Tefrika No. 148 BAR Yazan: İskender Fahreddin Turgud Reis, Türk gemisine ayak basarken, OS donanmadan toplar atılıyordu. Turgud, geminin ziftli tahtalarına yüzünü sürerek: “İşte, şimdi vatanıma .kavuştumi,, diye bağırdı.. Turgud reis, top sesleri arasında neler anlatıyor ? am bu sırada deniz içinde Tur- Budu araştıran dalgıçlar kenar- daki sazlıklara kadar yaklaşmış- lardı (Ölüm adası)na gitmemek için, son nefesine ka- dar sazlıkların dibinde kalmağa Ve bu suretle izini kaybederek öl meğe karar vermişti Akacak kan nihil durmaz, derler, Akmıyacak kanı da hiç bir kuvvet akıtamaz. Venedik de- hizcileri suyun içinde Turgudla karşılaşınca hepsi birden üzerine hücum rek sazlıkların üstüne çıkarmışlardı. Galondaki şövalye Turgudu gö- rünce: — Delimisin be adam? Barba- Toz donanmasile kapımızda seni ğa er “mma i, yürü... Çocuk- Diye baj o Bu hâdise bütün yeme telâş ve heyecana düşürm Barbarosa, elirk denize age hangi babayiğit anlatabi — ül uydurulmuş e çok dinlemişti. u da Venediklilerin hile- sidirin ii ortalığı kasıp rollarına devam etmişlerdi. Biraz uzaktan küme ha- linde Beyik ik Kareli göründü. urgudun keskin iris bu nok- tadan ayrılmıyord. Hâlâ eski le tesiri alti. gözile bir rağ Barbarosu göste- k misin Venedik ar ilerledikce, ka- rTabulut gibi denizin üs ürk donanması meydana çıkı- Yordu, Şövalyenin yüzüne dikkatle ba- kan T: Turgud: — Beni hangi gemiye götüre- stünü şaran al — Barbarosun bulunduğu ge- Mmiye... Diye cevap verdi. e Amiral meleği yaklaşmışlar- Türk gemilerinden Turgudun Seldiğini görenler nekaralar çala- rak hep bir ağ z — Merhabi er? reis... Diye haykırıyorlar. enedik galonu kaptan paşa- Mm gemisine ye aştı, Barbaros Hayreddin geminin baş işi sade bakı- mi Teğine çekilen bir işaret üzerine İTargud ge sani merdivenine aya-|. ğını atar atmaz- ilk önce Barba- Tosun ve onun arkasından bütün gemilerin topçuları faaliyete ge- çerek top atmağa başlamışlardı. Turgudu selâmlıyor- Bu selâm, Türk donanmasında ilk defa Barbaros tarafından Tur- gud reis ea yapılmış bir deniz gri idi. O güne kadar hiç bir kuman- dan bütün donanma tarafından topla selâmlanmamıştı. Turgud reis gemiye çıkınca, ilk önce yere kapandı: «— Vatanıma zira vr di ölsem de gam Yy: Diyerek alnını zift li —— sonra (— Barbarosu sarıldı. Hayreddin paşa, Turgudu çok sevdiğini, onu sulh şartlarının ba- şında saymakla göstermişti. ka m ve gözle- rinden ö) KE Çiğ çile çektiğini biliyo- rum, dedi, fakat tali şu Andreayı elime düşürmediği için senin €sâ- retin de uzadı. Mez olsun!, Turgud (Menteşe) ovasında bir çiftcinin oğlu idi. On Turgud, cesaret ve atılganlığı yü- zünden bir kaç yıl içinde büyük yararlıklar en a tay- falık bir gemiye b mişti, Turged İsrendiiği zama- nında göze çarpacak yararlıklar göstermekten geri durmadığı için, a arosun teveccühünü kazan- Manila adasına hücum eden Barbaros bu harbe Turgudu da götürmüş, Andrea Dorya ile yapı- lan yal Turgud düşmana esir düşmüş 'urgud re Si müddet Vene- dik ür yattıktan son- ağırlıkta ı. Diğer forsalardan fazla çal ve sabah akşam yemekten tel kamçısile ek- şanırdım! demişt i, reisin bacakları zincir- den çürümüş ve sırlı tel kamçı- sından nasırlanmı i lim dilim m Turgud reis son harbde çekti- ği utırap v ve e işkeesden şöyle bah- sediyordu «— Düşman donanmasını ikiye böldüğünüz zaman Andrea Beşeriyete belâ olan fareleri imha ediniz. FAR HASAN ve ya Macunu mek pas Fare Zehiri Buğdayları Farelerin bulundukları yerlere serpiniz, kuruştur. Bl ĞDAY ikisi bir r arada Bazı fareler buğday zehirin- n hoşlanır ve bazıları k ister. nı içindir ki ber ikisini istimal itasan SI Ankara, Istanbul «- Beyoğlu ve eza ayi ği ii RR sun dan gönderilmiştir: Din bayra; ap yapılan tebrik v: farını © »Çocuk Egem Ricamızı kabul lenle; isimleri bayramdan evvel genel m) ül dan gazetelerle iş le bu iyilik seven eaanliri danla ni balaman ve dostlarımın tyler Se İerininkakml sinin seyıla ak ar Avrupa ve Amerikad a ve çaki çocukla nimsemesini ve yayılmasını ŞEN bulunan genel merkez ta- alen para alınmaya ( başlanmıştır. Kurban bayramı 15 marta rastlıyor. vurmadan Tarihi mühim bir eser İTTİHAT “TERAKKİ TARIHIND ESRAR PERDESİ Yakup Cemil niçin ve nasıl öldürüldü? Yazan: MUSTAFA RAGIP İİMİHAT ve TERAKKİ komitesinin | | gizli ihular ve mücadelelerini gösteren tarihi vakalar Resimli, 688 büyük sahifa 150 kuruş Yeni çıktı idamımı istedi. , hükümet bu mağlübiyetin hesabını siyasi cileri üzerime saldırdı. | Her akşam | bir hikâye Nazif kısa boylu, cılız, gözlük- rı koca yahudi idiler. ie rin çoğu da yahudi idi ve arale- rında nadiren bir iki rum ve e Meni, ailesi görülüyordu. Nazif pansiyonun en eski ve devamlı müşterisi olduğu halde, da kimsenin bir > bildiği > Yi bir iki, nasıl bir hülyaya bibl ri habersizce odaya gi- ren küçük hizmetçi kız Robeka, seyri ayna karşısına geçerek tına hırslı hırslı tokatlar aşk Geğin görmüştü. Bütün pansiyonda bu havadis bü; bir ak uyandırmış, herkes bu cılız gencin yüzünde- ki kızartılara merak ile bakmış, fakat sonra iş unutulup gitmişti. Z m zamanları hesabina davranan genc ki- ar yavaş hafta başını sa nihayet, epice bir borç biriktirmeieti Artık bayan Raşel eitim em Ve balıkçısına . hep e bah. sediyor, onlar dali çe, ahlar oflar ederek kendisinin de müşterilerinden şu kadar parası bi- riktiğini anlatıyordu, Batakçı müş- terisi olarak gösterilen misal de boylu, gözlüklü O bayan Raşelin söz dokundur- malarına, para için bazan açık- tan açığa sıkıştırmalarına cesura- ammül ediyor, «yakında vereceğim» diyerek fırtınayı ge- işti ğe çalışıyordu. .Bay Nazifin pansiyonda ta- hammül edemediği biri vardı, O da pansiyoncu kadının kocası idi. Bu iri yarı, kuvvetli, azgın suratlı bir herifti. «Her neden ise bay Naziften layı bay Nazif fena halde içerli- ordu. . Hele pansiyona borç bi- gaya binerse kendisinin altta ka- lacağında hiç şüphe yoktu. si ne olur? diye merak etmiş, nanın karşısında kendi kendisi: ne bir iki tokat indirmişti. İşte hizmetçi Robekanın gördüğü to- kat hadisesi böyle bir talim ve jimnastik sahnesi idi, Heye Nazif, işi tokat muhabbe- dökmekten ise başka bir yol Ta yürüyerek bu ters suratlığ ter- biyesiz heriften intikam almayı düşündü. Bir kâğıdm üzerine: «Karınız sizi aldatıyor d pacak kıyameti düşü- nüyor, keyifleniyordu. Öğle yemeğine merakla indi, O Arkası var) Pansiyonda 7 gün güzel bir tas e pilâv gösteriş için ,yapıldığını farketti. Çünkü herif arada sırada müş- terilerin yüzüne kendilerini yiyecek gibi göz ie hallerine karak a çıkarmağa ça lışıyordu. Gün geçtikçe, işi unutmadığı, zihni bep onunla meşgul oldu- ğu anlaşılıyordu. Çünkü, yemek yerken birdenbire gözlerini müş- terilerden birine dikiyor, dikkatli dikkatli gözlerinin içine b ak yi fırlıyor, elini uzatarak diye haykırıyordu. > müşterinin yüzünde hay- retten başka bir ifade görme- yince: — Pardon, bir yanlışlık oldu! diyerek tekrar yerine oturuyordu. Garibdir ki adam bütün bu tecrübeler esnasında bay Nazifin bir kere bile yüzüne bak- mamış, ondan şüphe etmeğe de tenezzül etmeişti. hn o hiddetlenen, kudu- ran Pansiyona borcunu ödemi: pl akika oradan çıkabilirdi. Fakat bayan Raşelin pis intikam almak hırsı siyona bağlamış mıhlamış pansiyonun gs bir çıt bile işi- tilmemişti. m bu sırada bir “kapının ele duydu. Ortalık ki — Aman Nazif! dedi. Bir ka» zadır oldu, siz âlicenak bir adlara Fakat bu sırada pansiyo: hibinin oda kapısı açıldı. bir fırtına gibi dışarı fırladı. Bir taraftan dı; Vay, demek bana haber verilen şey yalan değilmiş ha! Dedi ve artık kadının ve Nazi- in yüzlerine, sırtlarına rasgelen yerlerine yumruklar inmeğe baş- lad ia e kadar dayak yedik- nra odasına zor kaçabilen mer Nazif aşağı katta gürültünün kadar yerleştirdi. Sabahleyin, pansiyon sahibinin uykuya dalmış olacağı- nı tahmin gitiği ie kg er- kenden, yüzü göz mış bir halde mpi fırladı. Hikâyeci