20 Eylül 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

20 Eylül 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mam AKŞAM : Et fiatleri neden yüksek? Kasaplar cemiye cemiyeti genel sekreterinin sözleri Kasaplık hayvan soğuk hava masrafı 1 kuru tutuyor. Bu, maliyet fiatini çok yükseltiyor. Resim hafifletilirse kaçakçılı- ğın önü geçmel olaylaşaca- ğından beldiyenin geliri artacak ve et sarfiyatı çoğalacaktır. t fiatinin en sene- den daha pahalı ilmen başlı- ir Jai lerinin Anadoludan getirttikleri kasaplık hayvanları uzun müddet ellerinde tutamıyacaklarından ihtikâr ya- Pılması imkânsızdır. izmir vilâyeti bi A ig tasdik edildi İzmir 15 (Akşam) — İzmir vi- sea Yek bütçesi bakanlar heye- edilmiştir. Maarif a) ri geçen yıllardan muallim- lerin mesken bedelleri Oborcunu nin diğer kısımlarında. değişiklik yoktur. izmitte büyük bir yangın İzmit 17 (Akşam) — Evvelki duğu evin altındaki dülikimdie ateş çıkarak büyük bir yangına ebiyet vermiştir. Binayı birden saran ateşten generalin haberi masını temin etmiştir. Hiç bir eş- ya kurtarılamamıştır. Yangın beş €ve sirayet etmiş bunlardan bir kısmının eşyalarını okurtarabil- işlerdir. Nüfusca zayiat yoktur. Yumurtalarımız Bu' garistanda alakonul- ması üzerine teşebbüslere girişildi Avrupaya sevkedilmek üzere demiryalları tren- ılan yumurtala- rın Bulgaristanda baytariye tez- ye istenilmek suretile alako- ulması üzerine Türkofis te: meydan verilmemesi De dan başka frensiz la yapılan sevkiyatın Bi Bul garistanda durdurulduğu alâka- dar e bildirildiğinden frenli vag rla nakliyata baş- Ke z Tecimerlerin. bir kısmı bu gibi müşküller yüzünden Almanyaya Yaptıkları ihracatt: ara uğra larını ileri sürerek ulen düzeltilmesini istiyorlar iÇERDE OLUP BITENLER | Köy bayramı Mudanya Halkevi bu seneki bayramı Yalıçifliği köyü harmanlığında yaptı Müdan- Bursa 1 7(Akşam) — ya Halkevinin kazırladığı köy bay- ER bu yıl da (Yalı çifliği) kö- n harmanlığında yapılmıştı, Bi ik bütün Müdanya köylü. lerinden başka Bursa valisi, say- avlar ve Bursa Halkevinden bir heyet de hazır bulunmuştur. ek pazar günü sabahtan akşama kadar neşe işinde geçmiş- tir. Ea Halkevi temsil heyeti de, kurulan kır minin (Kozan oğlu) piyesini oynamıştır. Bundan başka koşular, yarışlar, oyunlar yapılmıştır. Bayrama aid birkaç resim gönderiyorum. Tecim odası yardım sandığı nizamnamesi Tecim odası memurları i e ha- dan tastik edildikten sonra mer- iyte gircektir. — Alâkalı memurların bir kısmı rek itiraz etmişlerdi. Tar, kendi besaplarma.. sandıkta amede bu Barmiğta bir kayıd e böyle: bir teklifin kabulüne imkân görülemiyor. An- cak memurluktan ayrılanlara para verilecektir. Oda erkânından bazıları sandık e uzun ve esaslı da meclisince kabul edildiğini, yardım sandığı yapan büyük müesseselerin teşki- lâtı bu hususta esas tutulduğun- dan itirazların varid olmadığını bak: | ziyet değişir: Beygir! Taksimde çok çirkin bir manzara Yük arabaları cadde ortalarından uzaklaştırılmalıdır on zamanlarda İstanbulun gü- zelliğini tanıtmak için gösterilen isk yor, insana iztıra; Or... aksimde Fiat sez yanındaki sokak içinde bekliyen yük yi ların, göze verdikleri grlin, nihayet şehrin güzelli- ni korumak isteyenler için bir telâkki meselesi olabilir. Fakat halk ımından inülünce va- lerin üstün- den uçuşan sinekler, çıkan pis ko- kular, bütün bu civarın sıhhatini bozuyor, o civarda oturanları çok rahatsız ediyor. Beygirli araba, artık bu maki- ne ve teknik devri v gele; ye Den sıdır, Bunları büsbütün kaldırma- ga imkân yoksa, hiç olmazsa; ma- halle içlerinden, cadde ortaların- dan bunların uzaklaştırılmaları çaresi bulunmalıdır. Öyle ümid ediyoruz ki, alâkadar makamlar, İstanbulun en güzel, en işlek bir yolu olan Taksim aldm, bu çirkinliği kaldırmak çaresini ih. mal etmi Piyangonun sen keşidesinde . kazananlar Bandırma (Akşam) — Büyük tayyare Pl son keşided. ramiye de aralarında nisbet ei hilinde taksim edilecektir. Bir kıs- mı beşer yüz lira, bir br ği yedi ein ellişer lira alacaklaı söylüyorlar, Nöbetçi eczaneler öbetçi eczaneler şi matya: Teofilos, Karagümrül mal, “Alemdar: Sim Rasim, Küçükpazar: Necati, Şehzadebaşı: İsmail Hakkı, Be- e derli an. Sürekli müsabaka 27 3 üncü seri ON Baylar diyorlar ki.. aynana,, korkulaca Mayalı. korkılaral bir insan mıdır?. Parasızlığın da kendisine mahsus zevkleri vardır... Değerli romancı bay Ercümund z yazısını bir an için bıral'tı. Onun ne hoş sohbet, ne tatlı sötk lü kerane bildiğim Bia vaki * irmeden sorgu üsi sorgu | ele başladım. — Üstadım.. şu yer yüzünde kimlerin hayatına gıbta edersi- iz? — - Vallahi dostum. sağlamlara, züğürtken memurken gazeteci- ta edi ii sr ni halde imdiki halde yi ev ve bir otomobil sahibi olanlara gıbta ediyorum. — Zengin olmağı nasıl bulur- sunuz? — Ellbet iyi bulurum. Fakat bu yaşa gelip te halâ züğürt kal- ıktan sonra zenginliği hatıra ge- trip züğürtlüğün tadını bozmak 1s! m... — Züğürtlüğün tadı var mıdır?.. — Hem z pek çok... Bektaşi- nin hikâyesini bilir misiniz?.. Bektaşi bir mekle takılmış, Ker. van sahipleri sadaka kabilinden bundan para almıyarak kendisi- ni götürüyorlarmış. Bağdata gi- idim lar, Kervan haydutların ta- rruzuna Tüccar mal v. can kaugusuna düşmü: taşi ise uzakta bir ağacın yüküm sine oturmuş, çubuğunu yakmış, dumanları tüttürerek keyfine bak- mış. Döğüş bitmiş. Tüccarlardan biri şiyez — Be adam., demiş can yol- daşlığı böyle mi olur?. Hırsızla- sun atmadın.. Bektaşi: — Yooo.. erenler de- miş, fıkaralığımın safasını bir bu gün sürdüm. Onu da sizin hatırı- nız için e — Züğ ün kı sus işte Bizle bir çok safaları ek değildir. — Genç olmak ister mi idiniz? — Bugünkü yaşımdan ne dere- cede memnun: olduğ tasav- vur edemezsiniz: Bu yaşın ne ek- siği ne de fazlası işime gelmi: yor. 20 yaşında iken son derece cahildim. Hattâ budala diye bili- rim, 60 yaşımda belki bunak ola- cağım. Her halde ikisinin ortası daha iyi.. — Kıhbık mısınız? kılıbıklık diye bir şey bilmem. — in sözlerini dinle- mek lâzım mıdır? — Bazan dinlemek lâzımdır. Söz dinletmek, sırasında söz din- lemekle kabil olur. — Romantcılar, hikâyeciler ka- rikatüristler yazılarında resimle- rinde: kaynanalardan müthiş su- rette şikâyet e a bu iş korkulacak bir mahlük mu- — Bon aynanam yok.. fa- kat olsaydı pek severdim gibi ge ve ğe — iken memurlara gıb- Bay: Ercümend Ekrem disi bir kaç dostuna. ziyafet seke- cekmiş, Ezopa ir . En iyi ne bilirsen ziya- fet için onu “> gel.» demiş. Ezop gitmiş dil getirmiş: «Dün yanın en iyi şeyi dildir...» de- İŞ. ve Eefndsi, bif gün yine para ver- gelmiş: «Dünyanın en fena şeyi dildir!..» » demiş, Dil dünyanın en iyi şeyi oldu- ğu gibi en kötü şeyidir de... Zü- gürtlük de böyledir.. en iyi, en kötü şeyi... çimsizliklerinin yüzde dol kuz buçuğunun sebebleri.. Atalarımız: «İki çıplak bir ha- mama yaraşır.» demişler... Ben o kanaattayım ki iki el ha- mamda bile kavga ederler.. — Kadınların en güzel zamanı hangi çağdır? — İp meyvanın olgunu gü- Kadının en güzel çağı 30 ile “ arasıdır. — lik kaç türlüdür? Kaç Ke züppe tanırsınız? Züppelik bir türlüdür.. yak nız muhtelif şekillerde am & bir çok kadın a Bilhassa seyahatlerde. tipte kadınları çok pa — Adamcağızın biri haremini dolduran muhtelif kadınların ara“ sında ahenk temini için her biri- ne - birbirlerinden habersiz - giz- li birer mavi boncuk vermiş.. Mi kadınlar adama sorar- mış: «Hangimizi seviyorsun.. 2 söyle...» Adam parvasız ce- vap verirmiş? — Boncuğum kimde ise... H. F, Uşak şeker fabrikası memurları Uşak şeker fabrikası sene leri için fabrikada çalı- emurlar Sümerbankın muh- telif yerleştirilmiş- lerdir. Pancar lu, Eskişe- birde işlenecektir, Uşak fabrika- sında geçen seneden kalma mühim şeker stoku vardır. Bu şekerler “

Bu sayıdan diğer sayfalar: