di ek a İZ yil eylemişti. Kurşunlar Yıldız. te- e — radın üstüne kilit vu Sahife 8 , AKŞAM Yazan: SULEYMAN KÂNI SARAY ve BABLÂLİNİN İÇYÜZÜ > Terdüme, iktibas hakkı mahfuzdur 8 Tefrika No. 346 Çırağanda kanlı bir çarpışma, Abdülhamidin telâş ve endişesi Çırağan sarayının basıldığı Be- şiktaş zabıtasına derhal Me e ti. Beşiktaş muhafızı liva Hasa paşa Beşiktaş cihetinde bir kah: vede otururken Çırağanda gürül- tüyü haber alır almaz a aldığı z; ler civarda di iri lerle “© rayına va i. Muha- erlerden silâh ile mukavemet gö- ce o da silâh Kulilağışı mec- lerden bir kaçı sarayda t: korku içinde kalan ri a z sat bu fırsattır diye taarruzlarda bulunuyorlardı, Hasan paşa ilk evvel bunları defetti. Sonra Suk tan Muradın koltuğuna girmiş olarak gördüğü Ali Suavi vi üzerine SA ra bir veçhile taarruz eylememiş ile bu ifa- i saltana- (Abdi ilhamidir Sultan Muradı bur ol se buunduklarını beyan İki ta 1 deyi tekzip eylemişti sn rr mi ie (Abdülhamidin devri rine kadar aksediy: tı) da Ali Mer süngü ile kat- bdülhmit büyü! uğ- | Jedildiğini yi radı. Asker celbi için etrafta bu- mirler * gönderildi. Zırhlılardan ii la: gönderi- len müsellâh askerler de Çırağan sarayına yeti ştiler. Suavi İzel istisaline başlanıldı. ç Muzıkai hümayundan Daireli olup o zaman sarayca ihzar ve teslih olunan ihtiyat taburlarin birine verilmiş olan didon Arif bey oğlu Caf. bana şu ifa- dede bulunmuştur: C uhacirler iptida Ali Sua- vi tarafından iptida Karacaaliye sevkedilmek üzere gönüllü yazıl mağa başlamışlardır; KE güya ceneral Klâpkavsen Klâ- rın kumandasına an diye seviniyorlardı. Sonra mleketi kurtarmak için ei Sultan Mu- adı iclâsa ikna edilmişlerdi. bm ikinci tabur pe binbaşı Hasan Tahsin ser e hacirleri vurması için sa: emir veridi. Fakat Hasan Sm öyle bir hareket için ia kerden Yeşili emir istedi. vakit müsait değildi. Hafız Bek —İhtilâlcilerin silükla karşı dur- maları arbedeyi muharebeye tahı- etiri resin için müek- kit iradeleri isdar eyliyordu. , Çırağan a Li ibi korido; or, dinlar de- gördüğü anlaşı ile Suavinin kafasına ilk darbeyi indirip yere serdiğini çok defa e örürterte arbede esnasınd oda- ya as esl Sultan Mu- ruldu. Sadrıa: paşa müteal- Nidendemi ime muhasebat bi kâtibi Ata bey: (Ali Suavi ile bir- te sarı Gi e hani muhafazaya memur ettiği harem- ağası askerlere muhacirleri tutup pencerelerden âşağı atmaları için şiddetli emirler verdi; Ali Suavi rüvelverini asker üzerine boşalttı. Kendisi de derhal göğsüne vuru- lan bir süngü yeri yere yıkıl- dı; ikinci bir süngü daha yedik- ten sonra vefat a) Biz Suavinin Hasan paşa 80 pasile yere yuvarlandıktan son- ra süngü ile işinin bitirilmiş e masını daha muhtemel görüy. Tuz. Bu marekede Ali Suavi efendi ile 21 kişi katledildi. uavi bu esnada 39, 40 yaş- ii lek 17 si yaralı, Filibeli Ahmet paşa ile diğer ba- 21 pa er de sağ olarak ele kan telef olanlar on beşi buldu. Ri semi Türkiye Turgule officielle öldürülen im adedini altmış beşe RE dört mavnaya doldurulup den in üzere Boğasşinden yi yu- etler arasın- da al. imiş ler de bulunduğunu silredişor Sultan Murat dairesine müntesip bazı harsmağalarının ifadelerine göre de muhacimler arasında Me- sudiye zırhlısına mensup efrattan bir ki Imış müuha- cirlerden çoğu askerin işe karış» tığını görünce savuşmuşlardı. Didon Arif beyin oğlu Cafer beyin ifadesine göre ai den bazıları Sinan paşa bekçisi kömürcü Mustafaya Miri kab- rTistanında kemer yerinde kazdırı- lan mezarlara defnedildi. tlerin bir kısmi da mavna- lara konularak uzaklarda denize döküldü. Hadise bu suretle iri son- ra Sulta t taş odadan çı karılarak ger ir Mal ta köşküne nakledi Ali Suavi Am cesedi Yıl- dız camii yanındaki kabristana defnedilmişti; fakat biraz zamani sonra ai ape eser mii (D. Suli pçıbaşısı meme sim midi kible duyunca: hain! Efendimizin © kadar nimetini görmüş iken böy- le bir hiyanete eğ ha! Diye bağırmış! (1) Ali Şuavinin Galatasaray Jisesin © Çırağandaki vaar e uzak- lardan a duyulmu! Köye isil Kalk arasın» yastefanosta bulunan Rus 5 borsasının kapıla- ükkânarın ipandı, bir ie indirildi. Herkesi ie rekli ilan bayılıp kalanlar bulundu Bu el Meli gri anla- şılıncıya kadar ol e bulun. baremağıarınn verdikleri a göre Malta kö; makledilince Abdülhamit m ün köşkün etrafı ayrıca bir du- Yad ihata edilmesini irade et- miş, işe de başlanmıştı. Fakat İngiltere —— müda- halesi üzerine ( Suli ui buriyeti hasıl olmuştur. Ga Salâhaddin efendi Çır. i dairesinden > rak meni zırhlısına götürü! Kaymakam Hasan Hüsnü bey - bahriye nazırı Hasan Hüsnü pa: şa - tarafından muhafaza altına alındı. Şehzade hadise mündefi oluri- ca gene o akşam Çırağandaki dai- resine iade olundu. akada zimethal sayılan mu- hacirler hakkında eN kapi, sında istintaklara başlanıldı, Bun- —— izm melerinin icrası için de serasker kapısında Alyanak Map paşanın riyasetinde mü- şirlerden, feriklerden, mülkiye ve ilmiye ricalinden mürekkep bir divanı harbi örfi) teşkil edildi. Tevkif edilenler Taşkışlaya ko- nuldu. (Arkası var) Faik Sabri milas 71 LEMİ yenen sara me rr amme a Büyük kıtada 280 sahife - 350 resim 4 renkli lâvha - 8 metin harici tablo Bu meraklı, ani kitabı okudunuz mu? Haryarde 180 pod A yala kuruştur Teva v ve satış merkezi yalnız: AKŞAM KITAPHANESİ 121, Ankara caddesi, İstanbul Para yerine posta pulu da gönderebilirsiniz. © MEPA ARNE GEÇ AKŞAM KiITAPHANESİ| NEŞRİYATI Kadıköyünde NET Koyma mağazasında atılmaktadır. Kadıköy, Altıyol No, 1 Tel, 60528 “Akşam, ın edebi töfrikası : 78 ——————— ! ” Bi ir cephesi o ai müsbet tarafı idi. O zam ıçurumu atlatmak > kolay değildi. Şim- i bir akşam evvel genç kadının vücudunu pe bü koltukta onun sigarasını içip bugünün > diselerini düşünürken bu pa! arça hayalini dolduran on ye gömülüp onunla tatlı tatlı konu- şan >. nin hayali de karı- şıyı ira Onunla ne iyi dertleşiyor, dedi- rlardı. Acaba şimdi ne yapiyordu? Dün akşam biraz yorgun ve has- ta gibi ayrılmıştı. ona haber gönderse ge- lebilir miydi? Zaten yoklamak, hatırını sormak doğru bir hare- ket olacaktı. . Bu noktada durmadan hemen bloknokttan çektiği kâğı- da > bir kelime yazdı, sınız? Ve kalfa verdi. rtik öğrenmişti. Nereye gi- deck sormadan üç numaraya — vr sonra küçük bir nil von bie bu minimini zarf- la indiği Bir e ile 2 Mig veriyordu. ahatsi Suat alalim dudakları bü- küldü. Genç kadın izahat vermiyordu. Acaba nesi saşe Bugün bir yere mi çıkmıştı. Yoksa.. Ve Mibepe o ez canlandı, Hulüsi bey mi gelmişti? Kaifa iri zaman içine buruk, ezi- ci bir ai Kör bak la can vermeğe so! yemeğin hazır olduğunu sanın başında ne kadar neşeli idi. Ve zaten kaç akşamdır ne zevkli ve endişesiz vakit geçiriyordu. İyi şeye alışkanlığın verdiği ar- zu şimdi bütün varlığını doldur- muştu. Bugüne kadar ne mesut akşamlar geçirdiğini şimdi anlı- yordu. İştihası kırılmış, neşesi kaç- mış bir halde bir şey yeme- den sofradan kalktı. Şimdi garip bir his, gizli bir düşman gibi kalbini kemiriy: atta nele, rdu? Hulüsi bey, parası ile kadın vü- cutlarına tasarruf eden, en mü- — l kadınları esir, cariye gi- leten bu adam Se- le hayvani bir aşk gecesi mi mi be rdu. Bu nazi paslı mi ve gibi kalbin: andığı zaman şakak- larındaki ll lar era a Göz- leri büyüdü. Yumrukları bir boks maçına en gibi sıkıldı. Âdeta şuurunu kaybetmiş gi- biydi. siye alt kata i inip vaziyeti görmi lü, Hattâ parasile yi dü aile rez han ek alet yapan Bürhan Cahit 1 Eylül 1934 ginin yakasına yapışıp kapı dışa- rı etmeyi bir vazife bildi, akat arasıra avdet eden mu- hakemesi bu hareketinin manasız- lığını ona anlatıyordu. : aşkasına ait bir apartmana girmeğe ne hakkı vardı. kul düşünce kabaran da- ik düşkü; a mİ Muhakkak şimdi içiyor- ardı. ı türedi zenginlerin kadın dınlar bu canavar aşkının Liği nı olup gidiyorlardı. Acaba şimdi Seviye, o içli, za- rif, müstehzi kadın da böyle bir fırtma mı geçiriyordu? Suat Rahmi düşündükçe içinde- ki şüphe artıyordu. Zaman zaman gelip giden buh- ranlar arasında nihayet kendini zaptedemedi. Soyunmuş, pijama- lı olduğunu bile düşünmiyerek ya- vaşça kapıdan çıktı. Bir hırsız gi- rdivenlerden indi utfakta (o çalışan hiz- ia ni gürültüleri duyu- luyordu. Acaba m yatak oda- sına mı çekilmişlerdi — aa rk buna ka- den şuursuz bir hare- eda li elektrik düğmesine do- kunmuştu. İçeride akseden made- ni ses onu ürküttü. Kabahat işlerken yakalanmış bir adam vaziyetine girmi: s meden kendini rum hizmetçinin Di bul u, — Buyurun Suat bey, Bu davet ona emniyet verdi, — Hanımefendi yalnız mı? — Evet. — Rahatsız mı? — Yatıyor, fakat... yi Haber ve- B a daha bitmedefi koridorun ib başından genç ka- dının sesi geldi! — Ne var, kiminle ri un? > e cevap verdi: e rahat- Lv asa 2 miştim. vi bir ilmi şalı alani ye kadın yatak odasından çık- kkür ederim Suat bey, Bina örütmüşün. zannederim. Bur — — mez miyim? Oh, — iz ie aye affınızi rica ederi; Küçük salonun elektriğini pi genç kadın gülümsedi: — Ne beis var. Arkadaş değil li karşıya, ayni koltuklara” oturdular. Suat Rahmi içini kemiren endi- şelerin boş olduğunu anlamaktan gelen bir sükünetle artık her şe- “ hoş ve tabii gören insanlar gi- bi yavaş yavaş açılıyor, neşeleni- yordu,