24 Ocak 1935 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

24 Ocak 1935 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- adam küçük fareleri ve - kurbağaları nasıl yutabiliyor ? Bu hokkabaz herkesin iğrenç nç bulduğu şeyleri ağzına Bütün bir kurbağa yav- rusunu canlı canlı yutü- yor, on dakika sonra tekrar çıkarıyormuş İnsan midesi hiç akıl ve hayale gelmiyen şeyle içerisine alabilir v ee ra karşı mukavemeti ola- bilirmiş, yalnız mideyi buna trak lâzım- mi şi ep ne ne İN e yutar derler. Bir ceb saa- tini e beraber düğünü ederler, Artık bu iddiaların bir kıyme- ti e Çünkü midesini böy- sonra bu de kabiliyeti elde etmiş olduğunu ilâ- e ediyor. Hiç bir sıkıntı çekmeden mi- desindekini boşaltmak, dışarı at- mak kabiliyetinde olan hayvanlar arasında köpek başta gelir. Kedi bunu daha güçlükle yapar. He- le bazi rae için bu bir eyuncaktır. na gelince az çok bir miliizeeleai sonra bi m olabiliyormu: le terbiye mi bir mide- nin.ne marifetler yapabileceğini - Viyana Metafizik, cemiyetine men- uş, daha üstüne de — teği ile beraber bir saati yuva lamış. Son büyük bir bardak dolusu ve gece yarısı doktor çağiranla- rın yanında böylelerinin deve ku- bu ma- rifeti yapana ömründe hiç ülser alabilmek ve bunları canlı canlı yuta- bilmek için midesini senelerden beri / terbiye ediyormuş. / Bu iki küçük beyaz farenin bir insanın midesine indirilebileceği kimin aklına gelir? tanların görül. Hokkabazların kılıcı yutmaları oldukça eski bir marifetleridir. pirtonun vücud iddia X şuaları kılıcın ir içeri mideye kadar indiğini ösidiğar. Midesine canlı fareleri indirebilen adam için kösteğine asılı bir saati yutup: çıkarmak pi bir mesele teşkil etm. çekmediğini sormuş. ülser ne demek? Ben öm- ü ide adi bir mide fesadına bi- le uğramadım cevabını vermiş. Fakat bakmışlar kılıç pek kör... Yalnız aade ith biraz dişarı lem demi Fakat bu ilmi eledi her şeyin pkk geçmesi lâzım diği e yapacağı he gibi ha- a varsa burada herkesin ya- bir madeni 3 çıkarmış: «Fikrim evvelâ bu kini yutmaktı... Bu sa- yede keskin izhdi içerimde bir yeri yırtmasına mâni olmak isti- yordum» demiş!.. Beyaz aelerden biri ada- in ağzın içeri kay- m bolurken;' on ” dakikadan ortaya çıkaracak e o Hindlinin el 36 bardak suyu biribiri ar- ından midesine oboşak tışı doktorları şaşırtmış. Adam bardakları bo- şaltırken: «Bu su, bir şey değil, ben bunun kulması tehlikelidir. 7 e alet olmak iste- rmişler. İZ saati gem sonra Hind- Ii doktorlara aletlerini göğsüne koyarak saatinin tık takını dinle- melerini sö a Midede kalan saati ameliyat ya- parak ak lâzım diye dok- torlar aralarında bir konsoltasyon yapmışlar. Hindili g ğe başlamış. «Ben sahnede bu oyunu her vakit ya- par, seyircileri telâşa düşürürüm.. Kösteğin ucu elimde olsa da yi masa da, ne zaman istersem, saati midemden dışarı karak. im» diyerek saati de, kösteği de midesinden dışarı çikti Bu kabiliyeti doktorlar şöyle izah ediyorlar. Biz bir şey yediği- miz vakit, hattâ içtiğimiz vakit bunlar boğazımızdan aşağı bir- den yuvarlanıb düşmez. Adelele- rimizin bir sıra hi bazı kimseler bu kabiliyeti elde ediyorlarmış... Bir şey yutarken nasıl adelelerine bir sıra hareket E! cesi olarak, midelerine indirdik- leri her şeyi tekrar geriye getire- miyeriya Şu halde deve kuşu- lide kalkışanların en evvel ba kabiliyeti elde etmeleri lâzım. Yoksa böyle sert cisimleri yutan- Sultahisarı in muhabi- rimizden) — Burası AK üzerindedir. e durak ye- rinden iki yüz m tadır. Caddenin iki tarafında ev- ler ve mahalleler ıl nl banın manzarası pek hoş Bil- hassa portakal bahçeleri ch ca- zibdir, see her evin o bire! portakallığı omevcuddur. Kavi renkteki yapraklar arasından sa- rışın çehrelerile insanın yüzüne güler gibi görünen bu nefis mey- valara meftün olmamak kabil değildir. Her tren gelip geçtikçe istas- yonda bir en kimseler ellerinde sepetlerle vagonlara koşarlar ve çok ucuza portakallarını yaprak ve dalları üzerinde olarak satar- ii Buranın eski adı Nisa ve Nija- dır. Fransız omüverrihlerinden Şarl Teksiyenin eserinde bu kasa- baya dair bir ismek ei vardır. Dn şim. e yarı mesafede bir. ünitedir le ider Burada sinato meclisi ye- ri, Agora (Pazar mahalli) genc ve ihtiyarlara mahsus bir cimnas lunmuştur. Ayasofyanın mimarı Nisalıdır. Burada > sene ve Alman m Dic tara- fından hafriyat ella Bura- ziyaret ederi: nfini ga anınkinden geniş olduğunu söy- Tüyorlar, Tamam (30,000) kişi nan işi soğ) e, fından hafriyat yaptırı- larak bir çok kıymetli “haykeller aranmıştır. pi Sukanhisarı, Arablar ve Sek ilerin de eçmiş, Aydın ogulları da burada saltanat sür. bu vebadan kaçanlar arasındadır. Anadoluda Akşam li Portakal bahçeleri orta- sında şirin bir kasaba: Sultanhisarı Sultanhisarında en çok göze batan her takaktaki temizliktir , konulması çok muvafıktır. muallim ve talebesi e (120) sene ai ye inde idare ve e e mahsus 25 ai hükümet konağı 30 sene evvel y” kılmıştır. 250 sene evvel Ödemi ten Kuru hacı oğlu Ahmed ağ! burada bir ev, (14) çeşme ve bif hamayı yapmış ve ilk evvel kalı burada o zat yetiştirmiştir. mn hali Sultanhisarı, istiklâl harbinde yanmışsı imdi a iyi bif anesi, Kasabanın temizliği şayanı dik attir. Buradaki zeytinlikler incir bali çeleri ekseriyetle evkafındır. E* kafın buraya muzır olduğunu söf Jüyorlar. Bu Mimi raahalli bi ratlara meşru kaf Karesi ne camie, ne e e ve nede yola pal haze imiş. Bu vakıflardan bif sinin de garaibden olarak Med nedeki bir ların bir çoğu kendilerini ameli- yat masasına zor atabiliyorlar. Hayatlarını kazanmak için böy- le Mp yapan kimseler, areselerden sonra vü- alıştırmiş az çok akıllı mi Böyle e ama- törler et ya- pacağım diye ialelkene tehlike- de var ki bir ma ye koyuyorlar, Kaşık gibi, mantarı gibi, küç p* ük demir gibi şeyleri yutan kimseler i ii ri

Bu sayıdan diğer sayfalar: