25 Mart 1935 Tefrika No. 1609 BAR Yazan: Amiralın kamara nöbetcisi ko- şarak baş kürekçinin em git- O gece hava , De nizde Ea yoktu. Foj iu hep bir ağızdan — Ah... Ok... Diyerek kürek ye Nöbetci baş kürekçinin kula- ğına eğildiz iral, Doğan reisi sorguya üni Hep direkten bacaklarını kurtar Kamaraya götüreceğim, Baş kürekçi cellâd ruhlu bir a- damdı... Bu sözlere birdenbire inanmak istemedi; — Amiral, şimdi an Benimle alay mı ediyorsun Diye söylendi. Nöbetçi ayni sözleri tekrarlad: im vazifem aldığım em- ektir. Enseni ok- orsan, sözlerimi ku- Nöbetci dönerken, küreksi li deki ei ıraktı... Aya; kalktı — Biraz bekle... Zincirleri çö- zeyim de al götür!. Doğanın zincirlerini çözdüler.. Kürekçiler hayretle biribirleri- ne eni sl İspanyollarda, gece yarısı for- saların arasından her hangi aldırmak ve başka bir işte kullanmak ve yahud güverteden denize atmak âdeti yoktu. Taş kalede esir alınan Türk de- nizcisini gece karanlığında nere- yukarıya çıkacaksın! Amiral seni temiş!. Pia mırıldandı. Tekrar ye- ne (nizam tokma- er tahtaya aşladı: iki, üç... Bir iki, Bir, iki, alar ayni ahenkle eğilip kalkıyorlardı, Doğan merdiven- den yukarıya çıkmıştı, Nöbetci, zl esirinin yanın- ETA faz i, Gemi lele geç- ğındaki bu a- reiş bunu sihminder bile ve mişti. Onun merak ettiği bir nok- ta vardı: Amiral acaba işkence ile ken- disinden bir şey mi öğrenmek isti- til Doğan böyle bir işkenceye ma- larak boğma- — Ne sty olsun, diyordu, ser ır vermem, Hiç olmaz- sa amiral 5 gebirtlei sonra ölü- rüm!, Kamaranın kapısına geldiği zaman başını yukarıya kaldırdı.. Gökte ıyıldıyan lrlez baka- rak içini çekti. Doğan rel; ece kendisinin öldürüleceğini zannediyordu, İçin- de bir şüphe... Bir korku vardı. İskender Fahreddin Salina, amiralı kamarada uyuttuktan sonra Akdoğanı çağırttı: “Seni esaretten kurtaracağım. Yarın hürriyete kavuşacaksın!,, Ve o gece gökteki yıldızlara ba- enik ğer, aa Gia ROS karak İstanbuldaki karısını, Bar- bu iki kişiyi ha- tırlamıştı akin kap sokul. . Pei sl ver e ti yavaşça parmağını vurdu, Saliha sabırsızlanıyordu. sey daki tıkırdıyı duyunca İspanyol dilberi, iasiralın, üstü- ne ince bir çarşa! rüştü Doğan reis, amiralın zati görünce hayretle rakkasenin yü- züne baktı, — Beni amiral çağırmış.. Gel- aa gülerek: — Seni ben çağırdım, dedi, a- miral uyuyor. Doğan bu davette bir hile mek ister gibi, derin bir hayranlık içinde, ilk önce yerde n ami- rala, sonra da emi yüzüne baktı, — Alçak kadın! Beni Taş ada- ında uyuttuğun “> şimdi de Alva aroyu mu uyuttu; Salina süzgün belik gü- lümsedi: O vakit seni tanımıyordum, reis! Seni o vi sonra tanı- dım.. vdim Doğan genc mereşm gırtlağına sarılmamak için kendini güçlük- le tutuyordu: — Haydi, beni çıldırtma, kal tak! Beni buraya niçin çağırdın?. an — Sana çok acıyorum, Doğ; is! Seni bir t için olsi ıztırablarından uzaklaştırmayı düşündüm, Beni af et! O gece ne yaptığımı bilmiyordum, Ben de senin gibi İspanyolların tuzağına düştüm. Emin ol ki, seni ilk fır- satta, belki de yarın kaçacağı! ir bır çeki nl... Ba zinci ie va esire Bemiyetin bahsedil eri derhal bir kadeh şarap . Doğan reise uzattı: ündenberi bu şaraba but çektiğin biliyorum. Haydi, Sana sevgimi- belki de hayatıma mal olacak- bir Şe gr gös- termek istiyo: Doğan mn yara imekta tered- düt gösterince, Salina elindeki kadehi kendi ağzına götürdü: — İşte yarısını be içiyorum. Korkma... e kadar bayağı bir ei değilim, Salina adehini yarısına kadar çiken sonra, tekrar Do- ğana uzat — AL şunu iç... Bu fırsatı her z ime Doğan kadehi aldı ve bir yu- dumda midesine Ma Islak dudaklarını siler Haydi, bir kadeh daha ver bakalım! dedi, artık zehir de ol- sa içeceğim... Ölümden korkmu- yorum. Arkası var) AKBA müesseseleri Ankaranın modern tür! Gani ve ecnebi Hanulirda Kapı gazete, mecmua, fotoğraf evazımı ve modellerini temin e er, Merkezi Maarif vekâleti karşısın da telefon 8377 Şubesi: Samanpazarında AKŞAM Her akşam bir hikâye | Fuad, Başıma gelenleri bir Kerayr da halime acı... Geçen ha karsı müthiş bir ee çıngi- rağile uyandım, Henüz de yeni yatmıştım, Bir de ği açip ne bakayım?.. Sırtımda in, Palma siyah beyi aya- rugan iskarpinler Si mi üstünde sızmış kalmı şım. Salon görülecek bir a Hani sinemalarda eski Romalr- ların sefahat âlemlerine, «Neron»- ec, . Şişeler yet anlari rafta konfetle Erkeklerle şi dınlar sırtsırta, yanyana, dizdize sızmışlar... Hemen hemen bizim salonun vaziyeti de böyle idi... Zehra ile ed yanyana sızıp ni Ayşe Feridin dizine başını koy- muş... Nazan Selimin omuzuna yatmış... Halının üstü şişelerle > Fakat bu telefon cırcır ötüyor- du. Söylenerek doğruldum, vvelâ o sersemlikle sesi tanıya- ler Neden sonra en dim. Meğer gene bizim apartım. sahibinin avukatı Herifin sesi bayağı sinirli çıliyoedaz b — Bu gece we sabahlara ka- dar apartıman halkını uyutma uşsınız... A, an kiracıları sabahleyin erkenden apartıman sahibi bayan Nadideye telefon et- mişler .. Kendileri de vaziyeti telefonla bana bildirdiler... Ba- yan Nadide apartımandaki kira- cıların rahatsız edilmesinden çok vam pm bu intizamsızlığı yem apartımanı tahliye saz cevab verdim: — Canım efendim... Bayan Na dide de benim yaşayışıma, haya- tımdaki ini intizamsızlığa ne karışırm ış... Burası benim endi evim değil mi?,. İstediğimi yaparım... O, ev kirasını almağa baksın... — Rica edetim, Mesele kirada apartı- manda oturanların-rahatsız olma- idir, Çünkü hepsi kibar ine sanlardır ve bayan Nadidenin ah- baplarıdır... Meselâ bu m — ne yapmışız ki?... On arkadaş toplandık... Bari ik, içtik, dans ettik, Biraz hora teptik, köşe kapmaca oyna- dık. Ondan sonra saklambaç, kör ebe oynadık. İşte hepsi bu ka- K.s Bu sözleri sarhoşlukla ağzım- 1Z? Ma- saları, — bişe lerini devir- a ap z bul etmiştik. Halbuki hata bende oldu. Size evli olup ei Simi unuttum, Bay: Nadi- — > lâllah bu bayan Nadideden Zi z ii | Apartımanda bir bekâr | ci an ea . Bayan Nadlle; Nad Hani F sz Fuad... Şu ir F işte şu ev sahibi Nadide ol Ne acuze olduğu buradan belli işte... Öyle kaynanalık ediyor ki... Bakalım belki de çıkarım. «Şekip» e) Fuad, yarısından sonra ge- Avukat: — işer ar rim > etmişler.. apai ma sabaha Pi ik dl ekili bir kalabalıkla, gürültü patırtile geli- or, sabaha kadar ç çalıyor- ne sald. u suretle icrai ahenk ediyor- mana m söylüyor... Canı . Bu bayan pi bana ya arışamaz... Ben başıma bir vasi isteseydim amca- mın yanında otururdum. Ben > az hayat görmek için yanından ayrıldım. İstibdada 3 hammül edemem yahu... onra geçen gün kapıcı söy- lemiş. Evin bir odası nı bar hali- ne ifrağ etmişsiniz... Bayan Na- «Küçük bay... Bir takım kadınlarla viski içecek diye Sap tımanı bar haline Vi diyor... Görüyorsunı . tık bizim ev sahibi Gi çekil mez oldu. Karar verdim: Çıkaca- Şekip «Kardeşim Fuad... Bu sabah gene telefon, avukat: — Bâyan Nadide geçen gün pa ım önünden geçiyormuş. Sizin daireye bir takım pek havai kadınların girip çıktığını gör- üş. ımanın şerefi var.. Bay eml ay kadınlarla dü! şüp kalkmı .» diyor... Artık kararım Ni Mutlaka buradan çıkacağım. Fakat evvelâ gidip şu apartıman sahibi olan cadaloz ka- rile bir kavga edeceğim. diy Me ima sana yeni apartımı nımdan yaz. Şekip «Kardeşim Fuad, partımandan çıkmadım. ie » Sahife 9 latağım... Kalktım bayan Nadi- n beklerken ii lâde bir genc kadın süzülüdü; .. dedi, meşhur bekar kirasi sizsiniz öyle mi? Teşerrüfü- m memnun oldum... Kır. mızı slm oturdu. Yanında yer gösterdi. — le buyursanıza. .. Güya bir çok ağır şeyler söyliyecektim. Mere gelirken gi İnen 7. ım, Fakat onun du- dl simsiyah erin ik bk ında her şeyi, hattâ kendi- mi unuttum, Öyle şeytan bakıyor- du ki. ei aktık: — Şu sizin apartımanınızdaki barı pek merak ediyorum doğru- dedi. — Gelip görebilirsiniz... — Sahi mi? Aman ne iyi olur.. Sonra anlatın bak .. Demek her gece e; Ea ia ler yapıyorsunuz anlatsanıza... — Dans ediyoruz, içi: yoruz, Aklımıza eserse iŞ ü, tepi- yoruz. Kö; kapmaca, körebe, saklambaç bile oynuyoruz... fevkalâde... Mümkün olsa, bir kece görsem... Az bu gece Şimdi bir haftadır, ciddi, ağır pi ei ev sahibimiz bi- B larının önüne geçmek için âdeta biz çalışıyoruz. — irme. A- iie kiracılara rezil oluyo- » Dedikce o bulut gibi sarhoş: — Olmaz.. » Rezil olalım... Ben iu masayı devireceğim... Canım si gece masa ayi iyor (li Haydi masa la a cam kırı iş ei zıplıyor. O Mere bet mana iğ edince Nadide: rin bana bakalım e ik keli Alıyor, avukata ç kaşıyor!. bize ne karışır!... Burası bizim evimiz.. » İsteyen © turur, isteyen otu! . Havı hoş eğ kardeşim Fuad... Apar- tımandan artık çıkmak kusuru kalmadı... Bir aya e İlmen ile *üierek Düğünüme bekle- rim.. (Bir yıldız) rinizi altüst ediyor: pel tenalğı Bidermeğe acele sinirlerinizin eee artınışlır, henüz vakıt wv edin y Sizi sabırsızland il ve Üliztendiriyorsa, eger — wlak bie ger geceleri uyku, tutmayorsa, işi arken Bromural -.Knol. Bütün dünyanın Md bir ve afiyeti size iade eder..— zararı yoktur. mütekkin si el rahali, uykuyu Tesiri serik dir, — Bromural'in hiç bis ömprimeyi havli tipe e UM bla zamelerde reçete iie yatıle. Knoll A-G,, kimyevi mâddeler fabrikaları, Ludwigshafen s/Rhin” i