Sahife 6 AKŞAM Memleket Efaberleri | Diyarıbekir şehri sur haricine yayılacak Nafıa mühendisleri, yeni şehrin haritasını mil; et aındaki ara- zinin haritasını yaptırmak maksa: dile Ankaradan bayındırlık ba- nkarada tamamlıyarak kine sz mir İstasyon bina- sile sur ari a modern ve asri bir şehir salik için ilk adım atıldı demektir. Hükümeti cum- huriyemizin feyizli işlerinden olan bu işe halkımız çok sevinmekte- dir. ii meydanının plânı geldi ğ kapısı dışında Halkevi bi- nasının önünde yapılacak olan anıt meydanının plân ve resimleri AŞKIN Yazan: M. Uygaç 5 da: Elena bir evin üçüncü ka- tında iki küçük kirala- dı o li z nl dı. Annesinden kalma bir kaç el- ması da satmak mize Mat- hias ona avuç dolus erdi. Fakat Elena bir kaç ders lanse bunları ona zorla geri verdi. Mat- kias mahzun mahzun şunları söy- lemişti: — Beni artık dost telâkki miyorsunuz. Başka eebzie si- ze a de süzkie etmeyi öğ- retmişler Bazı kere, Elenanın lâkır”"- rını dinlerken derin bir hüzr lıyordu. Sakit bakışlarında bir müaheze mânası vardı. tıraptan yordu. Kış böyle v gün, akşam Yüzü iz- takallüs eder gibi olu- Mathias her ri Elenayı alm ğa MM e almil de gezerlerdi.| sonra, yapıyorlar ak büyük O iz Atatür sö heykelleri için de Türk sanat- kârları arasında bir müsabaka a- çılacaktır. Köylüler arasında Lehce ve yurtbilgisi müsabakaları Köylülerimizin dillerini düzeli mek, lehçelerini hn na ne m tırmak ve bilgilerini ermek a dile Halkevi köycüler şubesi tara- fından iki Mali öz türkçe ile yurt bilgisine ait iki büyük ve önemli müsabaka (açılmaktadır. İki yıl içinde bu müsabakalara oni kadın olmak Diyarıbe- uu iki müsa- bakayı beer Bu müsabakalar- da birincilik kazananlara yüzer, ikincilik. er edi ellişer ve üçüncülük kazananlara da yirmi beşer lira ikramiye verilecek, di- öerlerine de gösterecekleri ehliye- te göre münasip hediyeler dağıtı- lacaktır. Müsabaka progrâmı bu Sıvas sanatlar evi Yalnız Sıvasın değil, civar vilâyetlerin de ihtiyacını temin iri Sivas (Ak: — Şehrimizde iliş bir tevazu A inde çalışan, alnız Sivasın değil komşu vi- yeteri de ei tale temin 'n biri de Si. ir. ei bu eri talebe kadrosu (61) i leyli ve (35)i nehari bini üzere 0)” dik. Ley- lilerin yiyim ve giyimleri ve bilü- rn iyaçi arı müessesece temin oksan altı çocuğun bir kıs- mi ağaç, bir kısmı demir atelye- sinde ve bir kısmı da şayakhane- de ez ein baş- te halı işçisi vardır ki bu iş ir priz çalıştırılan ve sabah- leyii ip akşamları evlerine dö- şma müdi dört sene ve her sene için de eylül ein başlamak ve haziran unda tatil edilmek üzere 10 iz Mü 1 : l in mesai saatleri işe mün- Günler Yalnız her gün atelye şefleri tarafından birer saat iş ta- rifi yapılır, Çocuklar çok ameli çe olduğundan müs seyi al edenler hiç bir külât milli haa iğ ei zanmaktadırlar. Mezunlat e hiç birisi boş kal- mamıştır. ir Kis kendi memle- br iğ ile susi şekilde v. kısmı da Kayseri, Eskişehir, Kırık- kale fabrikalarında çalışıyorlar. emir atelyesin. ocakçılık, li tornacılık ve tesvi- ecilik şubeleri vardır. Bu sene eleği ir de oksijen ilâve edi i Müessesenin a sapak me yanin en iyi halılarıdır. lar kâmilen ir ve bu Gl iş ler çıktıktan sonra da yine tezgâ- ha alınacak bir senelik i iş sipariş alınmış ve kaparoları vezneye gir- miştir, hafta nahiye müdürleri vasıtasile bütün köylere imza mukabilinde dağıtılacaktır. Dil Tetkikleri Güneş Dil teorisi üzerine notlar Güneş - Dil teorisinin vazettiğ esaslar, elimizde bulunan küçük ir broşür içine sığdırılmış ol makla beraber, tarih, filozofi, fi- toloji ve lengüistik sahasında bu- in bundan çıktığı m Türk dilindeki bütü: ki ve yeni keli- rin bu noktadan tetkikin icap ettirmekle kalmıyor. ulusunun eski vatanında b lunan asarı atikayı da bu bakımdan in- celemeyi günün oloğların elde etiği eserler de bi- zi bu noktadan alâkadar etmeli- dir. Türklerin eski vatanı olan Or- ni ve güneş a > bağlı olduğu ü- zerlerindeki neş kurslarından Kelişiei la çoktanbe eri tarih ve arkeoloji âlimlerinin dikkati- etmiştir. “ arkisolağ Florinski «Tomsk Ü- niversitesi Müzesi» adlı eserinde şu satırları yazıyor: «Bu kavmın dini ihtiyacatını nasıl tatmin ettiği, d ğe mine inanmışlardır, Galiba mas âli ulühiyet ve hayat menbat iyinin Mabutlar kuş melda de ve güneş halesi içinde tasvir edilmiştir. Görülüyor ki bunların akideleri, fetişizmden yükselmiş- tir.» Tarihi eserlerden öğrendiğimi- ze > iyim çer Lie u Kültü; vwirlere, mein il öncel eki Bireyi da kökleşmiş bir Kültün devaniı olarak intikal ettiğinde şüphe yok. Çin tarih kaynaklarında tespit edildiğine göre, Hönlerin İmpera- toru La-Oşan Giyuy (Büyük Mete nin oğlu) Çin imperatoruna yaz- dığı mektupta «yer ve gökten doğ- muş, Güneş ve Ay tarafından me- mur edilmiş, hd büyük kanz...» diye yaz «Hönler agir tedi toplanır- lar. Babalarına, semaya, yere v4 diğer ruhlara kurban nz Hakan, her sabah sarayından karken tulü eden Güneşe, beli ri de Aya secde eder». Hönlerin bir şubesi olan «Dun- hu» Türkleri de Güneşe ve Ars taparlardı. «Gaw-Li» sülâlesinin mües: il ğini da tarih ve etnoğrafya fader dikkatini celbetmiştir. rof. W. Bartold «şark kültü > doğan nbr kültüş nün Türk lere mahsus o eski zaman- dan beri Çinlilerin bunu 'kaydefs tiklerini yazmıştır. Kidanlar devrinde (X. - XIL, as sırlarda) Çinlilerin yiz kültü» tü nü Bununla beraber kültü» «doğan güneş Türklerde devam etti, lerinin kültürlerin- en bükakderi eserine «bunlarda eski paganizm bakiyeleri vardır. Yemin a güneş vursun! derler» diy: Altay Türklerinin kozmoğoi oni çarpı Kozmogoniye göre Ülgen v& ya Aakay denilen erkek tanrı icat ve pe kuvvetini «Ağene» den almı ny «güneş» e «ana»; «ay» a da «ata» dediklerine göre u «Âgene» güneşten başka bir şey değildir. s0 Kanma a8, CİLVESİ Tefrika No. 29 Mathias hemen hiç konuşmu- yordu. Yalnız Elenanın söyledik- lerini dinliyor, biraz katılaşmış vücudile yanında gidiyordu. Ba- Elena yüksek sesle bir is- ikbal hülyasına Mn zaman, başını sallardı. Bir — Sizin bir ioiilinian yap- sam... dedi. — Bunu gerçek istiyor musu- uz? Ressamın yüzünde birdenbire bir ii parladı. Ertesi gün, tabloya başl Delikanlının bütün ruhu sanki bu ai inikâs ediyordu. Muhte- de etmek e Fakat na modellik için tahsis edemediğinden eser vaş yavaş ilerliyor. Berline e gelen bri Elena Franzi ziyarete gi zun bir zaman ya ti. Arada sırada ona, bini yerlerden, mektup yazmakta de- vaj i, Bu adama karşı her aman, sebebini bilmeden, bir Franz ihtimalki biraz ihtiyar- lamıştı. Fakat yüzünde hâlâ bü- yük bir canlılık kalmıştı. ve etvarında, biraz müstehzi bessümünde hiç bir pie des oktu. Elenayı görünce ei ms içinde kaldı. Nerede oturduğ! nu, ne yaptığını, ne EN Şa tediğini sordu. Bir hafta sonra, ziyarete geldi. Elenanın oturdu- yeri münasip görmedi. Müsa ade ederse, Berlinde ayni i fatle ona daha i iyi bir daire “bulabile. ri ni söyledi. Elena alay etti Di Fakat Franz o kadar rica etmişti ki nihayet razı oldu. Sonra, tekrar geldi ayni fiate büyük, zarif bir oda bulduğunu haber verdi. Bir aile nezdinde oturacaktı. Beraber gidi ye” gezdiler. Sevimli bir kadın, temiz, zarif . Elena bu kadare ık bir paraya P kadar bulunabilmesine diye, e bu odan Fidizin bulduğunu söylemi Gl. ressam ea uzağa gidi- yor diye esef e EE Dali bilüçik saatleri- izi alıyor. Bana a Za manınız hiç kalmıyor gibi, dedi. Elena ressamı memnun c için şimdi sabahleyi, leri gizli bir alevle tutuşuyor gis biydi. Bir gün Mathias sordu: "4 — Elena, burada yaşamaktan biktim vaki nereye gidecek; ie bir rüya gördüm, Mat. hias, aktris olmak istiyorum, Pa ram ek çalışmak için Paris döneceğ Manen gözlerinden bir kor- ku ifadesi uçtu. o Yüzü daha zis yade bek fakat hiçbir şey söylemedi. ya bu Elenanın en bü- ülyası idi. Aktris olmak, ez yaratmak, sahnede gö inmek, bütün halkı sarhoş et eli Serseri bae katanlık neden bu fikrini alkışlamıyordu? Alkışlamıyordu, fakat şu vaadde bulunmü: e a (Arkası var),