10 Haziran 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

vife 12 ME e Tefrika No. 26 CAKŞAM Akay: “Zabitlerine ğı'aldı v i Yon ırmağı kıyılarından yürü- < iv (Sarı çay)a doğru gidiyor- ağn yanında Moğol hizme- © tine girmiş Kin generalleri, kar- deşi Tuli ve biliriz kumandanı © Kaçar bi ie “Glam dö kalmış- İktayın arkasından gelen ma- © öyet zabitleri ve esir aldığı prens — seslerle birlikte gelen (Dağların > e Oktay, “Ak. Ay). adıni Oktay, Tuliye: — Bu kızın yüzü ayın on dördü kadar parlaktır, Ben, gece onun yüzüne baktı e zaman, gökte ay görmüş gibi oluy. Diyordu. Moğol ha Taği bü vahşi dağ güzeline bundan gi iyi bir ad bulamamıştı. Akay ihtiyar aslanıni yanından © ayırmıyor, elin giderse, onu da © birlikte götürüyordu. imei bu sile ve duygulu © hayvana dokunulmamasını mai ER ibdeki zabitlere emretmişti. 2 aysu) havalisinden uzaklaşi- orlardı. Demir bilekli Kaçar, Oktayın .” kili bir ş şey söylemi. ordu. # yüce e kuş gibi aşıp ge- © çen Moğol akıncıları, rsi get P (Kadın. övüyor id lerlekse, © söz Moğol bhanını yüreğinden yar ; er bilirdi. “İşte Oktay bunun için meme gizli tutuyor, yanındakilers âçmi- © yordu. (An-Kin) gibi 7 bir dün o oya güzelini yad i İlerde bırakıp gitmek Oktay için kolay bir iş de- — Gildi. Ona bu güzel prensesten ; ye kong > toru, An-Kinin : veli ei cazibeye tu- « Otuldu ve sekiz karısıni birden w nuttu!» Demişlerdi. Kiyassu gibi taş A yürekli bir im; Tri sekiz ka- rısinı birden un n bu güzel i pipi (Sarı sm inilen bırakıp dönmek nasıl olurdu?, Kin i imparatorluğunu yıkan ve ülkesini e başa m ri - Moğol ordusu ük . ee. ge aliş dönü, ii at koştururken yere ak * leyen Moğol zabitleri, (Dağların kızı) ile alay eN de kendi. lerini alamıyorlardı rdu. Fakat, Moğol zabitlerinin ya- © pamadığı oyunlar da yardı ki, Moğol im dönerken. bunu beceremediği için üzülü- TACLARI ÇİĞNEYEN HÜKÜMDAR CENGİZiN OĞLU İSKENDER FAHREDDİN — e söyle.. ben başı önünde giden bir - kızım.. bana e emar gi diyerek, ie elindeki e ikiye Akay bunları ii. yapıyor ve zabitlerin merakını uyandırı- yordu. Akay, di. akıncıla rın kargılârımı kapıp at üstünde wire ikiye > m fırlatı- Ka ordu. Bu bir â idi. e ürken el ae üstünde ikiye bölmek kol: eğildi, Bu- nu Moğol akınc irin birçok- ları denemek istemişler, becere- memişlerdi. Moğol zabitlerile Akay arasın- da başlayan bu yarışlar günler geçtikçe ileriliyordu. Bir gün (Kı up Kan) geçidinden ez (Akay) Tulinin elin- deki mizrağı da kapıp iki parça yapmış Fakat, dağların kızı atı- adar fazla sürmüştü ki, Tu- linin mizrağıni kaparken, onun kim olduğunu uu, görememişti, Tuli kendi mizrağının ikiye bö- apar yere fırlatıldığını görün- slendi: Si nın'dizginlerini çek.. sa- na diyeceklerim var!, Oktay biraz daha ileriden gi- diyordu, Akay atını durdurdu. . Tuli genc kızın yanına sokul. du: — Kimin mizrağıni kaptığıni biliyor musun?. — Esen elim Bu 0 bitleri; | ee Iki otomobil çarpıştı... | Biraz sarhoştum. Otomobili as- falt ie üzerinde âdeta uçuru- yı kit yoktu. Alabildiğine bir hızla toslaştık. üthiş bir gürültü. sarsıntıdan otomobilden dışarıya e ada olmamıştı. e e Otom Cu hiç hayır yoktun Motör par- çamurluklar aya- bad bir halde idi. Acaba içinde- kilere birşey olmuş mu? diye dü- a baktım parçalanmış ka- iu et yunu, Sil belini, Yalin gü- zelliğini ni istiyormuş — bi dört beş adım yürüdü. Tam şıma gelince dur. — Beğendiniz 7 dedi.. biraz sarhoş olduğumu söylemiştim, A- laycı bir delikanlıyımdır da... Gü- lümsedim: — Beğenmek de söz mü?., Fev- kalâde... Sizi beğenmiyecek er- kek tasavvur edemem.. KE Yoğulaceki gibi — BE size kendimden bahset- miyorum, e işi Ri niz mi?.. diye soruyoru Gene gülümsedi im: — O da fena değil... Sizinle tanışmama ai rai ün en güzel kadınını e mek, tanımak için bu kaza je. Sinird. deli oli suçs öyl yin. nimlE alay etmesinler!... Tuliye, o px kadar, Moğol ordusunda hiç bir akıncı böyle sert bir e vermemişti. — Gözünü aç, dedi, ben Oktay han kadar ssl bir adam de- gilim. ari hiç gelemem.. ca- nını yi N. Aka y) omuzunu silkerek mi- ( “rıldandı: — Zaten ben de m sanlardan .. mizrağıni kırdım diye canın alli at - var, meydan da var.. çıkili or- ya! ai birdenbire şaşırdı: — Ne o.. benimle döğüşmek mi ya; öyle bir isteğim bi ben, başi dnünde, yoluna gi- 'den bir insanım. Beni çileden çi- karan sizsiniz!, Şu zabitleriniz at canbazlığından başka bir iş gör- Deni ni an bir Kin im şe il ettiler., daha ne ya iç imle neden alay ediyof- lar?, ine güveneri varsâ, ra söyleyin. birer birer ol mak şartile hepsile döğüşmeğe ha- rım, Bu sirada (Kup-Kan) geçidi we ve Oktay arkada kalari kardeşine ilmi, — Tuli.. Tuli.. nerdesin?, kr seal a, gizi onra Diyri, çizm nın karna ekimler ve ve Oile yin yanına koştu. Moğol | hani buradan geçer! Tepede görünen küçük bir O göstererek: — Burada bizim askerlerimiz mi var?, Diye sordu. Buna general Ka- — a korna ahnadiniz a siz?.. Neden ünedlörinl zi ei nız? — Bu vidi 60 kilometre ile gidilir mi?. — Sizin gibi 70 mi yapmalı idim güzel bayanım?. — Ay, siz insani deli edersi- niz!... Sizidava DK hapis- lere a eşel vie de beraber aliye el vücudüne bin Yi Pane e yürüdü. » Hele ha- Güz: pale hiddetl Tabii motör titremedi bile.. nitekim © nun gibi benim de mn uğraş- am beyhude idi. iki ara- banın da kımıldamağa niyeti yoktu. O kendi otomobilin& otur- du. Ben kendi otomobilime., da- ha yeni akşam olmuştu. Hava ala- iktı. Onu hayal meyal imkân yok.. acele bir işiniz mi yardı?., — Bu sizi alâkadar etmez. Yarından tezi yok davayı açaca- um, Bedbaht bir tiyatro aktörü ro- lile, mübalâğalı bir halde cevap erdim: ok iyi edersiniz.. hapse gi- rip gök acı hayattan, istemeye is olanin abi e sizle bir elimi kal. si bastırıyor, bir elimi de se- a doğru ka' li edi Hare- gülümse- iz bulmayayım diye de biri iel ii çevir- i. Br 2; madık, Bir- desbire hava ai di Etraf sim- siyah oldu. Müthiş bir fırtınâ çık- ri ee ei boşanırcasına yağmur yağı Ul lom0- bili açıktı. Benian iL > büyük; bir oda kadar ve kapalı. eleşti, Gök öyle korkunç korkunç gürlemeğe, şim- akmağ üsaade ederseniz, dedi, sizin otomobilinizde (o oturaca- gım.. — Meliliemeye istida yazmak için mi?, Cevap vermedi.. içeriye girdi. Otomobilim > ve emeleri şıktı... Bir EE büzüldü. Gözlerile etrafa bak motörlü parçalanmış olduğu be ime mı pek ziyade beğ: özleri den belli idi, Nefis bir benii Aynalar... Küçük gizli Gelme a Fakat yağmur öyle bir tufan haline gelmişti > önünde bulun- ni küçü n akan bü: yük sel otamebillin üzerine dökülüyor Âdeta vaziyetimiz se idi., a otomobili arkasın- PE Me daha emin bir ye- re götürmek lâzım. ite RE in önün- Lİ farkediyordum. Hakikaten e- | deki küçük çekmecenin düğmesi- Tece eldi ki, kendisine kizi Me Açıldı, i bile, O bana hain hain — Ne istersiniz? Konyak mı? bakıyordu. Arabalarimiz b Viski mi?.. Likör mü?,. buruna di Biribirimizle Konyak., diye gülümsedi... Ye kadar yakiniz... | Bu tam bir bekâr aral z üzel şekerlerle konyakları üst alıy kimıldamasina üste yuvarladık. Dışarıda yağmur çar şu cevabi verdi: — Size biraz da radyo dinle- — Orasini beni Zaptetmiştim. | teyim... dedim. Dr Böyle bir geçide eğ olan te | zulmuş mu?. Biraz sonra ei bir Mi Mi peyi boş birakir m Fakat, Oktay atini il izl süre medi.. Moğol askeri üzerine tepe- deri başlıyan müthiş bir ok yağ- birkaç akinciyi yere yuvar- lamiş, diğerlerini de geriye çevir- mişti, Oktay geçidin öbür başindani yaylaya çıkamadan ters yüzüne dönerek bir kayanin arkasına sinmişti... (Arkasi yar) | ydi kâğıd kale alın da hakkımdaki istidayi yazin... de- Sl Öyle tatlı tatlı güldü ki. si- araları yaktık, gece e ilerle- min, a durmak bilmiyordu: atın.. dedim.. ben dışa- sn deer Haşlelie gözleri — ee yağmurda mj?., KREMİ Çilleri kat'iyyen , izale eder Dünyada mevcud kremle- rin en nefisi, en sıhhisidir. Nazik cildli kadınların hayat arkadaşıdır. "ihtiyarlar genç- leştirir ve gençleri güzelleşti- rir. İnsana ebedi bir taravet veren Hasan kremini unut. mayınız. Kutusu 50, tüb ha- linde 20 Türkiyede yapılıb da Avrupa etiketi yapıştıri- lan ve halkı aldatan kremle- re, ve sair ıtriyata aldanmayi- nız. Hasan markasına dikkat ediniz. Hasan Deposu: Ankara, İstanbul, Beyoğlu. Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. Rebitilevvel 8 — Hıdırellez 86 S İmenk Güneş Öğle İkindi Akşam Yatsı E. 6,29 848 434 834 12 202 Va, 209 4,28 12,18 16,14 1949 2),42 eyle Babili civarı Di 5 Sok. — Neyi ie milli ei Döşemeleri çekice uzattık.. âdeta bir karyola gibi oldu., birer kenarına büzül- dük. i Ertesi 2 âdeta neşe içinde w- andık. Bulunduğumuz yere sü- in gelmi: işe nz ış bir inek v. süt aldık. O bana Su çırpı ile lere süd pişirdi. Hava açmıştı. Otomobilin döşemesinden eri 7 çıkar- dı, arabamı işaret — O evimizdi.. phi iskemle de bahçemize koyalım.. diye gülüm- sedi.. hakikaten meli önüm deki küçük ir ev ve bir bahçeyi abi yaklaştım: — Ne yazık., dedim, Bu benim son maceram olacak... Dün ben yüzünü görmediğim bir kızla nişanlanmağa gen Baba mın inadı e Hayretle yüzüm: — Bu nişanlı m mi oturuyor?., — Nereden biliyorsunuz?. — Ben de yüzünü görmediğim EMER sizden (o kaçıyor” m ii e Oto- ea evimize doğ, rüdük. Bizi seyreden çoban biyer k çinde idi. (Bir yıldız) â