18 Eylül 1934 Sahife 3 AKŞAMDAN AKŞAMA Ufak bir tecrübe İstanbula seyyah gelmesini hep İstiyoruz, ya, Fakat bir seyyah | akını ne demek olduğunu acep düşünüyor muyuz? Gelsin demek kolay. Fakat onları ağ kadar zordur kil zorluk tamamen gözümüz den kaçıyor. İşin yalnız bir tara- fını, başlangıcını Gelecek seyyahların bu işler için teşkilâtsiz bir memlekette ne ka- dar büyük bir yük teşkil edecek- lerini düşünmüyoruz. Tabiidir ki, memleketimizi gez- meğe gelenlerin buradan mem- nun dönmelerini isteriz. İşte, unutmamalıdır ki bugün bir sey- yah kafilesini, bir seyyah akını- nı memnun ederek meml yollamak hiç te kolay bir iş de- Zildir. Seyyah, çok nazlı, çok titiz, çok alıngan, çok keyif ve hevesine tabi ayrı bir cins mahlüktur; naz- lıdır, müskülpesentii mana girdi mi, şimendifer gara geldi mi, © gördüğü, alıştığı mu- ameleler haricinde uzun bir külâta tesadüf etse bunu izam et- meğe kalka, Sonra, seyyah otel ister. Avru- paden gelen bir seyyahın Sirke civerımdaki otellere | yerleşi gören var mıdır? Demek oluyor ki seyyah bakımından bizim Si keci ve civarı mevcut değildi Onlar Beyoğluna gideceklerdir. Beyoğlunda bir seyyahın gidece- ği kaç otel var? Malüm bir kaç büyük otel ve Tepebaşındaki es- kiden beri mevcut bir iki otel, Ondan ötesi? Mevcut en iyi otelleri izin bü- #ün odalarında sıcak soğuk akar su bulunduğunu ümit eti Demek ki bu cihetlerde büyük bir eksiklik var. Fiat cihetine ince, seyyah oda fiatini görür görmez bir mükayese yapmağa başlıyacaktır. Zaten mükayese yapurda ve şimendiferden çıkar Otelde bu mükayese bü in aleyhimize neticelenir. Otomebile binerse keza. Seyyah, yediği yemeği de ucuz bulmıya- caktır. Akşam eğlenmek ister, müzik dinlemeğe kalkar, tiyatro arar, bara giderse artık aradığını bulur mu, bulursa oradan nasıl bir his. le döner, pek bilmeyiz. Şimdi şu noktaları hatırlayışi- mız. İstanbulda toplanacak kon- feransa gelmeleri beklenen üç yüz kadar seyyahın nerelerde yalırı- lacaklarını düşünmek yüzünden dir. Üc yüz seyyahı tamamen ağır lıyamıyan, sıkıntı çeken bir şehir seyyah meselesini düşünürken, çok daha ciddi ve mütcenni day- ranmalı. Esaslı çalışmalı ve esaslı hazırlanmalıdır. Akşamcı ŞEHİR HABERLERİ Kapanma saati Bütün bakkalar 21 e kadar açık bulunacaklar Dükküânların açılıp kapanma saatleri hakkında belediye tara- fından yeni bazı kararlar verik miştir. Gıda maddeleri satan dük- kânlarm saat yirmi bire kadar açık bulunmalarma evvelce müsaade edilmişti. Ancak bakkallar, bu ka- yarın tatbikinde büyük müşkül uğruyorlardı. . Dükkânlarında yi- yeceğe ait maddeleri önat yirmi re kadar satıyorlar, fakat gıda maddeleri haricinde olanları da #aat on dokuzden sonra dükkân içinde bir tarafa kaldırmağa mec- bur oluyorlar, bazan dükkânları nı ikiye bölüyorlardı. Vaki müracaat. ve şikâyetleri belediye nazarı dikkate almağa Karar vermiş ve daimi encümen- den yeni bir karar çıkmıştır. Bu karar şudur: «Öledenberi bakkallık edip te gıda maddelerile birlikte sabun, gaz, süpürge, nalın ve gibi halkın gündelik ev ihtiyaçları ve bu itibarla da teamülen bakka- liye eşyası sırasına geçmiş eğyalar da satmakta olanlar mi hasıran gıda maddeleri satan dl kânlar gibi saat yirmi birde ka- patacaklardır.» Bu karar hemen tatbik edile cektir. Eski vaziyetten bilhassa Üskü- dar bakkalları çok şikâyet ediyor- lardı, Belediyenin bu son kararı ile bakkallar dükkânlarından er- | zak haric kânlarını yeceklerdir. eşyayı kaldırmağa, di İmeğe ihtiyaç görmi- Çatalca üzümcüleri mahreç arıyorlar Çatalcadan şehrimizde ihracat gelen işlerile alâkadar daireler bir mektupta deniliyor kk özüm pek boldur. Bir kaç gü den beri kilosu kırk para salılmaktadır. Bu kadar bol üzüm memleketinde şarap yapmağı dü- şünüyoruz. Şarap için dış ve iç piyasalarda mahreç bulmak kabil midir? Yahut taze üzüm ihracatı işin bize usuller öğretiniz, Alâka- dar daireler Çatalca üzümcüleri- nin bu haklı dileklerini tetkik etmektedir. Atın kuyruğunu keserken yakalandı Dün Süleyman isminde bi Bahçekapıda, bir çöp arabası daki atın kuyruğunu keserken yakalanmıştır. Imtiyazlı şirketler Hükümetle anlaşmak istemiyen şirket müdürleri değiştirilecek Nafıa vekâleti bilhassa ücret tarifelerini indirmek ve halk için müşkülâtı mucip olan bir çok €s- ki tertipleri, vaziyetin icaplarına. göre tadil etmek üzere imtiyazlı şirketlerle müzakereler yapmak tadır. 'Bu temaslar esnasında bazi şir- ketler müdürlerinin, uyuşmak is- #emedikleri nazarı dikkati celp etmiştir. Bunlara, işleri sürüncemede bi- rakmak için mütemadiyen müs- ilât çıkarmaları, mensup olduk- ları müesseselere de faydalı ol- emıyacağı bildirilmiştir. Bu ihtarlara rağmen, bir takım formaliteleri ileri sürerek anlaş- imaktan çekinen şirket müdürleri» nin tebdil edilmeleri muvafık gö- rülmektedir. hasır kalmıyacak, şimdiye ka- dar ihtisaslarını memleket men faatları aleyhinde kullanan cene- bi mütehassıslardan © kontrat mrüddetleri hitam bulanlara da teşmil olunacaktır. Belediye ebeleri Gittikleri yerin adresini evlerinde bırakacaklar Hükümet ve belediye ebeleri- de talep vu- ğırıldıkları yer- İere gitmeleri lâzımdır. Son zamanlarda bazı yerlerde ebelerin bilhassa geceleri evle- Yinde bulunmadıkları bir çok kim- selerin ebe bulamamak vaziye- #inde kaldıkları görülmüştür. Bu hallerin tekerrürü nazarı dikka- ti celp etmiştir. Hayat ve sıhhatle yakından alâkadar olan bu hale nihayet vermek ve her talep vukuunda ebelerin vazifeleri başında bulun- maları için yeni bir tedbir alın. ması düşünülüyor. Ebeler her gittikleri yerin ad- resini saatile beraber muntazam, #urette bir deftere kaydedecekler- dir. Bu suretle bir ebenin arandı- ğı zaman hakikaten evinde mi, yoksa hasta başında mi olduğu anlaşılacaktır. Bir amele, lâğım patlatılırken yaralandı Anadolukavağında Kalo bur nunda taş ocağında lâğım pal a olmuştur. Bu minde bir amele kolundan ağır surette yaralanmıştır. Baz hücumları Her evde bir sığınak bulunması isteniyor Tayyare hücumlarında zel gazlardan korunmak için İstan- 'bulda umumi bir mahzen yapıl ması düşünülmüş, fakat çok mas- raflı olduğundan bundan vaz ge- çilmişti, Bunun üzerine yeni bir karar verilerek tatbikine başlan- mıştır. Bu karar mucibince bun 'dan sonra İstanbulda yapılacak. ev, apartıman her türlü binalarını yer katlarmda behemehal bir (si- ğınak) bulunacaktır. de olacak, penceresiz ve her tarafı kapalı olacak, bomba, şarapnel gibi binayı yıkacak, ha- vadan, karadan gelecek şeylere mukvemet edecek metanette bulu- nacak, ayni zamanda abdestha- mesi olacaktır. Kapıları gaz nüfu- zundan masun kalacak surette gayet imtizaçli surette kapans- cak ve kapı kanatlarının pervazı na lâstik konacaktır. Bundan başka bu yerlerde siği- nacak insanların havasız kalma- ması ve kolayca teneffüs edebil meleri için hususi tertibatlı boru- Jar bulunacaktır. Bina inşaalı için ruhsatiye alan- ların plânlarda mutlaka bu (st Zmacak yer) ler gösterilmeden ruhsatiyeleri verilmemeğe başlan- mıştır. Bundan evvel ruhsatiyeyi alıp ta inşaata başlamıyanlar bu kay- de tâbi olmıyacaklardır. Takas yolsuzluğu Tahkikata ait fezleke tamamlanmak üzeredir Kereste ihracatı üzerinde yapir | lan takas yolsuzlukları tahkika- tina ait fezleke tamamlanmak üze) zedir. Bu muamelelerde ismi ge- gen bazı memurlara işten el çek- tirileceği, eski takas komisyonu özalarının maddesinden | mesul tutulacakları ve takas yol ihmal suzluklarında başlıca âmil olan ta- cirlerle birlikte mahkemeye sevk- lerine lüzum gösterileceği anlapıl maktadır. Mesele kaçakçılık kanunun şü- zaulü dahilinde olduğu için af ka- nunu adli takibata mâni teşl miyecektir. Tehlikeler haberler Meselâ ikide bir ortaya «sarı teh liken çıkar. Bana kalırsa hayatta daha böy- le bir çok renkli tehlikeler var. Meselâ beyaz tehlike. Bu yakınlarda karmakarışık, sulu, mikroplu . sütlerden daha mükemmel beyaz tehlike olur mu? Kara tehlike... Daha havalar bozar bozmaz fiati satanların anası nikâbma kadar yükselen kömürden daha müthiş kara teh- like olur mu?. Yeşil tehlike... Bozuk ların bostanlara dökülüp tifo mik- roplarını ortaya saçtıkları zaman- larda en büyük yeşil tehlike sax atalar değil mi Tozpembe tehlikeye gelince, Evet tehlikenin tozpembesi de vardır. Kimsenin bu tehlikeye düşmesini arzu etmem. Çünkü tozpembe tehlikenin bir ismi de «aşk» denilen faciadır. Allah he- pimizi (o tozpembe (tehlikeden saklasın. Yalnız renk değil, bazan şekilli tehlikeler de vardır. Meselâ «sap- li tehlike»... Gece eve geç di düğü zaman bazı sarhoş kocala- rin karşısına çıkan süpürge 30- pi Beyaz ve parlak bir tehlike da- ha var. Porsilen tabaklar.. Bazan hiddetli hiddetli manikürlü tır aklı eller bu porsilen tabakları yakalar ve erkeklerin başına fır- latır.. İşte bu da tehlikenin beyaz ve parlak olanıdır. Hikmet Feridun Fuhuşla mücadele Son bir hafta içinde muhtelif semtlerde yapılan sıkı araştırma larda Beyoğlunda ve civarında madam Araksi, madam İzabel, Lat rinde gizli randevu yaptıkları cür- mü meşhutla tesbit edilmiştir. Ev- lerde yakalanan kadınlar muaye- meye sevkedilmişler, ev sahipleri adliyeye teslim edilmişlerdir. 16 Mart şehitleri abidesi Şehzadebaşınde eski karakol binası arsasında inşa edilecek olan 16 Mart şehitleri abidesi ile kon servatuar binası için belediyenin mimarlar arasında bir plân müsa- bakası açtığını yazmıştık, Vali Muhiddin bey evvelki gün geç vakıt mahalline giderek is timlâle edilen arsayı tetkik etmiş. tir. Müsabaka neticesinde kabul edilecek plân üzerine gerek âbi- in, gerek konservatuar bina- sının hemen İnşasma başlanacak» tr. Arsadaki ankazın kaldırılma- sma ve al ın temizlenmesine başlanmak üzeredir. Amca beye göre! — iktibas ve tercüme hakkı mahfuzdur — — Vallahi gözlerim bey, Pariste bütün tiyatroların p: eri çelikteni... — Meli ında bir yansın başladı de hinenin içinde veya de yor ve «Cimit!ş diye perde kapanıyor, lik perde koşmalıyızlı., — | » B. — Evet, Belki artitleri tatile hikesine kartı du muhafaza e