PA 21 Eylül 1934 Sahife 3 'AKŞAMDAN AKŞAMA Milletler cemiyetinde Türkiye Türkiye cumhuriyeti Milletler cemiyeti konseyine âza intihap edildi. Bu kısa cümle cumhuriyet idaresile memleketimizde vukua gelen derin değişikliği hülâsa eder ve bütün ehemmiyetile gö önüne koyar. Filhakika, harp sonrası Türki yesi ile bugünkü cumhuriyet Tür- kiyesi arasında Avrupa bakımından görülen büyük ve derin Fark, cum- huriyetin kısa bir zaman içinde #akip ettiği siyasetin mahsulüdür. Harpten evvel, Osmanlı impa- Tatorluğu Avrupa sulhünü tehdit eden bir tehlike vücuda getiriyor, siyasiyat âleminde karışık en 'kaların mevzuunu teşkil ediyordu. Harpten evvel Osmanlı impara- torluğu, Avrupanm âdeta ortasın- da eski zamanlardan arta kalma gayri tabii bir teşekkül halinde can çekişiyordu. Öbür tarafta dünyanın tabii bir akışı vardı. Eski ananeler ve fikirler içinde bir müstahaseyi andırır durgun- luk ile arkasını ilim ve medeni- yet cereyanlarına çeviren impara- #orluk Türkiyesi ile bunun" ara- sında mü tezat göze çar- pardı. Bunlar bi le anlaş maz iki âlim tarzında mevki ak mışlardı. Osmanlı imparatorluğu- nun son günleri gelmişti. Cumhuriyet idaresi bu enkaz arasından yepyeni prensiplerle, taze, canlı ve kuvvetli bir devlet çıkardı, Bugün bu devletin mü- meyyiz vasfı Avrupalılıktır. Tür kiyede vukua gelen hadise alelâ- de bir idare ve rejim değişikliği, bir isim tebeddül ta hal dır..Bu, hayatı ve dü Yış ve görüş tarzıdır. Türkiyede ruhi ret yıkılmış, şarkı atale- aza mahküm eden vicdan esareti ortadan kalkmış, şimdi Türkiyeye hür düşünce prensibi girmiştir. Bugün garp medeniye- #ine hâkim olan müdebbir pren- siplerle Türk inkılâbı arasında hiç bir ayrılık tasavvur edilemez, Ay- ni yüksek Felsefi ve içtimai ka- maatler içindeyiz. Bundan dolayıdır ki evvelce bütün dünya için bir tehlike teşkil eden hasta imparatorluk bugün şarkta ve bütün dünyada, mik li hudutları içinde sulh için en halisane, en yorulmak bilmez su- n asri bir cumhuriyet inkilâp etmiştir. Bir taraf. tan iktisadi ve mali sahada istik- lâlini ve hayat şartlarını temine çalışan genç Türk cumhuriyeti, diğer taraftan maarife ve kültüre verdiği ehemmiyet ile memleket- #e milli hâkimiyet prensiplerini her an takviyeye ve halk kütlesi: nin terbiyesini temine çalışıyor. işte Milletler cemiyeti konseyin- de özalığa hemen hemen ittifak. i imiz bu mesainin medeniyet âlemince anlaşıldığına ye muhabbetle karşılandığına bir delildir. Eski Türkiye ile yeni Tür- l diplomasi meydana suretile hepimizin kal ile dolduracak bir mahi der, İlk ve Orta Mektep talebesinin Haftalık mecmua AALIŞKAN ÇOCUK 2 nci se Fakir talebe Hilâliahmer bu sene 2000 talebe- 'ye yemek verecek Jiahmer cemiyeti, nesi başından itibaren, ilk mek- teplerde muhtaç çocuklara öğle yemeği tevzi etmek üzere hazır- ıklara başlamıştır. Aldığımız malümata göre şim- dilik cemiyetin vaziyeti, geçen se- meki yardımın ancak yarısını yapmağa müsait bulunmaktadır. Bu işe ayrılan tahsisat 7000 lira- dan ibarettir. < Geçen sene 4000 talebeye ye- mek dağıtılmıştı. Bu sene daha yade para temin edilemezse 2000 talebe bu tevziattan istifade ede bilecektir. Tevziat haftada dört gün ola caktır. Mekteplerde bu yemekler» den istifade edecek en ziyade muhtaç talebeyi tesbit için ka- yıt ve kabul müddetinin hitamın- dan sonra esaslı bir araştırma ya- pılacaktır. Güzel bir tasavvur Belediye gelecek sene büyük caddeleri her gün yıkatacak Sokak ve caddelerin sulanma teşrinievvelin on beşine kada devam edecektir. Bundan sonra sulama işlerinde kullanılan vesait inşaat işlerine tahsis edilecekti Belediye, bu sene yalnız bazı büyük caddelerle sokakların su- lanmalarile iktifa etmişti Gelecek sene daha muntazam bir program ile ve bazı büyük caddeler, günde ir defa olsun, yıkanabilecektir. Yıkanmak üzere ayrılacak cad- deler ilk bahara doğru esaslı surette tamir edilecekler ve bu suretle yıkandıktan Bonre ve caddelerin çamurl ders se- İnhisar idaresi, incir mıntakala- rında tesis edilen merkezleri va: tasile incir mübayaatına ehemmi- yetle devam etmektedir. Şimdiye kadar yapılan mübayaat 200,000 kiloyu geçmiştir. Mübayaat bir milyon kiloya çıkarılacaktır. ŞEHİR HABERLERİ Emniyet müdürlüğü Polisler kâtip sınıfına ait işlerde çalışmıyacaklar Şimdiye kadar emniyet müdür. in gerek müdüriyet ve ge- Tekse şube kalemlerinde büro iş lerinde zabıtanın kâtip sınıfı me murlarından maada polis memu- rundan serkomisere kadar sivil zabıta memurları da çalışmakta idi. Kâtip sınıfına ait olan bu iş- lerde zabıta memurlarının. çalış- maları muvafık görülmediğinden mesine ka leğişiklikte kalem işle- ri yalnız kâtip smıfı memurlara tahsis edilmiştir. Evvelce buralar- da çalışan zabıta memurları da ya resmi veya sivil olarak polis merkezlerine taksim edilecekler ve bir kısmı da muhtelif şubeler kı- sımlarına verileceklerdir. Bugünden itibaren kalemlerde kâtip sınıfı memurlar çalışmıya başlamışlar, evvelce bunların yer- lerinde bulunan muhtelif rütbe- lerde elli dört kadar zabıta memu- runun da merkezlere ve şube kı- sırlarına taksimlerine başlanık. maştar, Kumarbazlar Vezirhanında kumar oynıyan sekiz kişi yakalandı Bir müddettenberi geceleri Ve- Zir hanında bir odaya birçok şüp- heli kimselerin toplanıp sabaha kadar kalmaları polisin nazarı dik- katini celbetmiş ve evvelki gece araştırma yapılmıştır, Bu araştırmada hanın üst katın. da arka tarafta bir oda açıldığı büyük bir ma. larken cürmü meşhut halinde yaka- lanmışlardır. Masanın üzerinde oyun aletle rile fazla miktarda kumar parası bulunup müsadere edilmiştir. Şük- rü efendi isminde birinin öteden- beri bu odayı kumarhane halinde işletip kendisinin de bununla ka- zanç temin etmekte olduğu anla- şılmıştır, Kumarbazlar adliyeye im edilmişlerdi e mâ Kafesli binalar Şimdiden bütün kafeslerin kalk- masına imkânyok Evlerdeki kafeslerin kaldırıl. maası hakkında belediyece bir ka rar ittihaz edildiği hakkındaki ha ber üzerine tahkikat yaptık, Me- sele şudur: Hıfzrssıhha kanunu evlerin sıh- bi şeraiti haiz olmasını, güneş, zi- ya alacak vaziyette bulunmasını emrediyor. Bu maddeye göre ev- lerin kafessiz, pencerelerin geniş ve büyük olması, tavanların basık olmaması gibi bir çok şartlar var- dir. istanbulda mevcut kafeslerin kaldırılması bu kanuni zarurete göre elzem ise de aldığımız malü- mala göre bu yerinde karar ve | arzuyu hemen tatbik etmek kabil olamıyacaktır. Çünkü İstanbulda kafesli evler eski binalardır. Bu eski evlerin kafeslerini der- hal kaldırmak, zaten bir tahtası yerinden oynamağa müsait olmi- yan bu evlerin daha ziyade harap, olmalarına ve hattâ yıkılmaları- na sebebiyet verecektir. Bu sebep- le belediye kafeslerin derhal kal- dırılmasını mümkün görmüyor. Belediye, harap olmuş bir kafes tamirine mâni olmak ve bu » setle tedrici bir surette kafesleri kaldırmak yolunu tutmak istiyor. Belediye fen heyeti kafesli bi- malar etrafında tetkikatta bulu- nacaktır. Halkalı ziraat mektebine rağbet Halkalıdaki ziraat mektebine bu sene geçen seneden fazla rağ bet vardır. Mektebin ilk sınıfına yirmi talebe alınacağı halde mele tebe müracaat edenlerin miktarı kırka baliğ olmaktadır. Bu sebeple talipler arasında bir müsabaka İmtihanı yapılacaklır. Yakın zamanlara kadar ziraat mekteplerine müracaat edenler, çifçi ve arazi sahibi evlâtlarndan ziyade memur, tacir ve sair mes” lek erbabının çocukları idi. Bu seneki taliplerin mübim bir kıs- mının köylü ve arazi sahibi ço- cuklarından ibaret olması köylü- lerimiz arasında ziraatçılığın bilgi ve fen dairesinde yapılması fi! nin yerleştiğine delil telâkki edi iyor. “ Tayyareci Vecihi bey, tayyare motörü ile hareket eden bir motörbot yapmıştır. Bunun motörü meydandadır. Yeni motörbot saatte 40 mil süratle hareket edebiliyor. Mil çarypudiza Bir tecrübe Dilsizler cemiyeti sokaklarda. ki dilsiz dilencileri topluyormuş. Yakında İstanbulda bir tek dilsiz. dilenci kalmıyacakmış, Darısı körlerin, topalların, eli ermezlerin, gücü yetmezlerin. Darülâcezede sokaklarda uzun müddet dilencileri tetkik eden meşhur bir asabiyeci dok- ler arasında hakiki körler, haki sağırlar, hakiki dilsizler, hakiki topallar çok azdır. Hepimizin çok iyi bildiği gibi bunların bir çok- ları rol yapmaktadırl Bizim hastanenin köşesinde iki senedenberi dilenen bir adamca- Ziz vardı, Hepimiz kend beş on para adamda istedi vardı: Kördü, du, ayakları tutmuyordu. Ve dik sizl, Onu sabahleyin genç bir adam bu köşeye getirip bırakıyor. Ak- şamüstü de birisi alıp götürüyor” du. Bir gün hastaneye doktor tayin edildi — Bu adam ne kör, ne ayakları tutmuyor, ne de di dedi. İd- din ettik. Beş liraya bahse tutuş- tuk, — Size bunu isbat edeceğim! dedi. Genç arkadaşımız dilencinin önünden geçerken bir lira düşür- dü, Geçti gitti. Arkadaşımın ar- kasından bir hademe geliyordu. Hademeye evvelce lirayı almasını tembih etmiştik, Dilenci de bu ha- demenin hastanede çalıştığını bil. miyordu. Biz meseleyi pencereden seyre- diyorduk. Hademe (daha liraya yaklaşmadan evvel o ayakları tut- muyan kör dilenci müthiş bir atlet gibi yerinden fırladı, elira be nim!» diye parayı kaptı. Hademe ile öyle bir kavga, öyle bir kavga. Herifi dövecekti. Sonra parayı aldı, cebine koydu ve oradan ko- şarak uzaklaştı. İşte kör, dilsiz ve ayakları tutmıyan Bir liramız gitmişti amma iyi bir #ecrübe' yapmıştık.» Şimdi İstenbulda dilsiz dilenci kalmıyacağına dair olan havadi- si okurken bu doktorun tecrübesi aklıma geldi. İstanbulda kim bi- lir kaç yüzlerce böyle aktör di- lenci vardır. genç bir rülâcezeye göndereceği yerde di- lencilere mahsus bir tiyatro mek- tebi açsa, bunları, bu çekirdekten yetişme aktörleri toplasa ve yetiş- tirse... Her halde İstanbulda bun- larla bir kaç tiyatro açmak kabil olu Hikmet Feridun Tabanca ile oynarken bileğinden yaralandı Cibalide oturan Halit efendi is minde birisi dün odasında bir ta- banca olduğunun farkına varamamış ve tabanca kazaen patlamıştır. Çıkan kurşun Halit efendinin sol bileği: ni parçalamışlır. Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. Esrar içirten iki kahveci yakalandı Kerim ve Süleyman isimlerinde iki kişi işlettikle ahvede esrar ve heroin içirdikleri için yakala- nıp adliyey eteslim edilmişlerdir. Bu ki esrarcı dokuzuncu ihtisas mahkemesinde birer sene müd detle hapse mahküm olmuşlardır. oynarken içinde fişek