Atlas Okyanusunda günlerce süren fırtınada etrafımızda bir kaç ge, battı . Yolcular için bir supe sof- » baslama ama sofraya ba- . Ben de başımda bir . dll gibi oluyordum ve kendi kendim me: «Ne dedim de öğ- — yemeğinde hep istakoz, bal gibi mide bulandırıcı şeyler'ye- İm...» di iye düşünüyordum. Sof- Tanin kenarına yaaa bardak- lar r kayıp uvarlanmasın diye tah- dan korkuluklar pe Va- ur Brake baştan sulara dalıyor, detle çarpan dalgalar arasında her Deal ii sonra tekrar arka- a doğru yatıyordu. ni Binin üzerine şöyle Uzanayım derken kaptan Berg salona geldi, bana: «Şimdi: yat- mak . Biraz hava almalı.» dedi, kamarota kalın paltomu ge- Ürt. Bir de atkı bulduk, Bunla- TA iyice sarıldım. Kaptanın yar- dimile kumanda yerine çıktım, Deniz tutmasına nasıl karşı olmaz.. Rüzgârın direkler ve demir tel- çalışarak temiz hava ile ciğerleri- mi doldurdum. Yarım saat son- Ta karnım dehşetli acıkmıştı, ken- dimde büyük bir iyilik hissediyor- Süvari ile beraber sofraya > Mükemmel yemeğimizi ye- iu Yemekten sonra kaptan birçok eğlenceli hikâyeler anlatıyor, bi- Fırtınada yakal hali 1 birinci kânun salı... Fırt Da Yö hızı iledevam ediyor. ii Zil güvertede geminin içinde, “ridorlarda bile do laşmak için i İnsanın zi Sie se eş olm--: lâzım... Okya öbür Ucuna bein, günde aa Lei Mişiz... Eğer gütün günlerimiz böyle geçecekse vay halimize.. Ne j ise ben bu müthiş calllir'a İyice alıştım ama öteki yolcuların Hepsini birer bi- kamaralarında ziyaret ederek Mağ gelmek gayretini o göster- Kaptan fırtınadan kaçmak için, her zamanki yolunu ey açi bin 9Z cenuba doğru kıvrılmış, «Bö; yorum. Yol arka: Sağda: ME y nağyasy erin dan bir iki piri Ortada : fe düz. Exmouth'ta tayfa verirkei çekilmiş bir resim - ağıdı la Yolda yaladı ğını ingiliz şilebi, ğa Bu fırtnada batan gemilerden “Usworth,, un bir le yapmasaydım, büsbütün ae amazdınız. ye vi Büt nü salonda Kita şurlasyiğ dim. Dışarısı Sak coğuk, Es n pinleri ise insanı baştan ayağa ıslatı; Dalgalar dağlar gibi birinci kânun çarşamba Ayni hava devam ediyor. Öğleye doğru yanımızdan bir İngiliz şile- pi geçti. Bu geminin dalgalar ara- sında nasıl çalkanıp bocaladığını gördükten sonra içinde bulundu- ğumuz fırtınanın dehşetini daha iyi ölçebildik. Haniya dalgalar için bazan «dağlar gibi» derler, Ben bu benzetmede bir fazlalık görmü- daşlarımın üçün- de de hâlâ bir hareket yok... Kat- rinka bile sersemlemiş, ortaya çık- mıyor, yalnız Mr. Binford arasıra ye şakalaşıyor. Daha hiç bir öğün arm kaçırmadım... İyi değil 8 birinci kânun perşembe Bu sabahtan beri şarka dönmü- z... Biraz daha rahat eder gibi Bütün yolcular güverteye çıkabildiler, Hepimiz biribirimizle tanışmak ve dost olmakla meşgu- I : çi şıyorum. Rasgeldiğime, etraftaki aletleri göstererek: «Bu ne? ne işe y .» diye sorup duru- yorum. Öğleyin kaptanlar sekis- tanlarla geminin bulunduğu yeri bulurlarken yanlarından ayrılma- dım ve bu buluşu iyice öğrenmiye çalıştım. 38 derece 58 dakika şi- mal arzında ve 62 derece 36 da- kikâ garp tulünde imişiz ve dün öğleden beri: 223'mil yol almışız. arar? ingiliz mecmuasında çıkan resmi öle sonra uz güverteye biraz enlik vw izni Gi ka Salli eniden ne ettiler, gevşeyen intir ee a e .. Böylece uzun sürebilecek fır- ımaya karşı yeni hazırlıklar ve aödküzler alındı.. 8.0.5. işaretleri ve radyonun verdiği haberli de geçen acını anlattı. Deniz or- tasında çalkanıp dürurken böyle hikâyeleri dinlemek insanı korku- tuyor. «Usworth» isminde bir İn- giliz vapuru Kanadadan İngiltere- ni reti verenlerden biri de bu gemi imiş, Onun yardımına iki vapur yetişmiş, fakat denize indirilen cankurtaran sandalı alabura ol. muş, 14 kişi boğulmuş li .- Hoj rün kısa söriielirle örledişi bu Dağ hepimizin uykusunu kaçır- 8 birinci kânun cumartesi Bu rüzgârda kadın ryan li a dolaşmak çok zor bir Colman buna bir çare boldu, Haylilerlin bir eski gemi- ci pantalonu ile bir de baştan geç- me gömlek satın aldı, bunları gi- ım, belini bir kaç kat ederek bir kemer ile bağlıyınca olup gidiyor. İşte güverdete artık bu garip kı- yafetlerle dolaşıyoruz. wamı 10 cu sahifede) i ASKERLİK YAZILARI: Amerikan de- niz manevrası | Amerikanın açık deniz filosu 2— Askerlik yazarımızdan: Honoluludan çıkar çıkmaz be- yaz filo (Amerika) maruz kaldı- ğı denizaltı saldırımlarından kur- son süratle cenuba bir müd- kametinden beklediği siyah filoyu vaktinden evvel keşfedemedi, İki filo çok az bir mesafede ve bir- den bire karşılaştılar, Bu zamana kadar her iki filo- nun uçurduğu tayyareler keşif hususunda mühimi iş görememiş- lerdir. Yalnız beyaz filonun man- cinik ile harp gemilerinden uçur- duğu tayyareleri ay ışığında Midwayda bulunan siyah tarafın 12 tayyaresini hangarlarında ya- kaladılar ve bunların bomba ile tahrip edildiği kabul olundu. Bu esnada adanın şimalinde iki rTa- bu safhasında hava faaliyeti bu kadarla kaldı. Denizaltı gemilerinin bu safha- daki faaliyeti gene çok mühim neticeler'elde etmiştir. Görüş ve ziya vaziyetinin siyaha müsaid enizaltı gemileri- munda, gerekse filola- rın muharebelerinde beyazın üs- tün kuvvetlerine rağmen kati neticeler elde edememesine bep olmuştur. Her iki filonun muharebeleri layısile Saratağa uçak gemisinin Midway üzerine yapacağı bom- ba hücümları hattâ karaya as- ker ihracından vazgeçilmiştir. Bu suretle üçüncü safha da nihayete iştir. Mid- Ayni günde (22 mayıs) mışlar ve Honoluluya avdet et- | mişlerdir. Bir müddet sonra 166 parçadan mürekkep filonun heyeti umumi- yesi de buraya dönmüş, deniz üssü ve açık limanda demirlemiş- dir. 5 3 Filo limana gelirken 225 tay- li e göste- rişler yaparak deniz filolarının ulunmadığı zamanlarda buralar- ceğini göstermek istemişlerdir. Manevranın asıl maksadlarından birisi de ana vatandan 2400 mil uzaklığında bulunan ve fakat Arasked Büyük Okyanosu hâki- yeti bakımından büyük ehem- miyeti olan bu yerlerin deniz, ha- va ve kara kuvvetleri tarafından nasıl müdafaa edilebileceğini gös- nemi bir netice elde edil memiştir. Msi alınan dersler: Tayyareler sahanın çok büyük ol- ması dolayısile kendilerinden bek- lenen keşif hizmetini hakkile görememiş iseler de, uzak feleri biribirlerine bağlamak hu- kendilerinden beklenen Denizaltı ge- milerinin yaptıkları işler, minden fazla çıkmıştır. Kıritikte: bilhassa denizaltı ge. milerine karşı müdafaa silâhla- | rının azlığı ve tesirsizliği kayde- mesâ- susunda işleri yapmışlardır. ve filonun bu cihetten geldiği kabul ilmiş takviyesi lâzım olunmuştur. Siyah filonun kendi mubrip kruvazörlerini kullanarak kendi: denizaltı leştirmek için cenuba kıvrılması da düşmanı şaşırtmak bakımından mühim bir anılmıştır. telif sının etrafındaki sularla Honolulu ve daha şarktaki adaların civa- i kara ve denizlerin bir ik istinad noktası teşkil edebileceği ii üştür. Yalnız iki tayyare ile birkaç ufak deniz yanlasınin ziyaile bi- lunmalarının neticesi olarak e vradla Japonyaya karşı bir sinin garbine asla geçilmeimiştir. Maamafih bu tul kında elde edilen tecrübelerin garbi için de ün faydalı derecesinin şar- bir gün olamıyacağını kimse mez. Bundan başka çok yakında başlıyacak olan San Fransisko - ey - siye Manila ha- a yolu için de bu tecrübelerden istifade lale M. Şevki