“Tefrika No. 83 “ BARBAROS Yazan: İskender Fahreddin Akdoğan, Mısır tarlasında, Veziriazamın kızını görünce pe (Altındal ) altın yaldızlı arabanın içinde kocasile beraber oturuyordu. Mısır tarlasında bir bara. ğanın içi kan ağlıyor. Cezayirden İstanbula ekiiğie Üçüncü günü. (Altındal) ın başka- Zat dıktan sonra kendini içkiye vur- muş değilmiydi? Evini n altındaki şarab mahze- hini günler geçtikce midesine bo- mapa Şarabcı yahudi Akdo- m yüzünden zengin olmuştu. Fenerden > olarak döndü- Bü geceyi hatırla Yeni tanıştığı ei mimarina Yaptığı gevezelikleri düşündü. gecenin taşkı oğana Pahalıya mal olmuştu. , Meyhanede Akdoğanı dinliyen tün dinle- BALER Blm Elem Barbaros fena halde hiddetlen- MİŞ ve Akdoğanı çağırtarak: ire oğul! Ben sana ağzına en kimseye bir kilik bahs hsetme, Medykiniy isi! Diye söylenmişti. oğan, Barbarosun kendisini #anede yapılan ereği ğer iii Halle çıkarıldıkca hazir kimin ve ne- Tesi için, Diye e soruşturmaların vi arkası gelmiyordu. Fakat, rkese ilân edilmişti. Cezayirde ie donanmanın yerine ye- ve hiç bir ıkmıyacak. ütün elçiler > Kadak hal buna i imanmışi e id sabah bütün halk Edirneka- dışındaki mısır tarlası mesire- sine akın ediyordu. Henüz misir Mişti, Vardı.. A mevsimi gelme- Burada Gi bir meydan Etrafı ağaçlıktı. hali bu ağuçlıkların arasında Oturup ilkbahar kuzusu çeviriyor, zi z gülüp “öleniyo çocuk meydandaki satı- era lafını sarmıştı, Eşeklere koşturanlar, bir kensrda s- Talanıb birdirbir o yanlar, sıç- Me şarkı söyliyenler sayı 25 yiz e mesire yerlerinde içki ya- Sağı çok şiddetliydi. Kadınlar ârasında göz içki içenler yasakçılar e rk kaldı kep götürülürdü. öğleden sonra, İstanbulun meşhur | binili Kara A; ile eylân edin at yarışını ein hazırlananlar arasın- a koşudan önce - iddialı müna- kaşalar başlamış" ara a Ayşe RE “oşusunda kaybetti. Bu yıl birine lik Ceylânda kalacak. kine “la-da, kapısınd. tur, Kadındaki baldırları görme- din mi? Mahmuzları atın göbeği- ğu zaman, ire göz- lerinden ateş saçılıyor... Akdoğan o gün, kendi gemisin- deki deniz arkadaşlarından biri- ni yanına rl mısır iel me siresine gitmi Ağaçların la geçen yol- la harem ağalarının nöbet beklediği konak arabaları duruyordu, ipa arkadaşı sordu: — Arslenım, meden başını şu ga ipi aid kahbelerin- den miyorsun? Kara Ayşe ile Giçlin Ahmedin yarışlarını yakından görmek için bir az daha meydana yaklaşsak fena mı olur? Akdoğan başını konak araba- larından çevirmeden cevab verdi: ya yarış seyretmeğe gelisim — Birisini mi bekliyorsun? — Evet... Akdoğan içini çekerek önüne baktı. Ve yavaşca cebinden bir şişe çı kardı.. Etrafına şöyle bir göz gez- dirdikten sonra, şişeyi ağzına gö- ürdü. i esin. Aleme rezil oluruz. Akdoğan a ominki bir kaç yudum daha iç — tme,. Kimse görmez, Ve tekrar bam arabaların dur- duğu yola çevirdi. — Sen de içer m — Hayir arslanım! İçkiye o ka- dar düşkün değilim. İçmesem de | “Her. akşam | bir hikâye Ona güzel Jim adını ir Ierdi, Monmarterden Monparnas. kadar bütün barmanlar ve börün hürmetle selâmlarlar, kızlar ken- disine korku ve arzu ile bakar- rdı. Jim ne iş açi Burasını kimse bilmez: Bir ve — on birde, Jim ga- yet şık bir etle bir dar ve ten- ha sis kire Orada kü- te gitmişlerdi. Jimin villâyi zi- yaretten pet kıymetli taşlar- la isle som altından bir va- zoyu ele md Mollierler Jimin » debit olduğu bir ziya- fette bu vazodan bahsetmek ih- tyatazlığında bulunmuşlardı. Bir yanlışlık oldu deyib işin için- kabilirdi. da yüksek şapkasile, fırak giymiş bir adamı tevkif etmek cesareti kimde var- dı? Jim halıların kim yav yavaş yürürken bir lâvanta kola burnuna çarptı ve abe için- de kaldı. Acaba yanılmış mıydı? Aldığı malümat yanlış mı idi? Şimdi yerinden kımıldamağa ce- saret edemiyordu. Şu sırada ak- seden bir ayak ses? ona'evde yal- nız olmadığını açıkça anlattı. Ne- fesini zaptederek bir koltuğun ar- kasına gizlendi ve bekledi. de bütün inhinalarile gözü çeki- yordu. olur, Aldoğan şişeyi cebine yerleş- tirmi: Bu veya gerideki çi Kara olun kenarına inen bir konak arabası Akdoğaı e .. Demek ki bizden Diye selda doğruldu.. Arkasında . duran ağaca yas- landı. e merakla sordu: m arslanım? — Sel öz kamaştırıcı bir rağ sanalda kimin olabilir? lari ma ve tırnaklarına Mk pa Di tın yaldız içinde iri Şu lens ihtişamına 'r bak Saf gemici İstanbulda ilk defa gü böyle bir altın yaldızlı ndı! Akdoğanın göğsü demirci kö- rüğü gibi şişip kabarmağa baş- lamıştı, — İbrahim paşanın arabası.. işte kızı.. Damadı.. İşte ay rem a a tutarak ill in Başını na dayadı. — İşte onun civi Ah, sevgili yavrucuğu: dar da güzeli asli Akdoğanın arkadaşı korkudan titriyordu. Vez'riâzamın adamları kalaba- lıktı.. ın böyle kendini kaybedercesine onlara baktığını görseler, bu işin sonu nereye va- Altındal, Ne ka- Jim her şeyi göze alarak elek- irik düğmesini çevirdi, salon ay- dınlık içinde kaldı, Jim bir ayna- da kendi uçuk benizli yüzünü gör: dü. Tebessüm etmeğe çalıştı. Genç kadın Jimin bulunduğu odaya girdi, şömineye dayandı sö mırıldandı: — Vay, siz misiniz? Bu alık hizmetçinin yapmıyacağı yok. İçeriye mint alıyor da bana ha- ber vermi; Jim ein Bir öyliye- Mn Bilâihtiyar, ae ki kadını gerdanlığına a, bilezikle- lerine bakıyordu. Genç a kür güldü: — Böyle ilk dakikada bir sıkıl- ma olacağı ral idi, dedi. Bizira Jeanne Dubertin böyle tuhaflık. ları vardır. Bir kaç gün oluyor, bana a etti ve a söyledi: Danslı bi ve şu sözleri r müsamere tertib ediyo. i in iin gelib seni evinden alacak. Sen o; nım orsun, © seni ta - Yolda, otomobilde biribirimizle tağpadak sınız. Ben böyle yeni e ei Yuklar yaratmağa Bayıla Genç kadın bir kahkaha, sal a a ile Hölöne de be- nim gibi po Kim bilir onla- bunları nafile yere size ab dönmeme: ım. Ta' ayara, buda- ie den la üye iyi - göze d. yok ya, yasak (Arkası var) anane Güzel (Bir fransız hikâyesi ) Jim ) siz de e 00 Hoş bir eğ- lence, değil m Jim derin vini içini” çekti: — Ne dediniz? Pekâlâ, gidelim. — Benim adım Ölme Sizin? — Benim mi? Henri. e omuzuna kürk nto- sunu aldı, sokağa AE Jim genç bnm koluna sahi... Sa çok daha iyi eğlenirdik . — "Nasıl olur? Fakat... Peki, kabul üni Duman ve kalabalık ile dolu bir pk in ile Jim tatlı m genç armaklarını avu- cunun içinde sıkıyordu. e kadar ln Nazarları Odetteni lığ na gidiyor, elektrik, in al tında pırıldıyan elmaslarla ipno- tizma edilmiş gibi oluyordu. Bir- denbire sordu: Dans eder misiniz? Odette sevinçle ellerini birleştir- — Maalmemnuniye! Elektrik İimbalarn kısmışlar- dı. Çehreler müphem bir hal alı- yordu. Tatlı ve ağır bir tango ha- | vası etrafı keyif ve lezzet | ile | doldüruyordu. Jim kararını ver- di, arkadan yavaşça gerdanlığın düğmesini çözdü; gerdanlık av- cuna düştü. Odette il gözler. | le misil — Sizinle dans etmek ne ka- dar tatlı! ! Sonra, göğsünden bir gül alarak| ime uzattı, Jimin eli cebindeki gerdanlığa dolaştı. Acaba bunu binden eli boş çıktı. Aptallığın sırası değildi! Maamafih Odette kendisine garib bir surette bakı- | yor gibiydi. gp gözleri o kadar mahzundu Ayağa nin ideyim, dedi. gitmeyi tercih Bizi bir arada görmelerini m. Gösterdiğiniz nezaketten dolayı size teşekkürler Şa Henri akında gene görüşürüz | l e g Hay | benimle beraber erir Yal. i ederi | | İ arasından keyi | r al 3 | zünlü ere Bu sırada bir garson yali eldi. iraz yeis yanınızda bulu- nan madam size şu mektubu yol- ladı, dedi. Jim titredi. Şüphes'z kadın şüp- helenmişti. Polisler nerede ise et- rafını saracaklardı, Heyecan ile «Sevgili iri oL en ai yolacağına eminim. lie oyun oynamağa mecbur oldum. Sen beni hatırlamazsın. İyi kalpli ” 3 es Şekerli olanlara ek- mek, francala ve nişas- talı maddelerle şeker ve şeker mamulâtı ze- hirdir. Zayıflamak ve şişmanlıktan kur- tulmak için mutlaka: Mamulâtını yemelidir. Hasan Gluten ekmeklerini ve Hasan Gluten biski ni ve Hasan Gluten Hasan Gluten un ve ey ve Hasan Diyabet şek ile giz Diyabetik gizle sını korkmadan bol yiyi- ni; san'at ve rekabetinde muvaffak ol olan an ten mamulâlı Avrupa, sineme müthüş rol oyna- maktadı eposu: Hasan de istanplr ve Beyoğlu, büyük bakkaliye ve eczanlerde bulunur.j . AE Sİ GR Radyo İl ikinci kânun Cuma stanbul : 12,30 plâk neşriyatı, 18 tel akatığaliğım oc o ile birlikte, 21 caz trası. 12-ikinci Kânun cumertesi 117,30 md Masin ün versiteden nakil Bay Rec Gi Peker, Bayan A. 19,30 EN fik, 20,10 Gül iri vi 0 — tiyatro musiki, p Bedriye Tüzün, şan ra go orkestraları ile beraber. Posta ittihadına dahil o'mayan ecnebi memleketler: Seneliği 3600, mi 0 ye 1900, iç aylığı 1 kuruştur. — — — — e Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek Li Şevval 6 Gi kik Güneş Öğle İkindi 12,2 ii 17,00 18,37 x Babıâli civarı pim 5k 13N Va, 839 725 İdarehsne: bir kızım, Beni edi me diyecektim amımı den bir intikam almak istedi. Ve. liba sen onun göz koymuş o cü 3 verdim. Darılmazsın değil vee Gerdanlığı iadeye lü- zum yek. Yalancıdır yordu. nakil, telsiz caz, ayan Sabahat şiir, 21,15 son haberler, 21,30 radyo oikes- trası, 22 radyo, ve tango orkes- âtibi 5 8,50 dans musikisi, plak, Eşref Şe- , 20,50 Tenör piyano ile be- İyo, caz ve tan- yemeğe davet lerek paranı ve vaktini kaybet e sem üzdanı daha evvel aşır- Orkestra şimdi bir rumba çalı Hikâ