8 Ekim 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

$ Teşrinlevvel 1935 m m a AKŞAMDAN AKŞAMA Süt bayramı r demodaya imrendiler. is ve bilhassa «temiz» t il imkânını sütçüler cemiyeti bize temin ederlerse kendil. vanaya yy gibi tuha- fım. z bu tarafta ah bir Sütçüler cemiyeti, min edeyim: Bizim teşvike hiç ih: tiyacımız yok. Onlar sadece orta- Z , biz si ların ii çok daha ak süt içeriz. Fakat bunun için, üç şart koşu- yorum; Süt hi cak, temiz lacak ve ucuz olacak! imdi süt üğ üze rine etiket ci il ğer bu- nunla sütlerin halisi temin edi- irer taahhüd- name ve » elaleimme assalar gene hükmü o) See ei meselesi, Sütleri- > ne kadar pis olduğunu muh- milan kendi ağzın- ledi ; . yapılmak. ea ve bu edil AKŞAM ŞEHİR HABERLERİ | Kömür depoları 'İKuruçeşmedenne-| & İreye kaldırılacağı henüz belli değil Kuruçeşm mede oturan bazı kim- müracaatı Sel nerede tesis edilecektir? e bu iri dan henliz edildiği ve kömür depolarının Kuruçeşmeden kaldırılarak başka bir yerde tesis edilmesinin hükü- > > bir mesele olduğu fik“ ge kömür depoları bu- radan kaldırıldığı takdirde depo sahiplerinin ileri pire zararla da kendini alâk görmüyor. Mahkei — Ni Mu sonra ların o neret tesis in henüz belli değildir. Kurtuluş bayramında ceb karıştıran biri yakalandı tanbulun kurtuluş bayramı için yapılan törende Taksim alanı çok kalabalıktı. Bu kalabalık arasında fırsattan istifade etmek istiyen sabıkalı Said, Fuad adında birinin cebini Emiş > eline ge diği çal n yakayı vermiş! Dört e Aralarında kavga çıktı, e yaralandı Kâm , Mahmud ve Hayri ire e “seyyar satıcı pazar günü eğlenmek için Kurbağal ni gitmişler ve sabahleyin kurdukları rakı masasının başın- w akşam geç vakit kalkmış lardır. Dört sarhoş kol kola, düşe kalka neler aralarında kav- E çıkmış ve dört sarhoş biribi- döğüşmeğe başlamışlardır ir arada Ali, sa iç Balkırından iki bıçak yarası almıştır. Kimin yaraladığı belli deği ğildir. Sarhoş- lar rr “tabikikata başi lanı Balkan Festivali elecek seneki program daha zengin olacak Balkan festivalinin gelecek 8e- e daha zengin bir programla tatbik edileceğini yazmıştık. seneki (o festivale Balkan enlakeilerindn pek mahdud kimseler gelmiştir. Gelecek sene yalnız ili yunlar değil, Balkan- ların muhtelif sahalarda tekâ- müllerini gösterecek İyi a le de programın zenginleştirilm. düşünülüyor. Bu sırada alk ların uhtelif onümuneler göstermesi düşünülüyor. Bundan £ in gelecek rupları da Festivale « 5 “B a o <8 # 2 Ee e a 5. a v yet etmediği takdirde İstanbulun en güzel sayfiye yerlerinde köşk- ler, yalılar tahsis sini Kestane alırken.. İki kestaneci arasındaki kavga müşterinin gözünün sakatlanmasına sebep oldu Beş rare, kestane kebabı alışveri; göze mal oldu, iki rakip va müşterinin gözü patladı. “Hadise oŞişhanede olmuştur: Ziya ve çi e m 2 kis kestane almak için kesi ammere gitmişler; ei Aid merin biraz ilerisinde yine kes- neci Gafur bu müşterilerin kendisine geldiğini söylemiş ve aralarında bir kavga çıkmıştır. İki müşteri, rakip kestanecileri ayırmak istemişlerise de savrul: yumruklardan biri Ziyann gözüne gelmiş ve zavallının gözü ağır surette mm Kestaneciler yakalan Maliye ii için müsabaka mülkiye okuluna yüz talebe in SEMER, Bu gencler leyli olarak (tahsil görecekleri için talipler arasında müsabaka imti- bei yapılacaktır. Me girmek isteyen gençler yüz kişidir. Müsabaka terli ayın onunda yapılacaktır. Imtihanların nerede yapılacağı Ohenüz kararlaştırı mamışlır, Kahve parasını vermek istemem mek için mevcut sika adi) pisliği ortaya konuyordu. O teşek- kül vücud buldu ve battı. laa ten sonra n temiz bir hale sokulduğuna pi ise hiç uk meselesi. Toptan süt fiati ile perakende sa- tışlar arasındaki insafsızca farkla- ra ez gazeteler bir hayli çene orulup sustular. medi. Bugün de okkası sekiz de- kuz kuruş eden sütün kilosunu on beş yirmi kuruşa alıyoruz. lar ortada elik süt bayramı değil a süt seferberliği yapsalar gene nafile! Akşamcı Mustafa nd zi İstiklâl ddesinde mu neticelenmiştir. Mustafa Femaş mıştır. Meydanlar Bir meydan daha mahalle haline getirilecek Şehrimizdeki meydanlar, öte- denberi belediye ile alâkadarlar arasında ibtilâfa, münakaşalara sebep olmaktadır. Bir çok kimseler , elle deki tapu senedlerile bu yı lerin kendilerine aid olduğunu iddia ederler. a ka belediye de Ea a şehre aid oil ileri sürer. Meydan- lar, bu suretle daima mahkeme- leri işgal etmektedir. Haliçte Yağkapanı meydanı da yeni bir mesele çıkarmıştır. Elle- rinde tapu senedleri bulunan bir- çok kimseler, ira idaresine mü- racaat ederek yüz yirmi seneden- eri meydana tasarruf ge iddia ederek buranın ifrazinı isi tapu idaresi bu gibi ha doğrudan doğruya if- gec belediyenin Hn sormuştu Belediye, ün kaydına göre, hakkında mütalâasını tapuya bik direcektir. ir, Belediye, meydanların her gün bir sebeble ifraz edilerek mahalle — ine getirilmelerini, şehrin gü- İliği, imarı b. akımı ndan mahzu ii görüyor. Istanbulun meydansız bırakılmaması için bu hususta çok dikkatli davranmağa ve icab e peni istimlâk etmeğe tarafta Kim saldı ? Eczanede yaralarını sardıran iki yaralının ifadeleri Abdurrahman ile Salih adında ve bacaklarından u al ve tahkikata başlan- yda Ka yarası sol ko- lunda, Salihin de bacaklarındadır. yaralı ağ verdikleri ilk ifadede gec Unkapanı künde geçerken tanıma» dıkları iki arabacının üzerlerine hücum ettiğini ve bıçakla yarala- dıktan' soura kaçtıklarını söyle- mişlerse de yaralılar polis bare koluna kötürüldükleri zaman bu ifadelerini değiştirmişler ve Faik adında birinin Kasımpaşada Kireç hanı önünde kendilerine tecavüz ettiğini ileri sürmüşlerdir. Yaralılar tedavi sie alınmış- tır. Suçlu olarak gösterilen Faik tutulmuş ve ezan başlan- mıştu r, İ MBüzs çunsppndiza İ Aşk hatıraları Eski âşıklar sevgililerinden ay- rıldıkları zaman rinde eski sevda günlerine aid bazı hatıralar kalırdı, Meselâ bir tutam saç, bir bağı, bir 2 mendji, bir kurumuş menek- e, yahut bir gül mumyası.. ni bazılarının hatıra çeki celeri vardı. Bütün aşk hatıraları bu mini mini şık çekmecenin için- e saklanırdı. Âşık evlendi mi ya bu çekmece tül parçası, bir çorab k ır, yahud bay tarafından gizli bir yere saklanırdı.. Bu aşk ele uzun zaman var ki, tamamile ortadan kalktı. şk çekmecesinin, aşkların uzun ve ateşli olduğu zamanlarda, sev- daların yakıcı, kavurucu olduğu vakitlerde mânası varmış. Bugün sevdalar o kadar enstan- tane o kadar çabuk, o kadar alâ” minüt, o kadar gelici, geçici ki, ne hatıra toplamağa, ne hatıra alma- ğa ve saklamağa vakit kalmıyor... Ve yahud şimdi, geçmiş aşklar- dan hatıra kalsa bile pek acaip, pek garip, tuhaf tuhaf hatıralar kalıyor.. Bir ahbabıma rasladım, Düşman başından ırak epi KEL İE bir ma- cera geçirdi.. paçav- ra hastalığı bi geçip gittikten sonra dostumu gördüm, — İşte, dedi, son aşkımdan ka- lan hatıralar., Baktım, Bir alay «bono», — Bunlar nesi?.. — Bayanın bonoları... Hepsi ödenecek... Kendi alip bonosu aldı yadigâr... Görüyor musun son aşk hatıralarını!!... Hikmet Feridun Elbise avı! Dükkânın içerisinden elbiseyi çekerken yakalandı Sabıkalılardan Hayri oğlu > e Ibrahim Yenicamide 82 n aralı elbise mağazasından bir Er elbise çalarken yakalandı. Bu dükkân Muiz adında bir mu- seviye aiddir. Muiz erisi üzeri dükkânını kapamış, gitmi Ib- rahim dükkân ke reina ii biraz aralık görmüş ve elini çirdiği ucu kıvrık ve teli li ei uzatarak bir takım > tak» mış ve çekmeğe başlamış Tam elbise dışarıya ai kasına yapış- Bay Amcaya göre... bi gi — Süt işi bugünlerde sona erecek gi- üyor Amca, .... İstanbul yallardanberi hasretini çektiği halis süte kavuşacak!... Z 772 z > MUZ EŞ < KE e İ <<) İRİ rtık içtiğimiz sütün nereden gel- diğini ni içeceğizl.. .. Yalnız anlamadığım bir nokta var: Belediy e bu kesin işe se ak için süt- İ gülere neden iki ve Ja DE suyu bitirsinler dü wi bayı Sahife 3