Altıncı Balkan apar yarın tribünler biribirinden parmak! larla ayrılmı; lerile yarışacak derecede güzel İmuştur. Dün öğleden sonra Fenerbahçe stadını ziyaret koşularda eski Balkan nın muhakkak surette kanlaıdi söylemişlerdir, Pp yapılasak nie esl iy yarın, öbürrün v ve e29 nl sia zar günleri olmak e üçg sürecektir. Yarın ike müsa bakalar şunlardır: Saat 14,20 de açılma töreni, 15, 16,45 de - cırıd atma, 16,50 - 100 metre mk 17,20 de - 400x4 bay- rak kı Müsabakalar çok çetin olacak Bı ve Yugoslaylar birincilik için Türk ve Rumen atletleri de üçüncülük için yarışacaklardır. Yunanlılar ve Yugoslavlar bi- rincilik, Türklerle Rumenler de ü- . Geçen senel olimpiyadında birincilikte Yunan- lılardan bir kaç puvan geri kalmış olan Yugoslavlar, bu yıl daha bü- yük bir hızla hazırlanmışlardır. Fa- kat işittiğimize göre Yugoslavlar, bu hızlı hazırlanmalarına rağmen ımında Kovaç, Buradoviç, İvanoviç gibi üç kiymetli atletleri- nin askerlik, hastalık gibi sebep- lerden dolayı bulunmıyacağını söylemiştir. Eğer bu haber tahakkuk eder- se, Yugoslav takımı şampiyonluk mübarezesinde, Yunanlılar için tehlikeli bir rakip olamıyacaktır. Yunzn'ılar şampiyonluğu kazana- taklarından emin görünüyorlar ikadan getirttikleri ve kiii “a aldıkları Hlencos, Skiadas Balkan olimpiyadı başlıyor Yugoslav, Rumen, Arnavut atletleri de geldiler, Yunanlılar galebelerinden emin görünüyorlar Balkan olimpiyadına iştirak için dün gelen atletler: Yukarıda rnavutlar, aşağıda Yugoslavlar Façeaos adlı atletlerle takviye et- mişlerdir. Yunan atlet kafilesi başkanla- rından Albay Botassis dün bir ara- lık kendisile görüşen gazetecilere Yunanlıların bu yıl da Balkan şam- Biypahğn e sureti kati lemiş ve < ki: — «Yunan takımı en kuvvetli kadrosile Balkan olimpiyadına iş- tirak edecektir. Size mi rim ki, Yunan takımı şimdiye ka- dar bu kadar kuvvetli olmamış- Ir.» Yunanlılar, hususi mükâleme- lerinde hiç olmazsa Yugoslavlardan 20 vE eğ kazanacaklarını g İz Kağasidi. raya ve Rumen Mtletleri geldiler Yugoslav ve Arnavud atletleri dün sabah kovansiyonel trenile, Rumen atletleri de öğleden sonra vapurla şehrimize gelmişler ve at- letizm federasyonu başkanı B. Bürhaneddin ile federasyon kânı tarafından okarşılanmışlar- dır. oslav atletleri kafilesi kişidir. Kafile başkanı M. Ogriniç- tis, Arnavud kafilesi, 12 si atlet ve altısı idareci olmak üzere 18 kişidir. Arnavud kafilesine dale söylemiş ve muvaffakıyetler temenni eylemiş- tir. Bulgar atletleri gelecekler mi? Bulgar atletleri, Balkan olimpi- yadına iştirak edip etmemek hu- ar son dakikada 12 kişilik bir atlet kafi- lesi göndermeği kararlaştırmışlar- Mi Eğer Bulgarlar, Bu kararların- atletleri- nin bugün ve yahud yarın gelme- leri muhtemeldir. Dünya atletizmi Isveç, Holandalıları atletizmde yendi Amsterdamdan gelen haberle. re göre İsveç atletizm B. takımı milli Holanda atletizm takımını 58 puvana karşı 82 puvanla yen- miştir, gi atletler yalnız 100 ve 200 metre koşularını ka- ışlar, ra müsabakalarda pini Alınan sonuçlar etre Ostentay 10,6, 200 58,6, 1500 i, cirit Tegsent 64,15 metr Bandırmada yeni bir klüp açılıyor Bandırma (Akşam) — ırmada mevcut klü Ban- iplerin hari- cinde kalan gencler (Doğanspor) namında bir klüp açmak için hü- kümete müracaat etmişlerdir. Vi- lâyet klübün açılmasında bir mah- zur olmadığını bildirmiş ve ilçe de genclere tebligat yapmıştır, SY a Tefrika No. 35 Arkadaş Karısı Yazan: Ikinci kısım Ikisi Nihayet sordu: — Seni yalnız bırakayım artık da uyu, ister misi; Mehmed Ali: — Bıaı edi, uyuyayım. Iztırabı değişmişti. Artık yal nız kalmak istiyordu. Salihi dışarıda gördüğü zaman, dost olarak görüyor, rakibi çi ediyor, dosta sarılıyordu. Fakat eter bu odada, bu eşyalar ara- da arkadaş siliniyor, meydana bir SE, öteki çıkıyordu. Rakip bu odada yaşamıştı Etrafına göz rezdirdi Salih bu odada Fatmayı li mişti.. Bütün e eşyalar daFa tmanın izi e rdu. Kâbus İçimde gözlerine görü- fen hayali kovmağa salışıyor, sar- pi br olmuş iki vğcudla bo- Onlari ek duyuyor, ne- ediyordu. Kıskançlık kalbini tımalıyordu. O ve öteki, kadın ve erkek.. Doğruldu, gözleri Şarman uğ- ramış, ağzı köpürmüştü: — Karımı elimden aldı!.. Artık affedemezdi, edemiyecek- m — Onu sevdiğimi biliyordu... Dali yapıyamıyacağımı biliyor- mden aldı. — Bu facia, feci bir cinayet bu. Elimden aldı. Bense onu kardeş a ., O, on beş sene vi çocuk, bir ye gibi sevdiğim . O benim oğlumdu.:. Katil, sekil .. sefaleti, inayeti meydan- da, elimden mamı. eden?.. Mi Bayt tında bir Vi fazla olsun d . Beni e > le e o bayın adına sahip m el Çaldı.. Yataktan fırladı, yumruklarını sıkarak bir hayalete doğru atıldı. — Dünyada Fatmadan başka kimsem yoktu!. Bu odada duramıyacaktı. Ka- pıyı açtı, çıktı. Koridoru geçti, merdiveni tir- mandı, Ayak sesleri boğuk bir akis uyandırıyordu. Yanı başında göl- gesi kayıyordu. «Odalarının Amire dura- ladı, sonra yürüyüp geç Kütüphaneye geldi. e büyük e- danın ortasında dimdik dururken omuzlarında Iı : ez ii Sim Föyleri ye- Selâmi Kayacan 4D — Bana bugün ne gözle baka- vi lih çekingiile arkadaşının kapısını vurdu, kulak kabartıp dinledi, sonra gene yurdu, cevap alamayınca açtı, Odayı bomboş görünce telâşa düştü, Mehmed Ali aradı, nihayet buldu. Mehmed Ali, bir yığın külün ba- şıma eğilmiş duruyordu. Salih an- ladı. bap eşiğinde kalakaldı. başını kaldırdı, Kalbine bir ok sap- Mehmed Ali Salihe baktı, landı sanki.. Bir müddet, bir yıl süren uzun bir dakika göz göze durdular. Sa- lih, hakkında verilecek hükmü bekliyordu, Mehmed Ali, arkadaşının bit kin haline acidı. Merhameti öfke- sine galip geldi. Dostluk şefkati henüz ölmemişti demek Şefkatle kıskançlık mücadele ediyordu. İnsan, on beş sene severel canla başla yükselttiğini bir gün- de imha edemez. Ağır ağır kalktı. ağır ağır Sali- he doğru yürümeğe başladı. Ağır ağır yaklaştı, Salih kurtulduğunu anladı. Mehmed Ali; — Zavallı biz dedi, ömrümüz ne olacak? Öpüştüler! anda Salihin yüz bin canı > e işlediği günahı geri alm için yüz binini de feda ederdi. e li az yiyor, az uyuyor; mütemadiyen dü- Sneak derli alihin, onu avutmak için baş e ge ne yapayım elimde değil... ordu. — Buradan il miyiz Mehmed Ali? — Her elle RE se değil değil mi? — Hayır, insan yüzü, tanıdık insan yüzü görmek istemiyorum. — Seninle deniz kenarı bir yere elim, — Giresuna “gidelim mi? — Nereye istersen oraya gide- lim, bence hepsi bir, her yer bir... Bunu: söylediğine pişman oldu. Kskaii, österdiği alâl Her yerde, he ru her kole Fatmanın hayaleti vardı. Kendi odasına geçti Çekmelerini açtı, mektuplarını çı- lardan başka hatırası kalmamıştı. nu mesud edenbu satırlardı. Bu mektuplarla avunmuştu. İçlerinden bir tanesini çekti, bir kibrit çaktı, yaktı, Arkasından bir tanesini daha ya! Birer birer, bütün mektupları tutuşdurdu, ya karşı bu derece barid davran- ması doğru değildi. Alâkadar olu- yormuş gibi sordu: — Hemen nasıl gidebiliriz? — bunu düşünme, ben her şeyi hazırladım. Salih dışarı çıktı, Hizmetçi: «Eşyaları mek sandıkları aşağı indirsin ünkü gazetede vapur ilân- larına baktı: «Tamam. şam sekizde kalkan vapur Giresuna uğrıyor, (Arkası var) Lİ 20 Eylül 1935 | i a ; i