8 Nisan 1935 I Salgın | — Nereden geliyorsun? — Pokerden, — Ey) — Poker. — Neiş yak — Her gün ne yapıyorsunuz? — Briç yapıyoru: — Dün fimleri. çay varmış, eğlendiniz mi bari. — Çok eğlendik, dört masa po- ker çevrildi. — Yarın filiinleri ini veri- yormuş, gidecek mi — Gitmez olur > Briç oynana Ayının rk masalı varmış, kır- da ahlat üzerineymiş. Bayanların , de kırk eğlenceleri da briçle poker ne. Bir de dünya sielel di- yorlar. Daha nasıl değişsin? Bir vakitler, ana baba kızlarına koca lp damadın içki içip iç- ini, kumarı olup olmadığı- is Hizmetçi im kabahat, hanım kırarsa kaza olur- muş. Bugün de bay oynarsa ii mar, bayan oynarsa eğlence olu-. r, Eskiden lâdes | tutuşulurdu. Eğer çocuk Verilirse, lâdes iye mazdı. arkadaş, bir bayanın söz verdiğin söylüyordu. Sen kadın sözüne inanır misin? — Buna ie — Neden Kİ ele, geleceğine, iskam- billere el bastı da, kupanın birli- sine in etti. Bundan böyle rem kupa a rig maça İyem se hiç şaşmı; — Bugüne a Mn ei mi? ugüne kadar erkeklerin zekâlarına, lala kilgilerine hayran Amma: size kârşı bunların biri diş seviyorum. oldum. sizi — Anlamadım, bugün ayın sekizi, neden mektubuna 12 yazıyorsun — Postaya atmak için sana vereceğim Oldu olacak... Bir gayret daha... Doktor in çevirdikten sonr — Yirmi bir niz banyosu ya- pın yetişir, Bayan Şahin, kocasının denize girmesi lâzım geldiğini duyunca çatıldı. Şahinin karısı çok pinti idi. Bir taraftan sıkar, öbür ta- raftan yalardı. Kilo ile değil, ramla harcardı. Sözbirliği edin- ceye kadar çok söylendi. Karısı- nın her sözüne boyun eğmeği alışkan olan Şahin ne diyeceğini bilemiyordu... — Kalk, Adaya gidelim bari, iyice evirip e Daha ilk gün, karısı Şahine yapmadığını bırakmadı. Otele kabahat buldu. Şahine çı- kıştı,. Fiatler pahalı diye Şahine ıkı; Bar Şahinin ilk banyosu görü- da bekliyor, ona gayret veriyor- ia ileriye bir iki adım da- ha attı. Su vücuduna yükseldik- si tutuluyordu. Ka gibi oldu. Geri di Bayan Şahin o da deniz zem ile tedaviye ta- raftar deği Amma buraya ge- lip pa erik Deniz banyosunu yapmak elzem ok muştu. — Yürü, omuzlarını sok.. — Bugünlük yetişir Lari — Bugünlüğü yarınlığı yok... Gir suya, — Bilsen ne kadar soğuk! Şahin kızgın güneş al- tında, sıcak kumlar üstünde, su- Fly — Bizim zamanımızda kadınlar kırk yaşına Ta m y kalırlardı.. yun soğukluğunu kavrıyamazdı... hem de derin derin düşünüyordu. Bir şeyler mırıldanıyordu. Birdenbi- re dedi ki: —Bir çeyrek daha geç yemek yeriz. Oldu olacak, ikinci banyo- nu da yapsan.. — Tekrar deli mi gireyim! — öyle ya... Geriye on dokuz kalır... Dalgınlık! — Bugünlük yetişir, giremem. — Otele günde on lira para veriyoruz. Ne kadar çabuk biti- rirsen o kadar kazanmış olaca- ğız. — Yapamam su çok soğuk. — Sözümü dinle, Para kolay sokağa atılmaz. Bayan Şahin gözlerini dört açı- yordu. Bay Şahin, karısının bu kocaman bakışlarına her zaman itaat etmişti. Boynunu büktü, SEN DE BÖYLESİN!.. 'anana — Öyle yakıcı kul ateşsin Gözümde tutuşur, dilde ya- narsın; Şu karanlıkta ayla güneşsin, Geceleri doğar, ya ba- arsın! Ey şu varlığımda kalan bil- Hele kucağında güldüğüm gece Gönül şarabıma ağı katarsın! Hüseyin Rifat gene denize girdi. ya örüyorsun ya, ölmedin! nsan alışıyor. Sular, ilk ei A soğuk eği m ya şana.. nomiyi göz önünden ayırmadığı için ilâve etti: — Oldu olacak, üçüncü banyo- nu da yapabilirsin pek âlâ!, — Yoo — Sözümü dinle. Bay Şahin gene söz dinledi. il üçüncü sefer de ölmedi... Fakat arısı: — Oldu olacak, dördüncü ban- yoyu da yapıver! i, sonra nci, beşinciden altıncı banyosunu da yaptı Denize giriyor, bir rek du- ruyor, gisi Yali bir çey- rek, saat dinleniyor, ge- ne denli giriyordu. Akşama kadar böyle sürüp gitti. Gece, ay ışığında dolaşmağa çıkanlar, denizde birinin çapul çubul yıkandığını gördüler, Şahin yirmi birinci deniz banyosunu yapıyordu. Tedavi bitmiş, doktorun tavsi- yesi gibi yirmi bir deniz banyo- su yapılmıştı. Otelin hesabını gör- düler; evlerine döndüler. bay Şahin hiç bir fayda ik bir de roma- tizma sancıları başladı, Bayan Şahin kocasına söyle- mediğini bırakmıyor. O sevimli adının, deniz banyosu tavsiye eden doktora küfrettiğini bir duysanız... Nükteler kişi, siyasal konuşma- e el Her kafa- dan bir söz çıkıyordu. Yalnız bi- ri susuyurdu, Sordular: — Sen neye bir şey söylemi- yorsun? — Söylemem, dedi. Geçen ay bir arkadaşla çekişmemizi daha unutmadım. . — Sonu neye vardı? — Gene ayrıldık. Arkadaşımı hastaneye kaldırdılar, ben de po- lis merkezine e Dişçi odasının kap açtı, me geniş gülümsedi, delice leri — n zaman kim bekle- e sıra ikin dedi. zi yerinden halit, faturayı Bi Ben Bökledim; altı ay- dır b Peiinmmie Doktor, cipi kadıni muaye- neye başladı, nabzını tuttu, sor- a? imeğe başladığınız — — biribirine vurur za- — Ne bileyim doktor, dişlerim masanın Ma Bay karısına sordu: — Yahu bir saattir kapının , önünde kiminle böiziren rsun? — Komşu w Acele işi varmış, içeri ri istemedi! pe En küçüğü kan kırmızı, Ağzı süt kokan çocuk süt ni- nesine: gece yemeğe misafirim ver, iki kişilik meme hazırla!, ve — Neye, kime kızdın? — Bizim evin mimarına. ali n? — Merdivenle kapıyı ters koy- m — Anlamadım. — Evet. Evden çıkayım derken giriyorum, gireyim derken çıkı. yorum! i san Lokantada bay listeyi okur «Kuri kufte - Pinirli bürek Salçali makaronya Garsona sesle: ndir — Bana imlâ yanlışı getir. — Yoktur. 5 — Yoktur da neden listeye ya- zıyorsunüuz!.. mece, Adını her gün ben ettikçe hece,'| ti Ey UN başlar! — Ondan sonra da yeniden gençleşm. ği ei £ ” kg Yaz kuruntu: — İnsanın altı güzel karısı ile bir çocuğu olmalı. i i i «5 &;