ği dedi, kodular is. e Li MAP AKŞAM Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM SARAY ve BABIÂLİNİN İç YÜZÜ — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 552 Istanbula dehşet salan Toptani Gani bey nasıl öldürüldü Halil Rıfat paşanın oğlu şürayı ta dair verirdi, Bu lâyihalarda Abdülhamidin et- rafını alanların pek azı doğru ve devlete hayırhah olduğunu, çoğu- nun ise devletin hayrına kendi menfaatlerini tercih eylediklerini ardı. Cavid beyin > bay Fuad Simavinin bana gönderdiği bir mektupta bildirdiğine göre dayı- ( ve işleri) hakkında Abdülhamide verdiği bir lâyiha pek şiddetliydi. Bu lâyihada Rumelide serian ıslahat yapılmazsa devletin Avru- pada sına imkân olamıyaca- ğı, idaredeki fenalıkların derhal izalesi lâzım geldiği, maruzatının sadakatden başka bir saiki ok madığı gösterilmişti. . teyen dip lâyihaya — kızmış, hem avid ei olması sebep olmuştu.) Bay Fuad Simavinin bahsetti- Cavid beyin it- lâfında sarayın ve ear en de parmağı olduğu yolunda lenmiş sözler olacaktır. Böyle b bir ihtimali hiç varid gösemiyoruz. Yıldız için Cavid bey düşünen iy > vw oğlunun bu lâyi- n haberdar olunca : — bu lâyiha- yı. yazmayaydin! Diye Cavid beye itap etmişti. Fakat Abdülhamid bundan do- Gazi Osman paşa zade damad Nureddin paşanın - idin kızı Zekiye sultanın kocası - yeti halkın ağzında dönüp dolaş- muştı, i bey Arnavutluğun Topta- ni ailesindendi; Toptani Esad pa- şanın kard eşiydi, İkinci meşratiyette Debre me- ye mol sonraları amina Ünen yi Prina gelir; iskele m olan Basri bey a âle- mi) namile Fransızca neşrettiği bir eserde Toptani ailesinin men- şeine bazı malümat vermek: te isede bu malümatın mevsu- Kiyeti derecesini tayine hâlen im- yup öğrendiklerime göre şunu söy- leyebilirim ki Toptani Esad pa- şa Tiran valisinde servetini, kudretini seneden se- 'ye artırmıştı. Osmanlı mebusan meclisinde Dıraç sandalyesini işgal eden, Balkan harbinden sonra Arrnavut- yrılınca memleketinin tacı- nı iddiaya kadar ileri giden, son- ra Pariste genç bir arnavut tara- fından öldürülen şahsiyeti İstanbulda da hâlâ ha- tırlardan sıkmamışi tar, i Gani beye gelince: Tiranda kalması mahzurlu gö- ründüğü için Dıraç mutasarrıfı Erzurumlu Hafız Mehmed paşa iradei seniye ile kendisini İs- tanbula göndermiş, Gani bey mu- hacirin komisyonu reisi Yusuf Rı- za paşa ma ozaman sara- Hai nefyedilmiş e tekrar ze la celp olunarak yaverlikle kay- makam rütbesine kadar terfi et- işti, Tunuslu pasa dama- dı. İsveçli Ali Nuri bey Fransızca Akşam papagan yazmış oldu- Cavid bey de bu kahvede bulunuyordu. Gani bey garsonu Herkese işit- retâmiz bir haber gönderir. Ca- vid bey orada Gani beyle boy öl çüşmeğe kalkışmak ölümle oy- naşmak demek olacağı için çeki- lip gitmeği tercih eder ve padi- şaha şikâyette bulunur; fakat bir semere olmaz. Biraz zâman sonra Gani bey ahbabı ——— meclisi âza- Hafız paşa ile Vila hanındaki mahallebicide otururlarken arala- rında iş ortaklığından bir müna- kaşa çıkar. Gani bey ruvelverini Hafız paşaya gösterir. Güya şa- olarak: — Bak, bu ruvelver nasıl? — ve elimiz edeyim mi? Hafız Gani va Mi) öldürmek niyetim de olduğuna z: olur; hemen 2 çekerek Gani beyi vu- rur, öldürür! Gene Ali Nuri beyin anlattığı- göre: TOE çıkıp rasgeldiği polis mem — Gani bey rarelverle kendisi- ni vurdu. Hi gidi- pe savuşur, duğu gilin (Hafız paşa sonra Atinaya kaç- mış, meşrul ilânında umu- Mensup ol yinci Ragıp paşanın saklanır. tiyetin mi af üzerine İstanbula gelmiştir.) (Arkası var) I cenin ne ğu bir i beyi tam bir (orta çağ ebe olarak tasvir etmiştir. Biz yalnız bu orta Gani bey lere, kumarhane! e lere dehşet udretli K şahsiyetlere çatmaktan, hâkimle- ri silâhla tehdidd ekinmezdi. M tehlikeli teşebbüslerden O sakın- mazdı, ya jandarma alay kuman- danı iken Toptani Esad paşanın devlet hizmetinde kullanılmama- âhşorlarından dülhamid iradesini bir türlü ver- Gani bey para ve imtiyaz işle- rine de karışıyordu. Bu yolda ba- zı talepleri sadaret makamınca terviç edilmemişti. Gani bey gerek Esad paşa hak: kında verilen kararda, gerek ken- disinin uğradığı redlerde Cavid beyin parmağı bulunduğunu zan- nediyordu. Bu sebeple oğlu ile araları hiç iyi Zaten Cavid beyle geni etra- i diğ arasında mekte idi Silâhşor Gani bey bir pazar Radyo 10 Eylül Salı 8.30 Almanca ders, 18:50 estra semai 19,45 Eze caz; 20,15 Kilim ans, 20,30 Stüdyı orkestrası, dem ve tango eğik > 35 Son haberler - Borsalar, 21,50 Şe- hir ğer arinleriden İ. Galip Ar can, konuşı 22,05 Plâk neşriyatı. ies, VA.D5 Orbeştzz” En 13, Koser, 14,35 Konser, 18 Plak, Duyumlar, 19, 15. Plâk, 20,20 mike valsler (Plâk), 21,30 Budapeşteden rö- le; Genel Avrupa konseri, 22,50 m kana, 23,25 Kanser; 24 Rumen bene 20 Plâk, 21,20 e konsere dair fransızca birkaç söz, 21,30 orkestrası ) ördün- Si Gin mü ini ni 30 Richard Vagnerin «Die von Müzede operası, İK Mümelk yeeye ZİMA Öğeler > 20,30 Münihten naklen ope- & piyesi, Meisti: 2155 30 Fransızca ders, 18.50 ans musikisi, 19,10 Mozarın son Majör yaylı kun 19,50 Mönoloğ, bayan Halide, 20,10 Konf 20,30 Rad- Sie orkestraları, türkçe söz- lü ese m Zaza, 21.35 Son ha- bedii Temalar Edim 45 in radyosu lerinden Rize Yükle yöre am 772.05 PİRE neşriyatı. 5 Plâk ve duyumlar, — vee isi iğ Kanser, 20,20 Pi 2115 My m an 21. 45 Şarkılar, 22,05 Rad; uç 22,45 Köni 23,15 ya len iel 23,25 Konserin süreği. 20,10 Çizan m 21,15 üüdyodan piyes, 23,30 Piyano ile sar- kr 2 ça ii ime Leipzigden röle 21 Ope- dan la günü, 22.30 Raha orkes- b 23,30 Dans müziği. -eslau, 20 bi halk müziği, 21 öz ea ön kültür m 22.39 Gece müziği, 23, 30. Gece müzir Arkadaş Karısı | Selâmi Kayacan Yazan: Üçüncü Bi Bölüm Birinci kısım Üçü İ.B soğuktan titreyince adımlarını sıklaştırıyordu. Nihayet ta aşağıda köşkü gör- dü. Koşar gibi indi, Parmaklık kapıya gelince m itki ok masına rağmen gir 1, gı, bir yukarı mm in ğın kenarına otur: Nihayet ne Sn farketme- den girdi. Ayaklarının altında kumların çıtırtısını duyunca ge- derece sessiz olduğunu kavradı. Öyle bir ansgeldi, ki dizlerinin bağı çözüldü. Mırıldandı: «Meh- med Ali...» Mehmed Ali işitse de, ayaklarına kapanıp itiraf et- mi. kaldırdı, aydınlık «Bu mize selinin şu var: Cinayet ve itimad... Kadınonun yanında yn e başını Bütün gayretini toplayıp eza Kami tı, ymuş u; Fakat iğ önüne gelince durdu, giremiyeceğini anladı.. yere yattı, gözlerini kapadı, Uyu- du Gözünü açlığı zaman tan yeri korktu, kalktı, dı, bir aralık kendini banyo dai- resinin önünde buldu. Beyni zonk- ladı. Nihayet kendini kış bahçe- sine attı. Bir yığın samanın üs- üne yattı. «Oh, burası rahat.» Dişleri biribirine vurduğu için uyuyamı; — ordu. Amma dayana- madı, içi geçti. il AR «Affet... ali ml Fatma sakindi Ancak zevk Sy kadar mü- teessir olmuştu. İşte bu kadar. İn- san hayatın yayalığından kurtul- mak için, her Kösesi e Bu olmuştu. «iyi bir şey e » de mişti, Bu işte asıl kabahatlının ken- disi olduğunu biliyordu. Bu işi emeline nail Hata etmişti, bunu mu- akat ne muvaffakıyetti! Bu muvaffakiyetinden felâket- şu iskemleye, Meh- med Ali ile benim arama otura- cak!...» Bu durumu da bir an evvel gör- mek istiyordu. Ne hoş olacaktı. «Gene eğlence çıktı...» Pencereye gitti, yola baktı. «Saat yedi. benim karnım açık- ve Odasına çıktı. Bir otu- ; koltuk, iskemle değiştiriyordu. Aynanın önünde saçlarını taradı. Erkelker böyledir işte, beni bekletmenin mânası var mı? Hop si egoist o Bir kitap aldı, sa N Gene aynanın önüne geçti, indi, lie çıktı, BA” yo ninesini gidip görmek arZi” suna kapıldı. Orada başı döndü, alnı kız8” dı... Gözlerinin önüne Salihin P” rıldayan gözleri geldi... «Ne yaman kadınım...» Müş gibi selierele geri drailiğiğ Mehmed Ali antrede sigara işi yordu. — Affet karıcığım, geç kak dım, sizi aç bıraktım. Alnından öptü. — Seni di görmedi” sanki... Ne kadar güzelsin, Dur bakayım. Senden uzak olduğu” zaman hayatımdan uzak kalıy”” am a yürüdü ve sordü memnu: musul — Göstermiyorsun — Hoplayıp krep mi? Salih nerede? Tahmininden daha fazla şa” . Birkaç saatte — Tuhaf... Yoksa gene mi ka” ga ettiniz? — Kavga mı7?:.. Hayır. — Odasında olmasın? İstersen gidip Mehmed Ali yukarı san 4 pıyı açtı. Gün kararmıştı. E görmeğe çalışarak yere bakti — Kimseler yok. | — Öyleyse biz yemeğimizi yi yelim. İndiler, yemek geldi. Mehmed Ali bütün gün yaptı” Mehmei — Salihi meraka başladım.” Ne zaman Mig . Sarışın kadin gek di... Gini Ez yaptı. Ben utaf” dım. Bahçe kapısına ka geçirdi. — Sonra” — Sonra gitti Nereye gitti ğini ne bileyim?... Belki de b* | raber gitmişlerdir. Eğer onla" olsaydın... masınlar? kadın her şey yapar. G5” gemin günü ziyafeti var, Salibi vet etti, — Hani Salih gidiyordu? —Tamam! Sadi dostuna Li dakârlık etmez amma, m: — Felsefe yaptığın zaman > şuma gidiyorsun... Bana bi$ kadından bahsetm: edi. (Arkası var)