10 Mart 1935 EŞ — Sahife 9 No, 13 alk Sabri Duran Nev Yorkun 260 mil açıklarında bir tayyare derileri talebeyi karşıladı... Nev York Mibabin giriyoruz... .. talebeyi muş... telere hücum ediyorlar, Elde dür- bün herkes gök yüzünü merak ile Araştırıyordu.... Daha iyi görelim diye ü bu ruyor ve yükseklerde ET diye boy. nu ğrti ihayet önce hafif bir alaka şili, sne son- ra bu ses gittikçe arttı ve tayyı göründü. Karılayıcılağ işaretler yaparak cevab veriyor- lardi, Tayyareden atılan paketler Tayyare tam geminin üstünd geçerken içindekilerin fotograf makinelerini uzattıklarını farke- diyorduk. Nihayet bir takım pa- ketler atmağa başladılar, Bunla- rın bir kısmı denize düştü bir ka- çı da vapura vardı. Paketlerin birini nn tam rültücü ve coşkun gencliğin elin- den nasıl kurtulmalı... Çabuk karşımdaki bir kanape- ye paketi atarak üstüne oturdum, ve telâş etmezlerse pakettekinden hepsine birer tane vereceğimi va- ettim amma içinde ne olduğunu bilmiyordum... Ne ise uslu duracaklarını va- dettiler, ben de paketi açtım gencler dayanamadılar... Bizim için rünce paylaşmıya biribirine karışan bu kalabalığın içinden sıyrıldım Tayyare bir iki defa daha et- rafımızda döndükten sonra bü- tün yolcuların alkışları arasında uzaklaştı.. İşte Amerika ilk temasımız bu oldu. e heykeli önündeyiz Eylül perşembe... Sabah çok e saat dörde doğru kalktık. Eşyalarımızı hazırlamak ve toplan- şişleri y ediye kadar sürdü. Güveri, çıktığım vakit İtalyan talebenin mr. İmei «Alberti Luizi... Antonio. ile i MM bi bize New Yor- * o Yukarıda kelle dayı gelen tayyai Hürriyet heykeli; Mi kiyidei sağda: üreme bir a ortada; EE imi ork limanı ağzındaki Nevyorkan 'y üksek binalarla dolu bir k. La Staua Della Hağimiya, arkadaşlarını çağırı: yorlardı... Evet, New York ai nınin iyi küçük Bedioe ada- sı üstündeki meşhur Hürriyet hey- kelinin önüne gelmiştik... Liberta...» di iş tile Fransa Cumhuriyetinin Ame- a Birleşik Devletlerine bir he- diyesi olan bu heykel elinde bir meşale tutan ve hürriyeti temsil eden bir kadın tasviridir. li eseri olan bu heykel ada üzerine 11884 de dikilmişti. O zamandan beri bu meşale New Yorkun kapısında yanıyor. İnsan- lik tarihinin yarım asırdan beri seyrini takib eden bu donmuş gözler önünden değişik levhalar eldi... rı boş bir memleket, onun gözleri önünde, Avrupadan gelenlerle doldu, o kadar ki ar- tık «Dolmuştur» levhasının bu in- san geçidinin kapısına asmak lü- zumu görüldü. Kaidesinden itiba- ren 45 metreyi bulan boyu ile meşalesinin parıltılarını manlar şehrin tepesinde gezdirir- ken, göklere yükselen yeni bina- lar karşısında şimdi o bir bücüre döndü. Filyas Fogun 80 günde devriâlem hikâyesinin heycanla takib edildiğini Çe sonra Ene Willy n bunu 8 üne indirmesine a oldu, yel- kemirdi buharlısına ve bu günün motörlülerine kadar bütün ilerlemeler onun görüşünden kaç- madı,,, ve yüksek satine vardıktan son- ra Amerika maliyesinin müthiş garsıntısını da gördü... Dili ok saydı, kimbilir bize ne heyecanlı hikâyeler anlatırdı... © öşesi Ellis adası Amerika milliyetinin kaynaştığı potadır radan şehi derler... lm ne de- receye kadar doğru, İşte Ellis adası önünde... İlk formaliteler burada başlıyor, va- pura bii .emurlar, dokt. . ve polisler geldiler... Muha- lümsiyen karşı kıyıya hasretle ba- karlardı. Amerika milliyetinin kaynayıp karıştığı pota işte ei sıdır. İlk devirlerin İngiliz, H. landalı ve Fransız sidiherbleri bir tarafa bırakıldığı halde 1820. denberi bu ada 37,000,000 muhacir geldi geçti, Şehir sisler içinden sıyrılırken is biraz sıyrılıyor gibi el zaman şatolarının tenten kenarını lime hayalleri gibi pürüzlü bir uzun leke, gittikçe al- çalan dumanlar belirdi, Bumu bü- ik b ii ürik iade: «İşte vü York...» diyor, It ali an betklde arasında hay- een mer grattacieli.. Magnifiko. ia ta Me Yazan: Mustafa Ragıb Genc inkılâbçı, daha ilk teşebbü- mek v mlekette (meşrutiyet tele in hür bir MrEJA kavuşmasını istiyorlardı. ettiğinden müsaid ve ede taraftarı bir muhit bulmuş! Bundan başka Selânik vE Ma kedonya şehri olduğundan muh- telif unsurların tekâsüf ettikleri lâniğe tayin edilmeleri gibi se- sebler de düşünülürse bu münnev- ver ve zengin şehirde meşrutiyet per zaycak hükümeti de- teşekkülün * kolayca ali ve faaliyete geçme- ve ik mümkündü, İşte Talât bey, Selâniğe yerleş- tikten bir müddet ra emeli- ne kavuşmuş, kendisi gibi düşü- nen, kendisi gibi hükümeti devi- rip meşrutiyeti istihsal etmek is- tiyen arkadaşlarla anlaşmış, Ah- med Rıza be yle ce iye Pariste tesis leri «İttih. Terakki cemiyetinin dahili mer- umumisi»ni Selânikte tesis namile Selânikte rey umumi- si ve Manastır, Üsküb gibi Make- donya şehirlerinde ki idare heyetleri kurulan cemiyet, mün- hasıran Talât beyin şahsi eseri değildir. Talât bey, meşrutiyet si cemiyeti diğer arkadaşlarile be- rabet tesis etmeğe muvaffak ol- muştur, Ancak Edirnede istibdadın darbesile hayatından iki buçuk senesini bir hapishane koğuşunda geçiren Talât. bey, Selânikte ku- rulan cemiyetin çalışma safının önünde bulunmuş, arkadaşları arasında faaliyet ve cesaretile ta- E Mrielibec Gencliğin bu coşkun hayreti yerindedir. Sisin sıyrılmasile bir- üz MEŞRUTİYETTEN ÖNCE Manas ahanda patlıyan E- Talât bey arkadaşlarile beraber | cemiyetin esaslarını kurmuştu. | Edirn. rındaki ELA ayakları dibin- de kalmış (Bitmedi) anc Sıra No. 18 izli Terakki ve İttihad Cemiyeti». uzuvların» d Abdülha- riyle ile takib edilen t bey De maaş aldıktan sonra Selâni ik ve siyasi bir inkılâbı başarmağa çalışan Talât bey için bu kabil memuriyetler, bir mâna ifade et- mezdi. Yaş, daha genişlik veren posta tibliği işlerile meşgul ziyade gece gündüz cemiyetin teş- kilâtını büyütmek, Abdülhamid istibdadını yıkmak çarelerini bul mağa uğraşıyordu. Talât beyi Anadoluya uzaklaştırmak istiyorlar 'ı Talât beyin bir taraftan siya- si bir mahküm olarak Selâniğe gönderilmesi, diğer taraftan, res- küçü ik yeti tesirile maksad bulunması kendisini Selânikte az bir zamanda tanıtmıştı. Talât beyin Selânik münevver ve ileri gelenlerile memur va hat Hususile Selânik bin başkâti- binin günden güne artan esrar do- lu bir hayat yaşadığı, ehemmiyet- le mütalea edilmeğe lâyık bir va- ziyet idi. aktile Namık Kemal beyin BE padişahin de ler tatbik etmeğe mecburdu. yin Hilmi paşa, Talât be- yin Selânikteki faaliyet ve mevki- inin günün emir bir jurnalla sa- raya bildireceğini ve kendisinin diliğı seyirci ri dolayı şiddetle mesul ve muahaza edile- fettişi umı şanın bu eski inkılâbcı hakkında şefaatta bulunması kabil ola. mazdı, Hüseyin Hilmi paşa, ileride bir mesele çıkarmamak için alât a müracaat ederek Anadolu dahilinde bir vazifeye tayin et- tirdi, (Devamı var)