da ğin kadar kn kay: “ Kocanla bir e A e yemi ie kuv dedi. ie vi Böyle “İstersen, kocanla e vini di vüşü yapalım ! Cüda saçlarını tarıyordu, Ka- pıya koştu.. Sürmeyi çekti. ve kapı önünde di kadını g Akay kendini tanıtarak içeri- Ye girmişti. üm yüzü gülüyordu. nın bir köşesinde o- — Güneşten kaçar gibi, neden “dışarıya Mg diye söze başladı. Kırlaguçun sevgilisi (OOktayın sarayında büyümüş, zeki, anla- yışlı DE kızdı. Bir aralık Akayın gözlerinin içine baktı: savaşlarda erkekler iği söylenen gibi yararlık ği kadın siz misin Akay nik süzdüz ben yalnız savaşta rek sordu: — Sen Karakurumu tanır mı- Sın? Cüda birdenbire bu sorunun nereye varacağını düşünmedi — Ew et, dedi, Karakurumda büyüd AŞ bir müddet suskun gö- ründükten sonra başını salladı: Kırlaguçla orada mı evlen- e da kırdığı ie baktı: — Hayır.. potu anlayarak ee Karakuş çıkalı çok oldu mu? — Beş ay kadar oluyor. n yurduna., nu daha önceden mi tanı- yalan söylemeğe mecbur öl “Dağ ğların kızını şüpheye düşürmemek için; et, dedi, ye eskiden ta- nu eenmek için, ım, eni birleştiniz desene. Cüda uzun saçlarını başına topladı: — Evet, yeni birleştik. Fakat, vay birkaç — yıldanberi bağ — Kocam ya - sever se zel, a lap — Ki e sanıyoru! Kırlaguçu ne ir çok erdi mi bilemezsiniz! seni, e onu ii — Sevmeseydi, mk için yur- 'dundan, ocağından ayrılmazdı. Sen çok düzgün konuşuyor- sun, Cüda! Belli ki ii bey veya reis yanında büyümüşsün! Kara- kurumda Oktay e irmik gün var mıdır? Yakından görme- dim a seni Fn olmalı, — Nereden bildini — Görmüş lm sarayına alır ve yanından ayırmazdı. TAOLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZIN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN old » alarım tararken gülümsedi: övüşü görmek i e alım.. iii gö örürsün 5 sterim Cüda karşısındaki kadına belli etmeden, hafifçe göğüs geçirdi e Karakurum lâfını kapatmak istedi: — Siz kocamı gördünüz mü? — Gördüm. Tanrı sahibine ba- Zışlasın.. arslan gibi bir erkek. — Çagatayın yanında kalırsa, kendisine ye yararlığı dokuna- caktır. O, bütün Uygur elinde eşi olmayan bir avcıdır. — Gördüm. n gün havada uçan kuşu di Terken par- vi Mr kaldı. Fakat, sade bu t onun uzun müdd. M ie enn Sini) kalmasına ye- ter mi? — Kırlaguç yalnız avcı değil, mış ve cüye ihtiyacı olmaz an — Bu işi şimdiye kadar ben ya- pıyordum. Ben de iyi bir nişanci- | yım, Kuvvetten yana da kocan- | adım. Elimde bir | sini elaman yaralayıp yere deviririm. Cüda “gülmemek i için kendini güçlükle tuttu — Siz Çinlimisiniz? — Evet... u kadar maharetiniz vardı da, neden Mogo! Yek ki mel? Okta urdu- nuzu baştan başa çiğneyip e ken, siz neredeydiniz? nlarımla onu karşı- — Ben asla ladım.. hiç Birisi önümde dura- lar öl üzerime yürüdüler, etrafımı sardılar. Yanıma Sokila. madılar. Ben Oktay hana kendi isteğimle teslim idam Gü: uyı ela bir masal. Fakat, kulağa hoş geliyor De- teğinizle Mogollara teslim oldu- nuz ha..7! Akay birden oturduğu yerden fırlayıp kalktı, —i kocanla bir m! Hangimi- zin daha kuvvetli olduğunu görür- sün! Cüda gülümsedi: — Fena olmaz. Çoktanberi ne boğa, ne insan, ne de aslan dövüşü se etmemiştim. Kırlaguç gelin- ce, dileğinizi kendisine söyliye- . O şimdiye kmde e dövüşülüitiz amma, sizin bir aslanı kolayca yere yaradığı nızı görürse, umarım kio siz- : Bukibe a med Nazmi gösterişi hiç emekle beraber, Nebahatın annesinin ısrarına yelda de nişanlanma merasimi yapılmasına razı lm Misler a «Mehmed Nazı ibi dü dao DE bu nişan laaan hiç hoşlanmamıştı. Fakat tuvaleti ile fevkalâde süzeliği za bir inci iri parlaması $0j Ta onu pek mi etti. He: Ee ili takdirleri genc kız- a derin bir iftihar ve saadet hissi va etmişti. e Mehmed Naz- minin he: diy tiği pırlanta bir tek taş yü; e yılma Misa- didi gittikten sonra parmağında parlayışını memnuniyetle seyredi- yordu. Annesi de bu hediyeyi çok be- geniyordu: — Doğrusu, iyi zevki var, di- ve züğün e da baktık- ları yi ve — Hem ii alınmış, dedi Nebahat hayretle sordu: — Paristen mi? Nazmi, üç ay- danberi İstanbuldan bir kı- yere mıldamadı. Paristen nasıl almış olur? — Daha evvel almıştır, yahut dostlarından birine ısmarlamış- gd R Ng bahatın seli buna pek yat- madı. Yalnız kaldığı zaman he; Paris işimi düşünüyordu. Ken- disinden on yaş daha büyük olan Nâzmi ciddi bir adamdı. Hakkın- da bir şey söylenmiyordu. Yalnız Bebek otelinde gayet güzel bir Amerikan kadını ile münasebet- te rm > Pipe Nebahat, di ken sini ii bu Amerikan kadını onun kalbin- de bir düğüm teşkil ediyord a kai in e vE birisinin kıy- i yok demektir. Fakat yalnız «Bir üz elki bu yüzüğü de ona ver- mi için almıştı da.. vet, bu pek mi üthiş bir şeydi. ite bunu aklına getirmek is- temiyordu. ei aklından da bir türlü çıkmıyordu. Feride küçük bir liste çıkararak Nebahata sordu: — Kimden bçiylm iptida? Çocuklara bir hayır cemiyeti için iane toplamak üzere bazı mü- esseseleri ve zengin aileleri ziya- ret edecekler Nel bahek eye göz gezdirdik- ten si or e) Feride? ci Benim sima bir ş leketimi den geri kalmıyacaktır! (Arkası var) Satılık iniz yatak odas Tekmil simi si İngiliz yapısı: 2 karyola, 2 komodin, aynalı ve a meli çekmeli bir tualet, gazetesi ilin memuru dine müracaat. Telefon: 24240 çı iane istemiyelim? — Doğru ikm b amma... Kim bu ecnebiler — Meselâ Ara Margaret Sheridi dei an * O! Çocuksun Nebahat! — ik te çocuk değilim. Her şeyi tl de biliyorum, ne ehem veri ti var? Nazmini mazisi Mi lâkadar etmez. Doğrusunu arar- mn san bu kadını görmeyi pek mel ediyorum, Feride? Şimdi âlâ bir fırsattır, Gidelim şu kadının evi- yle bir fırsatı Feride de kaçı- . Amerikalı kadı- Sheridan e eldi. Nebahat, rakibesinin O gerçek- ten e nefis olduğu: tasdike mecbur oldu. Amerikalı kadın na- zik de tebessümle: — Kek ens tanırım, de- di... Lütfen oturur musunuz? le dili tutulmuş gi di. Bir şey söyliyemiyordu. Feri de il konuşurken gözlerini kendi yüzün- en hiç ıyordi hayır- bir işte o tan, zahmet ür ül Sonra, başka lâkırdıya geç- mi hhatim biraz bozuk, diyor- ii —> m ni tel imi çok müteessifim, Bütü; seni ralli Su rada Biikü Belki göstermem amma, e iliçetddani U son SÖZ ai il Mz te- reddüdler içinde çıkmı Nebahat hiçbir şey ene den başını gil bu. Ertesi gün gene Amerikzh ka dının evine giden Nebahatı raki. besi gene büyük bir sadelik ve âdetâ samimiyet içinde karşıladı. Sizi bekliyordum, Nebahat, dedi. Müsaadenizle size böyle hi- tab edeyim. Yal nız fakir çocuk- 5 z ze > değil mi Nebahat? ebahat kekeledi: — Dün buraya b ligi me belki iyi etmedim, Fakat bilâ ihtiyar yp Sizi görmek istiyo u, Sizin ben âlâ, anladım er güzel hülyalarınız bi y uzun bir süküt daki- geçti. Sonra, yabancı kadın, tal vi ve sıcak bir sesle, yavaş ya- ş, Nebahata ikisinin de sevdik- iğ erkekten bahse başladı: Biribi birlerini sevenler, a ava tehlil ikesi Yeniden üye üye yazılanların isimleri Ankara 30 (A.A.) — Hava tehli- kesini bilenler: 92 lehmed hacı Zülfü oğlu Har Kl. Viranşehir 40,9290 Hacı Bekir A dana 20, 9291. İsmail ve Mehmed 9292 İbrahim 20, 9293 Mustafa 20, 294 Arif Köşker 20, 9295 Ali fabri- kacı 70, 9296 Naci 20, 9297 Ali Galip 60, p2a Süleyman 20, 9299 o Koço Nesim elin e 0302 20,9313 Bap s Belvü Pa DO 60,9314 Da- Si e İetiklal caddesi. ri 2 eek Çarşamba tanbul, Dans musikisi (plâk), 1 Kon! feri On saylavı Selim : Sımı an & e duyumlar ser- Rady © e 19,20 Ku serin sre 20, 15 Plâk, 21,15 Kem: konesri, 22;05 Radyo le Ge 22,45 Konserin süreği, 23,45 Fr. ve dillerle duyumlar. 'arşova, 19 İs; span a şarkıları, 19,15 Tr, tad o orkestrası, 2 45 e D duyum Ül, 20,Plâk, 20,30 Ulusal ya- Viyanadan röle, 22.50 Dans ME & zem Perşembe 8 bayanlar için jimnasti in tarafından, 18,20 ak), 19,20 Bayan alto) piyano bir- liği ile, 19,20 Haberler, 19,50 Karışık sizan havalar, (plâk), 20,30 Stüdyo orkestrası, 21 Radyo caz ve tango or- Son haberler - Ri lar, 21 ik neğriyatı, B : koi : Söni ser. 23,: ABİ 45: Er vesAlm. dil- mo li YAR SR 21: Küçük rad- yo ei 22,35: Sa 23: mai kon nseri (Haydn). 23,25 Dan: ,30: Plâk. 18,55: Muh- iyano müziği. 20,40: Şar- iyasa. 2İ, Dp Buda- sı. 22,50: Duyum: e Magyari Gi orkes- Almanca müzikli yay: 19,45: Gi - Plâk. 21: Londrac «Ouins Hall» den nakil: B. B. C. rai yo orkestrası. 22,40: Edebiyat. — AK Abone : Ücretleri Kİ -j Zi enebi — | SENELİK © 1400 kuruş 2700 kuruş| 6 AYLIK 750 » » 3 AYLIK 400 I AYLIK 150 » a ittihadına di RE, olm nebi mem : Senel 600 VEN yl Vo. Siz Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pı ul göndermek İzmir. — — Hızır günü 1650 S İmsak Güneş Öğle İkindi Akşam Yatı E 1027 1206 631 9,30 12 gi Va. 419 5,58 12,04 15,21 17,52 19,28 İdarehane: Babıâli civarı N usluk Sok, ge NA 13 No, Ha e m... Benden artık bir korkunuz ri kalmadı ya... 'k yaşını ancak bulmuş olan <p