“Yazan: SULEYMAN KÂNI iRTEM ARAY ve BABLÂLİNİN yizi — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — “ Bir Japon üniforması verdiler, bunu pen secde eder gibi yy miz haber verildi. m e nerek Mi ta eki. ninde getirdiği para ianelerini | tir mağa gelen tecimerler ve fabri- iie Gye elpvek send eğe | la bisküviler, mendiller, muhtelif eşya getiriyorlardı. Bunları alıyor. duk. İstanbuldan padişah kurtulan Za edi i e Vas e beşer ira ihsan göndermişti. Ba- nuda aldık, Fakat Japon para- sına tahvilde hemen yarı yarıya > ie pon Mm ihsan etmişti. Bu- Bu imei ancak birkaç de fa giydim, Bı secde eder gibi davranıyorlardı; beh de pek sıkılıyordum. yemi zaman Ja- hand nr nr gale Japonlar Lanka ini temizle mek Yazan: ESAD MAi Ona doğru dönüyor... Bir adım yaklaşıyor... Kara gözlerini, kr zın deniz renkli m diki- | daki genç vücud, yerinde çivi ile ibi Damar- < İ leri fıkır fıkar kaynıyor mülâz- | ü ” | mini... Kelimeleri biribirine ek- lemeğe çalışarak İngilizce: — Tekrar görüşürüz inşallah! diyor... > küçük mülâ- üm bir ses... Ne iç bayık ALLAHA örme iyor... lm kaptan köprüsüne çıkıyor... Bu sırada sarışın yüz- | ca başının sert bir rüzgâr gibi esen sesi kulakları çınlatıyor: zi — İpleri alın... Tam yolla üşün Meri!... Bir dakika sonra da İzzetin ay- — Yelkenlere dikkat!... Tam — Allaha ısmarladık İzzet bey!... — Allaha ısmarladık yüzbaşı! a çi seci yavaş ayrılıyor... Biri yukarı öbü- a ağ dme e ciler biribirlerine el sallıyorlar... ingiliz kızı bü sırada koltuk. e kelkayor.... Kotranın kenarı. ği Başmı iki Eli denize serdiği ışıklı yol. - | dan ağırağır ilerliyen remörkö- . | re bakıyor... Gülüyor... Tatlı, ılık, heyecanlı bir gülüş... Yavaş, yavaş elini kaldırıyor... Romür- ine sarılmış, deler esdi sallıyan küçük esmer mülâzımin selâmlarına ce- yap veriyor... Mendiller, küçük üzere İzi Fa- a Fuad vapuruna naklettiler, Hak- dirtti. "Hepimizi bül Mn üs leri yoktu. altında sallanıyor, in. Kadn Em rig zaman mesud — Evet. Yazık!... — Üzülmeyin!... Yallğın