Sahife 8 24 Teşrinisani 1935 | # — lalyaya şu toprağı versek harpten vaz geçmez mi dersin Arnavutköyünde oturan Koço, doksan dokuz bin kapının ipini çekti; bir iş aradı, bulamadı. Ni- ve balıkçılık yapmağa karar erdi. Bir dalyan kuracak, balık ta- ire pasın fikrini sormağı düşü, ahdi Öne da Kalktı, kiliseye gitti, papa: artık balıkçılığa parali — İyi edersi — Yalnız rin bir ricam var. Karşılık Diğ | Minnet Yaşlı, üstü başı pejmürde bir adam, himayei hayvanat cemiye- tine baş vurdu: — Bir güvercinden gördüğüm iyiliği unutamıyacağım. Ona min- nettar olduğumdan, cemiyete be- ni âza az istiyorum, dedi. Sordula — ğin size. nasıl bir iyilik yaptı ?Bunu ir de, gazetelerle ilân — Hayatımı ak? — Ya!... Nasıl kurtardı? — Gayet basit. Param yoktu. Karnım açtı. Give kestim, pişirdim, yedim! Gürültü ç biraz daha az — Söyleyim ama, bilmem gü- rültüyü keserler mi?.. Malüm ya itfaiye bu. Üst kat yanıyor... Ressam ilham alıyor. İ ARMY im, b geli” emi iyor musun Karıma yemin etti dan sonra eve sarhoş ei dedim. — Hap içiyorum, “fakat yi gitmiyorum — Bundan böyle ea lâzim olan — İşte bunu yapamıyacağım; bizim yiyeceklerimiz doğrudan doğruya şehirden gelir, balığı da doğrudan en Balıkpazarın- m alırız. slemal wi Ba- üç ai Yalı aslar alış veriş siverek o z pazar Da kiliseye gidip ri Va: 1 dinlemiyor, bu İki iane BiTrapi kurtu- luyordu. | .Bir gün papas kendisini ça- gırttı: e o dedi, artık kiliseye gelmiyorsun. Yoksa balıkçılığa başladıktan sonra dinsiz mi ol- dun? o ei ine Hayır, dedi. Yalnız ben de sizin yaptığınız gibi yapıyorum. Bir r. iz balıkların zı nasıl doğrudan doğruya be likpazarından alıyorsanız, ben de vaızlarınızı doğrudan doğruya radyodan alıyorum! TAMHESAP > Borçlu Öğretmen çocuğa sordu: — Babanın yirmi lira bakkala, otuz lira kasaba, beş lira kolacı- ya, dört lira gazeteciye borcu ol- sa, alacaklılarına kaç para verir. para bile vermez. Ma- halleden taşınırız!. Eyvah Issız bir ada. Batan vapurdan bu adaya yalnız bir yolcu çıkı- yor. Bir sandık onu karaya ka- dar sürüklüyor. azazede ( acikıyor, - yiyecek hiç bir şey. yok. Sandığı kırıyor. İçinde ne çıkıyor dersiniz. İştiha açan ilâçlar! e neye geç kaldın? — Dünya dönüyer dediniz, mektebin önüme gelmesini bek- ledim, Habeşistanı : Yemin — Beni sever misin kocacı- ğım? — Severim karıcığım. — öyle ise dünyada pahada €n ağır nen varsa onun üzerine yemin et. — Terzilerinin faturaları üze- rine yemin ederim!.. Terakki — Kim demiş terakki saadet getirir diye?. Bunu söyleyen hak tetmiş... Terakki, medeniyet bi- lâkis insanın başına belâ getiri- yor. Meselâ karım geceleri beni süpürge sopasile beklerdi, şimdi aspiratörle bekliyor!.. Italya nasıl görüyor, Cemiyeti: akvam 'nasıl görüyor, © İngilizler nasıl görüyorlar ?.. ransızca “Le Rire,, ından YENİ ME FAPLAR | Çok zengin bir zat, son model bir otomobil aldı. - Hemi otomobili imi etmek üzere bir de şoför Zengin köşesine kuruldu, för yerine oi Şehir diy elli birine çık- tılar, Şoför — Bu rabe hiç korkmayı: hız, dedi. Frenler harikulâdedir, hangi hızda olursa olsun, hemen durur. Şu ta karşıda, yolun or- tasında duran kâğıt parçasıni gö- ay ya? Eve i Şoför Ek hız verdi, rüz- gâr gibi uçtular ve: tam kâğıdın yanında zınk! diye durdular. - Bravo! — Şu Mi hüz ee le ölemniiii gene hız verdi. Ür gibi gittiler ve tam ağacın önünde zınk! diye durdu. $0- ağacı di Tecrübe dan sapsarı kesilmişti. Şoför sordu: — Nasıl? güzel, çok mke Fakat tecrübeyi kâğit ok bu sile yapmağı tercih ederim S4 ll