29 Eylül 1935 AKŞAM | iÇERDE OLUP BİTENLER Tecim odaları kaldırılmıyor Yalnız çalışma usullerinde Değişiklik yapılacak Son zamanlarda İstanbul Tecim ve Endi üstri odasının lâzım gelen kında resmi makamlarda hiç ma- lümat yoktur. Yapılan incelemeler- le odanın ıslahı istihdaf edilmek- edir. Oda erkânından biri, bu durum münasebetile dün bir muharriri- mize demiştir ki: — Odanın tecimerlere müşkü- ara (o alai ye- projeler (o hazırlamıştı, Ba- kanlık kongre kararlarını esas tu- tarak Ticaret odaları kanununda değişiklikler yapacak, odaları bu- günkü uzun formalite güçlüklerin- , den ba Bazı merlerin müracaatla- Tına geç sete verilmesi tetkikat ğı da doğru değildir. Bilâkis im mi surette temasımızı muha ediyoruz.» Diğer taraftan bakanlık erkâ- 'nindan biri de odanın ilgası mev- zuu bahsolmadığını söylemiştir. Tıbbi O Doktor Rifatın kütüphanesi ettibba ge teslim * Doktor ölü Selânikli Büyük Ri- ıymel Mi ii el Rifatın kitapları arasın- çok kıymetli 00 kolleksiyon- va İnknekini makta Nöbetçi a €cZi Sisli; Asım Şükrü, Taksim: Galata saray, Yüksekkaldırmda Venikopulo Galata: Fındıklıda Hilâl, Eminönü: Hüs nü Haydar, Kasımpaşa: Merkez, Haskö Halk, Büyükada eyi Hesbelindez , Bakırköy sisin Sarıyer: Izmirdeki Öğretm aydarın cenazesi sali kaldırıldı aynı sınıfta 6 ipka kalma: sından ötürü okuldan çıka- Öğretmen Haydar meni Haydarı tabanca kurşunile başından yaralıyarak öldürdüğü- nü telgraf haberi olarak bildir- miştim, Öğretmen Haydar alnından ve müştür. Reşad, riyaziye den sınıfta kalmıştı. Mini imti- hanında mümeyyiz komisyonun- d im öğ Ha rakıp çıkmıştı. Okul direktörlüğü tarafından okuldan çıkarıldığı ve anı ybettiği şıdan bir tabanca satın almış ve akşam üzeri okula yakın bir yer- de öğretmen Haydarın yolunu bek- lemiş, geldiğini görünce tabancayı çekerek iki el ateş etmiş ve öğret- meni başından yaralamış, kendisi altına yeti işlediği anlaşılmıştır. Öğretmen Haydara bütün İzmir halkı büyük bir cenaze alayı ter- tip etmiş, bu alaya ilbay, şarbay, an, bü- ün daire direktörleri, öğretmen- ler ve sınıf okul talebeleri iştirak etmişler, mezarına çelenkler koy- Sanat okulu talebeleri n çelenk üzerinde parti başkanı, genel savam: şu çu yanlar on «Seni ai amızdan ayıran elleri hakkından bahsetmiş ve «— Seni vuran eği aramı dan ayrılmamış bulunsaydı, ada- let aris onun cezasını na- sıl çektiği ve gönül unu çok alyan Sen bir va- zife şehidisin. Demiştir, Talebe iki kişi de söylev söylemiştir. Öğretmen te İstanbul sa- nat okulunu bitirmiş, telsiz tel- graf tahsil etmiş, Kastamonu sa- nat okulu müdür muavinliğinde bulunmuş ve dört yıldanberi İz- görece! mir sanat okulu resim öğretmen- liğini yapmıştır. İhtiyar bir ana- sm Ekonomi bakanı müşaviri geldi ürk Yunan anlaşmasının İ tatbikine yarın başlanıyor Atinadaki Türk » Yunan te- cim anlaşması görü e hükümetimiz namina bulunan ekonomi bakanlığı müsteşarı B. Faik Kurdoğlu dün şehrimize gek miştir, i Müsteşar kendisile görüşen bir muharririmize Atinada imzala” nan mukaveleyi irdi; bu gün Ankaraya gideceğini söyle- miştir. Yeni tecim mukavelesi bakan- lık tarafından görüldükten son- ra bakanlar kurulundan geçiri- lecektir. Mukavelenin tatbikine yarın başlanacaktır. Eski mukaveled ki güçlükler kaldırılmış olduğun- dan Yunanlılarla imel mü- nasebetlerimizin çok gelişeceği ve en fazla ihrac. ap- ân bulunacağı temin ediliyor, Yalnız kömür ihracatına ait dövizler için eski Tripartid usulü muhafaza edilmekle beraber te- cimerler bundan sıkıntı çekmiye- cek, gönderdiği malların bedel- lerini irsi bankasından der- hal alacaktı Ispanya le rim tecim anlaşması için konuşmalar İspanya ile yeni tecim anlaşması yapmak üzere Ankarada müzake- elere başi Si emen önem kile » Çünkü u; sona e elk, en enli hin gönderilmesi ihtimali var- dır. Morfin satan ye yedi kiş kişi yakalandı Mao ğından suçlu ye- meşhud tertip edilmek della ya- kalanmıştır. Suçlular ihtisas mahkemesine verilmiştir. Bunlardan Hilmi adlı satıcı ji ilmiştir. ake- me ee çağırılması için ta- lik edilmiştir. Resmi okullar Rum, ermeni, musevi vatandaşlarımız da çok rağbet ediyorlar Şehrimiz kültür direktörlüğü. nün elde ettiği rakk: termektedirler. ma göre: Ekalliyet okulları tale- besinden hemen h İ ekalliyet okullarından bazılarının birer şubesi kapatılmış ve “> sinin azalması yüzünden okulların da mubtelit Daim na karar verilmiştir. yoğlu merkez rum 5 lu, bir kısım #alebesinin resmi okullara kaydedilmesi üzerin okülu idare ettirmek için muhte- lt yapmak mecburiyetini duy- muş ve kültür direktörlüğüne mü- racaat ederek keyfiyeti bildir. - maz direktörlüğü de okulun. bu müracaatı üzerine işi incele- miş ve okulun eşi olarak | Sahife 5 Baylar diyorlar ki.. Kılıbık kelimesinin aslı şu imiş: Gül ibik Vaktile kırmızı ibikli güzel bir horoz varmış... Heykeltraş bay Neja © hisle- rini dobra dobra söyliyen eski bir sanatkârdır:. Gayet orijinal fikir. vardır, Rahat, geniş bir koltukta yan- yana, sigaralarımızı tüttürürken konuşuyoruz. Heykeltraş diyor ki: — yi kılıbık?, be münase- nereden geldiği- ni bulup çıkarmış... Bu ikata nazaran kılıbık kelimesi şuradan geliyor: Vaktile bir derebeyinin gayet ne tavuklar bu Gül ibiği dinlemez- lermiş. Hattâ Gül ibiği döverler- ne İski ire ka- im edemiyen arka- gen Gül bik İmali: Bu «Gül ibik» tabiri yavaş ya- vaş Gılıbık ve nihayet kılıbık ol- muş. İşte kılıbık kelimesinin aslı bu imiş. Fakat kılıbıklığı ile meşhur olan bizim arkadaş bu hakikati tamam 14 senelik kılı- bıklık hayatında yaptığı tetkikat- la meydana çıkarmı: — Sizin bu meşhur arkadaşı- nız kim bilir zevcesinden ne da- yaklar yer, Heykelrş ii itiraz etti: — Katiyen... Hakiki bir kılı- ik hiç bir zaman karısından da- Bunun hikmetini ben de arkadaşıma sordum dedi ki: — Kılıbik dayak yemi kötü söz işitmez... Kime e iç bir me- selede o derece gitmez. Zira bir adamın ikin dayak yemesi için, fena söz nyan A mutlaka küçücük bir betsizlik yapması, kalbiklık ye dudunu bir parçacık aşması lâ- Bu da kılıbıklığın şa- nından değildir. Kakiki kılıbık hiç bir şeye sesini çıkarmadığın- dan kötü lâkırdı da işitmez, e yak ta yemez. Nitekim işte meşhur dostum 14 sene işini özle idare etmiştir ki kötü lâkırdı da ii şitmemiştir. Dayak ta yeme- B5 z — Sizin kılıbık olup olmadığı- nızı sormuştum. » — Ben katiyen kılıbık Do “ Son Sk iemin rakibesi bayan Feriha Birsen vardı. Bizim bayan da benim gibi heykeltraştır, İkimiz de jüri heyetindeyiz. Birimiz > baş ta oturuyoruz, ötekimiz öl Ş- ta, iii reye kondu. Bizi izim bayan — Evet, kabul. .dedi.. bor gu > ve elim bay Nejad d.. dedim. Fakat iğim rildi. Ben de bu suretle kılıbık olmadığımı bir rik heyeti önün- de isbat etmiş ol — Acaba Ke dan 2) erkek- lan ka r şeye «evet..» diyen “kılıbık bir erkeği sevemez... — Peki yani kadın sözünü hiç erdi er a e kadar, yü kaç nisbe- ek adin sözü dinlemek lâ- yz — ilm üstad — Evet. bazıları zünün kırkta bi ben bir insanın kendi sözünden başkasının sözünü dinlememesins kaniim. — Hiç âşık oldunuz mu? — Daima... rem üs bu halim çok meşhuri k benim — ili şıkta sevmeğe, â imağa i mısınız? rüşte bir insan sevebilir mi? —— ji... ilk gö: olabilirsiniz. Ben bun Vakidir ve tecrübe ile sabittir. — Hayatta «yalan» denilen şe- yin e lüzumu olduğuna kani misiniz? —— Maze. Bazan fevkalâ- de lüzumludur. Fakat ben ken- di hesabıma hemen hiç yalan söy- saye red Sömüğemi o dereze z ki... Bazi — Seni e erken gözleri, kalbi, kafasının içi ya- nından geçen başka bir kadının tuvaletile meşguldür, — Bugünün kadınlarını mı da- ha şık buluyorsunuz, erkeklerini mi? — Muhakkak kadınlarını, , — ilhama inanır mısınız? — Son derecede Değerli sanatkârın insanı meş- | edici nükteli sözleri | bittiği d | N