Tefrika No. 119 BARB Yazan: BAROS İskender Fahreddin Ayas paşa, ogün, Barbarosun yerine geçeceğini umuyordu. Halbuki kanuni Süleyman altınları görünce siyaseti değiştirmişti Barbaros ee dönünce, siyası Sağım mişti!. man havalar Son bahar me İstanbulda geçi donanmayı Haliç geçirecek ol kıyılarında binlerce halk karşıla- muştı, Barbaros, ayağını karaya bas- madan önce, saraydan gelen kar- yılıyıcı lara (Arşipel) den getirdi- ği altınlar balıkında kısaca ma- tt vei Saray memu: kai Barbarostan önce padişaha koştular ve bir kaç geminin ağzına altınla dolu olduğunu müjdelediler. Bu haber, donanmanın bir ay ikten sonra dönmesi yüzün- den Barbarosa çok kızgın olan anuni Süleymanın hiddetini unutturmuşi Barbaros saraya geldiği za- man, İbrahim ve Ayas paşalar kendisini padişahtan önce ai Veziriâzam İbrahim paşa: Efendimiz size çok kızgın ve kırgındır. Bu teehhürün sebe- bini bana da anlatınız da huzur- da size yardım edeyim! sinir. Hiddetini nasıl tes- kin leekniniz? Biz bir kaç güm “dür a çıkamaz oldu! Diye söyleniyordu. Barbaros: — Ben işimi bilirim. Kimsenin yardımına ihtiyacım yok. Diyerek padişahın yanına girdi. İbrahim paşa, Barbarosu mer eminiz sabaldliyiz bizi çağırt- mıştı. Tezgâha konulacak yeni tekneler hakkında sen izahat ve- rirsin ! Umarımki, huzura Ha çok Omeşeli ogiren din © paşayı ikarken s0- an göreceğiz. gün kap- tan paşalık rütbesinin size tevcih edileceği muhakkaktır. ancak an kızı gibi yapışıp kaldı erir &dam.. — Merak etme! Bu sefer kar- z kabuğunu “ayağının alt'na kadi elile koydü. adişahın iradesi hilâfına EL — ay teehhürle gelişine ne der: — Hianlezik Saygısızlık de- rim.. E Viki bu kadar mı ya?! Hü- kümetin ve padişahın verdiği n sabah padi- şah çok hiddetliydi: «Şu dik başlı adamı Cezairden buraya keşke davet etmeseydik..!» dedi. ndimizin “balık var. Şim- ie, kadar Akdenizde Avrupalı- ları tethiş edecek mahiyette bir ün i ilmi asl ak; pmadı. Göz kamaştırıcı ve göğüs kabartıcı bir muzafferi- yeti yok. (Andrea) yı bir fare gibi kapana sıkıştırıp İstanbula bile yakalayıp kese Gel de- t git demek ne 4 mek kolay.. ar güçtür. Efendimiz onu başından Me çok iyi bilir.. Sen rak etme Padişahla ra arasını açmak istiyen ar huzufa gir- diği zaman, yama Paşa işini bitirmiş, Kp söylemişti. Kanuni Süleymi arbarosun (Arşipel) adalar Türkiye mik kine bağlad ve oralardan a getirdiği like devlet hazine- sini zenginleştirdiğine çok mem- olmuştu. " Veziriâzam içeriye girer gir- k: altın temin etti, Haydi, kendisini sz de teb- rik e Ayas u sözleri işitince buz ibi, e akdağ yerde donup kal- mıştı. Kanüut 8 yman — Ayas! dedi : Niçin ağzını açmıyorsun? İbrahim paşa iki yüzlü siyaset ii için, Barbarosa döne- — Tebrik ederim, paşam , de- di- Hakikaten evlen a altına çok ihtiyacı vardı. temin edebilecek getirdinizse, bu saire 3 zatı şahanenin zaferlerin en bü; mir Bu sırada Ayas paâşada ken- dini toplayarak söze karıştı: — Kömür yüklü diye dillerde dolaşan gemiler altınla yüklü i ise, doğrusu say yn büyüktür, şevket- ! mz gözünün ucuyla Ayas üzdükten sonra manalı bir sile başımı salladı: m için bu muvaffakıye- Bacağındı niz faresini kapana kıstıramadı- ğıma mütesssifim. Ne çare ki, rifcik benim Akdenize çıktığımı şeytanların si bilme- Aylar- Kanuni Elyne ecbaresin a ie etti b öyle söyledi. Kendi ekl Siçilya klar dik donanması Venediğe sığınmış diyorlardı. (Andrea) Barbarostan yıldığı için, kim bilir nereye sin- miştir Ayas paşa, Barbarosun padişa- fazla girdiğini postu büsbütün için susmağa ve biraz sonra müsaade istiyerek hu- zurdan çikmağa mecbur olmuştu. Barbaros, Kerme fazla uza- ğı gören zeki bir adamdı.. Ayas paşanın ni yüzüne vur- mak istemedi. Fi sırası ge- ince, bir Venedik Temrin GN) HASAN Öksürük Pestili Oksürük, Nezle, Bronşit, Boğaz V Göğüs Hastalıklarile Sesi Kısılanlara Şifai tesirleri çoktur. uruştur. HASAN ECZA DEPOSU HASAN Kuvvet Şurubu mumi, Kansızlık ve Kemik astalıklarına şifai te- sirleri çoktur. Çocuk- lar, gençler, genç kızlar ye ihtiyarlar her yaşta istimal edebilirler. HASAN ECZA DEPOSU Radyo 7 şubat perşe mbe o ile, içtimai muavent bakanlığı namına kon- ferana, (Veremin başlama yeli ve muafiyetleri, doktor Teyfik İsmâil Hey- beli di. pa baş di De 20,30 “stüdyo o çigan orkestrası, 2İ,15 son beli 21,30 rad, rası, 22 radyo caz orkestrası, Varşovaı a) 15 musikisi, 19,45 edebiyat, 20 plâk, 20,20 üalit özler, 21 klâsik » 23. e dans Meali (1714 m.) — 17,30 ler, 18,30 Kere söz ve ie karışık 19,30 olkozlar için konser, 21 bir saatlik düo konser, 22 Almanca neşriyat, 23,05 F a konfe: 24,05 İspanyolca. Mosköva: (Stalin 361 m.) İtalyan musikisine dair bahisler, 18,20 bir opera ini nakil, 22,30 dans musikisi şık konser, 22 büyük ai ni Badapeşiei 50.m.) — ers, 19, 10 an bom 20, 0 "sözler, 21,10 senfonik RBOR haberler, 23,30 çigan saman 24 15 caz, 1,05 son haber- VE (437 m.) — 18 orkestra birliğile Mr gerin ar, 19,40 sözler, 19,5 a 20.15 ha- a konseri, 23,15 Prag: (470 m.) — 5 çocuk mu- sikisi sözler, 18,40 mik yem 19,55 haberler, >> İnal neşriyatı, 20,35 Herm rammel orkestrası, e gazali Sovyet Rusyada gi e 2 (364 m.) —13 . 15 gün. < plâk e 18 radyo salon or- strası, sözler, orkestra, 20 ee 20,35 Bükreş operasından erilecek temsili nakil, neşriyatı, 18 İstan! 12 Otel Taya transmisyon, çay yo caz ve tango orkestraları. elinde oyuncak olan Ayas eri nın bundan sonra devlet ve faydalı olamıyacağını alak söyliyecek ve kend ar) Her akşam İ bir hikâye İ Bir yandan pastalar yeniliyor, bir yandan sıcak sıcak çaylar içi. liyordu.. Camlar büğilüminişti. Dışarıda çılgın bir rüzgâr vardı. koltuklara yerleşmişler ps larında hi vardı, kıza biri gireriz üzüp, morumsu mini mini dudak- inde büzerek: —Benim, dedi, erkeklere hiç mi hiç itimadım yoktur... Erkek- karşı bu itimadsızlık bende daha genç kızlık zamanımda baş- ladı... dedi. Biri hayret etti: — Öyleyse nasıl evlendin? — Bile e Koc ihanet edeceği âd miştim. Hâlâ 35 öyleyimdir Bugün kocamı * başka bir Kl tuhaf bir vaziyette görsem hiç şaş- ünkü ba- na sadık aklmış, o da başka ba- kaşlarını çattı: — İtimad da, itimadsızlık ta karşılıklı olur, dedi, Kocam be- ni aldatırsa hemen mukabele ede- rim. Bu işte katiyen « erkek - kadın farkı diye bir şey Niha; O hiç ağzını açıp bir şey Köye memişti. Pervin sordu — Nadide sen bir şey söylemi- yorsun!.. — Ne söyliyeyim., Benim ko- cama itimadım var.. Genç Dem arkadaşları he- men itir: iler: — özle söyleme, hiç bir erke- ğe itim i e “değil mi7, Hepsinin gözü dışarıda... Şu erkekler. Onlara ella; Kediye ciğer... Nadide kocasından emin, gü- lümsedi: E — Ne derseniz deyiniz., Tekrar ediyorum, . benim kocama itima- ım var. Pervin: söyleme Nadide. Nadide kelimeleri teker teker söliyerek tekrarladı: — Kocama... ( İtimadım... Vanaaar... Hem de yerden göğe kadar.. Pervin: 5 — Nadide... Büyük sölüyorsun.. Erkeğe itimad caiz değildir. — Değildir amma benimki öy- le değil. — Güven m erkektir. bei güven — Fazla mikbinlikt. Neden n oluyor- muş... Kocam beni seviyor.. Ni- çin ihanet etsin?... on eğime bakma.. Ben e kocalar bilirim ki ka- rılarına deli gibi âşıkdırlar da gene onları başkalarile aldatır- lar, Bu bir garib erkek huyudur. Hoş böyle kadınlar da vardır ya.. onu her erkekle bir tu- tuyorsun!. Halbuki Asım her er- keğe benzemez.. — . Meşhur sözdür: «Bütün geen ayni makineden çıkmış paraya benzerler. Kimi e dolaşmış biraz eskimi tir, Kimi dah: kullanılmıştır. Çilliklerini e ederler. Fa- kat ven kıymet ayni kıymetti — Felsefe, Erkekler mi ?.. i — Felsefe değil, hakikat.. — Taş çatlasa ben kocama emir nim.. Bir kere adamcağızın baş- ka gönülişlerinin peşinde ppm ğa vakti yok.. Sabahleyin yazı- hanenin işleri.. Öğleden sonra AN sen şirketlerin meclisi idare içti- maları... .Biçarenin burnunu ka- şıyacak zamanı yok.. Kadınların peşinden ne vakit koşacak.. — Bulurlâr ir Bein on- lar... İki elleri li eri olsa. — Yapmaz, Asım öyle şey yapmaz.. ğini ya.. Her şey- den ei vakti yok.. — Vakti mi yok, meclisi idare Niçin böy «kocam beni maz!» diye diretip duruyorsun. Artık iki güzel kadının müna- kaşası fena halde hararetlenmişti. İki taraf ta son derece kızgındı. id Ni den daha mı güzelini bu- — Asım > şey yapmaz. — Yapar — Ti — Ay çıldıracağım. Bu ne iti- mad, e ee Rimad.. Yapar — 2 deli olacağım.. Yap- MaBaz. Nihayet Pervinin gözleri den iyiye döndü: — — Yapmaz mı? Yapmaz mı?, iyi Nadide, Pervini çıldırtacak bir gülüşle güldü: — Güleyim bari.. Kiminle ya- pıyormuş?... öm bir isim uy- ur bakayım — — mi yapıyormuş?. Söyleyim bari... imle, - yor un?. K aldatıyor... İşte bak sizden çi- karkı sıkıştırdığı puslaya, ya; «Pervin, yarın saa na ile herkesten vw haya tının en mühim sırrını bir dedi- kodu yüzünden Grid dök- müştü, Je emmi ÖĞE Gi ker yıldız) pi Tetittmölile bir #ser ama, Tariti mühim bir eser bir eser İTTİHAT “TERAKKİ TARIHINDE ESRAR PERDESİ Yakup Cemil. niçin ve nasıl öldürüldü? z Yazan: MUSTAFA RAGIP ll İHAT ye TERAKKİ ko:nitesinin | li Yi a ari vakalar Mel al ini, 6383 büyük sehife kuruş ——. Yeni çıktı » AKŞAM KiTAPHANESİ|