Sahife 12 Bir Annamlı Pariste odasında ölü bulundu Cinayetin rakip siyasi bir cemiyet tarafından yapıldığı sanılıyor Pariste Lille caddesinde * çok cudu çürümüş bir halde bulun- muştur, Cinayetin yapılış şekli bu An- namlının bir intikama kurban gittiğini göstermektedir. Çünkü maktulün parasaına katiyen el sü- rülmemiştir. Van Toan, Annamlı bir çok gizli olduğu kuvvetle tahmin edilmek- tedir. Paris polisleri, Van Toanın oda- sına girdikleri zaman - kendisini “yarı çıplak bir halde-bulmuşlar- dır. Elleri ve ayakları pansuman bezlerile | sıkı sıkıya :bağlanmı: tı. Ağzı da gömleğile tıkanmıştı. Bu vaziyet kar İn boğulmak mbekiie öldürüldüğüne şüphe kalmamıştır. Polisler maktulün hüviyeti hak- ahkikata giriş- şu neticeye varmış- Vau Toan 1893 senesinde, An- namda doğmuş ve bir Fransız ir. Bu izdivaç- loğmuştur. Van Toan, büyük konaklarda ahçılık ediyordu. Kışı Pariste ge- çiriyor, yaz mevsiminde efendi- leri ile beraber, sayfiye: yordu. Maktulün cesedi, morga kaldı- rılmış ve Paris tabibi adlisi Paul tarafından otopsisi (yapılmıştır. Otopsiye göre maktulün li da hiç bir yara ve > bere yı tiller aşi ere e uğraya- rak öldürülm Cinayetin iii bina le toplanan halk ten sonra idlğirlarım. m lar, fakat paralarına dokun: mışlardır. Fran: siyasi bir cinayete kurban gitti- zabıtası, Annamlının SIZ değildir. Zabıtasının meçhul katilleri mey- dana çıkarmak için ve araş tırmalar, semeresiz kalmıştı Toanın karısı ve ki kızı Loirede kadının babasının ya- lardı. öldüren- lei dile bunli alelâcele Parise çağırtmıştır. Bun- ların Van Toanın arkadaşları ve inle hakkında za- bıtaya verecekleri malümatın bu esrarengiz Yenik fini umulmaktadır. Cinayetin İm çıkarık masından bir kaç saat evvel, genç bir Annamlı, Van Toanın kiracı bulunduğu bina kapıcısina baş vurarak maktulü emi o gün eme dağın konağa d ön- mediği takdirde ifesine ni- hayet verileceğini maktule haber vermesini kapıcıya söylemiştir, Bu meçhul ziyaretçinin katil lerle bir münasebeti bulundu. ğgundan şüphelenildiğinden Fran- Çine akşam bir hikâ, İ i - e) e a 4 Eval Üç senödenberi dulum... zulara niçin sapayım?.. Ai larımdan önce güzel olduğumu ben biliyorum. Bana niçin bir daha evlenme- diğimi soruyorlar... Evet ben de dedikleri gibi «beyaz yılanlar kıvranmağa baş- ladı...» Fakat ne yalan söyliyeyim? Yeryüzünde Nedim gibi erkekler varken ben evlenmekten son de- rece korkuyorum. Beni evlenmek- ça; yi ne bir dalda akm, ne maymun iştihalı, ne kelebek ruh- lu adam.. Her hafta yeni bir ma- cera peşinde koşuyor. Kadınlardan da öyle yüz bulu- yor ki... Öyle yüz buluyor ki.. Kadınlar bu adamın neresini beğeniyorlar bilmem ki?,. Kazık gibi bir boy... Mânasız mânasız gözler... İnsana hiç bir şey ifade etmiyen, hiç bir şey söylemeyen bir yüz Küçükken tuhaf bir dadım var- dı. Hoşuna gitmiyen bir erkekten bahsedildiği zaman: ark gönlüm bi bir tane- sini ona vermem.. .. Şimdi aklıma dadımın e? al adi Ben de öyle dadıcığım. izi gön- e olsa birini şu adam ştıras . Lâkin şu kaleaMiryi ilti- ül hayret ediyorum... 7 Eylül Dün gece Selmalardayiz. Don bide medi dans edip du- ruyor... Dans ettiği de şu zengin «Şeki e»... Nedim başını onun saçlarına yama bir şeyler e lâksız a- .. Ne imis ne kaba he- il. Bü kadar kişinin içinde bu olcak şey mi?.. Bu kadar kala- balıkta böyle âşıkane roller oyna- mak terbiyesizlik, kabalık, ahlâk- sızlık değil de nedir?., Bereket ki bana yan gözle bile akmağa cesaret edemiyor, hele 25 Teşrinisani 1935 a zik bahsedilen erkek “© Zğhan bu ahlâksız, bu terbiye- z bu kaba herifin yuvasını ya- akkak ki beni erkeklerden ; utuy adama baktıkça ediyorum. baksa.. yok v 10 Eyi lal Kadınlar iki kola ayrılmışlar... Bir kol Nedimi göklere çıkarı- yor..: Ne kibar adammış.. Ne ya- kışıklı imiş, ne güzel konuşuyor- — va . Kaba herif vesselâm.. UŞ... Nedimi böyle methede ede biti- ei onun ahbapları genç ç, bir takım züppe kadınlar... Öteki kol aklı başında, temkinli kibar hanımefendiler... da hiç Nedimi beğen- ibi bi .. Mânasız, ifadesiz gözler... Hiç bir şey söylemiyen bir yüz... Tabii ben bu ikinci par- tinin hemen hemen reisi gibi ol- um. Şu ahlâksız herifi yerin dibine batırmak için dilimin bütün kuv- vet ve kudretini sarfediyorum. Ondan bahsederken âdeta şöhre- ti asırlarca sonra bile dünyayi dolduran m Yunanlı hatip- lere benziyoru! Bizim parti ali arasıra kendi aramızda Nedimden bahse- diyoruz: nları Ku: hanımefendiciğim... Yoksa Nedim ahlâksızı size de bir e lam bulundu mu?. em... Nerede o ei — Ya size?.. "— A.. O bilir ki her kuşun eti yenmez. . Dikkat ediyorum... Nedim be zim partiden " n kadına ter- biyesizlik etmemi Eylül Nedim ilk defa dün gece beni dansa kaldırdı... Reddedecek- ai Fakat «bak benden korku- . O da bir çok MN gi- bi el kapılmaktan ürkü- yor..» diyec çi tree için e sa kalktım. ilk ar gözlerimi içine dik dik baktı, Kestirme ei 'dan ona aksi bir cevap verebilir- dim. Fakat Böyle Yapmadım, — re ile oynaması gibi biraz a d Sesimi çıkarms" nedir?., Gülümsedim: Nedir? izden a o izden korkm. artık görüyorum k ağ - rek e ken zavallı bir balıkçı vaziyeti” deyim.. Bütün mukavemetim f39* dasız Gene göz göze geldik.. Faks yi insan düşmanının meziyetlerini e inkâr etmem li. âkıa N“ bar ki... de öyle tatlı bir musiki var Ki: Sonra kadın eli öpmeği bir şiir ir koymuş... Ne ince erkek Artık serin havalar başladı. Ne zundu. Gene gözlerini uz: mn vd gözlerimin üstünde dünlendirdi leri ne ifadeli, ne mânalı... Sonr? iy insana ne çok şeyler söylü or.. eli değil âdeta insana pek Si şeyler anlatan bir roman, bir iy” romanı. — Sizi zi bir daha ne zaman £Ö rebilirim?. dedi. Ertesi güne randevu ( verdi Ona ii liği darbeyi indir. mek ii Aşil irküsüslüğ uzun © zun “baktım. Doğrusu wn boy var.. Fakat yarın, yani 31 eylül şe tarihi bir gün olacak..;: Ona darbeyi indireceğim.. 31 Eylül Nedimle nişanlandık... En sut günüm.. (Bir lde m AKB Ankarada iel ri gazete rı bütün e selerinde tedarik edebilirsiniz. Katiller, Van ki öldürdük sız zabıtası izini araştırmaktadır. | bir baksa... Hele bir baksa... İşte | nunla tıpkı k Telefo Kublâyın muhafızları arasin- | kadar başı iyik gezeceğim.. Hainlerin cezasını mahkemt da, başı aşağıda yürüyen ve etra- lây, kardeşinin omuz İCENGİZİ İskender Fahreddin Kendi kendine: n yanılmışım.. Bundan sonra mea Kublüya hizmet edeceğim. erek, bir gün maiyetile bir- m ” Kublây tarafına geçiverdi. Algonun öbür tarafa geçtiğini gören Arık Bog: a hiddetinden ne yapacağını Biüniyonle işgal etti- Zulüm ve > yaparak kendi- ni soğutu; Algo elele birlikte vet k Tâya iltihak edince, Kublâyın - dusu çok kuvvetlenmişti. Kublây kışı Gobi e geçirdikten son- ra, Algo ile birlikte tekrar Kara- kurum üzerine yürüdü ve hiç bir zorluk görmeden şehire girdi. Karakurum halkı Arık Boga- nin zulmünden bezdikleri için, Kublâyı görünce: — Yeni hakanımızı selâmlarız. Diye bağ so a dö Tefrika No. 194 küldüler, Kublây halka: — Ben ke değilim. Yeni ha- kan seçim urultay yapacak. Diye cevap verdi, N Karaku- ruma girince, €cdadının tac ve tahtından akbay ilk işi büyük Kurultayı toplamak ol Keyük hanlığa seçilirken, nasıl liler gelmişse, Kublây bu seçimde de öyle yapmak istemişti. Her ta- rafa memurlar göndererek Ku- yu nra Karakurum- da toplanacağını ilân etti. Bu sirada Algo kuvvetli bir or- vi ka m. eş takibe koyul- zun sürmedi.. kle a kiii yakala» dı.. Karakuruma getir. ku aldazığa gün- denberi bu kadar heyecanlı bir ü yaşamamıştı, j © ye Boganın Karakuruma bayağı bir utsak gibi getirildiğini işiten Menkünün hatunu Kutuktay, her- kes gibi sokağa fırlamıştı. Kutuktay, Arık Boganın saray önüne getirildiğini gördüğü de bir türlü gözlerine o Menkünün karisi, Kırgız ilin- de, Arık Boganın başına binler- ce adam toplanacağını ummuştu. Demek ki Kırgızlar da Arık Bo- gayi sevmiyorlard Kublây, erime v düşünme- diği için, Arık B. n hakaret görmesini, Slehimdelii klişe orum, ben- bir fenalık Kublâyın yanındaki ku- ll bile Arık Bogayi diş- lerile re istiyorlardı. Arı ardeşinin ayakla- rina kap mein zn Kublây! a öz yorum: Ölünc. ti. Fakat, Kırgız ilinde halka çok işkence ve zulüm yapan 0 ganın zabitlerinden sekiz kişinin idamını istedi. Zabitleri yakala- yıp Kari getirmişlerdi. Arık az — Ne istersen, yaparsın! Han da sensin.. a da sensin Ba na bir Dedi ve ere yapacağı iş- lere Kaçışmamağa. and içti, Kublây bü kumandanlardan yedi kişiyi topladı.. Askeri bir mahkeme kurarak: — Bu zabitlerin cezasini siz verin! Dedi. Vezir Çine - — Cen, şi olsaydı, bu hainlerin cezasını kendi elile verirdi. Diye söyleniyordu. Kublây vezirin sözlerini işitti: — Halk bizim gibi düşünmez. Hanlık tahtına kolayca oturmak için, hası mlarını öldürtüyor, der, i rirse, em enin söz söylemeğ€ < gili varma: Diye cevap verdi. ing - Kay, Kublâyın adale istikbalini parlak görüyo! mahkeme üç gün 59 zabitler hakkındaki hükmünü v6” miş ve bu hükümde zabitlerin be yunlarının vurulmak suretile p dam edileceği bildirilmişti. Üç gün içinde Kublây si me heyeti ile - uzaktan yak dan - hiç bir suretle temasta be lunmiamıştı. idam hükmü halka ilân edil” ce, binlerce insan saray ön ünde toplanarak: duruyorsunuz? Hainle rin başlarını neden vurdurm yor” sunuz? Uslu uslu oturan kabile rimizi ve ymm vaki insan kanının dökülm: olan sila kurt Eli yarar lanan kediler vi parça çalanmıf görmek isi istiyoruz , (Ar rası Vi