Pan AKŞAM MER 3 Şubat 1935 SARAY ve BABIÂLİNİN İÇYÜZÜ Yazan: SULEYMAN KÂNI IRTEM — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur — Tefrika No. 429 Tahir haber gönderdi: Ben bir kaldı- rımcıyım, şehzade yanında işim yok! Bulgaristanda şekavet devlet derecede arttı- ği sırada hükümetçe yakalanan oşkıyanın muhakemesi için rical- den Lebib efendi riyasetinde fev- O halde âcizlerin yapacağı bir | m protesto ile iktifa etmek lâz; lecek. Böyl e olunca da biz bura- da beyhude bu kadar meşgul olu- yoruz, demek! sına o kadar halâvet vermiş idi ki Tahir kendi kendisine böyle bir efendiye hizmetkârlık etmek- ten iyi bir iş olamıyacağına hük- metti. Amma düşüncesini açma- Za. cüret edemiyordu. parator larını görerek kendi sarayında da izi gibi muhafızlar vücuda ge- eği düşünmüştü. ASS bu tüfekçileri beş yüze iblâğ ile bir hassa muhafız bölüğü teşkil eylenişti! Bu bölüğe en çok arnavudlar ve boşnakları kabul ediyordu. Kürtlerden, çerkeslerden, türkle. den ek bu öm di alınanlar olu- yor miktarı az idi. ve taallük eden vazife ve hizmetlerde ekseriya rnavudlar, boşnaklar kullanılırdı. Bole silâhşor denirdi, (Arkası var) is ittihadına Mim olmayan ; Sen: nebi memlek: 9 ie aylı dd yl er enj bir mahkeme teşkil edil Abdülâziz zamanında Üsküdar- da bir hırvat türemişti. Bu pek ez iie ge efradını i bir pen bir Seç © kumla rmak idi; rasgel K mak için pek büyük bir paratek- | ezer, ee Kendisne ile ve- (riva; göre 60000 | rebilen, sırtını yere çarpan çık- altın!) fakat redde uğramışlar. mıyordu. k Lebib efendi bundan bir kaç Debreden genç yaşında gelerek sene müzayaka içinde olduğunu basil hemşerilerinden çoğu © bildiği tanıdıklarından bir za gibi kakdırımcılık diy ci başlıyan © 1000 lirahk bir rüşvet teklifini | ve Kuleli ciheti çukeiğ ma vedelettiğini işitir ve şu mütalâyı | yatıp kalkan çat ör bunu di yürütür: kendi de kuvvetine güvendiği — Bu zat namusludı » Bana pa> için ra teklif edildiği zaman ben zen- — 0 azgın yeti ben haklarım! © göndim;; reddettim; bu meziyet Diye iddia ; arkadaşlarile © sayılamaz. Fakat bu zat binlirayı | bahse tut riğaiğ ğ en ihtiyaç ve borç için- Tahir hırvatın Üsküdarda v © deidi. halde i seriya turduğ © — gibi işine pek yarıyacak bir para- | der. OHerif | elinde a © m reddetmekle n bende, fincanı onargilesini oçekiyordu. tüm olduğunu isbat eylemiştir. kendi bir o kaç (oOadım Bir ara hariciye müsteşarlığın. | ileriye bir akmıştı, da bulunup çok sen er Gala- Kahveye giren, bu elma- saray sultanisi müdüri; ifa | nın etrafında dolaşmağa buna eylemiş olan (H 1297 - S5 İs- | hiç tokunmamağa mecbur idi! mail bey zama ia mektebe aid se » Hazır ol yumruk d işlere maarif nezaretinin bile mü- dahalesine ydan vermez, Vali tereddüd etmiyerek el işleri (bakemâli istiklâl) idare, | mayı yerden aldı; ısırdı; sonra heri meseleyi bizzat halleyler idi. | da hırvatın suratına fırlattı! Kendisine sarayca hürmet ve Bu ci kanı başı ri itibar edilirdi. Eski müdür Kara- | yan hırvat karşısına dikilen ada- : paşa a mubtel ol mı bir süzerek fırladı; a intizamı iade ile âdeta ihya eyle- | üstüne atıldı. Fakat pek az “ — diği mektebde herkes kendisinden | zaman içi kıskıvrak yere yu- © çekini Servet sihibi olmıyan kii a © İsmail Hakkı beyin örtihalinde | © Artık hırvat bitmişti! © olğlunun mekteb ücretini munta- Etrafa biriken halk kaldırımci- © zaman mekteb veznesinde ödemiş | nın bu kolay muvaffakıyetini hay- © olduğu anlaşılmış âdi. (1) retlerle se: iyord k Halbuki İsmail bey Sultani mek- Şehzade Abdülhamid efendi © tebine istediğini meccanen almak | kavgayı ve Talirin babayiğitliği- salâhiyetini haizdi vs vi e ni duydu. ir adamı de- yetini yerinde pek çok gânı arasında bulundurmak iyi e bir şey olacaktı! i İdare ettiği Hamid efendi Tahiri yanına 7 meccanen okutsaydı bunu kendi- | çağırttı. Tabir şaşırdı; korktu. Bu .i kim soracaktı? şehzade kendisinden ne istiyordu. İsmail bey yalnız vicdanının Acaba hırvat onun adamı idi de mukni cevab bula | bal duyacağını düşünmüş olmalıdır) belâ mı davet sb af Hayrete sebeb Hell li A ii yilan bl ei gitmedi. Folat Hemi yurda Alf paşa şürayı devlet re. | gnd; fikrinden vazgeçmedi; bir isi bulunuyordu. Sli Tahir d © lirken ağzından bir harf peri? Ye iy e z inadcı değikli, Bu defa da: ğına dikket eden sadrıâzam Si & âdi : N paşa: # i — Reis m hazretleril Siz ne “e ME e DM e aral verdi. Pana Üçüncü haberde şehzadenin ln kel? Ko | ndisini emetleka görmek Setedi. yretle dinliyorum , | ği, rızasile g m maş Haya ae ği söylendi. Tahir daha z Bul dem ai paşa — Ne. : ç gelecek? Tebaasmdan bir kısmi | Abdülhamid efendi — Şecaa- © İsyan edince bir devlet ne yaparsa 5 ekini onu yapmı kal, Said — yi seras- | o Teklifinde bulundu. Tahir de: ker paşalar lüzumu kadar asker — Efendim, benim © yek diyorlar, yazmam yok. Size masıl hizmet Akif paşa — e nazırı haz- | ed. seferi de (para yok) diyecekler! Cevabında bulundu ise de efen- elimi ida di o kadar mülâyim,, o (1) “Esbak iresi reisi ii Peyami beyatmdan, Adres tebdili için yirmi beş Şevval 29 — Ruzukasım 88 8 İmsak Güneş Öğle İkindi Akşem Yatı fr 1203 142 701 943 1? o va Va 5,7 7091228 15,10 17,28 18,59 (iş İdarehsne: Babıâli civarı Acmusluk &k 18 Ne, | ven KİTAPLAR i FAZIL AHMET * Güzide edibimizin senelerce ağızda gezen hicivleri, hezel- leri, şiirleri... ve yeni yazdıkları 272 sahile — 80 kuruş sar Veni çıktı AKŞAM KİTAPHANESİ DÜN ve Yazan: M. Uygaç mazun olacağım. Sanki aşkımız, Hi YARIN Edebi roman — Nasılsın, Ferid? İyi misin? iyiyim profesör, fakat siz hakikaten yorgun görünüyor- sunuz. — Evet, biraz yı — Burası çok sıcak, biraz pen- cereyi açınız, dedi. Delikanlı pencereyi açtı. Oda zemin katında, bahçeye bakıyor- du, Ferid: ei Bm yene Giri günlerinizde # eğ bir şey ike Es Bark yerinden ie elini de- likanlının omuzuna koyarak: eşekkür pik dedi. Ben yokum diye siz de bu son günler- de epice yorulmuş olacaksınız. — Ya beni unutursa? sırada müdire içeri girdi. hikâyelerini ha- e tırladı. Terk edilen başka kadın- — Hasta mı kabul edeceksiniz, da kendisi gibi yoksa iptida salonlar: mı dolaşa- . Oda bir kadındı. Attığı adımla- | caksınız? ” de bir dü gizi Kalabalık çok ? idi: Zaman... Çılgm bir korkuya — Sekiz on kişi ölünün hemşi- — O halde, iptida salonları ge- resi hüviyetine döndü, Vicdan | zelim. Ferid, haydi. azabını bi içine karıştırdı, Koridordan yede kendi aşkına ölü ile birlikte ağ- | bir hasta yatıyordu. Asistan ba Tadı. fifçe: Faruk, emektar hizmetçisine: — Evet, Hasan, dedi, g: seç kak dım. Fakat bir kaç uyu yamıyorum. Ancak sabaha karşi biraz orum, ç Hizmetçi cevab vermedi. Fa- kat sadık bir bakışla gözlerini efendisinden ayırmadı. Yakacıktan hastalar diyordu. Bu kadar derin yorgun, Tuk nedendi? a kloroform kokusu hissetti, Bu hayret verdi. Her zamanki ibi el uzattı, el sıktı, konuştu, Gören ler: — Ne kadar zayıflamışsınız! Ne kadar sararmışsınız? Nasılsınız, — Kara ciğerde bir tümör diye ıldadı. yahut matemi, ah. du. Onlar e . g kendisine bak: Asistan, elinde bir defter, öle şeyleri not »yorlaı gn dinlemek, hangi bisan lduklarını doğru vi is etmek neye al Bir kepi söylediği söz onu şa- — ik beni, > dok- mamış si mi şimdi ona dik- katli di Bu, zavalk bir le bir kanserli idi. Şu ce vabı vermek : Halkın var?) ni kurtarmak içi rape” uğraş” malı? Bu bu mânasız bi Bi adam mademki önek Keke Yatakları dolaştıkça hude uğraşma hissi artıyordu. Asistan i olamadan da bu işi yapabilirlerdi. Burada bu- lummadığı zamanlar her şey yo- unda gitmemiş mi ye Hate lar dekiprlir beze orlar. Ne mânasız şey ii Sie Um ve muhabbet ile bağlı idi ki bir aker bu sayede iyi ettiğimi tecrübe için hayatını İstese feda | zannediy edebilirdi. Bumuhabbet âdeta di. | Bir gün benim nasıl bir ad. ni b meli Terli şırıp kalacaklar. EN