, kim zo i .—o01L.. 2 Eylül 1935 Sahife > Gırtlak —Hoca, Amerikadaki fırtına- Tarlaları silip Yı duydun mu?... ü bostanları “bu mila böyle bir fırtınadan korkmayın. e hoca, evvelki yıl dö: İu yağdı da, tarlalarda ekin kal- madıydı, sen buradaydın. Hayır, o gün başka pi kö- Ye yemeğe davetliydim! MAZ Gerilmiş ipin üzerindeydi. Bur- de biribiri üstü- tüne onmuş dört iskemle tutuyor- du. Aklından geçirdi: — Şu ila bakın hele, de ba bu sabah karım bana: Yazenesiz herif diyordu —— b. — er AR — Ne kadar biribirlerine benziyor- lar, m fakat annesi göründüğü ka- ee ç, kız, göründüğü kadar yaşlı de- ir, hunun üstünde — Tecim odasının cedvellerini okudum, bu gidişle nereye alemi? — Bunu soracak ne var, ber sene gittiğimiz yere, Adayal... Karşımda dolaşsın şık, Fikrim alt üst Beni edecek âşık, > Bir bayan arıyorum!... İLÂN Çıldırtsın sevdasile, Nazil asile, Az çok ta parasile; Bir bayan arıyorum!... Hislerime eş olsun, e Z. AZ İLE a le kalbimdekileri okumuyor- >— Ben macera romanı okumam. Hizmetçi kapıyı açtı, yaşlı bir Zat sordu: — Kızım burada mı? Hizmetçi gözlerini açtı: Xoktur... Siz gri Yaşlı zat gülüm nız geldi deni, Hizmetçi gözlerini açtı: >— İsminiz nedir? — Güzel, iyi, fakat o müddet Marfında ben ne yâparım?... çağ Gene alaka şikâyet edi- Yordu. i sözünü kesti: Sİ scl karından şikâ- L edersin, onunla evlen diye se- rladı? — Aşkolsun sana, doğduğ günün yıldönümünde gelip beni kutlulamadın. — Azizim, senin doğduğun gü- nü unuttum, hem nasıl hatırlıya- yım istiyorsun, senin doğduğun KE, eli — Öyle ya, sen gece doğdun! Terc Bir İngiliz kâşifi Hindistanda dolaşırken ora memurlarından bi- edince İngiliz tercümana bir to- kat vurdu: — Tercüme ediniz! Ssvczo ve kadınlık hakkında iki üç saat söz söyledikten sonra. yüksek mevki sahibi birine sor ia uz — Sizden işisteseydim beni nereye te; di Zerdiniz? — Dilsiz alum direktör ya- pardım sizi, Neden? Ya o biçarelerin dilleri çö- zülürdü, yahut ta siz susması öğrenirdiniz Masis — Ben Ali kadar hasis adam görmedim. Dün gidiyorduk, yol- da beş lira buldu, ağladı. — Neden? — Ben gördüm diye, elli kuruş borcunu ödemek mecburiyetinde kaldı da... sevineceğine edep spkacınn pa parasını vermi- ye via terzinin eriyorsun ?. e oturuyor. Güzel çirkin hepsi bir, kız, #EAN Bağlanamam ben yulara, Yanmak neden, sebep, niçin, İster kadın, isterse kız, Koşturmasın peşi sıra, Yanılır mı bir göz için? ri — iri ne çok cılız, ene kura kura, Dünya fakat bir söz için: .. bayan an rsi. & bayan arıyorum!.. Ba:..ba... bayan arıyorum!.. : R. Karaca - alıştım, ğa tı Tam am! I miyorum, yerine bir horoz aldım Yeni bir eser çıkarmıştı, Bir yolcu bir hana girdi, Han- Sofraya şöyle bir yerleşti, ağ- EKurn Sorduk: | cıya: zını şapırdattı, garsona sord . — Bugün ayın k — Kitabın pü mu? z — En iyi şeyin nedir? — Bilmem, okuduğun gazeteye — Ekmek — Anlaşıldı “kiloyla desene... Ressamın sayfiyes — Karnım aç, dedi, ne yiye- im? Hancı düşündü: — Her şey var, ne istersen ye. yağ sürüp getireyim. Durunuz he- le gidip bakayım yağ var mı?... Taze İS balıktan kötü — Kolay, ak açarım, koku dağılır!.. yi — Kocan cömert midir? — Fevkalâde, — Her istediğini alır mı? — Krediye olursa alır. — Huyum, gayet yumuşak ada- mım!.... kuzu yiyor- — Bu yılan canlı mu: — yi hayvan, zip dize keçi gi diyedi a ir de lk iğ bak. — Ne çıkar, okuduğum gazete dünkü! Fena — Bana sattığınız şemsiye çok aşağılık malmış, — Neden? — Lokantada unuttum, üç gün kaldı da kimse almadı.. Tebrik okantada yemeğini yedikten sonra garsonu çağırdı —Bana patronu gönder Patron geldi. uzattı: — Mutfağınızın m dolayı sizi tebrik ederi — Mutfağı Geni mi? — Hayır, e tabaklarınız sabun kokuyor!... ei Müşteri elini fali