9 Ağustos 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

# z ğ İs San © sonradan Amerik ada kadınlar arasında da nişan atma merakı başlamıştır. yanında nişan talimi yapan bir kadın görünüyor. Resmimizde ya Sa arabası Eski Yunan kraliçesi kocasından niçin ayrıldı? Eski kral bir Ingiliz kadınile yaşıyormuş, bu kadından iki çocuğu olmuş n posta ile gelen Yunan ga- eni eski Yunan sı eski kraliçe Elizabetten ay- hakkında rılmasının sebebleri maya uzün sala tafsilât veriyorlar. İ Boşa i müncer olan eski kral ile. kraliçe arasındaki ger- şüp gerginlik zamanlarında eski kral Jorj, veliahd olduğu cihetle, bir skandal çıkmamak için: mesele ört bas edilmiştir. Fakat Yuna- nistanda, ihtilâl çıkarak kral Jorj ver- | ile kraliçenin RA bie tamir edilemiye- k bir halde açılmı iie e Elizabetin Rom geniş emlâkini idare AE için Rusya Yunanlılarından Skanavis namında bir mühendisi kâhya ola- rak alması olmuştu miştir. asına eski r. Eski kral Jorj, zevcesinden bu adama yol vermesini bundan sonra zevcesile bir dah görüşmemi. ral Jorj, Londraya gittikten sonra İngiliz mahkemelerine baş ararı almış ve bir İngiliz karısile beraber yaşa- mağa başlamıştır. Bugün eski li kralı Jor- jun bu İngiliz kadınından iki çocuğu vardır. Kraliçe Elizabet, bu vaziyet - karşısında kendi memleketleri kanunları mucibince kocasından ei > Bükri vurarak bo: rnuş, ocağını Mlp gitmek ve sada- a göstermek» suçlarile it- ederek boşanma kararı iste- Jorj, bir aralık Bükreşe giderek bizzat bu ında bulunacağını e de bundan azgeçmiştir. Boşanma davası ike mahke- mesinde gizli görülmüş ve yalnız boşanma dava- Elizabetin vekili hazır bulunmuş- kralı Jorjun R : e “Eski Yunan kraliçesi Elizabet Cumuriyetçi Atina gazeteleri, uzadıya bahsetmektedir. Atinada çıkan Patris gaze- tesi çok ağır başlıkla yazdığı bir baş makalede eski Yunan kralı Jorj aleyhinde Bükreş hukuk mahkemesinde verilen boşanma #ça- lışıldığı halde Gliksburg (Yunan kralı hanedanı) hanedanının ah- lâksızlığı ve tereddisinin ağir ko- kuları ve yayılmıştır. eş hakimleri, kral Jorj bir tagiliz fahişesile sefihane bir ha- yat sür el ve bu kadından iki çocuk dünyaya getirdiği cihetle, kei. yapılmış olan nikâhı bozmı K di vel evli ve olgun bir adam olduğu halde 2 da memleketlerde sefihane ve ah- lâksızca bir hayat sürüyor. On bir yıldan beri namus ve iffetin bakti sürdüğü temiz vı nezih cumuriyet sarayına böyle al g teşem bir ikametgâh yapmak is- tiyorlar. İstiyorlar ki, kralın metresini selâmlarken Yunan bayrağı zelil olsun ve Yunan 'dusu gayri meşru çocuklarına vaziyetinde dursun...» m selâm NELER OLUYOR? Yumurta büyüklü- günde elmasl Cenubi Afrikada Elanfonten oturan Jonker kem bir delikanlı bundan bir ay evvel elinde bastonu, tarlalarda dolaşır lüğünde ii elmas taşı olduğunu görmüştür, Jonker, © si sevine- rek kocaman elması cebin. oy- muş ve doğruca evine müdür. Jonker banyosunu yaptıktan sonra elması yıkayıp temizlemiş ve bunun 726 kırat büyüklüğünde dünyanın en büyük elması oldur ğunu anlamıştır. Delikanlının yamur büyüklü- günde bir elmas bulduğu derhal şehre iyimi ve bunu öğrenen elmas tacirleri sendikaları bu ko- caman elm almak için Jonkere yüz bin sterlin teklif tmiştir. Jonker bulduğu elmasın değeti verilen paranın iki misli olduğunu bildiği halde, 100,000 İngiliz lira- sına satmıştır. Fakat talili delikanlı, bu parayı aldıktan sonra aklını kaçırmış ve bir tımarhanede soluğu almıştır. Delikanlının bu acıklı akibeti «Pa- ra her zaman saadet getirmez» sözünü bir defa'daha teyid et- aş taşını satın miştir, Habeş imperatorunun izni görülmeğe değer kısımlardan in aslanlar dairesidir. Bu dairede düzinelerce aslan beslenmektedir. aslanlara ğ vermeğe memur bir sürü hizmetçi- ler vardır. Aslanlara yem olarak günde iki defa koyun butları ve- rilmektedir. Habeş imparatoru, seçkin mi- safirlerinden birine iltifat etmek istediği zaman bir ke va getirterek 60 plakalar "esin İngilterede e Hayde na- mında beş yaşında bir çocuk ya- pılan güzel çocuklar müsabaka- sından altmışına girmiş ve elli müsabakada birinciliği, diğer on müsabakada ikinciliği, ii tır. Wi bu m şim- e kadar 600 steı kazanmış Rikelrrieder da aski fotoğ- raflarının telif hakkı olarak ba- basına 1209 sterlin ödemişlerdir. ERE TefrikaNo. © 93 ALLAHA SMAELADIKİ Yazan: kız, içi yaşlı gözlerini, çevire- mânalı mânalı bakıyor... Is- lak kırmızı dudaklarında içli bir gülüş parlıyor... — Nereden mi biliyorum?... Dayıcığım; muhakkak mis Beti, seni annesinden, babasından da- erek taşların üzerin- de kalır; boyunlarımız bükük, gözlerimiz dolu; içimi: a . Ah dayıcığım bil- sen mis Beti alna ne kadar göz yaşı döktü. Zabitin özleri dumanlanıyor!.. el!... Kâfi — Hele bir gece hiç unutamı- O, saatlerden beri — Meryemin kan- ili önünde diz çökmüş dua edi- yordum... amal idin... Dua etti, etti... Soi ra yavaşça dizlerini bükerel kalktı bii idi. Dudakları tit- riyordu. anıma doğru <a Gözlerimin içine baktı! o sesi, o hicranı A ee kiş haydi kalk, sen a kü , günahsız bir me- ui gibisin!... Gel; şu halının üze- rine Ps bük otur da dayın için Ona mağfiret di- le!... 2 de yalvar kendi lisa- nınla Allahına; dayını bize ba- . Küçüklerin, günahsız- daha içlidir...» de- i, ne kadar itikadlı bir İzzet artık tahammül edemiyor. du. Kime fırladı, üslerinin. mla yaş süzülüp esmer ya- m donuk donuk e — Si us Emel diye bağırdı... sesini!... Bir şey dinlemek, pe atiniz öLUhi artık!. üçük e sustu... — Aff lee dayıcığım!... Sizi rahatsız ettim Yerinden ii kendini İzzetin kucağına attı... Ağladı: — Dayıcığım ne olur kızmayın ana!,, kın gücenmeyin!... Vallahi” oyla yapmadım, keşke söylemeseydim. Zabit, EEE toplanan yaşları, parmaklarının arasında saklamağa çalışarak, meli bağrına basiyor... ve göğsünün diskine sıkıyo: ö| ucunda . Sonra Seal bir sesle do) vi yürü Emel!... Çıka- . Dolaşalım!... İkimiz de bu ie gr sinirliyiz belki biraz açı- hrız — - Peki dayıcığım, nesil ister- * seniz!.. Kai oğru yürüyorlar... âmbayı söndürüyor ve dışarı çı- kıyorlar... pe Bir hafta sonra... İngilizlerin Türkiyede son günleri!... Yolcu- luk harıl gittikçe artıyor.. İki güne artık tamamile gi- diyorlar... sürü sürü asker, tüfek sevkediliyor... Sirkeci ga- rile Galata ve İstanbul rıhtımları n dolu! top, Türkiyeyi işgal eden dünya el larını, geldikleri yere Sökeli ESAD MAHMUD KARAKURD mağa başladılar... yatta ne ie tesadü Şu evdeki pazarın çarşıya uymö yışı İli Mey be n!... Kim derdi ki; Beyoğl/ kallmmlarında. bir ay De in giliz toplarını taşıyan şu kocama” Malta katırları, bir gün çöp Fe koşulmak üzere istanbul ine askerlerin? cephane götüren «Sitroen» markal büyük kamyonların taliine ne de Hangi bular lal meli!... müneccim ba$fi bunların bir gün Kâğıthane siri larından Şişliye et nakleden sucu beygirlerile becayiş edilmek üzere, İstanbul kasapları tarafı” dan mübayaa edileceğini keşle” debilirdi!, ünya bu!... «İsi tayin iii gayet dürüst, fakat e bir sakerdiri. .. İngiliz gi” e beri sel bile çağ şeyden evvel seye ile iftibsf eden bir İzzete di li diyor ki? -. Mai kışlası da dün şaltılmış ve size teslim ini — Evet generalım, dün ge gide esim aldık.. . Şu halde yalnız il kışla tera size teslim ederiz... 'n tahliye programı öy tespit edilmiş bulunuyor genel” lım!... — Şu halde bugün Taş kışladı” ki müfrezelerimizden başka ku kalmamiş bulunuyor İstanbulda” Dolmabahçede yapılacak (me! er” sim programı hükümetinizce 18” tik edildi zannederim vet general!. 5 ör bili bl vel İtalyan bö üç gün sonra ir iki teşrinievvelde saat onda değil mi? olarak maiyet zabitanile ber8' motörlerle Dolmabah: cek ve derhal hareket edeceğiz” el cel m ana hatlarile haki dığına göre eşağı yukarı vi değil mi — Evet generalım, tamamı" (Arka a vE) ar” |