ben de intikam aldım, numaralı halk İD diyor Parise gelen 1 düşmanının metresi ç Amerika ikada 1 numaralı “halk. imanı Dillinger uzun takipler- sonr Nasıl ele verdiğini şu suretle an- atmıştır; & Dilligeri çok seviyordum. pon için ele verdim. tanıştığım zaman çok güzel terbiyeli bir gençti, Bir hırsızlık Meselesinden dolayı mahküm etti e söz mü? Boston ek i İİ isarinden onu kaçırdığım Dr i ye Wun bir ş Ni a kaldırdı. O da la istifade ederek dışarıya ssfrladğı, isine sordum: O halde onu nasıl ele ver- niz? e Çok sevdiğim ve kıskan- A “dikim | için. ele verdim. O bana kadınlarla ihanet etti, ben > ii onu ele verdim. Dillinger külliyetli bir para v4 Yapm ıştı. Artık yapacak iş kal- e bu para ile küçük bir Siflik satın almağı, ve en çe- a e du. ii , bu kadar zahmetler- N a Ye iel İrem bu feh ha- tm rk ediyordu. Hikiyetlerim, tehdidlerim pa- an intikam al- Miri karar verdim. Polisle te- . Kendisi- Anna Sag girdim. Polise Dillingerin sinemaya gideceğini, bizi uzaktan tanımaları için kırmızı renkli bir rop giyeceğimi haber verdim. Dillinger sinemaya geldi, gü lerek yanıma o Onun gülümsemesine v yla Dışarı çıkarken el çanta şürdüm. Bu, polislerle aramız- kararlaştırdığım bir parola idi. Bu prolayı gören polisler, derhal Re üzerine ati larak onu öldürd Hükümet te isi, a dolar mükâfat verdi, Bu parayı beş pa- rasız yileğuz ve le ii Si Şikagoda bir rzihane aça- cağım gün yirmi db saat isinde haydudların beni vuracaklarıni haber verdiler. Oradan kaçtım, ötede beride iş irin Fakat hiç bir yerde bulam. Dillingerin Giz ilim da medhaldar olduğum töhmeti- le, beni kendisine bu kadar bü- yük bir Bi Mi ptığım AÂmeri- kadan da kov — Şimdi ne e » — Elimde pek az bir para kal dı. Bu Romanyaya gitmek istiyorum, para ile memleketim olan “Dillinger beni bıraktı, ( —— e) Kürk, palto, pardesü ji Ahmed Selim Şişli haricinde- | nin paltonun, pardesünün, mu- — Hayır.. dedi, burada bir ki yeni yaptırdığı köşkün önün- | şambanın yanında,.. Yeni şap- şey yek... de durdu. Mermer merdivenleri Ahmed Selim şaşırmıştı. Şim- çıktı. Birdenbire Ohiddetlendi. Köşkün kapısı gene aralıktı, Bu- Taya Fem iki hafta olduğu hal de ka rısı Nedime bir türlü şu kapıyı kapatmasını öğreneme- mişti. Evde pasaklı bir hizmetçi vardı, O da kapıyı kapatmıyor- Canım.. şu kapıyı kapayın. Vel köşk bahçe içinde... Dai- ma bahçeye girip çıkıyorsunuz. nında... Ne bulursa götürür, farkında bile olmazsınız. ya varsa alıp ikiyi Ahmed Selim gü toda kendi Ra Çe muşambası, kası, dere nın kürkü, kürkü asılıy- dı, Kendi eşyasile, trial kürk- lerini aldı. Çabucak hepsini pa- et etti. A yaklarının ucuna ba- sarak yatal sına girdi. Pa- keti karyolanın ni attı, Son- ra gene yavaşça , Bu sefer kapıyı hızla vurdu. cem henüz geliyo; i bir tavırla ök- Hiç bir şey olmamış gibi ka- rısile konuşmağa başladı. Biraz sonra Nedime: — Selim.. dedi, altı buçuk ma- tinesine sinemaya 'gitsek... pile Tam al in Lâkin tam kürkünü giymek için dışarıya çık- tığı zaman bir feryat kopardı: — Kürküm.. kürküm ni Selim yalancı bir telâşla dışarı- ya fırladı: — Ne kürkü?. Nedime daha bir hafta evvel aldıkları kürkü ortada etle ipi ce bir a düşmü: üm yı arım kü ei e dana “de eğil,., Hak buki Be Tari. Hattâ se- kan da şurada duruyordu. Hiç biri yok.. Selim de telâşını arttırdı: er 1 aradım, her ta- rafı.. bir bakmadığım yatak oda- sı kaldı.. Hem sin ya,. oraya da bir şey Kaan — Hırsız sirdi öyley: — Öyle ya... Gitti Gb Tiralık kürküm.. eki... Niçin kapıyı açık ill yaziniz canım, Ben ma size söylemem mi? Bir hırsız girecek, her şeyi götürecek, > kında olmıyacaksınız.. demi mı?.. Fakat dinliyet kim?. Ah ne yapsak.. ne yap: acaba?.. Polise telefon edelim ari, Selim gülümsedi: — Bitti artık.. nafile ortalığı telâşa vermiyelim.. atı alan Üs- Nedime: kapı.. Ah şu kapı... Made açık bıraktım bilmem ki... İki kürküm birden çalın sın... Aman yarabbi ne talisiz ka- dınım... — benim yeni paltom, ye ni pardesüm, muşambam.. yen şapkam, — Ah benim kürküm... Bir da- ha nereden 600 lira vererceğiz.. — Oh olsun.. bu sana ders ol- un işte,. Ahmed Selim ie. iğ Ha içinden kıs kıs gülü bu. Memnundu. Bu suretle mn hem iyi bir ders güzel bir sürpriz yapmıştı, Şimdi ar marin eren Ne- dime ne kad vermiş, hem Nedime ele çe ik hale gelmişti. Ahmed Selim: — Haydi > dedi, imdi sana eşyalarını bulurum Nedimeyi yatak oaria götürdü. — Karyolanın altına bak ba- kalım.. Nedime eğildi, karyolanın ete- — kaldırdı. Ahmed Selim sor- du ben Buldun mu e be- di de Nedime şaka ediyor sandı. — Alay etme.. dedi, e paltom ve orada değil m asebet canım. Bu- din ol “bir taliaka” kâğıt var... Ahmed Selmi eğildi. Sl Siz köşke gelmeden pek az ev- vel ben öteberi aşırmak için içeri girmiştim. Fakat buna mey- dan kalmadan arkamdan köş- kün bahçesinde ayak sesleri duy- dım Portmantodaki ötebiriyi gö- türmekti. Fakat vakit bulama- dım. Biraz sonra içeriye biri gir- di. a e anladım ki bu ir erkektir. e bir paket sı- kıştırdı. lie ea, altına uzat- tığı paket ta; vucumun içine gelmişti. Hemen kaçacaktım. Fa- kat bahçenin an tarafında ge- zenler vardı. Kaçamadım. iraz sonra ime konuşma mun altında, pencereden ea gideceğim.. kür ederi Muzipliği seven © kl (Bir yıl GEN Fitre ve zekâlınızı Türk $ heva kurumuna veriniz. Bun. lar Türk hava kurumu, Kızıl ay ve Çocuk esirgeme kuruim- $ ları arasında kardeşçe payla- şılacaktır. nim m plan pardesü; Nedim ARA ŞA ARIYORLAR iitahya, Saksunya, Viyan, salin, ar ni e bri ie Beykoz alemtras, çubuk ve ii nevi ai eserleri arıyor- ie Satmak isteyenler, her gün 11 - arasında Galatada Sigorta hanımda üncü katta Bay Sırrıya müracaat etsin- ler. 12 3 İCENGİZİN OĞLU eye Tahmin ise muzaffer olacağı iy inparallğ nasil © Teket a gi ye ir Me - Mo- iş il, yali (Sutşo) nun za bir İn ile rsi yetişmesile - Ni- Yet bulmuştu. Moğollar. sekizinci günü beitağ- en harpte Sungları yendiler ay gemilerini - tahrip edil ler. Taj malar bu sırada yetişen Ami- ) (Sutşo) ya (cehennem bekçi- 1 vermişlerdi, €n - ele geçirdi dört taraftan üzerlerine ateş ve mem yağdığını görünce: Ceh in kapıları açılmış!) diye mı başlamışlardı. iral o (Sutşo) ei sonra ertesi sabah (Yay) adala- rına doğru uzanmı ii r kasa Sung gemilerinin sayısı d üze yakındı. Pi ay adasının etrafı dünyanın en güzel ağaçlarile çevrilmişti. Bu ada, 1279 yılına kadar uzak- tan, yakından hiç bir düşman te- cavüzüne uğramamıştı, Oktay hanın Kora seferinde istila ettiği esrarengiz ada gihi, burası hakkındada Çinlilerde garip bir inanış vardı: (Yay ada- sı, dajma Yaylıların olacak ve a- da halkını Gök orduları koruya- cak!) Mogol çal ür > bu inanıştan eN m3? «— Ben vE pi ÇE ve kendi ri tlerime inanarak geldim. Bakalım bunların hangisi ve gelecek!» wermişti ili (Sutşo) Yay Bükü da cehennemden kopup gelmiş bir ateş çemberile çevirmeğe hazır. lanıyordu. Adalılar bir iri gözlerini aç- tıkları iie adanın dört çevre- sini Kem mile sa- am gördüler. Tehlikeyi “a gördükleri hal İm: atorunun kardeşi prens (Ti-Ping) ecakİstiL! ve un birlikte buraya sığırimıştı. amirali, Kublâydan aldiği a üzeri- ne, Sung sülâlesinden bir kimse bırakmamağa çalışıyordu. Bu sırada bir Sung zabiti, prens (Ti-Ping) i ailesi ve çoc: larile birlikte bir irki Tan örme çocuklar bile tah- min edebilirdi, Sung imparatoru- nun kardeşi, ne (Gök orduları) nın ne de yerlilerin maya yar- ım etmediğini görünce — Mogollara esir amli suların koynunda boğulmak daha iyidir... Dedi.. İlkönce zevcesini denize attı, Kendisini kaçıran Sung za- iti prensi denize atılmaktan menetmek istiyordu: — Çocuklarınızı ne yapacaksı- nız? Diye sordu. Prens en 'kanlılığını ii faza ediyordi Ta Ke ekizenei çok se- Onl ölümünü görmesin ie ilkönce kendisini attım. İş- te şimdi de çocukları atıyorum. Dedi. Üç çocuğunun bacakla- rına demirler bağladı ve kendi elile üçünü birden denize yuvar- ladı: z sonra ben de gelece- ğı cehennemde yal Çocuklarının su lal ese (Ti li yetiştiğini görmüştü. Zabiti: en de karımın ve rTımın yanına ii Siz başı- nizin çaresine bakınız Diyerek, bacak mi hiç bir şey bağlamadan, denize atıldı. Prens (Ti-Ping) in Kiki önden bir başka gemiye binerek kaçmak m a» ileri gelenleri de, in di atıldığını görünce, Birer Biter keler denize at- mağa bâşlamı Amiral iii de gemileri biraz arkada kaldıkları için, Sung o çocukla” Suların üstü insan öülzisle dolmuştu. (Arkası var)