e Sahife 8 AKŞAM 17 Mayıs 1935 Memleket haberleri Gaziantep, güzelleşiyor Yalnız şehrin iyi su ihtiyacı çabuk temin edilmelidir Gaziantep (Hw-.. susi) — Gazian- tep, şark havalisinin en kalabalık ve en güzel bir vi- / lâyet merkezi- dir. Elli iki bini tecavüz eden nü- fusu gittikçe art- makta ve, eski, müdafaa sırala rında harap düş- cenup ve ücadele za- Gazlante, manlarında ilk öne atılan olduğu için pek haklı olarak Gazilik vanını alan Antep altı bin şehit verdiği o kara günlerde düşman mermileriyle oldukça harap düş- n geçen on iki seneye ya- Hi bir müddet zarfında ise bu İlik bile vermiştir. Bu yıl bi- trilen Atatürk bulvarı Antebi ütün süslemi yunca yeni ve mi iv inşasına em Bulvar sonlarını mel ai eerasimi yapılan hü- ei ii da mimarinin en gü zel eserlerinden biri olacaktır. Gaziantep yol, mektep, elekt- rik, mezbaha, hâl, buz gibi ön safta gelen mühim ihti- m temin etmiş bulunmak- e de en lüzumlu bir ihtiyaç ve bulvar bo- pte açılan seci Bulvarından bir görünüş üsbütü; içilmeye elverişli değildir. Filhakika bun- rışmaması temin dilmiş ise de şehre oldukça uzak bulunmasından herkesin istifade- si mümkün olmuyor. Şehre getirtilecek iyi sular pek çoktur, Belediyemizin bu işi lâyık olduğu ehemmiyet ve ciddiyetle telâkki etmesi pek arzu edilir, İyi su, cidden güzel ve güzel- leşmekte bulunan Antebin temin edilmemiş yegâne mühim ihtiya- cıdır. Şark çıbanları on zamanlarda Birecikte çoğalmağa başladı Ş > Birecik (Hususi) — Şark çıb Bilhassa, Fırat kıyısında: tatar- cıkların fazla olması bunun sira- yetine sebeb olmaktadır. Bir sene ve bazan da daha çok uu çıban bir sivilce ile baş- lar, otların yeşermesile faaliyete geçer ve kurumasile di Bu çıbanlar, bir şahısta, ii 40 tane olur. m etmekte ve yü- çücük sivilce ise (nitrat d'argent) la yakıyoruz, geçip, gidiyor, Y: lar açılmışsa (Tı moin) merh: riklorür anti. ile iyi ediyoruz.» Sri avcıları ani Sürek slm birkaç enstantane avcılar klübü Bili bir sürek avı ter. tip etmişti. Yüze yakın avcının ştirak ettiği sürek avı mu- vaffakıyetle (o neticelen, ve 12 avallsi domuz vurulmuştur. Şimdiye ka- dar yapılan sürek avlarında 350 den fazla domuz ve saire öldü- rülmüştür. Büyük sürek avında valimizle Üç cinayet Birecikte üç ceset bulundu,| ç; katiller aranıyor irec (Hususi üç cinayet olmuştur. 1 — Bireciğin Ölüye ma- hallesinden İslim adlı bir kadın şehrin dışındaki (OKadımağarası civarında öldürülmüştür. Katil vi araştırılıyor. ene ayni günde Bireci- ir kadın — Burada selleri üş ıratın kabarmış rinde bir insan naşi görülmü ve çıkarılmıştır. Bireciğin Şeyh Bekir köyünde Diyarbakir adliyesi Diyarıbekir (Hususi) — Diya- ribekir adliyesi davaları süratle e heyeti aza- sı da reisle beraber, işlerin günü gününe çıkmasını temin ediyor- Halk işlerin süratle görülme- sinden dolayı, ağırceza de müddeiumumi ba 1, Hui vini bay Cevdetten takdirkâr bir lisan ile bahsetmektedir. ahkeme heyetinin verdiği ka- rarlarda büyük bir isabet vardır. Temyiz mahkemesinin verilen üyesi yüzde doksanıni tes- etmesi bu isabete bir delil Gi eder, mülkiye müfettişi de bulunmuş- vel Sürek avı çok neşeli ve heyecanlı geçmi Araları iştir, nda Ye da bulun. | d duğu avcılar klübünün 180 âzası vardır, Önümüzdeki hafta avcıle- rımız bir kurt avı tertip edecekle». Yazan: Mustafa Ragıb de bir pusu kurar, haydudların yolum beklerdi. Bu nsan soymağa ve öldürmeğe ka ka haydudları; buralarda sıkıştırır, onları mahvederdi. Şemsi paşanın dağlardaki bu dolaşması onun bir çok muvaffakıyetler elde etmesi- e sebebiyet verdi ve her defa- sında çetelerden bir kısmını da- ha yakalamağa, ezmeğe muvaf- mizlettirilerek be-| fak oldu ton bir depo Şemsi paşa, eşkıyanın Bia içine alınmış ve | ne, nasıl hareket edecekleri a diğer pis | kadar vakıf olmuştu ki,en keci bir delil, hiç umulmıyan bir la: met bu tecrübeli kumandana bir çok gizli hakikatleri sezdirtir, eş- kıyanın Ma yerleri bul- durturdu. Onun Selânik vilâye- tindeki bu muvaffakıyetlerini gös- teren çok canlı misaller vardır: Saman çöplerinden haydut ini nasıl keşfedilir? Bir gün Şemsi paşa, eşkıya ta- kip ederken süt götüren bir köylü kadının halinden şüphe etmiş ve mıştı, Bir defa da dağda yakaladığı bir çobanın, haydudlara yataklık et- ME anlamışt ii msi paşa, bu işi o kadar be- lağım ki, Selânik vilâyetini haydudlardan temizlemeğe, p. şahın iradesini beheme getirmeğe azmetmişti. Bu azımle, eşkiya takiblerine devan ettikçe bir çok hakikatler öğrenmişti. Başka biri için hiç de mühim gö- rülmiyen şeyler, Şemsi paşa için ok manidar görünüyordu. Hükü- mete sadık, sükün içinde yaşadı- ğı sanılan bir köyde, meselâ gelişi güzel saman çöplerinin bulun- dukları yerin kazdırılmasile çok tanınmış, bir çek canlar yakmış bir haydudun burada m nı meydana çıkarmıştı. Şemsi şanın bu muvaffakıyetleri derhal tanbulun nazarı dikkatini cel- ii disine bağlı olmasını istediği ku- mandanlar, memurlar için aradı- ğı vasıfların bir çoğunu, Şemsi paşada buluyor, onun gösterdiği cesaret ve gayretleri takdirle kar- şılıyordu. Abdülhamid, haiz olduğu nüfuz ve kuvveti memleketin her ta- rafında istediği tarzda kullana- il l, Şem- paşayı, her tehlikeli ilemi ya e gönderdiği takdirde, oranın işlerin kanaat gel Şemsi paşa, , nerede bulunursa bu- lunsun, lüzum görüldükçe onun MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manastırda patlıyan tabanca v Jışıyordu. Fakat b tık Abdülhamid için,” ilk aklın m terbirlerden ie baf Mekke seke şikâyet Şemsi çeteleri takib etmekle uğraş! sırada, Bipmetin başına bir ir müddette” beri Mekke ile Cidde arasındaki nda Sıra No. — yn paşajl ö tıkları 2 isyan eden Arablar! dağ yorlar, yolun emniy: tesiş e ie Abdülhamif! Selânikte faaliyet gösteren este” li tab urun Hicaza gönderilmesi! irade etti o ie iz si gi ikinci bir telgraf yazmış, şaye esterli taburun En mut laka lâzımsa, tabur anda kaymakam Şemsi yi diği bif bak Selânikte bırakılması"! «İradei seniyenin bilhassa Ş: bey hakkında olduğunu» bildirdi Görülüyor ki, Şemsi paşa, da kayi makam rütbesinde iken, P* Bu muha b gördüğü ş Mekke emirini gücendirme! mediğinden, Şemsi paşa tab beraber geriye çağırıldı D asra Satılamıyacak eşya, ki- aamıyacak ev, apartı hunu bilme AKŞAM ae KÜÇÜK İLÂNLAR Çabuk ve mi eğ, kiralamak ii en ucuz ve en lie vasi” : eee istifade. etmek, ar-