San Marino cumuriyeti - telâşa lüzum görmüyor Yüz kişilik ordusunu şimdilik artırmamağa karar verdi Solda: San Marino meclis binası ve San Marino ordusu, sağda yukarıda: San Marinodan bir görünüş, aşağıda: San Marino cumur reisi, muavini ve hükümet erkânı meclisten çıkıyorlar Birkaç gün evvel gelen telgraflar, lisi âzasının geçen sene ya yi pan kl ler verildiğini e aa onako v n Marino Avru- panın küçük e in. Avrupada, birçok kimselerin is- mini bile bilmedikleri dört küçük hükümet vardır . Bunlardan biri Fransa ile İspi Andor oCumuriyetidir, « Fransanın cenubunda Nise yakin ve MonteKarlo kumarhanesile İtalyanın şark tarafında San Ma- rino cumuriyetidir. Andor cumuriyeti o hakkında birkaç hafta evvel malümat ver- miş, bu hül rışık durumu askeri- nin mikdarını elli le çıkarma” ğı kararlaştırdığını yazmıştık Bu- n de San Marino hükü.reti- ni salateciğik San Marino Tupanın tn €$- ki li letme biridir. Dör- İtak dadır. 1500 seneden beri istik- lâlini korumağa muvaffak ol- uş e, San Marino sahilden biraz içe- ridedir. Toprağınin genişliği 61 kilometre murabaı, nüfusu 11,500- dür. Ekser yerler dağlık, kaya- lıktır. Maamafih münbit toprak- ları da vardır. San Marinoyu bir cumur reisi, bir reis muavini idare eder Bun- kâmetin “aynen - Se Yukarıda: San Marino mler: aşağıda: ie iyük üniformaları, askerler miş San eği halkı kibarlar, or- ta sınıf ve köylüler diye üç ayrılmıştır. Bunların her biri yir- mişer âza seçer bu âzadan biri ölür, yahut çekilirse o sınıf yerine başkasını seçer. Meclis 12 kişilik ie icra he- yeti seçer, Bu heyet, c ile Yar, ve$ yapar, San Marino cumuriyetinin mer- meri giyerler, Bu ünifor, lar i San Marino kasabasıdır. Bu Merasim günlerinde reisicumur ve hükümet erkânı ük üni- orma- vustayı hatırlatır bir uzun si mişti. Monako heyetinin yerinde de dünya işleri görü üştür. İki küçük hükümet bu seri aralarında tam bir fikir e olduğunu görmüşlerdir. met te şimdiki ordu Meremiliimi muhafaza edecektir. sne Ke. 1 Santim 400 2 > 250 18 » 200 100 > il 60 abiğelerinde « 30 ag el iâncılık Koliekti “şirketi Ankara cad Kahraman zade han. Tel 20094. 20095 | A MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlı,ar banca ta mam Yazan: Mustafa Rağıb O gün Manastırda Şemsi paşa- nın ismi henüz daha hiç bir kim- senin dilinde dolaşmazken, Atıf ükmü nasıl karşılayacaklarını beklemeden sözünü şu suretle ti mamladı; — Bu dediğim ei ve eğer fırsatını bulursam; hiç tereddüd etmeden Şemsi paşaya ii ede- rim!, Cemiyetin fedai zabiti, düşün- cesini ai söylerken yıllardan beri istibdad idaresine karşı kin d nunla are Atıf beyin, henüz n Niyazi bey üzerine değildi. O, İı genç arka daşlarının bu sözlerini Desti ey Bütün hal vw. n belli idi ki, Atıf bir; esi inkılâpçı zabit tabur merkezinde hep birlikte yemek — üzere gazinodan aşi Şemsi paşanın maiyetindeki karl Selânikten hareket ettiği Manastırda duyulunca, ce- miyetin Manastır merkezinde N yük bir telâş baş gösterdi. Bi lâş yalnız cemiyet mensu ea deği cemiyete “girmeyen, fakat artık Abdülhamid hüküme- tinin memleketi derin bir uçuru- ma sürüklediğine inanan halk ara- sında da görülüyordu. Sarayla menfaati olmıyan her ferd anla- mıştı ki, Şemsi paşa, Manastıra hayırlı bir iş için gelmiyordu. Halk, istikbalin nasıl bir akibetle dolu olduğunu meyus bir tavırla düşünürken cemiyet de Şemsi pa- şaya karşı alınacak esger ai a- raştırmakla uğraşıyordu, Man tır merkezi vaziyeti şöyle ağla Manastır merkezi, âniki hüküm süren korkulu buhrana kendisinin uğramamasına çok dik. — irite “> e Manas- mn ehemmi , cemi- ie umumi 1 beke haline gel mişti. Hele hürünün Selânikten gönderilmesi üzerine o vakte kadar Selânikten idare edilen cemiyet teşkilâtı, şimdi Manastırdan emir alacaktı. Bu takdirde Manastır merkezi, Selâniğe danışmadan münasip Sıra lo. 126 özü gördüğü tedbirleri Imakta tama“ mile serbestti, Selâikten Mame sinden dolayı bu işi Manastıra birakıldığı hakkınd: idi. Manas- tır merkezi, her şeydn evvel Şem- paşanın maiyetindek silâhşorla- rın muhafazası ortasıda Şemsi paşaya yanaşmak kaer tehlikeli bir vaziyet tasavvur edilemiyor- du. Bunun için Şemsi paşayı Ma- nastırda öldürecek tdaiyi bul- mak lâzımdı. Halbuki:emiyet, bu m kime havale edecgini tayin tmekte derin bir terddüd için- de en rdu. Şemsi paşaya yapılcak suikasd deşekbi o zamana İadar mer yaptığı bu kabil eşebbüsle- iç birine benzemiyrdu. Çün- kü gerek Selânik merkzi kuman- danı Nâzım bey, gerek diğer sa- upları; haklardaki ka- eli kei olmaksızın ani Eran uğramışlard. Halbuki paşa, hiç de böyk bir vazi- r cemi- si paşa, inkılâp fikirlerni mak, cemiyetin varlığını son bir darbe vurmak vazifesin almışti. Bu suretle çarpışmağa g:len kuv- vetli bir kumandanı öldümek için daha tedbirli davranmak lâzımdi. “Ah bir fedal yok nu?,, diyorlardı A merkezi, İ paşa- m idamı için verdiği kararı -o za- mana göre tatbik ettiği usule göre- öldürülmesi bunlara havale edi- lince, vakıa Manastır fedaileri aralarında birini seçeceklerdi. Fa- kat bu fedainin böyle sırf aldığı emir ile bu işi başarıp başaramı- yacağı şüpheli idi, Bunun için Man: merkezi bu işi daha ziyade şahsi isteğe bi- akıyor, Şemsi paşaya ateş edecek fedainin kendiliğinden ortaya a- tılmasını münasip görüyordu. Bu atla cemiyet merkezi, kendi Gaklilim bir fedai aradığını bil- irmişti. Fakat saatler geçtiği hal de gerek fedai bölüğünden, gerek bunların dışında kalanlardan hiç kimse, bu ağır işe, ölmek ihtimal yünüz doksan olan böyle bir ma- ceraya girişmek istemiyordu. emsi pa va öldürülmesi için bir fedai çıkmamasından büyük telâş ve il e içinde kalan Manastır merkezi, Şemsi paşa: Banastırdan da -Selânikte olduğu gibi. ellerinden kurtulmaması için elden gelen bütün tedbirlere baş vuracaktı, Bu vaziyetin doğuraca- ğı büyük feliketin pi ire Manastır du, Şemsi paşanın ipin vr si demek, Niyazi bey çetesinin im- ha edilmesi, inkılâp eyer nin suya düşerek Hi mah- vedilmesi demekti Dee var)