No. 8 SİNİ Yazan: Faik Sabri Duran Cezayir bir peri masalı dekorluğundan çıkmış ve çok işlek zengin bir ticaret Sandal haline gelmiş hn 10 eylül pazartesi eke heyecan ie | Yim, Bug eraklı ve EU mıyım?.. Biz ikin Lez, geniş bir ko; önümüzde açılmıya (başladı, ve birden sağda yer yer 1 ve gül rengi damlarla süslen- sevimli bir yer bula- 3 p .E 5 » a çok büyük posta Vapurları ve şilepler var; Cezayi- Tin pek işlek bir ticaret merkezi olduğu derhal görülüyor... Şehrin kıyı boyunca uzanan bir ei Yar, bunun ak Üme üyü merlerle burülarda Püblik buluvarı kele burası ariş obulvarlarının bir modeli haline gelmiş. Filmi karaya çı- a yolcunun bütün arzusu bir ân önce yerli mahallelerine var- maktı; Çocuklar, bizi rahat bırakırlarsa, buradan i iç limanı seyretmek çok p vr ak... kadar evvel Türk reisleri Akdeniz akınlarına İşte buradan açılırlardı, Küçücük “e işi petrollu motör- ür in karşamıyan iki alem dar erme e ye izm veni baca şark ile garbi biribirine, rak meydanı ortasında d” Venn? tunçtan bir heykeli... As- lan avı için Afrikaya geçen Alp- gı Daudet nin kahramanı Tar- tarin de frenk incirleri ve polka Salan bir ea be ile bura- da karşılaşmış Meydanı ve Caddeleri ms halk ne kadar lar, deve kılından Yapılmış kalın sargılar altından taşan beyaz başlıklar, nihayet leta ve sivri külâhlar görü- lar gibi vücutları örten Yukarıda: Eski meri bir köşe; ortada: aşağıda: Yeni solda: Cezi elbiselerde de büyük eridi ayirde ai masını bekliyenlere yea deyecek bir manzara... Düny: bu köşesinde de beşeriyet eni harici kıyafetlerini olsun birleş- tirememiş... Şimdi Kasba dedikleri yerli mahalleleri dosdoğru önümüzde- dir... Şu basamaklı dar yoldan yukarı çıkmıya başlıyalım... Yo- kuş gitti ar artıyor, l kadar daraldı ki buralarda karşı- nıza çıkanlarla siz, terbiye ve ne- zaketiniz icabı olmaktan ziyade, bir ge ek yana çe- kilip e m dar “Sokaklarında Beyaz badanalı duvarların u- zanip gittiği bu dar sokaklarda bini burnunuzun dibinde kafes- balar peyda a olacak, üzerine yar çiviler çakılı ağır kapıların ortasındaki küçük delikler arka- sında, tokmağı vuranın kim oldu- ğunu görmek. isteyen bir çift sür- meli siyah & öz görünecek ve şınızın üstün ririe ve tahtaboşlar va bir şerit ür indirecekler... Bu mahallelerde kaybolu- kmayınız, her tuttu- birde ise nüfus 200.000 u bul. kemerlerinde bitermiş, o zaman buradaki kirli ve karanlık izbe- uş. . 303 sene evvel şehir Babeloued'in| Cezayirli tipleri - Gazayizden ei manzara; Laferriere da fetle okak kıya, ler önünde deve bms içeri- lerden getirdikleri hurm: beripi boşaltırmış... ınlarının $ bir vu: yatağı gibi Cezayirin gittikce artan serveti buralara ak- mış Başün İsly caddesi dedikleri güzel d caddesi gibi burası şehrin gencli- gi için bir ye yeridir; lüks kii ö yaya kaldırı- mında biribirine bei ı akan iki sel, ml ve görülmeğe gelen: lerle dolu.. çin uzaktan bir bakış © Bura, arım saat içini ml Mustafa add çık- tık. Yolda arab mimari ında ei süslü köşkler v: em ler gördük. Bunlar vekele kışı ge gelen zengin İngiliz. leri goğu Cezayir meyi deriz eline geçmiş, şehir halkına bu şey son tan bağcılık ve şarabcılıktır. Bru buluvarının bulunduğu rinden şehrin aşağı mahallel güzel bir man- kayde merkezi haline gelmiş oldüğunu daha iyi göstermiş oluruz, at bu pahoramanın er ca- zib yeri, limandan ötede ufuklara kadar uzanan lâciverd A m Yazan: Mustafa Ragıb Şemsi paşa iş başında! Arnavudların bu isyanında kay- dettiğim bu iki mühim sebeb, hiç bir şüphe götürmiyecek kadar sa- MEŞRUTİYETTEN ÖNCE | Manastırda patlıyan tabanca mid için baş vurulacak ilk çare i| haline koymı Şemsi BagN aldığı emir üzerine nişan, ihsan gibi şeylerle ae etmek istedi. Metroviça kasabası önlerine ge- Ve arnavud âsil ai hazırladı. Bunlar, Metroviça 1 kumandanı Şemsi paşanın ire altına verildi. Mevzuumuzla pek sıkı alâkası ilani Şemsi paşa,son yıllarda vatanın bu parçasında çıkan isyan- m faaliyetini Şimali Arnavutlukta geçirmişti. 313 yunan muharebe- sine iştirak ettikten sonra Abdül- hamid devrinde Rumelide çıkan isyanları bastırmak hususundaki hlk tanınan meşhur Derviş paşanın ölümünden sonra boş kalan bu yeri mi paşa İş gal etmişti, e paşa, alaydan yetişmiş olduğ zekâsı ve o nis- e Çün Ni şöhret bulmuş, eşkiya tı e tenkilinde o devir mia oki içinde meharetini göstermişti, İcraatı gayet kati ve süratli olduğundan Şemsi “paşa cek olanların Ürn yılmamala- rına imkâ ği Abdülhamid, meziyetlerini yakından e mi paşanın bu isyanı bastıracağında şüphesi yoktu. Bundan başka, Şemsi paşa padişahın itimadını da kazanmış bulunuyordu. 'ünkü itiraf etmeli ki Şemsi paşa kendi telâkki ve kanaatla- rina” gr ems ve faaliyetle- mimi bir şahsiyetti: Padişaha ve öl karşı besle- diği, kayıtsız ve şartsız sadakat ve bağlılık düygusu, bu alaylı ku- andanda < sarsılmaz, yıkılmaz bir inanış şeklinde belirmişti, , kalbini padişahın irade ve fermanına bağlarken vatanına da hizmet ettiğini düşünüyor, bu dü- şüncenin verdiği inanışla ölümü hiçe sayacak surette çalışıyordu. Şemsi paşanın buruhi vaziyet ve inanışıdır ki, Rumelide, saray idaresini rahatsız eden, hüküme- te karşı isyan eder mahiyette gö- EE Zi ca, darbesini yiye-' | eki "tatbik etti, Makedonya lahatını, Bulgar ihtilâlcilerinin yaptıkları gibi silâhla ve kanla Mia etmek istiyen şimali Ar- vutluk isyanını kısa bi manda yatıştırdı; ri paşa fi- len iştirak eden yüzlerce ir za- yıkdırdı. Bu kaleler, miele yüzlerce silâklıyı bulundu: uran ve mevki ve nüluzu a bir ir zaman İçi ssl ösilerine bu mühi mağa lele dl çet Dana, son günlerde, büyüyen isyan e- mellerini sindirmiş, her isteğin halledilmesini silâha müracaat eimekle mümkün gören bu kavmi zabıt ve rabıt altına almış, yayi - temin eireiiğe muvaffak olmuş öluliz kütlelerine dayanan bu kabil itaatsız ve inzibatı bozan hâdiselerin o bastırılmasında, biç Yakova ve ,havalisi yay duğu bu mühim mevki, yalnız Arnavutluğu değil, Rumelinin bu yanmış bütün halkı yıldırdı. mali Arnavutlı tatörlük kurmuş olmasından ileri geliyordu. i (Arkası var) her zamanki gibi ter ve taze güö- dolaşırken üyük bina arasından, yabnt, bir sokağın a veya bir meydanı kafanızdan bir m çıkarıp ata- madığınız inadcı bir hayal gibi, karşınızda bulursunuz. Bu yeni mahallelerin yüksek ve manasız u dar ve çok Avru- palılaşmış selerim en kuv- vetli cazibesi işte bunda, daima gök ile deniz arasında asılı kala- rak her ikisinden derenk ve enk almasında... ticaı merkezi, böylece zayir» olabiliyor... (Bitmedi)