13 Kânunusani 1935 | 'iÇERDE OLUP Yunanistana gön- derilen balıklar Talimatname, müşkülât değil, kolaylık gösterecek mahiyettedir Türk - Yunan ticaret mukave- Türkofis reisliği aralar bu işler rma a şu iza- hat verilmişti mia yaptığımız iti- lâfname gayet sarihtir ve tatbiki- M€ aid talimatname ihracat ta- cirlerimize kolaylık gösteren bir çok hükümleri muhtevidir. Taze balıklar hususi takasa tâbi değil ir. Yunanistana gönderilecek ta- ze balıklarla canlı hayvanların 1osu ile tediye olunacaktır. T cirler isterlerse bu bonolar mu- abilinde memleketimize ithaline Şikâyet edildiği gibi, gönderi- İen balıkların bedellerine karşılık olarak Yunan malı almak mecbu- istanda, Türkiye balık- mem si şener hakiki değe tinden farklı olarak takdir edil- .. ie şikâyet mevzuu- ur, Ticaretimizin zararlarını mucib e er verilmesinin önü- he gı üzere lâzım gelen te- m yapılmıştır. Tuzlu Sali bah e ecekleri dürmeleri ve böylece mevcud kon- tenjandan o miktarı kendi emir. lerine ayırtmaları ihfacatçının Menfaati icabıdır. Bu itibarla ta- imatname müşkülât değil, kolay- Uk Bösterecek semada ve ih Tacatımızı durdurmas hattâ > varid il 5 r kaç ihracata aid ta- “çal inin birleştirile- *ek ithalâtın hep birden yapılma- Ması hakkında bir Büküm yok- tur. Bu, alâkadar tacirlerin arzusu- a bağlıdır. Talimatname, anlaş- Manın mi tay I nba serve ve tuzlu ba- lik, ko ği 8ibi ihracatımızın süratle yas TR asını temin edecek şekilde- Soy adı Yeniden soy adı alanların isimleri Sn va kuman: > Rasim hesab mi la ürkek Ünküder Selime a tahsil kâtibi mütekaid Hüseyin (Son. ni İçerenköy komi: Vehab ve kardı ve İsmet, kardeşinin oğlu Kerim, Fahred- din, Necmeddin ( maki- lerinden Akif (Er), Aş da bak- kal Mustafa Sabri, babası Safer, kardeş- i, İsmail Sabri, Al lerinden Hüseyin rı Ankara il ye ee hab» tra Vecihi (Sezginer malbantbaş Şükrü (Bayrakdar). umumi Mi eN Zihni, söle meh assısı We ehmed ni. Samsun - Çarşa ai n Sü: n Sırrı (Bilge), a as- keri müte ai anilar ğlu Kadıköy be- ei lanndan Lemi, devlet de- miryolları yacmmılarıdan Suad, Kemal Nihad ve kızı (Sayine ). gili elk memurlarından Şükrü med (Pulat), Yedik mala Dakka, ed Sabri liyesi sahibi Ah, ailesi Güngör Bod asında köy ihtiyar he- yeti Vu beyin (Öge), Ahmed (Zerey), Hi (Yüp), ed (Bal cı), Mehme a ehmed (Kö mail ( Mehmed (Bile). bnde Hüseyin (Gühekin). Ri Ön i Mami Şi yn 3 eme imei zle), a (Özel), Sü yman can), bekçisi Mehmed (Alay), asan Abay) belediye üza- sı Ali Haç Ti Çare. köy bi Ali (Göze), Mehmed (İnce). Hasan (Karaman) soy e almışlardır. | Fuhuş müc mücadelesi Bar kadınları : muayene edilmiyorlar m? Gizli fuhş ve zührevi hastalık larla mücadele için geçen yıl için- de şiddetli tedbirler alınmıştı. Sin zamanlarda bü mücadelenin biraz hafiflediği, İstiklâl caddesinin iki tarafındaki yan sokaklarda mua- n kaçan kadınların birer primi yuvası teşkil ettik! ettikleri id- ma endiğine göre gizli fuhşun de mücadele mını 18 ile 21 yaşları arasında bulunanlar teşkil etmektedir. Bun- lar vesika alamayınca gizli fuhş- la meşgul oluyorlar. Dikkate ilişen diğer bir mesele de, dansing ve yim kadınlarının alarıdır. ikinin AKŞAM BİTENLER Balkan konseyin- den dönüş Nisanda Ankarada bir toplantı yapılacak Balkan birliği iktisad konseyi toplantılarında bulunan Türk çi 1 komitesi âzaları dün sabah T. ofil Gotye vapurile Atinadan çi rimize dö rdir. Heyetimizin başkanı bay Ha- san Saka ve yi» iktisad müste- şarı (O Bay urdoğ dün akşam mişler, diğer âzalar Otren- de yer bulamadıkları için hare- ketlerini bugüne bırakmışlardır. Bay Faik Kurdoğl lı hareketinden evvel Türkofisin İstanbul şubesin- de ihracat tacirlerimizle temas et- miş, di etrafında malümat iştir, ihracatçılar, yabancı memleket- lere mal göndermek yolunda uğ- radıkları güçlükleri müsteşara bildirmişler ve bunların düzetil mesi için bazı temennilerde bu- urdoğlu bun- © eti Müsteşar, Atina konseyinin ka- rarları ve Türk - Yunan ticaret mukavelesinin tatbikatındaki müşküllerin izalesine dair Yunan hükümetile yaptığı temaslar hak- kında malümatına müracaat eden bir muharririmize, vekili den bu mevzular üzerinde beye etrafındaki görüşmelerden iyi ne- ticeler alınmıştır. Bu arada takas- In alâkadar tuzlu balık ihracati mızın kiymet takdiri meselesi de tacirlerimizin lehine olarak haljle- dilmiştir. Atina konseyi müzakerelerine, Balkan birleşmesi projesinin ta- hakkukunda sağlam temel teşkil edecek Oo ehemmiyetli meseleler mevzu olmuştur. Balkan birliğine giren nulması için eksper olarak en yük- sek profesörlerini konseyde bu- lundurmuşlardır. Konsey müzake- relerini iştir, Görüşmele- re devam için 1 nisanda Ankara toplanacaktır. Emi içinde Bükreşte de bir yapılması memeli Atina ii teknik olmi i. He yetimiz vaziyeti bir dilen, b metimize bildirec ektir, — doktor mahküm oldu evfik adında bir adam kend sine ini süsü vererek ötede be- ride hasta tedavasine kalkıştığın- dan yakalanıp adliyeye verilmi: erisin ceza mahkemesinde ya- muhakemede Tevfiğin suçu GM eğ inmenin ra para cezasına mahküm edil miştir. N Jain Kaçakçı mahküm oldu nan . mua; ie Nöbetçi eczaneler alarını ii Bu el Ti » eylen bir Fransız vap” | Mücadele ile alâkadar makam. | * Gam: Eli Çe Kari Gi çıkan madam Nada adım- eğri in tatbikatında | #x Merkez pis > m ba oz inişler ln polisler şüpheler. | Yu çihetleri dikkatten uzak but | HEY Comay, Vinkopile TUNLLİR yn mamaları temenni edilir. g5, $ | dınm), Şişle Asım Şükrü, Hasköy: Halk i arı zaman koynunda ve çanta- e (Nesim sela Beşiktaş: Nail, ağ ek esanslar bulunmuş- Telgraf imzaları tl Mil Eminönü Hi İhtisas mahkemesinde yapi İçeri işler bakanlığı, Beyazıd: Küçükpazar: H. Hulur mülakemede kadının suçu | şaahal kalmamak i pi çekilen tel- ” Sia emdar: Esad. Şehzadebaşı İsmall Meydana 1, Fener: Çalidi, lela E Rid- nek, ve altı ay hapsi | graflara imzadan b imzanın van, Şehremini: A. "Hamdi, 3 arar imdir Madam Nada | altına daktilo makinesi yazısile im- | rük; Suad, Aksarayı E Pertev, Hay- Yrca 740 lira da gümrük cezasi | za edenin adının yazılmasını bi. b e mi iri | dirmiştir.. GM önle pile KAlnyol ağrı), Sahife Kadınlar birli iği e Hani imambayıldı,nerede kaldı velinimet fasulya! Dans arasında bir feryad: «Lâdes!» arkasından bir çığlık: Olmadı, saymam bunu... Kadınlar birliği, şimdiye kadar Türkiyede yapılmıyan bir şey yap- b P, ak; Taksim bah- Yi pişirme müsabakası tertib etti, Bü- tün ğer süvareden ziyade e müsabakasını me- ken diğer tarafta, kuru fasul pilâv, tencere kebabı, rk et kazanları mı kaynıyac Saat sekizden itibaren e salonu doldurmağa başladılar. Salonun iki yerine konan radyo gramofon durmadan mütemadiyen çalıyor, tango bitiyor, fokstrot, fokstrot bitiyor vals başlıyordu. Meraklılar arkası kesilmiyen bu çeşidli dans havalarına uyarak, ıkmadan, usanmadan dönüyor, dansediyor... Ortada yemek pişirme müsaba- kasını andıran hiç bir hareket yok.. wvelden tahmin edilen yemek ka- zanlarının yerine balık, tavuk, hindi sövüşleri ile çikolata, şeker- leme, mahallebi çeşidleri göze çar- pıyordu... Saat dokuz buçukta kadınlar birliği âzalarile bir kaç erkekten mürekkep heyet yemekleri gözden ik başladı.. Müsabaka- iştirak eden İstanbulun başlı, ii lokanta, şeker ve Şikolatacıları idi, Hepsi k Ortada yemek olarak tavuk, hin- di, balık sövüşünden başka bir şey oktu. Müsabaka heyeti çatalın ucu ile bunlardan birer lokma alıyor ve bu bir lokma sövüş ağızda çiğne- nirken: niyordu.. Sövüşlerin lezzetin- den ziyade süsü de nazarı dikkate alınmıştı. Bir kadın ne kadar faz- la tuvalet yapabilirse bir hindi sö- vüşünü, bir tavuk kızartmasını da a derece süsletmişti. Şekerleme- ler, çikolatalar tatlılar birer yağlı boya tablodan farksızdı, Müsaba- ka heyetini takib eden davetliler arasında şu sözler işitiliyordu: — Hani ya inyağlı imam bayıldı. Hani peynirli makarna, nerede kaldı velinimetim olan ku- ru fasulya. Müsabaka bitti, mavi kordelâ- üzerinde «Kadın birliği yemek pi- girme eri akası» yazısı vardı. Bir ai rine — Bu ileri Sa nedir? ar gördü ğüm Kadınlar birliği e bi- sordum madeni pek memnun olmi Sualden ıyan âza — müddet durdu, sustu, dü- — Ve “e Me yaz mak İse Sofralar devetlilere ven Bedavadır... e e görülecek bir manzara; işi. Hin nin budu bir tabakta, kızartma ta- vuğun kanadı başka bir tabakta pasi çatal uçlarında dolaşma- ğa başlamış, İN kemikleri iyi bir eğlence — Tut A h — a. beni Meliha. Lâdese girişen çift münakaşası devam ediyordu: uzum Ali diğ böyle, Ne vakit aldattım seni Dans Saim bir Seli — Lâdes Pen bir Sli a.. madı, olmadı sa; Sövüş, tatlı, ie 0 çay, le pastaların bedava olması ne kadar çok r üşteri bulmuştu!, Masaların önü tıklım, tıklım dolu... Ellerin- deki tabakları uzatan, uzatana,.. bir pasta... Biraz bis- küvi, biraz çikolata.. Kis terliyenler hararetleri- in imonataya, por- alak şerbetine koşuyorlar, — Aman bir limonata. Diyordu. Etrafını saran damla- ra genc bir kavalye: — Hovardalığım üstümde, Yi- yin, için... diyor, parasız olduğu için Kileatiriörine bol bol ikramda bulunuyordu. Ne âlâ İki salonun birleştiği köşeyi iş gal eden bir büfe de mütemadiyen para kırıyordu. Diğer büfelerde ip içmeğe alışanlar ba- zan bilmiyerek ökseye düşüyordu. Viski, bol ve şampanyayı bedava- dır diye bol keseden ikram edip içtikten sonra garsonun: — Borcunuz beş liradi Demesi davetlinin bütün zevki- ni kaçırıyor ve bu tehlikeli mınta- kaya bir daha uğramamağa ye- min ettiriyordu.. anlar birliği reisi Lâtife Be . Ok cak kadınlar birliği kongresinden bahsediyordu. Nihayet sofralarda yiyecek kal madı ve saat ikiye doğru süvare dağıldı. Kapıdan çıkanlardan bir kısmı: -N&p saye aksi gibi tok nasi De A. Cemalettin ti iki hırsız yakalandı olis iki hırsız yakalamıştır. med ve Fuad adlarında olan bu hırsızlar evvelki gün de Aksa- rayda Semiha adında bir kadını gözetlemişler ve kadın evinden dr şarıya çıktığı zaman kapıya anah- tar uydurarak girip eşya aşırmiışğe caatı üzerine zabıta Mi iki hırsızı yakalayıp ad- liyeye teslim etm irsızların daha birçok ilklerle elâka- dar bulundukları meydana çıka- rılmıştır. ELHAMRA alm eği tenzilâth kupo: Bu kuponu Sinema e vererek Balkona yalnız 18 kuruş duhuliye girebilirsiniz. 18 İkinci Pazar gündüz Kânun ve gece muteberdir