Tefrika No. 87 BARBAROS Yazan: İskender Fahreddin Barbaros, Italyan mimarını avlamak için, yakında iş başından çekileceğini söylemişti. inyor Kontarino, kaptan paşayı hayretle dinliyordu Sultan Süleyman mektubu oku- yur, düşman derler, Fakat biz de ei © uyumadığımızı düşmanlarımı-, za anlatmak için, bu mel zarf içine eme elçiye gönderin! Dedi. İbrahim paşa mektubu Cermen elçisine göndermekte ge- işti. ir mektubu alınca şaşaladı. İtalyan kaptanına kendi elile teslim ettiği bu mühim mektub Türklerin eline nasıl geçmişti? Cermanya elçisi bu muammayı halledemiyordu. tbrahim, paşa o günden ecnebi elçilerini el altından takib ettirmeğe ve kimlerle görüştükle- Tini anlamağa, ona göre tedbirler almağa başlamışı Tersanedeki İakslk baş dön- dürücü bir faaliyetle ei iğ Barbaros Hayreddin paşa gün veziriâzam İbrahim paşa ile görüşürken: — Paşam, dedi, aş Yapılan bir müsalâha üzeri madan İstanbula gelen elçiyi şim- diden doldurmalıyız. Sadrazam, Barbarosun ne de- mek istediğini anlamamıştı. — Romalıdan bir korkumuz k... Diyerek Hayreddin paşanın sö- m ik i, t, Barba: Ne Meb değiştirmek istemedi: Romadan yeni gelen elçiye osun bundan ar hasta ve 1z olduğunu bildirmeliyiz. Düşman hazırlandığımızı sezerse, Avrupa ee ayi birleş- meğe kalkac. Dedi. mi ri vaziyetin in- celiğini şimdi kavr. mıştı. — Nasıl münasib Setra o suretle hareket ed Diye cevab dar Barbaros fikrini açı ıkça söyledi — Benim kimseye itimadım yok. — Siyasi işlerde ben de hiç kim- seye itimad etmem, Fakat, para her şeyi yapt zi Tasarladığı bir kimse var 1? — Kontarino adlı bir ER mimarı ile dost olmak istiyo olmıyan imar şey- eri hakikat gibi anlatacağım. Çok umuyorum ki, gemiler yan elçisine anlataca Veziriâzam keli ae e düşündükten n sonra: ni ar elçi ile sıkı fıkı konuşu- yor mu gir vin bir dostu olduğunu ha- ber aldım Gi o halde bu işi sana havale ediyorum, Aramızda kalsın. Şim- dilik padişaha bile açmağa lüzum yokur. : tiyorum, sinyor Kontarine! Fakat, köşkün bol güneş alması , lâzım. w Pa 5 4 © Şi iE vd 5 3 Gi N mutfağı, ahırı ve sahilde bir ka- yıkhanesi bulunacak. Mimar, kaptan paşanın bu işi kendisine havale edişinden Seki memnun olmuştu: u ettiğinizden çok güzel bir ui yapacağımı derim, paşam! Köşkün arsası ha- daha zır mı — Şimdilik münazaalı bir yer. iz pek yakında ele geçirece- ar, — Iki taraftan ini istiyorsanız, Bozaminie bir arsa almanızı tavsiye ederim. alici tercih ediyorum, Ve mutlaka batı, doğu güneşi alma- sını istiyorum. Barbaros önüne bakarak kaş- larını çattı: — Hekimler istirahat etmemi tavsiye ediyorlar. Yakında iş ba- şından çekileceğim. Kalbim dizlerim ve ti gibi e m,. Ci- rerek oraya sıhhi sahilhane yaptır- mağa karar verdim mek ki meleği sonra Ak- La da kalsın, padişahla da aram açıl. dı. Hükümetin bana itimadı kal madı, Bu sebeble de iş başından ilmeğe mecburum, sinyor! — Siz çekildikten sonra yerini- ze kimin tayin edilecğini tahmin UNUZ ferlerine taraftar değil. Bağdad muzafferiyeti, onu bundan sonra daima kara istilâsına sevkedecek- tir. Önümüzdeki yıl içinde Süley- manın karadan Ümirye akın yapması muhte; — Desenize nine bıktı- nız! Fakat, bu kar klar Ki dl ne e kadar necekler, bilse; i ipa- ak sevi- si Yel var) Barbaros, italyanları pe adı..2 a mimar Kontarinoyu biri gün dairesine davet etmişti. ya malik değildi.; Gü Barbaros sordu: i — Sana bir köşk yaptırmak is- i Adres tebdili için yirmi beş kuruşluk pul göndermek lâzımdır. 27 — Ruzukasım 67 İmsak Göneş Öğle İz ei E 1247 254 7,26 18 Va 5,39 7,16 12,18 işi 1642 18,30 : Babiâli civarı kr &k HASAN sür Pastileri Oksürük, Nezle, Bronşit, Bo ve Göğüs Hastalıklarile Sesi Kısılanlara Şifai tesirleri çoktur. uruştur. HASAN ECZA DEPOSU HASAN ECZA DEPOSU HASAN Kuvvet Şurlu Zaafı Umumi, Kansızlık ve Kemik Hastalıkl larına şifai te- ve ihtiyarlar her yaşta istimal edebilirler. Radyo g3EZİ o ; “ Ri ieiel g 3 ikinci kânun Perşembe İstanbul : 17,30 inkılâp in e versiteden nakil, ie ımhuriye! Fır- pen a Pa ker, plâk, 19,30 haber , 20 e 4 23 radyo, caz 6,45 hafif il, i e er, k, > E— a” rin N — 17,30 Parti, onser, 19,30 Kol- karışık konser, 22 msi ii biz 19 — IM konser naki m.) 2130, sapllimme , baherlst 15,45 muhtelif sözler, 15,50 spor ha leri, 16 sözler, 16,30 Fenderin idi resinde senfonik £ kons (Mo Rathaus, O. Repighi) Prağ 410 m) — İG 5 askeri kon- ser, aözler, 17,55 çocuk konseri, 18,20 gönle tediye, i « dk 18,55 çi nepiyat çer 20. 10 zi medi malar Zi İyi 73, 13 seni Si Berlin (35 mim la gm mii — Bek neşri whtelif, 20 ları Gön GERE 20,40 haberler. 2 İÜ Ne warland. iz rland) isimli sk. 1,45 vals musikisi, 23 ha- Hee 24 aa musikisi. Budi ziraat, lers, 20,20 5 71 amele, m isi, ri, çizi dan: (60 ,30 — lar, m, 05 Gi Li aktüalite, ei seker şarkıları, 21 askeri vip ndo, berler, 22,30: Br €ser- e in mr 23,30 Hebadar” 24,05 dans, 1,15 pi 4 ei Ted cu 0 karışık musiki, plâk, no ektünlite, 0. 30 mi aklen 2 15 filârmeni tarafından menfi ni r, 23,30 şiiri ila 23,40 reklâm, 24,05 li m.) — 0 Ameni- si, VOİD apo, Vaz 20,05 keler ya ve saire, 21,05 Osvald Kabas- tanın idaresinde k senfonik kon- ser, 23,20 orkestra, 23,30 haberler, E 550 konserin'devamı, | kuartet kon- maskeye ri , kıpkırmızı Her alşam bir hikâye Genç e süzgün. gözlerile İrfanın ta ine baktı — Ne güzel gece değil mi?.. — Evet... Böyle seninle yapa- yalnız olunca... Derin derin bakışırlarken dı- va bir gürültü oldu. Bir ayak iki e ml Mahvolduk!, dedi. İrfan — Ne yapacağız?. diye şaşkın ayağa kalktı. — Saklan... — İyi amma nereye?... — Ki altma.. Beş dakika evvel bu iyi gir- mişlerdi. Hay girmez ol e Hiç değilse öteki odad. vardı. Balkondan kendisini aşağı atardı. Bu odada ne balkon, ne de el çak bir pm vardı. Ayak ses- leri yaklaşıyordu. İrfan er isini karyolanm al- — Haberim yok.. Seni temin ederim ki bilmiyorum, diyordu. İrfan titremesinden karyola sar- sılacak diye korktu. Fakat bir- g. 5 ik Elektrik ziyası, karyola- nın altına kadar uzanıyordu. Bu ışıkta yanında bo; yuna sa- rışın bir kadınm yattığını gördü. Lâkin işin en müthiş tarafı ne idi biliyor musunuz?.. Sarışın kadı- nın elinde bir tabanca vardı. Bu tabancayı İrfan'ın ta Oburnuna uzatmıştı. Kadının gözleri siyah mevzun burnu, rinden ışıl ışıl yanan gözleri ile çok güzel bir kadın olduğu an- laşılıyordu. Tabanca bu sefer şakağına da- yandı. Genç kadın dudaklarını delikanlının kulağına yaklaştıra- rak fısladı: yecanlı bir sinema filmi seyredi- dın?. Elindeki tabancası, yüzün- deki siyah maskesile kendisinden ne istiyordu? Odadaki erkek kükredikçe kük- reyordu: — Ne yalan söylüyorsun... Şim- di ben o herifi bulup meydana a ıkarırım. Diyerek hiddetli hiddetli oda- taraflar Sanki kendi bususi malikânesin- lağına yaklaştırdı. Bir son nefes gibi fısıldadı: — Şimdi bizi yakalıyacakla; İrfan sessiz, emer içinde Bini” Maskeli e si 'akalanmamanın da çaresi kai ... Amma bu iş biraz pa- le bakar en yelkenleri suya indir- ım... diye Demli sekel yanl çalidi Nazanın kocası odanın her tara- Maskeli kadın fını araştırmağa başlamıştı. Dos lapları filân açmıştı. Şimdi — ın altına geliyordu. İşte o aman buyurun cenaze mazına — Kaç papel bayılacaksın?. | nas — e — ci Çık. «500» den ne hür e Kabul!, a — Öyleyse al şu tabancayi... — mendili de yüzüne bağla. Yğ« görünmemeli. . © Maskeli kadınm dediğin > Tam bu sırada Nazanın — karyolanın ken bir fısıltı var.. Diyerek dolay doğru atıl dı. Fakat maskeli kadın bir pars çevikliği ile enun klarının arasına atıldı. Nazanm kocası ne duğ lelerin arkasından da gene yüz- man... yi Canıma dokunmayın... Bu arada yü; m da dışarı lee Hmm öteberi lll. İş bitince İr- fana: — Haydi yürüsene be.. dediler, Maskeli kadın onu elinden e Kadının arkadaşları bu yüzü m; keli adama hayretle bakiyesi GE Birisi tabanca ile Naza: ımı tehdit ederken ötekiler d hep birden sokağa fırladılar. Ka“ ranlıkta yanyana yürüyorlardı. i İrfan: — Hayatımı size borçluyum... dedi. Hemen paranızı vereyim.. Elini cebine attı. Fakat yolda bu hırsızların kendisini soyup s0 e m de korku- yordu. Genç kadın bir aralık yü zünden maskesini çıkardı: Beni temıdınız mı?. ide... > " Nazanıni — A... Feri Evet Feride'idi . Bu yanına çocuk e olarak girmişti. Nezann evinde İrfanla bazan karşılaştıkça (delikanlıya güzel kadına: — Yazık Feride... dedi. Şimdi Feride müteessir görün! Mei 1 ni) de müteessirim.. vE yar Feride?.. Seni bun! rabilir miyim?.. ki? .# 3 Nazan bir hafta İrfanı görme mişti. Gusie eğ ordu. Bir ha- vadis göz şerler; yi hırsız bundan tur, eli hırsı us vardır. Gireceği evlere evvelâ müs rebbiye veya lime olarak mektedir. Fakat maskeli hırsız son larda arkadaşlarından v mlçbul bir delikanlı ile vrupaya kaçmıştır. Kendisi: Gi tövbekâr ii hırsızlık- tan vaz geçtiği çeliğe. dir.» Ayni gün e İrfandan a kısa na mi pe ham mak. » yıldı yada) ya gidi