Erkekler tarafından pek şi- er halind bulunacaklarını zan- iyordu. Boku bu iltifatı ii bekledi! vi aldırış etmedi. Hele ben imde bir kat daha yerleştim Eri oh! çel arif, güzel ve şık hanıme- fendinin pek canı N her ha- linden belliydi. Hışımla epi na bakınıyordu. Nerede ise zını açıp hepimizi paylıyacak zan- nedi um. un bu hiddeti bütün bütün hoşuma gitti. Hele yal tersyüzüne döndüğü ve dışarı çıkmak iste- görünce ul zaptede- ülmeğe başladım. alt t gülmekte acele ederek imişim! Kapı tekrar açıldı. Bu sefer içeri şık giyinmiş bir erkek Bana kadar sokuldu: ihtiyar! dedi. Nasıl i tanı ? um hiç? üçli tanımıştım. Benim mektep arkadaşlarımdan- dı. Sekiz sene bir arada yaşa- mıştık, Mektepten sonra onu göz- den kaybetmiştim. Fakat sesini işitince da farkına vardım. — Rica ederim, dedi, senin için ped itmek olmazsa karıma yerini verir misin? Ayakta dura- mıyor da.. — Maslmemmaniy, hay hay, buyursun! ei istasyonunda hep bir- “den indik. Mektep arkadaşım sordu: aş gidiyorsun? il Biraz hava gişe gs lim kadar galdim. — öyleyse, haydi bizimle be- raber, Bomonti bahçesine... So- ğuk biraz içeriz, bir şey yeriz. 4» Hanımefendiyi kızdırmak işin meğe- başlayınca bana: — De; mu ararsanız, dedi, Çün! oğrusu! sizden nefret etmeliydim. Çünki hem tramvayda yer vermedini hem yüzüme bakarak benimle alay ettiniz. Buna kızışım ne- den, biliyor musunuz? Beni gü- olsaydınız, ei seni etmeden ayağa kalkar. Me ee ban mefen- tulmak pia için mahsus böyle davrandım nımefendi inanmamış gibi bir tavırla yüzüme baktı: neyse, dedi, artık ba- yorum Çünkü ben kin bik Hakikaten kin Çünkü hali tamamen Tatlı tatlı bilmiyordu. değişmişti. bakışları pek mânalı Benim yerimde mazdı. Fakat şimdi, içinmedn benimle bime istiyor diye dü- ünüyor nun eğlencesi ol- senii için ti davranıyor- um. Bir aralık sofranın altın- dan ayağını ayağıma hafifçe do- durdu. Hemen idm çektim ve mek- tep arkad — an m, beni sevi- yorsan açıkça söyle, nafile ayağı- ma basıp durma! Arkadaşım hiç kabahati olma- dığını temin ediyordu. Hanıme- fendinin fena pi anma di a gözle diki Avdette bir e, “bindik, Yeni ln birine tesadüf e ee dışarıya, şo- dedi förün yanına rmayı tercih et- ti. Ben biraz ma kestireyim, bi- ra ipe vurdu, fazla kaçırdık, sınız? — Otuz yedi m!) Ya siz? (dört yaşı yut- — Yirmi iki (o da dört yaşını N Okomokilen indiğimiz zaman, arkadaşım Seni bir daha ne zaman göreceğiz? dedi. Hanımefendi ısrar etti: Yarın geliniz. Sizinle kav- nuniyetle ve pek tatlı karşıla) — Ne iyi ettiniz, geldiniz, di- yordu. Ae evde yoktu . Hani a a delin — Onu sonra düşünürüz! diye cevap verdi. sam Üç ay sonra arkadaşım bir gün ez geldi, Sakın şım üç a yl mii uğra madı zannetmeyiniz. Yani, di mek istiyorum ki a yoğlu ye daireliiidi bizim nikâhımiız kı İdi Evlssdikikn Kg'a karım bani âşık! o Namuslu karımla beraber tramvaya bine- erkekler cek olsam bütün 'ketle ayağa kalkıp yer veriyorlar, Hikâyeci tularını sıraya koyduğu anlaşıl- ŞE reddine müracaat. Artistin kullandığı Li a i Elalem: 24240 larına zehir same ii ço Tefrika No. R rın gözlerini de vaktile pe oymuş olacak... Bizi görmüyorlar...» rolsu: ravunlar...> ların nazırları, muhafızları dalkavukları si kahrolsunlar..!» Pencereden bakan amara, bahçedeki e see zi! ından bir çoğu yarı baygın bir halde vi di Tanıp aym a AZ ma daha yapıştır! Haydı, dur Ölüm ümlar ondan lik ein boşaltıyorlardı. Mutki ei zi insanın en tatlı yeri gözleri olmalı, Bak şu hayvanlara mahkümlerin közlerine nasıl sal- dırıyorlar. Diy: ürek şarap kadehlerini ig Bu tüylei ahalarla iyı gülen Tamara, vahşi zevklerini tatmin etmiş Dn M bametsiz kadının gözleri yavaş yavaş mahmu! laşmağa bea — Bugün beş yüz ölüm mah- yo, Bal iz muhafrlar ölen esirlerin cesedlerin! üste yığ- emeyi? Can ierik bağıran- iravuna ve onun sadık ee e sesleri de yavaş yavaş kısılıyor. imdi meydanda, pe döğüşen ve gözle ayan bir genç kalmışi — e) Arepler a yı nasıl dürdü ? Mutkas aki seslendi: —Akrepler bu heriften korku- yorlar mı? O neden bu kadar ge- riye kaldı? Delikanlının kolları ipone Sırtına ve göğsüne atılan eğ leri, etine yapışmadan kopa atıyordu Mu İatzlerdan biri yerlerde do- laşan akrepleri toplamağa koyul- muştu. Tamara, ehramlar muhafızına sordu: — Bu cesur delikanlıyı 2 s ba aşını e baktı: — Pazıları değirmende taş çekmeğe yar Tamara ba dclikanldn hoşlan- mış olacak u bu tahammül edlimez e kurtarmak is- tiyordu. — Muhafızlarınız arasında bu- nun kadar kuvvetli bir adam yok- ir, Onu yanınıza alsanız, uma- rım ki size ik, ya eder. —Fakat, o vakit ben si durmamış olurum. Ölüm rem sayısı elliden ve do- kuzi Ben bu rakkamdan hiç «haşlama. yerine başka bir eke Makkümların sayısı ine elliye çıkar. Böyle bir adamı her zaman ele el mini rada Tami ineden halıya ii biribirine ka- ve yüzüne iki büyük akrep yapış- mıştı, Tamara haykırırken, ehram- lar nazırı kendini bu felâketten üçlükle kurtardı.. Ve iki adım geriye atılarak bağırmağa başla- dı: — kisi geldi bu “akape taraçasında dur: mu- Prezi bahçedeki time seyrediyorlardı. Bunlardan biri cevap verdi: > gr çalmayı düşündü- adam, vücuduna yapışan ri dini ve bahçeden bu- raya, sizin üstünüze attı! Muhafızlar, , Tamaranın göğsü- til ei Te yapamamıştı, Mut — Şuh bon hemen hatali ix gebertin! 3 Diye bağıryordu. ii Delikanlının vücudunu bir an- de delik deşik ederek yere sere mişlerdi. 5 Fakat, güzel Tamaranın sol gi i eşum hayvanın ze! pençesinden neki Bana bakınız, kaç yaşındas r kadın ol j arkadas pe